Taylan Ayık

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Taylan Ayık
Diken ülkemizin en önemli heavy l gruplarından biriydi. Hepimiz çok üzüldük dağılmasına ama “keşke dağılsaydı, dağılmasaydı” demenin de bu saatten sonra pek de bir anlamı yok aslında. Diğer grup üyelerinin hakkını yememek gerekir ama benim için; Diken demek Taylan Ayık demektir. Nitekim bu tek kişilik “grup” yoluna artık kendi isminden oluşan yeni grubuyla devam ediyor…
Zamanında birçoğumuzun kulağına; gerek Taylan ile ilgili gerekse de Diken ile ilgili spekülasyonlar fısıldandı hatta ne fısıldanması resmen haykırıldı! Hep yanlış tanındı, tanıtıldı, hiç adil olmayan bir şekilde yargılandı rock müziğimizin “otoriteleri” (!) tarafından ve Diken yıllarında; grubun konseptinden dolayı yine aynı “otoriteler” (!) tarafından infaz edildi. Ama o susmayı tercih etti. Asla “pasif direniş” değildi yaptığı. O beyefendiliğine yakışacak bir şekilde; büyük bir sabır örneği göstererek sadece; yazılan, çizilenleri izledi. Yapılan haksızlıklara karşı asla boyun eğmedi. Arkadaşlarının gruptan ayrılmasıyla da tek başına sayılırdı artık Ama o PES ETMEDİ ve göğüsledi bütün yükü, tek başına!…
Ve sonuç olarak bu DEV ADAM; bu YENİLMEZ ÇOCUK; BOMBA gibi bir soundla ve TOKAT gibi sözleriyle tekrar karşımızda, hem de TABANCA gibi bir ekiple!...
Kendisini tanımaktan onur ve gurur duyduğum bu DEV ADAM ile ilgili her şeyi sevenleriyle paylaşmanın vakti geldi artık. Hepimizin hayatında vardır ya hani; tanıdıktan sonra vazgeçemediğimiz insanlar, her an aradığımız; işte benim için onlardan biri: TAYLAN AYIK. Buyuralım şimdi Taylan Ayık ile geçmişe doğru yolculuğa…

Taylan; İstanbul’da 1974 yılında dünyaya geldi, ilk – orta – lise ve üniversite eğitimini İstanbul’da tamamladı. Grafikerlik, resim öğretmenliği gibi ve bilemediğimiz daha nice meziyetleri vardır bu adamın…
Halk müziğimizle yakından ilgilenen ve bağlama da çalan Taylan heavy li kendisine sevdirecek olan Accept’ in l Heart parçası ile 1987 yılında tanıştı. Ve devam da etti dinlemeye bu müziği. 1992 yılında yayınlanan Mavi Sakal’ın Çektir Git albümünü dinlemesiyle de “Heavy lci Taylan” a dönüşmek için gereken bütün taşlar yerine oturmuştu. Artık heavy l çalmak ve söylemek istiyordu. O ateş insanın içine düşmeye görsün işte böyle .:
“…1992 yılında hızlı bir Slayer fanıyken bir anda glam hard rock ve heavy l türevlerine kaydığımı hissettim. Mavi Sakal’ın “Çektir Git” albümü bana bu işin Türkçe’de de çok güzel bir şekilde yapılabileceği fikrini vermişti. Guns’n Roses’ın rock’n roll riflerini Türkçe sözlere uyarlamaya çalışıyordum. Kendi kendime denemeler yapardım. O ayna karşısında mikrofonla hayaller kurma olayı bende gerçekleşti. Takardım, bizim yerli albümleri, kesmeşeker, mavi sakal, whisky, geçerdim aynanın karşısına kendi tarzımla söylemeye çalışırdım…”
*Sonrası malum; Türkçe Sözlü Heavy l Müzikte Bir Efsane: DİKEN!
*Eylül 1992 tarihinde Diken resmen kuruldu. İlk kadrosuyla bir efsane başlamış oldu; Taylan’ ın dışında gitarda Vedat ve davulda Avni ile birlikte ve bu efsane ilk konserini de İzmit’te verir, gelen tepkiler iyidir. Seyirciyi sarmıştır hemen Taylan’ ın yüreğinde kopan bu fırtınalar. Genelde yeni kurulan gruplar hep yaşarlar bu sendromu maalesef: eleman değişikliği. İlk kadrodan sonra birkaç kez kadro değişir; devam edecektir aslında bu sirkülasyon.
"Grubun ismi konusunda anlaşma sağlamıştık. Aslında ben önceleri “Falçata” olsun diyordum ama sonra “DİKEN” olarak kaldı. İlk dönemlerimizde gerçekten son derece amatördük. Çok komik şarkılar yapıyorduk. Thrash ve hardcore arası riffler Vedat sayesinde grubun müziğine dahil olmuştu. İlk dönemlerimizde Diken bir thrash grubuydu diyebiliriz…”
*Fakat önemli bir dönüm noktası; 1995 yılında FATİH BALCI katılır sonra Diken’e. Zaman akar, gider arayışlar sonlanmaya başlar, sound oturur ve daha 20’li yaşların başlarında olan bu pırıl pırıl müzisyenler amatörlük sürecini tamamlamak üzeredir, 1996 senesinde. Ev kayıtları yapılır, provalar alınır ve süreç başlar:


23.Nisan.1994 Ortaköy Flatline Bar
“…O yıllar benim için çok zor geçiyordu. Okulu yeni bitirmiştim. İş ve gelecek kaygısı her gençte olduğu gibi beni de sarmıştı. Bir inşaatta boya işine girdik iki arkadaşla. Buradan aldığım parayla “HEDEF BÜYÜK” ün demolarını yaptım. Fatih o zamanlar Konya’da okuyordu. Grup yoktu. Bir türlü istediğimiz adamları bulamıyorduk. Gerçekten de çok gri yıllardı. Askerliği 1 sene tecil etmek zorunda kalmıştım…”

Mayıs 1996 Çınarcık Paradise Rock Bar
*Ve zafer… Uzun yıllar boyunca harcanan emeğin karşılığı; Zihni Müzik etiketiyle raflarda yerini bulur: HEDEF BÜYÜK! Bu büyük hedefi hayata geçirmede müzik dünyamızın önemli adamları; ÇAĞLAN TEKİL ve -sevgili büyüğüm- NACİ KESENER’ in de katkıları azımsanamayacak kadar çoktur. Diken artık albümlü hatta klipli bir heavy l grubudur ve bu sadece grup için değil benim gibi yüzlerce belki de binlerce heavy l dinleyicisi için de elde edilmiş bir KAZANIMDIR. Tıpkı Taylan gibi; gerek dönem olarak gerekse de konsept olarak hala o yılların özlemi çekenler vardır elbette:

DİKEN'in Taylan Ayık tarafından tasarlanan ilk albümü HEDEF BÜYÜK'ün kapağı
“…1998 benim için çok önemli bir yıldı. Çok güzel işler ve gruplar vardı o dönemde. Bir daha asla öyle bir atmosfer olmayacak…”
*Taylan muhtelif nedenlerden ötürü 1999 yılının son günlerinde gruptan ayrılma kararı alır ve grup yoluna Taylan olmadan devam eder. Hedef Büyük kadar ses getirdiği söylenemese de “Düşlerim Ölümsüzdür” EP’ si yayınlanır ve bu ayrılık kararıyla ilgili çok nadir –belki de hiç– konuşmayan Taylan’ın dudaklarından şu kelimeler dökülür:
“…Gerçekten 99 büyük acıların olduğu bir yıldı. Deprem ve ardından gelen satanist krizi bizi bitirdi. Ben arayışları tükenmeyen bir insanım. Asla vazgeçme diyen ama üzülerek ve istemeyerek vazgeçen ben o yıl yenildiğimi kabul ettim. Ara vermeli başka arayışlara, başka nefeslere ve bedenlere bürünmeliydim. Bu benim doğamda var. Birçok hayranım bana çok kızdı. Ama ülkemizin şartları çok ağır gerçekten. Evlendim. Kendime ait bir düzen kurdum ve uzun bir süre kendimi dinledim. Ay Batarken’ e kadar…”

Ay Batarken/2003
(kapak tasarımı Taylan AYIK)
*2003 senesinde “heavy l müzisyenliğinin” ve grafikerliğin,tasarımcılığın yanında bir de resim öğretmeni vasfı yazılmıştır; Taylan Ayık’ın karnesine. Taylan’ ın bu yeni vizyonu; Diken’in ilk yıllarındakinden çok farklılaşmıştır. Akan giden her saniye Taylan’ ın hayatında da önemli değişiklikler yaratmıştır. Fakat Taylan için “artışı” gösteren bu yaşam grafiği grup için -ne yazık ki- “düşüşü” göstermiştir. Nihayetinde grubun dağılış süreci başlamıştır:
“…Bitti diyordum artık. Evet, bir grubun elemanları üç ay birbirlerinden ayrı kalır mı diyordum. Dördümüz de ayrı mekanların, fikirlerin dünyaların insanıydık. Olmadı. Eşyanın tabiatı gereği. Ben değiştim, hem de çok değiştim. Hayat beni sürekli savurdu farklı arayışlara. Eski düşüncelerimi sorgulama imkanı buldum. Akılcı düşünceyle tanışıp, yönümü ona göre çizmeye karar verdim. Bence insanın arayışı bitmez. İnsan ömrü hep bir şeyler aramakla geçiyor. Biz müzisyenler, sürekli aramalıyız, yılmadan sürekli yeni şeyler bulmalıyız. Ama özü yitirmeden. O öz de samimi olmak...”
*Sonuç olarak grubun dağıldığı haberi; diğer elemanların yaptığı o talihsiz açıklamalarla resmiyet kazanmış oldu…Artık sadece bir yol var: TEK BAŞINA YÜRÜNECEK… Sürekli üretim halinde olan bu YENİLMEZ ÇOCUK; solo projesinin prodüksiyonu için SERDAR ÖZTOP ile anlaştı. Taylan ile olan tanışıklığım da bu vesileyle gerçekleşir aslında.

Taylan Ayık/2005
“…Serdar Öztop’ la tanışmamız, Diken’in bir Bursa konserinde olmuştu. Gerçekten Türk Rock piyasasının oluşmasında çok önemli bir temel teşkil eden Serdar Öztop, ülkemizin yetiştirdiği en iyi müzisyenlerden. Bence o çok yaratıcı ve çok üretken bir insan. O kadar soğukkanlı ki, olaylar karşısında çok akılcı hareket ediyor ve gerçekten başarılı bir isim. Bu albümde onunla çalışmış olmak benim için büyük bir zevk...”


Serdar ÖZTOP ve Taylan AYIK/2005 Bursa Konseri
Ve son: Evinde hazırladığı demo kayıtla geçtiğimiz mart ayında ÖZTOP MÜZİK stüdyosuna gelen Taylan ile; kayıtlar kısa bir süre içersinde tamamlandı. Bütün ritm, akustik gitarları kendisi çaldı. Serdar Öztop bir parçada ve MEHMET HAKAN ÖZHENDEKÇİ de albümdeki diğer solo gitarları çaldı. Davullarda eski Frekans ve climb davulcusu İLKER ÖZGÖK yer alırken, bas gitarları da genç yetenek DERMAN KARADEMİR çaldı. Stüdyo aşamamız çok eğlenceli ve sorunsuz geçti.
“…Bu albümde, yine kendimi ve düşlediklerimi anlattım. Bu sesi heavy l sevenlere ulaştırmamda bana en önemli desteği veren sevgili dostlarım, Naci Kesener, Çağlan Tekil, Özgür Ögöz, teknik ve ekipman anlamında verdikleri destekle Burock Müzik'ten sevgili Burak Eren ve Alparslan Gerek, stüdyo kahramanları Yaren Karahasan ve bu yazıyı hazırlayan sevgili Gökhan Bakın, ayrıca yine teknik desteğiyle sevgili Burak Pus'a sonsuz teşekkürler…”
 
Geri
Üst