Resesyon olursa bankaların riski artar

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Resesyon olursa bankaların riski artar
Bankacılık sektörünün kur riskini yakın takibe alan BDDK, özellikle global bir resesyon ihtimalinin ortaya çıkmasının tedirginliği artırdığına dikkat çekti. BDDK, Türkiye’de de ekonominin yavaşlaması halinde, gerçek ve tüzel kişilerin ödeme güçlüğüne düşebileceği, bunun da bankalara kredi riski olarak yansıyabileceği uyarısında bulundu.

GLOBAL
resesyon (durgunluk) ihtimalini gözönüne alan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankalara dolaylı olarak etkilenebilecekleri uyarısı yaptı. "Türk Bankacılık Sektörü Kur Riski Değerlendirme Raporu III (Ocak 2006-Haziran 2007)" yayımlayan BDDK, bankaların yabancı para pozisyonlarının geçmişe göre daha dikkatle izlendiği açıklayan BDDK, global resesyon riskinin tedirginği artırdğıını, kur riskinin izlenmeye devam edilmeli gerektiğini vurguladı. Raporda, "Döviz kredileri ile dövize endeksli kredilerin boyutu dikkate alındığında, bankaların müşterileri olan firma ve kişiler tarafından taşınan kur riskinin izlenme gereğinin devam ettiği anlaşılmakta" denildi. Raporunda özellikle yurt dışı kaynaklı ve global bir resesyon ihtimalinin ortaya çıkmasının, tedirginliği artırdığına dikkat çeken BDDK, şu değerlendirmeyi yaptı: "Buna ek olarak, son dönemde temel makro ekonomik yurtiçi verilerin de ekonomide bir yavaşlama yönüne dönmesi halinde, firmalar ve kişiler üzerindeki kur riskinin, söz konusu gerçek ve tüzel kişilerin ödeme güçlerinde sıkıntı yaratarak, bankacılık kesimine dolaylı yoldan, kredi riski olarak dönme olasılığı mevcut."

AÇIK POZİSYONLAR DARALDI: Sistemin kur riski genel olarak değerlendirildiğinde raporda yer alan bazı sonuçlar şöyle oldu: "Bankacılık sektörü 2006 yılını Mayıs-Haziran dalgalanmaları sonrasında bilanço içi pozisyon açığını azaltarak ve net genel pozisyonda açıktan kapalıya dönerek tamamladı. 2007 yılı başından itibaren ise bilanço içi ve net genelde açık pozisyonda çalıştı. Özellikle, 2007 yılı Mart-Haziran ayları arasında açık pozisyonun genişlediği ancak haziran ayı ortasından itibaren bilanço dışının da katkısıyla, net genel açık pozisyonun daraldığı görüldü."

DOLAYLI BİR RİSK VAR: "Bilanço içi net pozisyonun genel olarak açık olduğu, dövize endeksli krediler ve bankaların yurtdışı teşkilatları tarafından Türkiye’ye kullandırılan krediler nedeniyle dolaylı bir kur riskinin oluştuğu sonucuna ulaşıldı. Bankaların yurtdışı şubelerince kullandırılan nakdi kredilerin, toplam yabancı para nakdi kredilerin yüzde 59’una ulaşığı, bunun önemli kısmının ise off-shore şubelerce kullandırıldığı sonucuna varıldı."

Bankalar 7 ayda 503 şube açtı, 10 bin personel aldı

TÜRK bankacılık sistemi, bilanço ve parasal hacminin yanı sıra şube ağı ve personel sayısı bakımından da büyümeyi sürdürüyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB)’nin açıkladığı, banka şube ve personel sayısı eylül sonu itibariyle şöyle:

Türkiye’de toplam 46 banka faaliyet gösteriyor. Bunların 33’ünü mevduat, 13’ü kalkınma ve yatırım bankası. Ayrıca 3 kamu, 12 özel ve 17 yabancı sermayeli banka bulunuyor.

Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarındaki toplam şube sayısı yılın ilk 7 ayında 503, son bir yılda ise 777 artarak 7 bin 352’ye yükseldi.

Yılbaşından bu yana kamusal sermayeli mevduat bankalarında 2, özel sermayeli bankalar 286, yabancı sermayeli mevduat bankaları 212, kalkınma ve yatırım bankaları da 3 yeni şube açtı.

Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında çalışan sayısı son bir yılda 12 bin 895 kişi arttı. 2006 sonuna göre ise 10 bin 640 kişi artan toplam çalışan sayısı, Eylül 2007 itibariyle 153 bin 783’e ulaştı.

İlk 9 ayda çalışan sayısı Fon bankasında 6 kişi azalırken, kamusal sermayeli mevduat bankalarında 917 kişi, özel sermayeli mevduat bankalarında 5 bin 521 kişi, yabancı bankalarda 4 bin 100 kişi, kalkınma ve yatırım bankalarında 108 kişi arttı.
 
Geri
Üst