süper kadın sendromu
Karİyer & KİŞİsel GelİŞİm
Günümüz kadını ev, iş, çocuklar, sosyal etkinlik derken hızlı bir tempo içinde adeta kayboluyor. Toplumun yükseldiği ve üstlendiği her rolde kendisini en iyi yapmak zorunda hissediyor. Her şeyin üstesinden gelen, etrafındakileri mutlu etmek için çabalayan, sinirlenmeyen ve kuvvetli bir kişilik. İşinde kariyer için uğraşan başarılı iş kadını, eve geldiğindeyse mükemmel ev kadını... Çoğumuz tüm rollerin üstesinden gelen ve pek çok alanda başarılı olan kadınlara imrenir, onlar gibi olmak isteriz.
Sınırları zorlayanlar
Herkes işinde başarılı, evinde tüm gereksinimleri eksiksiz karşılayan, eşine, A çocuğuna, dostlarına vakit ayırabilen mükemmel bir eş olmayı ister. Ancak bunları gerçekleştirirken etrafınızdakileri de baskı altına almaya başlamışsanız, sürekli daha iyisini istiyorsanız tehlike çanları çalıyor demektir. Süper kadın, en iyiyi yapmak isteyen ama kendini ve etrafındakileri sürekli zorlayan, bunaltan bir kadın tipi. Oysa ideal olan, kapasitesinin sınırlı olduğunu bilen, doğru değerlendirme yapabilen, kendini üstün olmak zorunda hissetmeyen kadın.
Özgüven sorunu
Süper kadın sendromu, kadının pek çok alanda kendini ispat etme çabasının bir sonucu. Bu çabayı başlatan etkenlerse; kendini güvende hissetme ihtiyacı, saygı görme ve takdir edilme isteği. Kadınların büyük çoğunluğu evlilikle gelen iyi eş, iyi anne misyonunu yerine getirmekten büyük bir mutluluk duyuyor. Zaman içinde gerek yaşam deneyimlerinin ve kişiliklerin oturması sonucu, artık kendileri için de bir şeyler yapma ihtiyacı hissediyorlar. Ayrıca gerek yazılı ve görsel basındaki, gerekse hayat içinde karşılaştıkları kariyer sahibi, bakımlı, başarılı örnekler de kadını etkiliyor. Açıkça görülen o ki, süper kadın sendromu aslında temelde kendine ve etrafa güven duymayan kadınların sorunu.
Mükemmellik ama nereye kadar
Akşama kadar işyerinde boğuşan kadın, eve geldiğinde de evin gereksinimleri için uğraşıyor. Kalan zamanlarını eşine ve çocuğuna ayırıyor, aynı zamanda bakımlı ve formda kalmak için çabalıyor. Ortaya çıkan tablo ilk bakışta çok da kötü değil ama hızla akıp giden zaman içinde evde, işte, her konuda aşırı titizlenmek ne yazık ki sağlıklı sonuçlar doğurmuyor.
Kendinizi önemseyin
Sürekli başkaları adına düşünmek, rolleri paylaşabilecekken hepsini sırtlanmak süper kadının tipik özelliğidir. Kendinizde bunun işaretlerini görüyorsanız, bu sendromdan uzaklaşabilmenin yolunun kendinizi rahatlatmaktan geçtiğini unutmayın, çünkü kapasiteyi zorlayan beklentilerin gerçekleşmemesi suçluluk duygusuna sebep oluyor. Özellikle bu histen uzaklaşmak için, herkesin bir limiti olduğu gerçeğinin kabullenilmesi şart. Çabalarınıza rağmen bazı şeyleri değiştiremiyorsanız, yardım almak en iyi çözüm yoludur.
alıntı
Günümüz kadını ev, iş, çocuklar, sosyal etkinlik derken hızlı bir tempo içinde adeta kayboluyor. Toplumun yükseldiği ve üstlendiği her rolde kendisini en iyi yapmak zorunda hissediyor. Her şeyin üstesinden gelen, etrafındakileri mutlu etmek için çabalayan, sinirlenmeyen ve kuvvetli bir kişilik. İşinde kariyer için uğraşan başarılı iş kadını, eve geldiğindeyse mükemmel ev kadını... Çoğumuz tüm rollerin üstesinden gelen ve pek çok alanda başarılı olan kadınlara imrenir, onlar gibi olmak isteriz.
Sınırları zorlayanlar
Herkes işinde başarılı, evinde tüm gereksinimleri eksiksiz karşılayan, eşine, A çocuğuna, dostlarına vakit ayırabilen mükemmel bir eş olmayı ister. Ancak bunları gerçekleştirirken etrafınızdakileri de baskı altına almaya başlamışsanız, sürekli daha iyisini istiyorsanız tehlike çanları çalıyor demektir. Süper kadın, en iyiyi yapmak isteyen ama kendini ve etrafındakileri sürekli zorlayan, bunaltan bir kadın tipi. Oysa ideal olan, kapasitesinin sınırlı olduğunu bilen, doğru değerlendirme yapabilen, kendini üstün olmak zorunda hissetmeyen kadın.
Özgüven sorunu
Süper kadın sendromu, kadının pek çok alanda kendini ispat etme çabasının bir sonucu. Bu çabayı başlatan etkenlerse; kendini güvende hissetme ihtiyacı, saygı görme ve takdir edilme isteği. Kadınların büyük çoğunluğu evlilikle gelen iyi eş, iyi anne misyonunu yerine getirmekten büyük bir mutluluk duyuyor. Zaman içinde gerek yaşam deneyimlerinin ve kişiliklerin oturması sonucu, artık kendileri için de bir şeyler yapma ihtiyacı hissediyorlar. Ayrıca gerek yazılı ve görsel basındaki, gerekse hayat içinde karşılaştıkları kariyer sahibi, bakımlı, başarılı örnekler de kadını etkiliyor. Açıkça görülen o ki, süper kadın sendromu aslında temelde kendine ve etrafa güven duymayan kadınların sorunu.
Mükemmellik ama nereye kadar
Akşama kadar işyerinde boğuşan kadın, eve geldiğinde de evin gereksinimleri için uğraşıyor. Kalan zamanlarını eşine ve çocuğuna ayırıyor, aynı zamanda bakımlı ve formda kalmak için çabalıyor. Ortaya çıkan tablo ilk bakışta çok da kötü değil ama hızla akıp giden zaman içinde evde, işte, her konuda aşırı titizlenmek ne yazık ki sağlıklı sonuçlar doğurmuyor.
Kendinizi önemseyin
Sürekli başkaları adına düşünmek, rolleri paylaşabilecekken hepsini sırtlanmak süper kadının tipik özelliğidir. Kendinizde bunun işaretlerini görüyorsanız, bu sendromdan uzaklaşabilmenin yolunun kendinizi rahatlatmaktan geçtiğini unutmayın, çünkü kapasiteyi zorlayan beklentilerin gerçekleşmemesi suçluluk duygusuna sebep oluyor. Özellikle bu histen uzaklaşmak için, herkesin bir limiti olduğu gerçeğinin kabullenilmesi şart. Çabalarınıza rağmen bazı şeyleri değiştiremiyorsanız, yardım almak en iyi çözüm yoludur.
alıntı