Teröre Lanet Olsun !

Mirmiga

Yeni Üye
Üye
Teröre Lanet Olsun !
Tüm dünyanın sorunudur terör. Siyasal bir dava uğruna toplmu korkutma yıldırma amacı ile gerçekleştirilir. Terörü kınama sözleri ni bu yazımız da bulabilrsiniz.


Al kanıyla suluyor toprağımı şehidim
Bu vatana veriyor gül canını şehidim
Dünya duysun bilinsin TÜRK TE şehit tükenmez
BAYRAK İNMEZ ŞEHİT ÖLMEZ BU AZİZ VATAN BÖLÜNMEZ

KÜKRE MEHMEDİM

Haydi, Mehmed’im haydi kükremenin zamanı
Boğsun hain itleri şu Gabar’ın dumanı
Bu kurtuluş yolunun yoktur başka gümanı
Hesabını görüver defterin dür ininde
Kan kustur kahpelere yitip gitsin kininde

Dostun ile düşmanın duruşunu anlasın
Benim diyen her bir dağ inim inim inlesin
Şüheda huşu ile kalkıp seni dinlesin
Çanakkale’de deden rahat yatsın sininde
Kan kustur kahpelere yitip gitsin kininde

Yıllar yılı havlayıp it diye ürenlerin
Demokrasi adına seni hor görenlerin
Milletimin başına türlü ağ örenlerin
Ermenilik yatıyor kapkaranlık dününde
Kan kustur kahpelere yitip gitsin kininde

Attığın her bir mermi vatan diye çağlasın
Karayı çok bağladık gayrı onlar bağlasın
Türk’ün anası değil haininki ağlasın
Karabasanlar doğsun gündüzünde tününde
Kan kustur kahpelere yitip gitsin kininde

Anadan yardan ırak düşmeyesin cüdaya
Dervişlerin deminde el açasın Huda’ya
Eğil de kulak kabart gaipteki nidaya
Allah Allah diyesin kıblegâhın yönünde
Kan kustur kahpelere yitip gitsin kininde

Şemsettin Dervişoğlu
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ce: !!!!!!!!Teröre Lanet Olsun!!!!!!!!!

Teröre olan öfkemizi dile getirdiğiniz için teşekkürler.

Kahrolsun terörizm.

Kahrolsun hainler.
 
Ce: !!!!!!!!Teröre Lanet Olsun!!!!!!!!!

DİYECEKTİM Kİ GÜLÜM


terörü lanetliyoruz.jpg






Ay Gülüm
Kapımızda nöbet tutuyor ölüm


Diyecektim ki gülüm;
Mevsim hazan mevsimi, mevsim gözyaşı mevsimi... Mevsim ayrılık mevsimi. Tarifsiz bir hüznün sarmalındayız.


Anlatılması zor, ifadesi güç. Fikirler tel tel, şehra şehra düşünceler, duygular buruk buruk....
Bir yanı bahardır kıyılarımızın bir yanı cehennem.
Durmadan gözyaşı dökülüyor yüreğimizin üstüne. Acıdan, ayrılıktan haritalar ekleniyor alnımızın çizgilerine...


Sararan yapraklar tutunamıyor artık dallarda gülüm! Rüzgar estikçe savrulup gidiyor her biri bir yana. Katar katar turnalar göçüp gidiyor üstümüzden...

Diyecektim ki gülüm;
mevsim hazan mevsimi, mevsim hüzün mevsimi, har düşmüş bağlara, bahçelere. Yapraklar üşüyor, yapraklar düşüyor dalından. Turna göçü gibi yapraklarında göçü başladı gülüm!...


Diyecektim ki gülüm;
mevsim hazan mevsimi, mevsim kıran mevsimi. Her taraf ölümlerle acılarla dolu. Kan gölüne döndü dünya. Dört bir tarafta barut kokuları geliyor. Her tarafta savaş, kan gözyaşı var. Her tarafta bir kaos sürüyor... Bu yüzden karalar giydik gülüm!. Utandık insanlığımızdan!.
Bacakları kopan çocukların feryatları doluyor yüreklerimize. Çığlıkları, çocukları ölen anaların. Hiç bu kadar sahipsiz, hiç bu kadar umutsuz, bu kadar çaresiz kalmamıştı yüreğimiz.


Gerçeklerle hayallerin karıştığı, rüyalar şehri İstanbul’da bombalar patlıyor durmadan. Özlemler, hayaller ıstırap veriyor artık... Her ah! çekişte içimiz titriyor... Derin bir ah gibi sızlıyor yüreğimiz... Yüreğimiz parça.parça..
Güvercinlerin öldürüldüğü, defnelerin sessizce ağladığı günlerdeyiz gülüm!...


Diyecektim ki gülüm;
Çiçektir çocuklar: Bakım ister, özen, özveri, güven ve sabır ister, açmak için çiçeklerini bahara... Hepsinden önemlisi şefkat, sabır ve sevgi ister... Sulanmak ister sevgi pınarlarıyla ... Tomurcuk tomurcuk açmak için dünyaya çiçeklerini ... Sevgisizlikle solmamak için yaprak yaprak ...


Diyecektim ki gülüm;
Bahçedir çocuklar:. Tohumdur ekilir, sürer filiz filiz.. Umudu besler bağrında. Emek ister, bakım ister... Büyür, olgunlaşır , sevgi meyvesi verir; sevinçle koklar ve tadarsın. Karşılık beklenmez, verdiğini alırsın...


Diyecektim ki gülüm;
Yüreklerimizi yıllardır sıcak ve hillesiz bir sevgiye kilitleyip, umutla ,özlemle geleceğe dair apak düşler kurduk. Güneşli, aydınlık, güzel günlerin özlemini çektik. Belki biraz yorgun, belki durgun, ama yine de umutlu, yine de mutlu, sevgiyi işleyip mavilere, bütün yollara, dallara, dağlara gül yazdık.
Sevgiyi, umudu, güveni, dostluğu, barışı, özgürlüğü, mutluluğu ve bunların getireceği güzellikleri bekledik ölümüne...


Diyecektim ki gülüm;
Geleceksin diye bütün yollara gül döktük. Güvercinler uçurduk mavilere.
Sevgiyi,dostluğu, barışı, baharı, sevinci getireceksin diye dağlara, ovalara, denizlere . Bunca çirkinliklerin içinde güzelliği, saflığı, temizliği getireceksin diye kirlenmiş hayatımıza, yıldızlara haber saldık ...


Diyecektim ki gülüm;
Yaşamak güzel... Yaşamak bir çiçek gibi, dört mevsim güzel kokular saçıyor üzerimize... Sevgiyle bakıyor herkes biribirine, sevgiyle sarılıyor... Kinler, düşmanlıklar, kötülükler Kaf Dağı’nın ötesine sürülmüş...


Diyecektim ki gülüm; Gel!
Yorulduk yollarına gül döküp beklemekten. Ey ömrümüzün taze gülü, ey gözleri öksüzümüz, her hazan bir gül getirip yüreğimize bırak ki, sevdamızın ateşiyle yakalım saçlarını yeryüzünün...


Diyecektim ki gülüm;
Herşeye rağmen yüreğinde bin umut taşıyor çocuklar gelecek baharlara...
Dünyanın dört bir tarafında barış ve umut şarkıları söylüyor... Özgürlük ve mutluluk şarkıları söylüyor çocuklar, diyecektim...


Ama diyemedim, diyemedik gülüm!...
Kapımızda nöbet tutuyor ölüm...


-alıntıdır-
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ce: !!!!!!!!Teröre Lanet Olsun!!!!!!!!!

Bu gün Bayram ve kimbilir kaç annenin ve kaç evladın bu bayram günü içi yanıyor burnunun kemiği sızlıyordur.

Sanmasınlar ki o akan her damla gözyaşı yanlarına kar kalacak ve sanmasınlar ki Ay Yıldız'ımı çevreleyen al rengim kırmızı kan yerde kalacak.

Bu topraklarda VATAN uğruna verilecek daha çok canlar var.

Türk'ün Mehmetçiği varken ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ!!!
 
Ce: !!!!!!!!Teröre Lanet Olsun!!!!!!!!!

ŞeHiTLeR ÖLMEZ
ŞEHİT;KÜNYESİ KIRILANDIR,VATAN İÇİN CAN VEREN,VATAN

İÇİN VURULANDIR.

ŞEHİT;ELBİSESİ ATEŞTEN ,AK KUNDAK GİBİ KARA

TOPRAĞA SARILANDIR.

teröre lanet.jpg





Ah karagözlüm…
Aldım mektubunu bugün!
Tabutunla beraber getirdiler,
Dediler;
“Anne Başın Sağ Olsun…”

Başım sağ olacağına,</b>
Geleydi kara topraklara da;
Sen sağ olsaydın…
Ah oğlum;
Selvi boylu kara yiğidim…
Sen söz vermedin mi bana
Ellerimi öpüp giderken:
“Söz… Döneceğim anne,
Merak etme! ” diye…
Biliyor musun?
İlk kez sözünü tutmadın…

Oğul…
Ben seni al kınalar yakıp ellerine,
Göndermedim mi askere?
Sen şimdi niye
Kendi kanını kına yapıp göğsüne
Döndün evine;
Beş metre beze sarınıp,
Sonsuzluk teknesi bir tabut içinde…

Ah Oğul…
Yaktın bizi…
Yaktılar bizi…
Baban bugün hastanede!
Tabutunu taşıdı belki elleri
Ama gidişini taşıyamadı kalbi…
Ve benim de seni ısıtan bağrım
Buz kesiyor şimdi…

Sen de bizi bekle oğul;
Bizim seni beklediğimiz gibi…
Emin ol…
Çok bekletmeyiz seni,
Biz de bu acıya çok dayanamaz
İçeriz senin gibi sonsuzluk şerbetini…

Ey karagözlüm,
Dünüm, bugünüm, yarınım;
Canım Oğlum…
Ya Ayşe’n ne olacak şimdi?
Belki de o bekledi
Bizden daha fazla hasretle seni…
Her sözünde sen vardı,
Her sözünde sana olan sevdası…
Her iki sözünden birisi,
Senli yarınlarıydı.
Biliyor musun oğul?
Çeyizini bile tastamam hazırlamıştı…
Sadece gelişini bekliyordu;
Gelip boynuna sımsıkı sarılacağın
Ve bir ömür bırakmayacağın günü…
Olmadı oğul…
Bırakmadılar seni bize…
Şu küçücük Dünya’mızdan
Ne istediler bilmiyorum?

Canımın parçası,
Beyazlara sarınıp giden oğul…
Dudaklarının nemi hâlâ ellerimde,
Saçlarının mis kokusu burnumda…
Oğul… Oğlum… Mehmet’im…
Biz üç kişi de sanma ki
Yaşıyoruz artık bu Dünya’da;
Sadece nefes alıp,
Gelişini beklerken yaptığımız gibi
Çizik atıp takvim yaprağına;
Bizim sana geleceğimiz günleri
Eksiltiyoruz hayatımızda…

Şimdi sana “Elveda” demiyorum oğul…
Biliyorum ki;
Biz ayrılmadık…
Sadece yine birbirimize kavuşacağımız günü bekliyoruz…
Bu yüzden arkandan yazdığım bu mektuba,
Alışık olduğun şekilde son noktayı koyuyorum:

“O kara gözlerinden hasretle öpüyorum…”

Annen…

Serhan YİĞEN


Şehİtler Ölmez

Çoğaldı ölüme sevda çekenler
Bahçesine ilahi aşk ekenler
Zevkle şehadet şerbeti
yürek yiğitleri dönmezler ki geri...


Bu dava hak davadır
Bunu bilelim Sumeyye'lerin Musab'ların izlerinden gidelim
Dualarımızın başına hep onu koyalm
Aşktır, sevdadır, bir tutkudur ŞEHADET
.
Şeytandan nefsini satın almaktır
Düşün bir cennette ebedi kalmaktır
Zalimin elinden bilki gül koklamaktır
Ölürken tebessümle gülmektir ŞEHADET
.
Gece gündüz hep aşkıyla yanmaktır
Ölürken cenneti garantiye almaktır
Bedenini kanla, taprakla yıkamaktır
Dünyayı gözlerden silmektir ŞEHADET
.
Ayakların titrememeli şehadete giderken
Senalar yagıyor sana peygamberinden
Karsılıgı cennetin en guzel yerinden Canını Allah'a satmaktır ŞEHADET.
Kıyam eder karşısında dağlar, taşlar
Şerefle gider ölüme egilmez başlar
Şehidin arkasından dokülmez yaşlar
Ağlamasin analar ayrılık degil vuslattır ŞEHADET


buketciğim öncelikle gercekten sana teşekkür ederim bu duyarlılığın için günlerdir çok üzgünüm Allah bütün şehitlerimizi cennetine nasip etsin ve ailelerine sonsuz sabır versin ama şunu unutmasınlarki bir mehmetçik yerine bin mehmetçik gelir sanmasınlar bunlar bizi yıldıracak yıkacak Allahın izniyle aslan gibi iki mehmetçikte ben yetiştiriyorum feda etmem gerekirse onlarıda feda ederim vatanımın bir karış toprağı için lanet olsun size askerime devletime ve bayrağıma el uzatanlar lanet olsun size o uzanan elleriniz kırılsın inşallah ama mehmetçikler tükenmicek asla ve tükenmezde ...şehitler asla ölmez...

 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst