'Selim Bey, şimdi sizi konuşuyorduk’

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
'Selim Bey, şimdi sizi konuşuyorduk’
Edebiyat yaşamının miladı olarak Temmuz 1967’de Yeni Ufuklar dergisinde “Savaş Çiçekleri” adlı öyküsünün yayımlanmasını sayan Selim İleri’nin edebiyatta 40. yılı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Bunlardan biri de 2 Nisan 2007 tarihinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Bir Cumartesi Yalnızı / Edebiyat Hayatının 40. Yılında Selim İleri” sempozyumuydu. Handan İnci sempozyumda sunulan bildirileri, Selim İleri’nin yazı serüvenine bir biçimde dahil olmuş 40 yazarın izlenimleriyle bir araya getirip bir armağan kitabı hazırladı ünlü yazar için... Kitabın adı “Selim İleri Kitabı / Şimdi Seni Konuşuyorduk”.


</B>İlk aşkını anlatıyor

Kitap, Selim İleri’nin kaleminden “Hayatım Üzerine Çiziktirmeler”le başlıyor. Yazar, yaşamını özetliyor bu bölümde. Çocukluğunu, okul yıllarını, edebiyat dünyasına girişini kısa kısa anlatıveriyor. İlk aşkı da var bu satırlarda, henüz 11-12 yaşlarındayken radyo tiyatrosunda dinlediği “Sırça Kümes” piyesinin ardından kesinkes yazar olmaya, insanların acılarını yazmaya karar verişi de... 2007’de 40. yıl kutlamalarıyla son buluyor “Hayatım Üzerine Çiziktirmeler”. En sonda da yeğeninin bir 40 yıl daha yazması için hediye ettiği kalem için söylediği cümle:
“Belki bu kez düzeltebilirim.”

Kitabın ilk bölümü sempozyumda sunulan bildirilere ayrılmış. Aralarında Feridun Andaç, Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Hasan Bülent Kahraman, Mario Levi, Semih Gümüş’ün de bulunduğu isimlerin 'Selim İleri Edebiyatı’ üzerine görüşleri yer alıyor bu bildirilerde.
“Şimdi Seni Konuşuyorduk”un “40 yıla 39 yazı ve 1 şiir” başlıklı ikinci bölümünde ise, Selim İleri’nin dostları tarafından bu kitaba özel olarak yazılmış metinler var. Ahmet Ümit “Hem dostum hem ustam” diye tanımlıyor İleri’yi, Doğan Hızlan “Tiplerinde trajedinin değişmezliği vardır” tespitinde bulunuyor. Elif Şafak ise “Benim edebi sergüzeştimde daimi pusuladır” diyor.

Seçkin Selvi, İleri’nin “Nostalji yazarı değil, nostaljinin ta kendisi” olduğunu söylerken, Birhan Keskin şöyle sesleniyor yazara:
“Yazdınız, her şeye rağmen. Yazmanın, eninde sonunda hiçbir şey olduğunu bile bile, içeriden, çoook içeriden duya duya bunu. Çünkü yazıya duyduğunuz bir hayretiniz vardı.”

Kitabın son sayfasında ise bir sürpriz bekliyor okuru. Selim İleri’nin el yazısıyla Handan İnci’ye hitaben, 7 Ağustos 2007 tarihli bir not:

“Bu, gönül borcu ödenmez bir kitap. Böylesine sevilmiş, bu kadar anlaşılmış olmak! (...) Artık ve bir daha kime 'yalnızım’ diyebilirim ki?”

Diyemezsiniz Selim Bey, zira 'yalnızlık paylaşılmasa’ da bu kitap 'cumartesi yalnızlığı’nıza 40 yıl boyunca ortak olanların kitabı biraz da. Biz de tam sizi konuşuyorduk!
 
Geri
Üst