Doğal Hipnoz Halleri

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Doğal Hipnoz Halleri
Aslında her birey hem kendisi hem de çevresi için doğal olarak bir hipnotisttir. Bir annenin çocuğuna söylediği “Yine kötü notlar getirdin, sen aptal ve gerizekalısın” sözü bir telkindir. Anne de doğal olarak bir hipnotist. Bu sözleri doğru kabul eden çocuğun bilinçaltı bundan sonraki yaşamında gerizekalı olmanın gereğini yerine getirecektir. Yani çocuk yüksek bir IQ’ya sahip olsa bile “gerizekalısın” şeklinde annesinden almış olduğu telkin onun başarılı olmasını engelleyecektir. Çünkü geri zekalı biri yüksek notlar alamaz. Anne de “ben diyorum zaten bu çocuk aptal” diyerek haklı olduğunu ispat etmiş olur.

Çevremize baktığımızda anne babasının, öğretmeninin, çevresinin olumsuz telkinlerinden etkilenmiş çok sayıda insan görebiliriz.

Sadece çevremizdeki kişiler mi? Kendi kendimize söylediğimiz şeylerle de aslında hayatımızı biçimlendirmekteyiz farkına varmadan. Kendi kendimize söylediğimiz her şey doğal olarak olumlu ya da olumsuz bir hipnotik etki yaratır. Sürekli başınızın ağrıdığından yakınırsanız baş ağrılarınızdan kurtulamayacağınızı garantilemiş olursunuz. Herkese her yerde uykusuzluk çektiğinizi söylüyor, her gece yatağa girip bir saat yatakta dönüp duruyorum diyorsanız daha uzun geceler uykusuz kalacaksınız demektir.

Hem kendi üzerimizde hem de çevremizdeki insanlar üzerinde böyle bir gücümüz varsa o zaman bu gücü olumlu yönde kullanmak gerekir. Özellikle çocuk yetiştirirken ister anne baba olarak ister öğretmen olarak söylediğimiz sözlerin karşımızdaki kişinin bilinçaltında yaratacağı etkiyi göz önünde bulundurarak konuşmalıyız.

Çocuğumuza onu aşağılayıcı, güvenini kırıcı sözleri sürekli olarak söylersek eninde sonu onu güvensiz, başarısız biri haline getirecek güce sahibiz. Öte yandan onu başarılı, daha akıllı, daha güvenli, kendisine ve çevresine daha yararlı bir insan olarak yetiştirmek de bizim elimizde. Çocuğun olumlu davranışını pekiştirerek, hata yaptığında kişiliğini değil davranışını eleştirerek bunu başarmamız mümkün.

Kendimize ve çevremize verdiğimiz telkinlerin yanı sıra, hepimizin hayatında yaşadığı doğal olarak oluşan hipnoz hallerine şöyle bir göz atalım.

Çok önemli bir yolculuk için sabah saat beşte kalkmanız gerektiğinde saati kurduğunuz, ama saat daha çalmadan uyandığınız oldu mu?

Giyinirken bacağınızda bir morluk görüp, “acaba ben bacağımı nereye çarptım, hiç fark etmemişim, çok acımış olmalı” dediniz mi? Aslında ağrı acı duyusu hep aynı şekilde oluşmasına rağmen aklımız başka bir yerdeyken demek ki acıyı fark etmiyoruz.

İş çıkışı arabayla evinize giderken “yol ne çabuk geçti, ne zaman eve geldiğimi anlamadım” diye düşündüğünüz oldu mu? Muhtemelen gözünüz yoldaydı ama dikkatiniz iç dünyanıza yönelmişti.

Heyecanlı bir kitap okurken ya da televizyon seyrederken evdekilerden birinin size seslendiği ama sizin duymadığınız sonra da “kaç keredir sesleniyorum niye cevap vermiyorsun” dediği sizin de “ ne zaman seslendin hiç duymadım” dediğiniz zamanlar oldu mu?
 
Geri
Üst