Yozlaşan Toplum

M

Misafir

Forum Okuru
Yozlaşan Toplum
Türk Gençliği bilinmez bir yaşam kaygısının içinde çalkalanıp duruyor. Üniversite öğrencileri bile nasıl bir iş hayatının kendilerini beklediğini bilmiyor. Gittikçe zorlaşan yaşam şartlarının altında kendimizi bulamıyoruz.

Üretkenliğimiz tamamen çürüyor. Sadece para kazanma üzerine şartlandırılıyoruz. Bilimsel çalışmalarımız sonucunda tam manasıyla iyi yaşam koşulları bulamayacağımız düşüncesi bizleri bilim adına çalışmaktan alıkoyuyor.

Artık televizyon toplumu olarak nitelendirebileceğimiz bir toplumuz. Televizyonda da yoğunluğu oluşturan magazin programları sayesinde sadece hayatı şan, şöhret ve para olarak gören bir gençlik oluşturuldu. Geriye baktığımızda, insanlar toplum için çalışmayı önemli kılıyordu. Buna örnek olarak öğretmenliği verebiliriz. Ancak şu anda öğretmenlik birden fazla gelir kaynağı getirebileceği düşüncesi oluşmaya başladı. İnsanların geleceğini göremedikleri göz önüne alınırsa bu durumun oluşmaması elde değil.

Üniversitede okuyan gençlerin çok az bir kısmı akademik kariyer düşünüyor. Akademik kariyer düşünülmemesinin nedenlerinden birisi para kazanmak için aceleci ve hırslı davranmamız. Diğer bir neden ise bilimsel araştırma şansımızın az olmasıdır. Bir tüketim toplumu olarak zaten üretimimiz kısıtlı seviyede, birde üniversitelerde araştırma imkânının eksikliğinden üreten beyinlerimiz de dışarıya gidiyor. Bizim beyinlerimizi diğer ülkeler bizden iyi kullanıyorlar. Gerçekten zeki olan gençlerimiz ise eğitim sisteminde dönen bozuk çarkların arasında ezilip gidiyor. Teorik öğretilerle pratikte bir şey kazanamıyoruz.

Medyanın baskısını en çok çeken gençler toplum adına düşünmekten ve tartışmaktan uzaklaştırılıyor. Amerika ve Avrupa ülkelerinden aldığımız televizyon programları bizleri ilginç bir şekilde televizyon bağımlısı haline getiriyor. Uykusuz gecelerimiz kitap okuyarak değil de televizyon izleyerek geçiriyorsak yanlış bir şeyler vardır.

Aslında bu bizim teknolojiye karşı inanılmaz bir yarış içinde olmamızdan kaynaklanıyor. Sanıyorum ki cep telefonu devi Finlandiya’ da bu kadar yaygın değildir cep telefonları. Bizler teknolojiyi çok çabuk benimsiyoruz ama teknoloji üretme konusunda bir çabaya sahip değiliz. 20-25 yıl öncesinde telefonla görüşmek için 1 ay beklendiğini herkes bilir. Ama şu anda isteyen istediğine istediği zaman ulaşabiliyor. Görüldüğü gibi teknoloji çok hızla ilerliyor, biz bu teknolojiyi çok hızlı alıyoruz ama üretme konusunda bir hızımız yok. Yerimizde sayıyoruz hatta geriye gidiyoruz.
girebiliriz.

Tarihimizi iyice bilmeliyiz ve dış güçlerin bizleri yüzyıllardır nasıl parçaladıklarını görmeliyiz. Bunun için geç, alınacak önlemler çözüm için geç olabilir


Alıntıdır.
 
Geri
Üst