Sinsi hastalık Hepatit B

nisan

Yeni Üye
Üye
Sinsi hastalık Hepatit B
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Karasu, Hepatit-B'nin birçok hastada önemli belirtiler göstermediğini, bu nedenle de "sinsi" bir hastalık olduğunu belirterek, "Hastalık ilerleyince, zamanla hastalarda birtakım yakınmalar ortaya çıkmaya başlıyor. Yüzde sararmalar başlıyor, kanamaya meyilleri artıyor, ciltleri morarıyor" dedi.
hepatit.jpg
Milano'da "43. Avrupa Karaciğer Araştırmaları Derneği (EASL) Kongresi" düzenlendi. Enterprise Otel'deki basın toplantısında kongreye ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Karasu, etkinlikte, karaciğer hastalıklarının en önemli nedenlerinden Hepatit-B'nin bulaşma yolları ve tedavi yöntemlerinin ele alındığını söyledi.
Prof. Dr. Karasu, Hepatit-B'nin "AIDS'den daha tehlikeli olduğunu" ancak aşılanarak virüsten korunulabileceğini ifade etti. Karasu, çocukların doğar doğmaz bu virüse karşı aşılanmaları durumunda gelecekte bu hastalıktan tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirerek, Türkiye'de Sağlık Bakanlığının Hepatit-B aşısını yeni doğan aşıları arasına aldığını hatırlattı.
Karasu, virüsten korunma aşı ile mümkün olsa da halihazırdaki Hepatit-B hastaları için tedavi şekilleri geliştirmenin gerekliliğini vurguladı. Hepatit-B hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçlarda kısa sürede ilerleme kaydedildiğini, yan etkilerinin de azaltıldığını aktaran Karasu, ilaçla tedavinin hastayı Hepatit-B virüsünden tamamen kurtaramadığını ancak hücredeki virüs sayısını azaltarak karaciğerde kanser ve siroz gibi rahatsızlıkların önlenebildiğini bildirdi.
Hepatit-B'nin birçok hastada önemli belirtiler göstermediğini, bu nedenle de "sinsi" bir hastalık olarak tanındığını ifade eden karasu, sözlerini şöyle sürdürdü.
"Hastalık ilerleyince, zamanla hastalarda birtakım yakınmalar ortaya çıkmaya başlıyor. Yüzde sararmalar başlıyor, kanamaya meyilleri artıyor, ciltleri morarıyor ama bu nokta hastayı tam tedavi edebilmek için genellikle geç bir nokta oluyor. Daha erken dönemlerde bunun tedavisi yapıldığı zaman karaciğerin ciddi hasar almasını önlemek mümkün. Bütün bunları göz önüne aldığımız zaman vücudun bu mikropla tanışmışlığını gösteren basit bir kan testinin herkese yapılması faydalı olacaktır. Bu hastalıktan korunmanın yolu aşılanmak."
Karasu, Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 8'nin Hepatit-B virüsü taşıyıcısı olduğunu belirterek, "Bu rakam temizlik şartlarının daha iyi olduğu Batı bölgelerimizde daha düşük ama İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'ya ilerledikçe yüzde 20-30'lu rakamların olduğu şehirler var. Mesela İzmir'de yüzde 3-5 iken, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da birçok ilde yüzde 10-20'nin üzerinde taşıyıcılık var. Türkiye ortalaması için bakıldığında nüfusun yüzde 8'i taşıyıcı denilebilir. Yıllar içerisinde bu rakam azalma gösterdi. 10- 15 yıl önce yüzde 20-30'lu rakamlarla ifade edilecek düzeyde idi, şimdi yüzde 8'e düştü" diye konuştu.
Hepatit-B'nin bulaşma yolları hakkında da bilgi veren Karasu, bu virüsün kan ve kan ürünleri nakli ve cinsel yolla bulaştığını kaydetti. Karasu,Hepatit-B'nin hijyenik olmayan aletlerle yapılan manikür ve pedikür gibi bakım işlemleri sırasında da bulaştığını belirterek, şöyle devam etti:
"Hepatit-B taşıyıcısının tırnağına batıp orayı kanatan bir alet, mikrop bulaşması açısından riskli bir alettir. Daha önce de söylediğim gibi Türkiye'nin yüzde 8'i, taşıyıcı olduğunu bilen ve bilmeyen Hepatit-B taşıyıcısı. Bu bakımı yaptırmak için gittiğiniz bir yerde hijyenik olmayan bir aletin taşıyıcıya batırılma olasılığı yaklaşık yü zde 10'dur. Manikür, pedikür veya dövme aletleri yeterince steril edilmeden bir sonraki kişiye kullanıldığı zaman mikrobun aktarılma olasılığı çok yüksektir. Erkekler için de yıllar önce aynı ustura ile tıraş olmanın riski vardı. Bu artık neredeyse hiç yok."
Virüs tarama testi için başvuran bazı kişilerin geçmişlerinde kan ve kan ürünleri nakli, cinsel ilişki ile bulaşma olasılığı yaratan nitelikleri taşımamalarına rağmen bu hastalığa yakalandıklarını anlatan Karasu, "Steril olmayan manikür ve pedikür aletleri, bizde çok olmasa da dövme yapılan cihazlar, inanılmaz ölçüde virüsün bulaşma nedenleri arasında yer alıyor" dedi.
Karasu, bu tür bakım yöntemlerini izleyenlere steril aletlerle bakım yaptırmalarını veya kişisel bakım aletleri edinmelerini önerdi.
Karasu, Hepatit-B'nin bulaşmasının hijyenle ve aşılama ile engellenebileceğini ifade ederek, "Ailenizden biri bu virüsü taşıyorsa onu izole etmeyin, dışlamayın. Sadece vücut salgılarının kan yolu ile bulaşması önlenmeli, en önemlisi de virüs taşımayan kişiler aşılanmal ı" dedi. (netgazete)
 
Geri
Üst