*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Yabancı yatırımlarda ikinci dalga geliyor
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanvekili Turan Erol, ABD ve Avrupa'da doyuma ulaşan, 500 milyar dolarlık fon büyüklüğüne sahip özel sermaye şirketleri ile 1.5 trilyon dolar büyüklüğündeki serbest yatırım fonlarının yönünü Türkiye'ye çevireceğini ileri sürdü.
Geçen yıl 19.9 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi ile, Orta ve Merkez Avrupa bölgesinde Rusya'dan sonra en çok doğrudan yabancı yatırım çeken ülke olan Türkiye, yeni bir dalgaya hazırlanıyor. Türkiye'ye bugüne kadar birleşme ve satın alma yoluyla gelen ve “birinci dalga” olarak adlandırdığı yabancı sermayenin şimdi de “özel sermaye şirketleri” kanalıyla giriş yapacağını belirten Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı'nı vekaleten yürüten Turan Erol, “Yabancı yatırımlarda ikinci dalga geliyor” dedi. Erol, sermaye piyasasına yeni strateji ve enstrümanlarla yeni oyuncuların geleceğini söyledi.
Uluslararası piyasalarda düşük faiz ve enflasyon oranları ile petrol fiyatlarındaki artışın global seviyede bir likidite bolluğu meydana getirdiğini kaydeden Erol, dünya genelinde gözlenen ve genel olarak faiz oranlarının düşük seyretmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan likidite fazlasının, serbest yatırım fonlarına (hedge funds) ilgiyi artırdığını kaydetti. Erol, “Bunun sonucunda finansal mühendisliğin çok etkin kullanıldığı yeni borçlanma teknikleri ortaya çıktı. Bu yeni teknikler yardımıyla pek çok özel sermaye fonu, etkin biçimde finansal kaldıraçlar kullanarak küresel finansal sistemde önemli roller oynamaya başladı” diye konuştu.
Yatırımlar kârlı alanlara
Serbest yatırım fonlarının ve özel sermaye şirketlerinin finansal sistemdeki önemlerinin giderek arttığını kaydeden Erol, özel sermaye şirketlerine sermaye koyan yatırımcı gruplarının en önemlilerinin emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve serbest yatırım fonları olduğunu vurguladı. Bu yatırımcı gruplarının kontrol ettikleri fonların bir kısmını sermaye olarak özel sermaye şirketlerine koymalarının yanı sıra özel sermaye şirketlerinin kredi piyasasından kaynak temin etmesine de yardımcı olduğunu ifade eden Erol, "Özel sermaye şirketleri sahip oldukları sermayeyi, piyasadan alacağı borç ile birleştirerek kayda değer bir finansal büyüklüğe sahip olur. Bu finansal gücü kullanarak piyasada kârlı gördüğü alanlarda ve şirketlerde operasyonlarını gerçekleştirir” dedi.
Serbest yatırım fonlarının ise finansal piyasalarda "köpek balıkları" olarak adlandırıldıklarını hatırlatan Erol, "Ülkelerin-piyasaların dengelerini alt üst etmeye meyilli finansal yapılar olarak tanımlanıyor olsa da yapılan akademik çalışmalar ilginç biçimde serbest yatırım fonlarının piyasaların etkin çalışması üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu ortaya koymuştur” dedi.
1.5 trilyon dolarlık büyüklük
Günümüzde serbest yatırım fonlarının kontrolü altında bulunan varlıkların miktarının 1.5 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu belirten Erol, bu fonların çeşitli finansman teknikleri ve türev araçlar kullanarak kontrolü altındaki finansal büyüklüklerin yaklaşık 20 katı büyüklükte pozisyonları kontrol edebildiğini vurguladı. 2006 itibariyle 430 milyar dolar olan özel sermaye şirketlerinin yönettiği fon büyüklüğünün bu yıl 500 milyar doları bulacağını kaydeden Erol, Amerika ve Avrupa'da doyum noktasına ulaşan özel sermaye şirketlerinin yönünü Türkiye'ye çevirmesinin beklendiğini ifade etti. Erol, "1.5 trilyon dolar büyüklüğündeki serbest yatırım fonlarının yanı sıra 500 milyar dolar büyüklüğündeki özel sermaye şirketlerinin Türkiye'de büyük rol oynama potansiyeli var" diye konuştu.
Erol, Avrupa Birliği'nde (AB) çok aktif olan özel sermaye fonları piyasasının doyum noktasına ulaşmak üzere olduğunu, zaman içinde hem özel sermaye fonlarının sayısının arttığını, hem de bu fonların yatırım yapabileceği nitelikteki şirketlerin sayısının azaldığını söyledi. Erol, “Bu gelişmeler özel sermaye fonları açısından kâr marjlarının düşmesi ile sonuçlanmıştır. Özel sermaye fonları yüksek kâr marjlarını koruyabilecekleri yeni piyasalara yönelme gereği duymaktadır. Dolayısı ile Türkiye piyasası bu fonlar açısından çok cazip hale gelebilir” diye konuştu.
KOBİ'lere ilgi artacak
Özel sermaye şirketlerinin KOBİ'ler açısından yapısal değişikliklerin hızlandırılmasında katalizör görevi yerine getireceğini ve verimliliği artırabileceğini de vurgulayan Erol, şu bilgileri verdi: "Özel sermaye şirketinin yöneticileri bir şirketi ele geçirince yeniden yapılandırmakta ve piyasa koşullarında daha etkin çalışır hale getirmekte. Performansı artan şirketin piyasa değeri de zaman içinde yükselmekte. Sürecin sonunda ise yeniden yapılandırılan şirketin halka arz edilmesi ya da başka bir sermaye grubuna satılması gerçekleştirilmektedir. Gelecek dönemde yabancı yatırımcılar özellikle KOBİ'lere büyük ilgi gösterecek."
Çalışmalar hızlandı
Özel sermaye şirketlerinin faaliyetlerinin SPK açısından çağrı, içerden öğrenenlerin ticareti, manipülasyon ve halka açılma gibi konulardaki etkileri üzerinde çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Erol, gerek bu şirketlerin kontrolünü ele geçirme, gerekse daha sonra halka arz etme aşamasında sistemin işleyişini kolaylaştırmak için SPK'ya önemli görevler düştüğünü vurguladı. Erol, "Konunun SPK açısından bir başka önemli boyutu ise özel sermaye fonlarının şirket kontrolünü ele geçirme süreci içerisinde yaşanabilecek ahlaki çöküntü durumudur" diye konuştu.
Özel sermaye şirketlerinin sermaye piyasasında ürün çeşitliliğini artırmada oynayacakları rolleri de değinen Erol, “Finansal mühendislik teknikleri yardımı ile geliştirilen yeni finansal ürünler, sermaye piyasasında yeni finansman tekniklerinin kullanılmasına olanak tanıyacak ve piyasanın derinliğinin artmasına yardımcı olacaktır” dedi.
Özel sermaye fonlarının kullanıldığı işlerde en kritik özelliğin, piyasadan çok akıllıca alınmış kredilerin önemli bir finansman aracı olarak kullanılması olduğuna dikkat çeken Erol, “Genelde operasyonlarda kullanılan finansal varlıkların yüzde 70'lik kısmı borçtan oluşmakta, yüzde 30'luk kısmı ise özel sermaye şirketi tarafından sermaye olarak konulmaktadır.
İşlemlerinin yüzde 70'i krediyle
* Özel sermaye şirketlerine sermaye koyan yatırımcı gruplarının başında emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve serbest yatırım fonları geliyor.
* Serbest yatırım fonlarının kontrolü altında bulunan varlıkların miktarı 1.5 trilyon dolar.
* 2006 itibariyle 430 milyar dolar olan özel sermaye şirketlerinin yönettiği fon büyüklüğü bu yıl 500 milyar doları bulacak.
* Özel sermaye fonları işlemlerin yüzde 70'ini kredi gerçekleştiriyor.
Geçen yıl 19.9 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi ile, Orta ve Merkez Avrupa bölgesinde Rusya'dan sonra en çok doğrudan yabancı yatırım çeken ülke olan Türkiye, yeni bir dalgaya hazırlanıyor. Türkiye'ye bugüne kadar birleşme ve satın alma yoluyla gelen ve “birinci dalga” olarak adlandırdığı yabancı sermayenin şimdi de “özel sermaye şirketleri” kanalıyla giriş yapacağını belirten Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı'nı vekaleten yürüten Turan Erol, “Yabancı yatırımlarda ikinci dalga geliyor” dedi. Erol, sermaye piyasasına yeni strateji ve enstrümanlarla yeni oyuncuların geleceğini söyledi.
Uluslararası piyasalarda düşük faiz ve enflasyon oranları ile petrol fiyatlarındaki artışın global seviyede bir likidite bolluğu meydana getirdiğini kaydeden Erol, dünya genelinde gözlenen ve genel olarak faiz oranlarının düşük seyretmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan likidite fazlasının, serbest yatırım fonlarına (hedge funds) ilgiyi artırdığını kaydetti. Erol, “Bunun sonucunda finansal mühendisliğin çok etkin kullanıldığı yeni borçlanma teknikleri ortaya çıktı. Bu yeni teknikler yardımıyla pek çok özel sermaye fonu, etkin biçimde finansal kaldıraçlar kullanarak küresel finansal sistemde önemli roller oynamaya başladı” diye konuştu.
Yatırımlar kârlı alanlara
Serbest yatırım fonlarının ve özel sermaye şirketlerinin finansal sistemdeki önemlerinin giderek arttığını kaydeden Erol, özel sermaye şirketlerine sermaye koyan yatırımcı gruplarının en önemlilerinin emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve serbest yatırım fonları olduğunu vurguladı. Bu yatırımcı gruplarının kontrol ettikleri fonların bir kısmını sermaye olarak özel sermaye şirketlerine koymalarının yanı sıra özel sermaye şirketlerinin kredi piyasasından kaynak temin etmesine de yardımcı olduğunu ifade eden Erol, "Özel sermaye şirketleri sahip oldukları sermayeyi, piyasadan alacağı borç ile birleştirerek kayda değer bir finansal büyüklüğe sahip olur. Bu finansal gücü kullanarak piyasada kârlı gördüğü alanlarda ve şirketlerde operasyonlarını gerçekleştirir” dedi.
Serbest yatırım fonlarının ise finansal piyasalarda "köpek balıkları" olarak adlandırıldıklarını hatırlatan Erol, "Ülkelerin-piyasaların dengelerini alt üst etmeye meyilli finansal yapılar olarak tanımlanıyor olsa da yapılan akademik çalışmalar ilginç biçimde serbest yatırım fonlarının piyasaların etkin çalışması üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu ortaya koymuştur” dedi.
1.5 trilyon dolarlık büyüklük
Günümüzde serbest yatırım fonlarının kontrolü altında bulunan varlıkların miktarının 1.5 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu belirten Erol, bu fonların çeşitli finansman teknikleri ve türev araçlar kullanarak kontrolü altındaki finansal büyüklüklerin yaklaşık 20 katı büyüklükte pozisyonları kontrol edebildiğini vurguladı. 2006 itibariyle 430 milyar dolar olan özel sermaye şirketlerinin yönettiği fon büyüklüğünün bu yıl 500 milyar doları bulacağını kaydeden Erol, Amerika ve Avrupa'da doyum noktasına ulaşan özel sermaye şirketlerinin yönünü Türkiye'ye çevirmesinin beklendiğini ifade etti. Erol, "1.5 trilyon dolar büyüklüğündeki serbest yatırım fonlarının yanı sıra 500 milyar dolar büyüklüğündeki özel sermaye şirketlerinin Türkiye'de büyük rol oynama potansiyeli var" diye konuştu.
Erol, Avrupa Birliği'nde (AB) çok aktif olan özel sermaye fonları piyasasının doyum noktasına ulaşmak üzere olduğunu, zaman içinde hem özel sermaye fonlarının sayısının arttığını, hem de bu fonların yatırım yapabileceği nitelikteki şirketlerin sayısının azaldığını söyledi. Erol, “Bu gelişmeler özel sermaye fonları açısından kâr marjlarının düşmesi ile sonuçlanmıştır. Özel sermaye fonları yüksek kâr marjlarını koruyabilecekleri yeni piyasalara yönelme gereği duymaktadır. Dolayısı ile Türkiye piyasası bu fonlar açısından çok cazip hale gelebilir” diye konuştu.
KOBİ'lere ilgi artacak
Özel sermaye şirketlerinin KOBİ'ler açısından yapısal değişikliklerin hızlandırılmasında katalizör görevi yerine getireceğini ve verimliliği artırabileceğini de vurgulayan Erol, şu bilgileri verdi: "Özel sermaye şirketinin yöneticileri bir şirketi ele geçirince yeniden yapılandırmakta ve piyasa koşullarında daha etkin çalışır hale getirmekte. Performansı artan şirketin piyasa değeri de zaman içinde yükselmekte. Sürecin sonunda ise yeniden yapılandırılan şirketin halka arz edilmesi ya da başka bir sermaye grubuna satılması gerçekleştirilmektedir. Gelecek dönemde yabancı yatırımcılar özellikle KOBİ'lere büyük ilgi gösterecek."
Çalışmalar hızlandı
Özel sermaye şirketlerinin faaliyetlerinin SPK açısından çağrı, içerden öğrenenlerin ticareti, manipülasyon ve halka açılma gibi konulardaki etkileri üzerinde çalışmalara devam ettiklerini söyleyen Erol, gerek bu şirketlerin kontrolünü ele geçirme, gerekse daha sonra halka arz etme aşamasında sistemin işleyişini kolaylaştırmak için SPK'ya önemli görevler düştüğünü vurguladı. Erol, "Konunun SPK açısından bir başka önemli boyutu ise özel sermaye fonlarının şirket kontrolünü ele geçirme süreci içerisinde yaşanabilecek ahlaki çöküntü durumudur" diye konuştu.
Özel sermaye şirketlerinin sermaye piyasasında ürün çeşitliliğini artırmada oynayacakları rolleri de değinen Erol, “Finansal mühendislik teknikleri yardımı ile geliştirilen yeni finansal ürünler, sermaye piyasasında yeni finansman tekniklerinin kullanılmasına olanak tanıyacak ve piyasanın derinliğinin artmasına yardımcı olacaktır” dedi.
Özel sermaye fonlarının kullanıldığı işlerde en kritik özelliğin, piyasadan çok akıllıca alınmış kredilerin önemli bir finansman aracı olarak kullanılması olduğuna dikkat çeken Erol, “Genelde operasyonlarda kullanılan finansal varlıkların yüzde 70'lik kısmı borçtan oluşmakta, yüzde 30'luk kısmı ise özel sermaye şirketi tarafından sermaye olarak konulmaktadır.
İşlemlerinin yüzde 70'i krediyle
* Özel sermaye şirketlerine sermaye koyan yatırımcı gruplarının başında emeklilik fonları, sigorta şirketleri ve serbest yatırım fonları geliyor.
* Serbest yatırım fonlarının kontrolü altında bulunan varlıkların miktarı 1.5 trilyon dolar.
* 2006 itibariyle 430 milyar dolar olan özel sermaye şirketlerinin yönettiği fon büyüklüğü bu yıl 500 milyar doları bulacak.
* Özel sermaye fonları işlemlerin yüzde 70'ini kredi gerçekleştiriyor.
