Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

SEYDİLER



TARİH ve COĞRAFYA

Seydiler, İnebolu-Kastamonu karayolu üzerinde çok eski tarihlere dayanan bir yerleşim yeridir. Kurtuluş Savaşı'nda eli silah tutanların cephede olduğu sıralarda İnebolu'ya çıkarılan silah ve cephanelerin Kastamonu üzerinden Ankara'ya ulaştırılmasında yaşlı erkeklerle kadınlarımızın da insanüstü çalışmaları olmuş, tarihe geçmişlerdir. Bu tarihe geçen kadınlarımızdan biri de Seydilerli Şehit Şerife Bacı’dır. Şerife Bacı 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü Aralık ayında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu'ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur.

Cumhuriyet öncesi İnebolu ilçesine bağlı olan Seydiler, 1926 yılında Küre’nin İlçe oluşu ile buraya bağlanmış, 04.08.1944 tarih ve 4642 sayılı kanunla ilçe olan Devrekani’ye bağlanarak uzun süre Bucak statüsünde idare edilmiştir. 1967 yılında belediye teşkilatı kurulan Seydiler, 20.05.1990 gün ve 3644 sayılı kanunla ilçe olmuş, 08.05.1991 tarihinde ilçe kaymakamının fiilen göreve başlaması ile Kastamonu ilinin 19. ilçesi olarak faaliyete geçmiştir.

Seydiler: Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İli sınırları içinde olup, doğusunda Devrekani, güney batısında Daday, kuzey batısında Ağlı, kuzeyinde Küre ve güneyinde Merkez ilçe ile çevrilidir.

Arazi yapısı olarak ilçe merkezi düzlük olup, köylerimizden Çerçiler, Ericek ve Karaçavuş köyleri ormanlık, diğer köylerimiz genelde düz ve tarımsal arazi ile çevrilidir. Toplam arazi miktarı 24100 hektar olup; 5300 hektarı ormanlık alan, 12100 hektarı ekilebilir tarımsal alan, 2950 hektarı tarım dışı alan ve 3750 hektarı çayır-mera alanı olarak kullanılmaktadır.

İklim yapısı itibariyle, karasal iklim ve Karadeniz iklimi birlikte hakimdir. Yaz aylarında +5 ile +33 dereceye, kış aylarında -27 ile -6 dereceye varan çok büyük ısı farkları mevcuttur.



NÜFUS DURUMU:

Seydiler ilçesinin genel olarak nüfusu azalmaktadır. Bunun sebebi büyük şehirlere olan göç olayıdır. 1985 Genel nüfus sayımına göre Seydiler ilçesinin nüfusu 6.783, 1990 Genel nüfus sayımına göre 5.846dır. En son 30 Kasım 1997 tarihinde 5.113 dür. 22 Ekim 2000 tarihinde yapılan nüfus sayımına göre ilçemizin genel nüfusu 5.269 dur. 1985 genel nüfus sayımına göre % 24 azalma vardır.

22 Ekim 2000 tarihine göre;

İlçe Merkezimizin nüfusu : 3.254

Köylerimizin nüfusu : 2.015

Toplam nüfus : 5.269’dır.

Nüfusun çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. İlçe merkezinde halkın büyük kısmı ticaret ve zanaatla uğraşmaktadır.



İDARİ DURUM:

Cumhuriyet öncesi İnebolu ilçesine bağlı olan Seydiler 1926 yılında Küre’nin İlçe oluşu ile buraya bağlanmış daha sonra 04.08.1944 tarih ve 4642 sayılı kanun ile ilçe olan Devrekani ye bağlanarak uzun süre bucak statüsünde idare edilmiş 1967 yılında belediye teşkilatı kurulmuş

İlçemiz, Devrekani İlçesine bağlı iken 20.05.1990 gün ve 3644 sayılı kanun ile 10 mahallesi, Devrekani ilçesinden çözülen 10 ve Küre İlçesinden çözülen 5 köyü ve mahallelere bağlı toplam 112 adet mezrası ile 264 Km2’lik bir alan üzerinde ilçe olmuştur.

İlçe, Kastamonu-İnebolu Karayolu üzerinde, İl merkezine 33 Km mesafede bulunmaktadır. Her köyün İlçe Merkezine yol bağlantısı vardır. Köy yollarının bağlantısı asfalt, stabilize ve ham yoldur.



SOSYAL DURUM:

İlçe halkı genel olarak gelenek ve göreneklerine bağlıdır. Bu bağlılık içinde sosyal alandaki yeniliklere kendisini adapte edebilmiştir. İlçe merkezindeki ahşap yapılar yerini karkas ve betonarme binalara terk etmektedir. Köylerdeki binalar genellikle ahşap olmasına rağmen yenilendikçe yerlerine karkas ve betonarme binalar yapılmaktadır.

İlçede son yıllarda yapılan konut inşaatları ile yaşanan konut sıkıntısı bir ölçüde giderilmiştir.

Genel olarak örf ve adetlerin ve geleneklere bağlılığın sürdürüldüğü ilçemizde dini bayramlar, milli bayramlar ve düğünler gibi belli gün ve törenlerin dışında sosyal yaşantı hareketsizdir. Evlenmeler genellikle görücü usulünde olup, kız kaçırma ve kaçma olayları çok az görülür. Başlık parası olayı tamamen kalkmıştır. Evlenmelerde ihtiyaçların giderilmesi konusunda yapılan harcamaların çoğunluğu damat evi tarafından yapılır. Kadının mirası genel olarak verilir.

Bölgede, erkekler ailede egemen durumdadır. Köylerde kadınlarda ekonomik amaçla genellikle tarım işlerinde çalışarak aile bütçelerine katkıda bulundukları görülmektedir.

İlçe Merkezinde 216 işyeri, merkez ve köylerinde toplam 1.455 konut mevcuttur.

İlçemiz Köylerine Hizmet Götürme Birliği Başkanlığınca 1 Halı Saha,1 Basket Sahası ve Teniskort, 1 Ad et Futbol Sahası yapılarak ilçe halkının hizmetine sunulmuştur. İlçemiz Belediye Başkanlığınca 1 adet üç yıldızlı Turistik Otel yaptırılmış işletilmek üzere kiraya verilecektir.



SAĞLIK:

İlçe merkezinde 1 Sağlık Ocağı, Şalgam, Mancılık, Çiğilerik ve İncesu köylerinde sağlık evi mevcuttur. Sağlık Ocağında, 3 doktor,1 Diş Hekimi, 5 Hemşire, 2 sağlık memuru, 1 Şoför, 1 Hizmetli ile sağlık hizmetleri sürdürülmektedir. Şalgam, Mancılık, Çiğilerik, İncesu, Çırdak ve Ercek köyleri gurup köyler olarak tespit edilmiştir. Sağlık Ocağına tahsis edilen bir adet 1994 model Kartal marka hizmet aracı ve Ford Transit 2 Adet Ambulansı mevcuttur.



ULAŞTIRMA

İlçede PTT merkezine bağlı şube yoktur. Tüm telefon talepleri karşılanmış, ilçemiz merkez ve köylerinde hizmet veren 3 adet santral bulunup toplam 1.483 aboneye hizmet vermektedir. Bu hizmetler 1 Teknisyen,1 Teknisyen yardımcısı ve 1 işçi ile sürdürülmektedir.

İlçeye TRT VE TV kanallarının yayınları ulaşmakla birlikte vericilerin güçlü olmaması nedeniyle TRT 1 dışındaki kanallar net bir şekilde izlenememektedir.

İlçemizde PTT müdürlüğünce bankaların kredi kartı ödemeleri tahsili cep telefonları faturaları tahsili ve elektrik faturaları tahsili yapılmakta olup, bu hizmetler 1 müdür 1 güvenlik görevlisi 2 yaya dağıtıcı 1 köy dağıtıcısı olmak üzere toplam 6 personelle yürütülmektedir.

İlçede yayın yapan mahalli radyo istasyonu yoktur. İlçemizin komşu ilçelere olan ulaşımı karayolu asfaltı ile sağlanmaktadır. Köylerin ilçe merkezine olan bağlantıları asfalt, stablize ve ham yoldur. İlçede yaşanan olumsuz kış şartları nedeniyle bozulan yolların sık sık İl özel idaresince bakım ve onarımına ihtiyaç vardır.



KÜLTÜR TURİZM

İlçe Merkezinde Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı Seydiler Lisesi, Şehit Ersin Yenel İlköğretim Okulu ve Seydiler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu bulunmakta, 2 adet mahalle ve 2 adette köylerde olmak üzere 4 Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu olmak üzere, toplam 06 okul ve 47 öğretmen ile eğitim ve öğretim verilmektedir.

İlçemizde okur-yazarlık durumu oldukça iyi seviyededir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 2000 yılında yapmış olduğu istatistikti araştırma sonucu ilçe genelinde okur-yazar oranının % 96,2 Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün 1995 yılında yapmış olduğu çalışma sonunda 14–44 yaş arası okur-yazar oranı % 99.7 olduğu tespit edilmiştir.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 1 İlçe Müdürü, 1 Şube müdürü,1 Şef,1 Memur ve 1 Hizmetli ve müdürlüğe bağlı İlköğretim okulları, Lise ve Halk Eğitim Müdürlüğünde görevli toplam 55 öğretmen,1 memur ve 8 yardımcı personelle çalışmalarını yürütmektedir.

Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğümüz Seydiler’in İlçe oluşundan 3 yıl sonra 05.08.1993 tarih ve 28559 sayılı Valilik Olur ‘ları ile kurulmuş olup, 09.09.1993 tarihinde faaliyete geçmiştir.

Kuruluşundan bu güne kadar geçen süre içerisinde;

Yüzde olarak % 67.87 si kadın % 32.13 ü erkektir.İlçemiz Seydiler’de 1981 yılında Belediye Başkanlığı öncülüğünde İl Kültür Müdürlüğü tarafından Şehit Şerife Bacı Halk Kütüphanesi açılmış olup, Belediyeye ait binada hizmet vermektedir.Mevcut kitap sayısı 4812’dir. 1 Memur ve 1 Hizmetli Kadrosu olup, halen boştur.Kütüphanemize kayıtlı okuyucu sayısı 408’dir.



EKONOMİK DURUM :

a) Tarım :

Seydiler’in toplam yüzölçümü 24100 hektardır. Bunun 5300 hektarı ormanlık alan, 12100 hektarı ekilebilir alan, 3751 hektarı çayır-mera ve 2950 hektarı tarım dışı alan olarak dağılmaktadır. Ekilebilir alanın 1500-2000 hektarı sulanabilir alandır. Sulanabilir alan Beyler Barajından yapılan kanal bağlantıları ile her yıl sürekli artmaktadır.

Ekilebilir alanların yaklaşık 8570 hektarı tahıllar (buğday, arpa ), 300 hektarı şeker pancarı, 15 hektarı baklagil ve sebzeler, kalan alanı ise yem bitkileri oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda yem bitkileri üretiminde önemli artışlar olduğu görülmektedir. İlçenin rakımının yüksek olması ve kışın soğuk geçmesi sebzeciliğin gelişmesini engellemektedir.



b) Hayvancılık:

2001 yılı istatistiki çalışmalarında ilçenin büyükbaş hayvan sayısının 8000 olduğu tespit edilmiştir. Bu sayının önemli bir kısmını kültür ırkı ve kültür melezi sığırlar oluşturmaktadır. Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere ilçenin asıl geçim kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır. Eskiden beri sığır besiciliği önemli bir sektör olmuş, her yıl yaklaşık 3000 besi hayvanı ilçe dışına pazarlanmaktadır. Besiciliğin yanında son yıllarda süt fiyatlarındaki artışlar süt inekçiliğinin önem kazanmasına neden olmuştur.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

DEVREKANİ


İLÇENİN TARİHÇESİ

Eski bir yerleşim yeri olan Devrekani höyük ve harabeleri,han ve hamamları, çeşme ve camileri ile arkeolojik yönden zengin bir yerleşim yeridir. Coğrafi durum itibariyle dağlık bir Bölge olan KASTAMONU ve çevresi prehistorik çağlardan zamanımıza kadar pek çok kavim ve devletin istila sahası olmuştur.

FATİH’İN ANNE VE BABASININ DÜĞÜNÜ :

İsfendiyar Bey’in mektup ve hediyelerinden memnun kalan İkinci Murat kırgınlıkları unutarak Candaroğulları topraklarına dokunmadı. Çaşnigir başı Elvan Bey başkanlığında bir heyeti birçok hediye ve mihr ile birlikte 1423 yılında Kastamonu’ya gönderdi. Devrekani’ye geçen heyet Çayırcık Köyüne geldi. Sultan Murat ile Hatice Alime Hüma Hatun’un düğünü Çayırcık köyünde yapıldı. Devrekani’deki düğün töreninden sonra gelin yükte hafif pahada ağır pek çok hediye ile Bursa’ya gönderildi. Bursa’da ise İkinci Murat’ın kız kardeşlerinden biri İbrahim Bey’in oğlu İsmail Bey ‘e ,birisi Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa’ ya ,üçüncüsü de Candarlızade Halil Paşa’nın oğlu Mahmut Çelebi’ye verildi. Düğünlerin hepsi 1424 yılında aynı anda yapıldı. İkinci Murat ile evlenen Hüma Hatundan 1431 yılında Sultan Mehmed Han (Fatih) dünyaya geldi.

Bu olayın anısına her yıl Mayıs ayının son haftasında Çayırcık Mahallesinde fetih şölenleri düzenlenmektedir.

Bundan sonra Osmanlılarla Candaroğulları arasında sıkı akrabalık bağları gelişti. Daha sonra Fatih’in kız kardeşi de Candaroğulları Bey’ i İsmail Bey’le evlendi. Birtakım huzursuzluklar ve kardeş kavgalarından sonra Candaoğulları Beyliğine son vermek isteyen Fatih, Mahmut Paşa komutasındaki orduyu Kastamonu ve Sinop’ u almak üzere gönderdi. Kardeş kanı dökülmesini istemeyen İsmail Bey teslim olarak Fatih’in huzuruna çıkarıldı. Saygı ile karşılandı. Fatih’ten büyük hürmet gördü. Candaroğulları Beyliğine getirilen Kızıl Ahmed Bey Bir süre Osmanlı Valisi gibi görev yaptı ve 1461 yılında Beylik fiilen sona erdi.

OSMANLI DEVLETİ İDARESİNDE KASTAMONU : (1460-1923) : 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Candaroğulları devletine son verilmiş ve Kastamonu’da Osmanlı Devletine bağlı sancak haline getirilmiştir. Bu süre de Kastamonu istilaya maruz kalmamıştır. Pek çok imar faaliyetlerinde bulunulmuştur. Bir daha istila görmeyen Kastamonu ve İlçemiz Devrekani bu dönemde Kastamonu’ya bağlı bir köy olarak kaldı. Bu durum Tanzimat' a kadar devam etti ve 1906 yılında çevre köylerin kendisine bağlandığı nahiye haline getirildi.



DEVREKANİ’DE TARİHİ ESERLER

İSMAİL BEY CAMİSİ: Cami Devrekani merkezinde ve İsmailbey mahallesindedir. İsmailbey tarafından yaptırıldığı Kastamonu Şerire sicillerinde (No.86,T.1231 sah.50) de gösterilmektedir. Kitabesi yoktur. Bina moloz taşından harçla yapılmıştır. Çatısı ahşap üzeri kiremitlidir. Döşeme,tavan ve minber tahtadır. Mihrap alçı,fakat basittir. Minaresi tuğladandır. (İkinci minare yeniden yapılmıştır.) Namaz salonunun yüz ölçüsü (18.5 x11.5 m.) dir. Son yıllarda eklenen bir bölümün sağında abdest alma yeri , solunda ise bir oda bulunmaktadır.

Vakıfların malı olan caminin mimari kıymeti yoktur. İsmail Bey’ in eseri olduğu cihetle tarihi kıymeti vardır. Bir imam hatip ve bir müezzin kadrosuyla cami ibadete açıktır.

ÇAYIRCIK HAMAMI: Hamam Devrekani’nin yirmi dakika batısındaki çayırcık köyünde (mahalle) moloz taşından harçla yapılmıştır. (9x8 m. büyük.) olan soyunma yeri ahşaptır. Hamamın (2,5 m) olan bir giriş aralığı ile aynı büyüklükte birbiri içinden geçilen bir hizada üç tane halveti vardır. Halvetlerin üzeri kubbelidir.

Hamam Çayırcık köyünden Ahmet ve Mehmet Güney’in tasarrufunda olup, haremeyn vakfından olduğu söylenmektedir.

Günümüzde harap vaziyetteki hamam asırlardan beri halk tarafından “Gelin Hamamı” olarak anılmaktadır. Bu ismin kaynağı burada yapılmış olan meşhur düğündür.

DEVREKANİ TUMULÜSLERİ:

Devrekani merkez ve çevre köylerinde birçok tumulüs olduğu görülmektedir.

Bunlardan bazıları: İlçe merkezinin güneyindeki Mantarlık ve Bayram tepeleri, Laçin köyü Celi deresinde üç tumulüs, Habeşli köyünde Pınaz ve Oyalık tepeleri, Bozkocatepe köyü Terzi ve Hamallar Mahallesindeki tepeler, Mütevelli mahallesindeki yığma tepeler,Bıngıldayık , Ulamış ve Kurt köylerinde bulunan tumulüslerin hepsi de maalesef kontrolsüz olarak kazılmışlardır.

KURTULUŞ SAVAŞINDA DEVREKANİ:

Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl üç kıtada egemen olduktan sonra duraklama, gerileme ve dağılma sürecine girmişti. Yurdumuz (Bu günkü Anadolu toprakları) da bir fiil işgal edilmiş ve Türk Milletini topyekün ortadan kaldırma ve tarihten silme planları yapılmaktaydı. Kastamonu’luların kurtuluş savaşına fiilen katılış tarihi ,İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinin ertesi günü yani 16 Mayıs 1919 tarihidir. Bu tarihte Kastamonu ve çevresinde işgali protesto mitingleri başlamıştır.19 Eylül 1919 tarihinde Müdafa-i Hukuk cemiyetine giren Kastamon’lu lar resmen Kurtuluş Savaşına başlamış oldular. Kuvay-i Milliye ile birleştikten sonra da büyük bir Yurtseverlik örneği göstererek İnebolu-Ankara arasında çoluk- çocuk, genç-ihtiyar kağnı arabaları ile cephane taşıdılar.

İşte Devrekani Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:

Başkan: Mühtüoğlu Mehmet Bey

İkinci Başkan: Kulaksızoğlu Hacı Osman Bey

Üyeler : Vefaoğlu İzzet Bey, Çalcalı Numan Bey’lerden oluşmuştur.

Kurtuluş savaşında milli mücadeleyi en çok destekleyen ve bu uğurda en çok şehit veren bölge Kastamonu ve çevresi olmuştur. Bunlardan bir tanesi de Şehit Şerife Bacıdır. Kastamonu ve Seydiler ilçesine yapılan anıtlarla ebedileştirilmişlerdir.

Devrekani’li Necibe Hanım: Baltacak köyünden olan 1323 doğumlu Necibe İşitir Gençlik yıllarında Şehit Şerife Bacılarımız gibi bizzat İnebolu-Kastamonu arasında kağnı ara baları ve katırlarla cephane ve mermi taşımıştır.16.03.1996 yılında vefat eden Necibe Hanım ilçe merkezinde Necibe Nine adı verilen şehitliğe gömülmüştür. Cefakar Türk anasını saygı ve rahmetle anıyoruz.

ATATÜRK KASTAMONU’DA:

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Türk İnkılaplarını yapmaya devam ederken Şapka inkılabı için Kastamonu’yu seçti ve 23 Ağustos 1925 günü İlimize geldi. 25 Ağustos 1925 tarihinde İnebolu’ya geçti. 28 Ağustos1925 İnebolu’dan dönüş ve Devrekani.

ATATÜRK DEVREKANİ’DE:

Şapka inkılabını gerçekleştiren Atatürk İnebolu dönüşünde Kastamonu Milletvekili Mehmet Fuat Bey tarafından çiftliğine davet edilmişti. Devrekani o yıllarda Kastamonu Merkez ilçeye bağlı bir bucak idi. Gazi’miz Devrekani Bucak merkezinden geçerken otomobili biraz durdu. Bucak halkı, köylerden gelenlerle birlikte ve başlarında Bucak Müdürleri olduğu halde toplanmış, Gazi’yi alkışlıyorlardı. Sevgili Gazi’miz halkın sevgi ve saygı alkışlarına ,Panama şapkası ile selamlayarak karşılık verdi ve teşekkürde bulundu. Vali Fatin Bey’in işareti üzerine Bucak Müdürü Avni Bey, Gazi’mizin otomobilinin çamurluğuna alındı. Çiftliğe doğru hafif tempo ile hareket edildi. Otomobil yavaş gittiğinden Bucak Müdürüne sevgili Gazi’miz şöyle bir soru sordu:

-Buraya Devrekani adı neden verilmiştir, biliyor musunuz?

Bucak Müdürünün cevabı şu oldu:

-Kastamonu, Fatih Sultan Mehmet’ten önce İsfendiyar Beyliğinin merkezi iken Beylerin çoğu, özellikle sonuncusu İsmail Bey, yaz aylarını bu ovanın ,şimdi Devrekani dediğimiz Bucak merkezinin dolaylarında geçirirmiş. Çayırcık köyünde saraylarının, hamamlarının ve hatta ahırlarının yıkıntılarına rastlanmaktadır. İsfendiyar Beylerinin yaz aylarında buraya göç etmesi nedeni ile yanlarında çalışanlar, “Bu ova,artık devletliler mekanı oldu.” Derlermiş. Halkın dilinde bu söz zamanla değişerek Devrekani olmuştur; demişti. Bu fikir ve görüşe karşı Gazi’miz karşılık vermemiş,sessizce dinlemişti. Artık çiftliğe de yaklaşılmıştı. Bucak Müdürü fikrini doğrulamak için;

-Çiftlik sahibi Milletvekili Mehmet Bey’e Müftüoğlu derler. Bu iki kelime halk lehçesinde bir kelime halinde birleşerek Müfto’nun Mehmet Bey olmuş dedi. Otomobiller de bu sırada çiftliğe geldi.

Mehmet Bey’in güler yüzü, babacan tavır ve hali, Gazi’mizin çiftliğine teşrif etmesi yüzünden duyduğu sevinç,neşe içinde, hoşgeldiniz diyerek Büyük Misafiri karşıladığı sırada Ata:

-Köylüler hep Müftonun Mehmet Bey derlermiş,öyle mi? Diye sorunca, o da;

-Evet Paşam öyle derler diye onayladı.

Aslında konuksever bir insan olan Milletvekili Mehmet Bey, çiftliğinde cidden çok itinalı bir sofra hazırlamış,büyük otellerin lokantasında bulunan nefis yemeklerle çiftliğin ürünü olan sütlü yiyecekleri, çiftlik hayvanlarının etlerinden çeşitli yemekleri,tatlıları ve çeşitli sebze ve meyvaları hazır bulundurmuştu. Açık havada neşeli konuşmalar ve sohbetler yapılırken Mehmet Bey, Büyük Misafirini ve beraberindekileri ağırlıyordu.

Gazi Mustafa Kemal çiftliğin korusunda bir müddet dinlenir ümidiyle Mehmet Bey, yere halılar serdirmiş,yataklar,şilte ve yastıklar hazırlatmıştı. Koruluk,imrenilecek bir hal almıştı.Mehmet Bey’in düşündüğü gibi oldu. Yemekten sonra korulukta, çamlar altında Gazi bir saat kadar dinlendiler. Saat 18.00’ da Kastamonu’ya hareket ettiler.(Atatürk’ün Kastamonu Gezisi Ve Şapka Devrimi. Valilik Yayınları)

Atatürk’ün Devrekani’ye gelişi yıldönümü olan 28 Ağustos günü ilçemiz Bozkocatepe Kurukavak mahallesinde bulunan ve halen Müftüoğullarına ait olan bu çiftlikte törenlerle coşkulu kutlamalar yapılmaktadır...



TURİZM:

İlçe ;temiz havası ve bozulmamış tabiatı ile özellikle yaz mevsiminde dinlendirici bir özelliğe sahiptir. Ancak konumu itibariyle doğal güzellikler,tarihi ve turistik yerlerin azlığı sebebiyle turizm canlılığı çok azdır. Yaz aylarında serinliği ve büyük şehirlerin gürültüsünden kurtulmak isteyen gurbetçilerimiz köylerine ve evlerine geri dönerek bir müddet burada dinlenmektedirler.

İlçe pazarının Pazar günü olması nedeniyle çevre il ve ilçelerden gelenlerin çok olması ilçe de Pazar günlerinin hareketli geçmesine sebep olmaktadır.

Yazılı kaynaklarda ilçenin Osmanlılar zamanında da dinlenme yeri olarak seçildiği görülmektedir. İlçe 5000 yıl öncesinin uygar bir yerleşim yeri olarak tarih hazineleri ile doludur.


Özellikle Kınık harabeleri başta olmak üzere höyükler ve ören yerleri bakımından zengin bir yapıya sahiptir.

Mesire ve dinlenme yeri olarak da Alaman Çamlığı, Yaralıgöz dinlenme tesisleri,İlçedeki Baraj ve Göletler önemli yer tutmaktadır.

Ayrıca gerek ormanların gerek barınma yerlerinin çok olması sebebiyle ilçemiz av turizmi bakımından da zengindir. Mevsimine ve kanunlara uyulduğu takdirde Balık,Karaca,Tavşan,Tilki,Kurt,Yaban Domuzu,Ördek vb. gibi av hayvanları ilçemizde bol miktarlarda bulunmaktadır.

İlçede eskiden panayır adı altında bir hafta süre ile yapılan ticari ve sosyal içerikli programlar kaldırılmış olup yerine sadece Pazar günleri yapılan ticari canlılık kalmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han” ın İstanbul”u fetih yıldönümlerinde ise Annesinin gelin olduğu Çayırcık mahallesinde bir günlük “Fetih ŞÖLENİ” düzenlenmektedir. Kastamonu Kamu Çalışanları Vakfının organize ettiği bu şölen 12 yıldan beri devam etmekte ve çevre il ve ilçelerden gelenlerle ilçeye günü birlikte olsa bir canlılık kazandırmaktadır.

Yaralıgöz İsmi: Her yerin isminin bir efsanesi olduğu gibi Yaralıgözün de ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan birine göre bu kayanın üzerinde bulunan yerleşim yerinde gözleri yaralı veya ama (Kör) birinin yaşadığı ve isminin oradan geldiği;

Başka bir söylentiye göre ise kayanın çok yüksek olması ve sürekli kaya üzerinde şiddetli rüzgarın esmesi şeklinden esinlenerek Yel, Çok yüksek oluşu sebebiyle etrafı gözlemek veya gözetmekten ise Göz kelimeleri bir araya getirilerek halk arasında söylenen “Yelligöz” sözcüğü zamanla Yaralıgöz olduğu tahmin edilmektedir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

DADAY



Daday İlçesi Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu İline bağlı İl Merkezine 35 Km. mesafede olan bir ilçedir. İlçe Tarihi ev ve konakları, Atlı Turizmi, etli ekmeği, Ballıdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesi, ormanlık yapısı ve yazın serin kışın soğuk geçen iklimi ile tanınır.



DADAY'IN TARİHİ

Daday'ın bilinen tarihi M.Ö. 5000 yılına kadar gitmektedir. Bu nedenle çevre, tarih öncesi ve tarih sonrası hakimiyet kuran uygarlıkların izlerini taşımaktadır.

Miladi 1869 yılında yayınlanan Kastamonu Salnamesine göre Kastamonu Sancağının ilçesi olduğu bilinen yörenin Osmanlı Hakimiyetine geçişi Fatih Sultan Mehmet (1460) zamanına rastlar. Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında, 1292'den beri süre gelen Candaroğulları hakimiyetine son vererek Osmanlı topraklarına katmıştır. 460 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan yöre istilaya maruz kalmadığı gibi herhangi bir harbe de sahne olmamıştır.

Tarih öncesi çağlar dahil, Kaşka Türkleri, Etiler, Paflagonyalılar, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Yunanlılar, Rumlar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Danişmentler, Selçuklular, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerinin bazen gözde bazen gözden uzak bir yerleşim yeri olan Daday, binlerce yıllık bir maziye sahiptir. Daday adının Türk- İslam çağından önce Dadybra olduğunu, M.S. 6. yüzyılda yaşayan Harekles'in ( Synekdemos ) adlı eserinden öğreniyoruz. Dadybra kelimesinin orman yetişmesine elverişli toprak anlamına geldiği de söylenmektedir. Dadybra diye hangi tarihten beri söylendiği tam olarak tesbit edilebilmiş değildir. Daday’ın merkezi ve çevresindeki Sorkun, Küten, Honsalar, Siyahlar ve Çayırlı köyleri Roma ve Bizans çağından daha önceleri meskûn yerlerdir. Arkeolog ve tarihçiler Daday'ın bir yerleşim yeri olarak seçilmesinin Kastamonu ile aynı anda birbirine çok yakın zamanlarda olduğu görüşündedirler. Verimli toprakları, işlenebilir kayalıkları, bol ormanları, gür su kaynakları ve çayları göz önünde bulundurulduğunda, bu görüşe hak vermemek ve başka türlü düşünebilmek de mümkün değildir.

Osmanlı İdaresi

Fatih Sultan Mehmet 1460 yılında Candaroğulları Beyliğine son vererek Kastamonu ve çevresini Osmanlı Devletine bağlı bir sancak haline getirmiştir. Daday, Osmanlı Döneminde Candaroğulları çağındaki önemini bir hayli yitirmiştir. Daday, 1284 Hicri yılına kadar Kastamonu'ya bağlı bir kadılık halinde idare edilmiş, bu tarihten sonra ilçe olmuştur. Bir ara Sorkun ve Azdavay kadılıklarına da ayrılan Daday'a bir ara Eflani'nin de kadılık olarak bağlı olduğuna bazı kayıtlarda rastlanmaktadır.



COĞRAFİ YAPISI

Daday Batı Karadeniz Bölgesinde yer alıp Doğusunda Kastamonu, Kuzey Doğusunda Küre, Batısında Zonguldak, Eflani İlçesi, Kuzeyinde Azdavay, Güneyinde Araç İlçesi ile çevrilidir. İlçenin yüz ölçümü 973 km2 dir.

Daday'da Kuzey Anadolu iklimi hakimdir. İsfendiyar Dağları Karadeniz ile irtibatını kestiğinden Daday deniz iklimi tesiri altında değildir. Ilgaz dağı da İç Anadolu ile ilçe arasında bir engel oluşturduğundan tam anlamıyla bir kara iklimi de hakim sayılmaz. İki iklim arası gidip gelmeler bazı yıllar istikrarsız mevsimler yaşanmasına sebep olur. Fakat kar genellikle çok yağar, kış uzun sürer.

İlçe, bitki örtüsü bakımından çok zengindir. Batı, Kuzey ve Güney kesimlerinde ormanlık alanlar ve yükseklerde yaylalar vardır. Ormanlık sahaların etek kısımlarında yapraklı ve maki türleri, yükseklere doğru yapraklı ve ibreli türler, en yükseklerde ise ibreli ağaçlar hakimdir. Köknar, Meşe, Kayın, Çam, ekseriyeti teşkil eder. Söğüt, Kavak, Ceviz gibi sanayide kullanılan ağaçların yanısıra Elma, Armut, Ahlat, Erik, Ayva, Fındık ve diğer türler de çoktur. Orman olarak 9630 hektar baltalık, 4781 hektar korulu baltalık, 3 hektar bozuk koru baltalık, 14.844 hektar bozuk orman, 8122 hektar açık saha vardır. Açık saha ile birlikte toplam orman sahası 210.770 hektardır. Tarıma elverişlidir. En yüksek tepeleri, Ballıdağ, Bakır Tepe, Sarıçam, Keklik Tepesi ile çevrili coğrafi yapısı son derece dağınık bir yapıya sahiptir.



NÜFUS DURUMU

İlçemize bağlı 60 köy ile Belediye sınırları içersinde 4 mahalle mevcut olup, bunlara ait 80 adet aile kütüğü vardır.

22 Ekim 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre İlçe merkezi nüfusu toplamı 4.625 köyler toplamı 6.556 olmak üzere ilçenin toplam nüfusu 11.181’ dir. Buna göre nüfusun köylere göre, Çeşitli Mesleklere, Eğitim durumlarına ve cinsiye göre dağılımı şöyledir.



İDARİ DURUM

1946 yılında Azdavay’ın ayrılması ile bu günkü durumuna gelen İlçemize bağlı 4 Mahalle ve 60 köy bulunmaktadır. Coğrafi yapıya bağlı olarak son derece dağınık bir yerleşim arz eden İlçede oba ve mezra şeklinde olmak üzere toplam 264 yerleşim yeri mevcuttur.

Belediye:

İlçemiz Belediyesi 1873 yılında kurulmuştur. 4.625 nüfusa hizmet veren belediyede 2004 yılı sonu itibariyle 15 adet kadrolu 20 adet de geçici personel görev yapmaktadır.

Şehir içi ve mahalle sokakları ihtiyaca cevap verecek şekilde açılmış olup,% 70 oranında asfalt ve parke taşı ile döşetilmiştir.

Köyler:

İlçemize bağlı 60 köy bulunmaktadır. Elektriksiz köy yoktur. Hemen hemen bütün köylere Köy Hizmetlerince içme suyu getirilmiş olmakla beraber bazı köylerin içme suları yetersiz kalmaktadır.

İlçede halen faaliyetine devam eden Daday İlçesi Köylerine Hizmet Götürme Birliği köylerin altyapı ve diğer hizmetleri için çalışmalarını sürdürmektedir. Birlik 1 Halı saha tesisine sahip olmakla birlikte hizmetlerinde kullanılmak üzere 1 adet Toyota Çift Kabin pikap ve sağlık taramalarında kullanılan 1 adet Ambulansı vardır. İş makinesi olarak Kamyon ve Katoya ihtiyaç bulunmaktadır.



SOSYAL DURUM

Tabii güzellik yönünden ender bir yapıya sahip olan ilçede sessiz ve sade bir hayat görülmektedir. Nüfus yoğunluğunu arttıran fabrika, yüksekokul, askeriye gibi birimler bulunmamaktadır

İlçe halkı gelenek ve göreneklerine bağlı olup, misafirperverdir. Milli bayramlarda bütün halkın ilgisi ve katılımı yüksek seviyededir. Dini bayram ve günlerde ise dini vecibeler, örf adetler yerine getirilmektedir.

Cumartesi günü kurulan pazarda İlçe halkı ve köylüler ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

1-Sağlık Durumu

Sağlık hizmetleri 25 Yataklı Devlet Hastanesi ve 250 Yataklı Ballıdağ Gögüs Hastalıkları Hastanesi ile biri merkezde diğeri Selalmaz köyünde olmak üzere 2 Sağlık Ocağı tarafından yürütülmektedir. 6 köyde Sağlık Evi mevcut olup, bunların hiç birinde ebe bulunmamaktadır. Ballıdağ Gögüs Hastalıkları Hastanesi Türkiye’nin önde gelen sağlık tesislerindendir. İlçeye ekonomik ve sosyal yönden pek çok faydalar sağlamaktadır.

2- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı

1986 yılında faaliyete geçen Daday Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının fakir ve yoksul vatandaşların sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rolü vardır.

2004 Yılında 453 kişiye Gıda, 2940 kişiye Sağlık, 313 kişiye nakit, 80 kişiye yakacak, 764 kişiye eğitim- öğretim yardımı, 2 kişiye barınma yardımı, yapılmıştır.

2004 yılında 34 aileye Yem bitkileri (korunga) Ekim Alanlarını Geliştirme Projesi gerçekleştirilmiş olup, 34 aileye korunga dağıtımı yapılmıştır.



EĞİTİM VE KÜLTÜR VE TURİZM DURUMU:



İlçede halen 1 Genel Lise, 1 İmam-Hatip Lisesi, 2 İlköğretim Okulu, 1 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, köylerde 11 ilköğretim okulu ve Selalmaz köyünde Pansiyonlu İlköğretim okulu ile eğitim-öğretime devam edilmektedir. Halen köylerimizde 11 İlköğretim Okulu mevcuttur.

19 köyümüzü kapsayan taşımalı sistemle merkezdeki iki ilköğretim okulumuza öğrenci taşınmaktadır. Taşınan öğrenci sayısı 179’dur.

Köy İlköğretim okullarında 135 öğrenci, İlçe merkezindeki İlköğretim okullarında 623,öğrenci mevcuttur. Lise’de 161, İmam-Hatip Lisesinde ise 45, Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda 236’sı yataklı,20’i gündüzlü olmak üzere 256, Pansiyonlu İlköğretim Yatılı Okulda 108’i yataklı, 18’i gündüzlü olmak üzere 126,öğrenci eğitim-öğretimlerini sürdürmektedir. Bu durumda ilçemizde temel eğitime devam eden öğrenci sayısı 1374’dır.

4 İlköğretim Okulumuzun folklor ekibi mevcut olup, İlimiz ve çeşitli yörelere ait oyunlar sergilenmektedir.

İlçemiz Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce açılan kurs faaliyetlerine katılan kursiyer sayısı 217 olup, halen 8 kurs faaliyetini sürdürmektedir.

İlçenin okur-yazar nüfusu toplam nüfusun % 95.6 dır. Okumaya yazma bilmeyenlerin tamamına yakını 60 yaş üzeri nüfus içindedir.

1 adet Amatör spor kulübünün bulunduğu ilçede 300 seyirci kapasiteli futbol sahası vardır.

İlçede 1 Halk Kütüphanesi mevcut olup, Bu kütüphaneden öğrenciler ve ilçe halkı yararlanmaktadır.

İlçede El Dokuması Atölyeleri mevcuttur.

Özellikle Hafta sonları yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği tarihi konaklar ve Atlı Turizm Merkezi ile dokuma atölyeleri ilgi ile gezilmektedir.



ULAŞIM VE ALT YAPI DURUMU:

İlçemiz Kastamonu İline 29 Km. mesafede olup, ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır. Köy yolları ise genelde stabilize olup, köy yollarının önemli bir kısmı da asfaltlanmıştır. İklimin sert oluşu zaman zaman kış mevsiminde yolların kapanmasına ve ilçe ile köylerin ulaşımının kesilmesine neden olmaktadır.

İlçeden posta sevkıyatı haftada 5 gün (Cumartesi - Pazar hariç) Kastamonu PTT merkezi ile günlük posta alışverişi yapılmaktadır.



PTT Müdürlüğü mektup, telgraf, havale, koli, faks, on-line havale, kredi kartı, elektrik fatura, cep ve sabit telefon fatura tahsilâtı yapılmaktadır.

İlçemizde halen TRT’nin 1, 2 ,3, ve 4. Kanal yayınları izlenebilmekte olup Ayrıca özel TV kanallarından STAR, TGRT, STV ve SHOW, ATV, CNN TÜRK, STAR , NTV ve KANAL D kanalları da izlenebilmektedir.



GEZİLİP GÖRÜLEBİLECEK YERLERİ

DADAY HÜKÜMET KONAĞI

Tarihi Hükümet Konağı binası İlçe merkezinde Ağustos 1891 Yılında zamanın Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa'nın temelini atmış ve 25 Kasım 1891 tarihinde Vali Vekili Muharrem Bey tarafından hizmete açılmıştır. 1893 Yılında Zamanın Daday Kaymakamı Şair Eşref tarafından makamın duvar ve tavan süslemeleri yaptırılmıştır. Halen Kaymakamlık, Malmüdürlüğü, Nüfus Müdürlüğü ve Adliye bu binada hizmet vermektedir.

SEYİBEYOĞLU (KÖPEKÇİOĞLU) KONAĞI:

03 Nisan 1330 (M.1912) tarihinde yapılmış olan Köpekçioğlu Konağı 3 katlı olup en önemli tarihi yapılarımızdandır. Tavan Süslemeleri, kapı ve pencere işlemeleri tarihe önemli derecede tanıklık eder.

30 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Daday’ı ziyaretlerinde ziyaret ettiği ve konakladığı konağın Restorasyon çalışmalarına başlanmış, ancak tamamlanamamıştır.

Konağın turizm alanında değerlendirilmesi ve İlçe ve Ülke tanıtımına katkı sağlanması düşünülmektedir.

ÇÖLMEKÇİLER KÖYÜ ATLI TURİZM MERKEZİ VE AT ÇİFTLİĞİ

Türkiye’nin ilk atlı spor turizm merkezidir. Dünyanın 22 ülkesinden gelen yabancı turistleri ve ülkemizin üst düzey yerli ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

BALLIDAĞ GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ: Daday ilçemizin en güzel ormanlık alanına sahip Ballıdağ'da ilçenin kuzeyinde çam ormanlığı olan bir bölgede adeta turistik bir oteli andıran güzel bir yapı vardır. Burası Sağlık Bakanlığı - Ballıdağ Göğüs Hastalıkları hastanesidir. İlçeye 6,5 km uzaklıktadır.

HONSALAR TEPESİ TÜMÜLÜSÜ : Alipaşa köyünün hemen girişinde yer almaktadır. M.Ö.6. Yüzyılda Lidyalılar zamanından kalmadır.

MEYRE MABEDİ: Daday'a 40 km. uzaklıktaki Aktaştekke Köyüne bağlı MEYRE mahallesindedir. Mabet'in kitabesi Gökgöz köyündeki bir evin avlu duvarındadır. Kitabede şunlar yazmaktadır: "Hayırlı olsun. Atalarının taptığı Zeus Benitemus'a müdür, atadan kalma kabile reisliğini alan, mukaddes yerleri kurmuş, hususi has ve birinci memur olan ve mabetin temelini atan ve Arimios diye isimlendirilen Gios'un oğlu markos Aurellios Alexandros ki o kabile reisi has kurucu, besleyici, Pontus eyaletinin başrahibi olup pek itibarlı, Amastris şehrinin en büyük memuriyetini icra etti. Bitinya ve Pontus eyaletinin başrahibi idi. Mukaddes Antnios tarafından (İmparator Caracalla) şöhret gördü. Devletin bütün hürmetli memuriyetlerine itibar kazandı. Nihayet Aurellios Alekxandros 279 yılında hevesle mabeti yaptı ve techiz etti".

CINGARA MAĞARAS: Gökören Köyünde Göktepe denilen dağın eteğindedir.

KAYA MEZERLARI: Daday'a 6 km. uzaklıktaki İnciğez Köyündedir.

TAŞLI BAYIR SARKIT MAĞARALARI: Akılçalman Köyüne bağlı Olucak mahallesi yakınlarındadır. Doğal yeraltı mağarasıdır. İçerisinde 0,5 metreden 4 metreye kadar uzanan SARKITLAR vardır. 8 odalıdır.

AKILÇALMAN DA BİR MABET: Daday'a 12 km. uzaklıktaki Akılçalman Köyünün Buzağıveren mahallesindedir.

ALİPAŞA CAMİ: Honsalar Köyündedir. Yapım tarihi. H.810-M.1407 dir.

HONSALAR HAMAMI: Honsalar Köyündedir. 1666 tarihlidir.

BİZANSLILARDAN KALMA BİR KİLİSE: 12 km. uzaklıktaki Hasanağa Köyü sınrları içindeki Karabo ve Kiraz arasında, ırmak kenarındadır.

ASAR KALESİ: Sorkuncuk Köyü yakınlarında.

SAREN KALESİ VE AKKAYA'DA ÜÇ ODA: Bezirkan Köyü yakınlarındadır.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

ARAÇ

TARİHİ

Anadolu'daki en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Araç’ın, tarihi kaynaklarda adı ilk defa M.Ö1132 yılında "timanidis" olarak geçmekte bu duruma göre de yaklaşık 3000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip bulunmaktadır. Buna 1866 yılında belediye örgütünün kuruluşunu, 1868 yılında da bucak örgütünün ilçeye dönüşünü eklersek, ARAÇ’IN ülkemizin en eski belediyelerinden ve yine en eski ilçelerinden biri olduğunu görürüz.

Karadeniz ile iç bölgeler arasındaki ticari ve beşeri bağları kuran kervanların işlediği önemli bir yol güzergâhında, aynı zamanda bir durak ve uğrak yeri olması, ilçe’ye "ARAÇ" adının verilmesine neden olmuştur.

Araç'lı, devletine, ülkesine ve yasalara bağlı, düzene saygılı, inkılâplara uyumu süratli, sosyal düşünce düzeyi yüksek bir vatandaştır. Bu bağlılığın en yakın örneği Kurtuluş Savaşı'nda Araç'ın nüfus bazında en çok şehit veren ilçe olmasıdır. Kastamonu kurtuluş savaşında 1948 şehitle Ankara ve Konya'dan sonra en çok şehit veren il konumundaydı. Verilen şehitlerin ilçelere göre dağılımı şöyledir:

Çağın kılık-kıyafetini, moda ve yaşam biçimini, teknolojik düzeyini günlük olarak izleyen ve benimseyen çağdaş bir yapıdadır Araç'lı.

Araç ekonomisinin esas omurgasını ormanlar oluşturur. Fakat ormanlar gitgide azalmaktadır. Bununla birlikte tarım ve hayvancılık da gerilemektedir. Bu gerilemenin en önemli sebeplerinden biri "büyük şehirlere göç" nedeniyle oluşan köy boşalmaları, nüfus azalmasıdır. Toprak yetersizliği, ormanların giderek azalması bunun nedenlerindendir.



COĞRAFİ KONUM

Araç, Karadeniz bölgesinin batı Karadeniz bölümünde Kastamonu iline bağlı bir ilçe merkezidir.

İlçe, Kastamonu-Karabük yolu üzerinde ve Ilgaz dağlarından kaynağını alan Araç çayının kuzey kıyısında kurulmuştur. Deniz seviyesinden yüksekliği 641 metredir. İlçenin yüzölçümü 1880 km2, kasaba yüzölçümü ise 35 km2’dir.



İKLİM

İklimin Genel Karakteri: İlçenin batı yönü genellikle açık olup bölge, Karadeniz ardı iklim bölgesine daha doğrusu geçiş iklim bölgesine girmektedir. Genel olarak karasal iklim hüküm sürer. Yazları sıcak, kışları karlı ve donludur. Yağış genellikle ilkbahar ve sonbaharda yağar. Bu yağış kışın kar şeklindedir. Kar, Kasım sonları ve Aralık aylarında yağmaya başlar. Bazı yerlerde 1,1–5 metreyi bulur. Genel olarak ilkbahar serin geçer. Serinlik bilhassa yüksek kısımlarda kendini daha iyi gösterir. Yılın sıcak günleri Temmuz ayı başında başlayıp, Ağustos ayı ortalarına kadar devam eder.



BİTKİ ÖRTÜSÜ

İlçe topraklarını kaplayan hakim bitki örtüsü orman ağaçlarıdır. İlçenin sınırları içinde tarım alanları hariç tutulursa diğer bütün dağlar ve dağ yamaları sık ormanlarla kaplıdır. Bu ormanları iğne yapraklı ve yayvan yapraklı ağaçlar meydana getirmiş olup, yayvan yapraklılar daha çok ilçenin kuzeyindeki Karkalmaz sırtlarını kaplamaktadır. Orman ağaç türleri olarak köknar, kayın, meşe ve çam başta gelmekte ve işletmeye çok elverişli bulunmaktadır.



NÜFUS DURUMU

1868 yılında ilçe olan Araç’ın 119 Köy ve 6 Mahalle olmak üzere 125 idari birimi bulunmaktadır. Bölgenin dağlık olması ve coğrafi şartlar nedeniyle, dağınık bir görünüm arz etmekte olup, köy yerleşimi olarak 364 birimi bulunmaktadır.

1990–1997 ve 2000 yılında yapılan nüfus genel sayımına göre İlçe Merkezi ve Köylere göre nüfus dağılımı şöyledir:



YILI : İLÇE MERKEZİ : KÖYLER: GENEL TOPLAM:

1990 5.760 26.912 32.672

1997 5.146 20.388 25.534

2000 5.696 18.484 24.180



İDARİ DURUM

Coğrafi şartlar nedeni ile dağınık bir yerleşim gösteren 119 köye bağlı 245 yerleşim birimi bulunmaktadır. Bu yerleşim birimlerinin merkeze ve birbirlerine olan uzaklıkları ise hizmet aksamalarına da neden olmaktadır.

İlçemiz Merkez, Boyalı ve İğdir Köyü olmak üzere üç önemli yerleşim yerine sahiptir. İlçe merkezi 6 mahalleden oluşmaktadır.



SOSYAL DURUM

İlçe merkezinin Kastamonu - Karabük karayolu üzerinde olması nedeni ile sosyal yaşantı hareketlilik arz eder. Her iki il merkezine çalışma hayatı ve ekonomik bakımdan bağımlı ticari bir yapı vardır. Genel nüfusun % 15’i esnaf ve kamu çalışanlarından meydana gelmektedir.

Kırsaldan merkeze olan göç nedeniyle, son yıllarda kooperatifleşme artmış bu da betonarme konut yapımını hızlandırmıştır. İlçe yerleşim sahasında toplu konut yapımı sürmekte olup, konutların büyük çoğunluğu tamamlanmıştır. Merkez Çay ve İnönü Mahallelerinde kargır yapı yoğunluk göstermektedir.



SAĞLIK DURUMU

İlçe Merkezinde 25 yataklı 1 Devlet Hastanesi ve Merkez Sağlık Ocağı, Köylerde ise İğdir, Boyalı, Terke, Kayaboğazı ve Yeşilova Köyünde 1’er Sağlık Ocağı olmak üzere ilçemizde toplam 1 Devlet Hastanesi ve 6 Sağlık Ocağı bulunmaktadır. Yine ilçemize bağlı 26 köyde Sağlık Evi bulunmaktadır.

Devlet Hastanesinde genel poliklinik dışında küçük cerrahi müdahaleler, acil ilk müdahaleler yapılmakta ayrıca yatarak tedavi gerektiren hastalar tedavi edilmektedir. Uzmanlık gerektiren durumlarda hastalar genellikle Kastamonu ve Karabük İllerine sevk edilmektedir.



ULAŞTIRMA

Araç İlçesi Kastamonu –Karabük karayolu üzerinde olup, Kastamonu’ya 45 km. Karabük’e ise 65 km. mesafe uzaklıktadır. İlçemiz İstanbul İline 450 km. Ankara’ya ise 260 km.dir.

İlçemize bağlı bulunan bütün köylere ulaşım karayolu ile rahatlıkla sağlanmaktadır. Köy yollarının toplam 1200 km. yol ağı bulunmaktadır.



TELEFON DURUMU

İlçemizde 15 santral mevcut olup, İlçe Merkezinde 2322 abone olmak üzere toplam 6695 abone mevcuttur. Bunlardan Boyalıda KTS’ ye geçmiş 400 aboneye hizmet vermektedir. Telefon faturalarının bilgisayar sistemi ile çalıştırılmasına başlanılmıştır. İlçemizde telefon hizmetlerinde sıkıntı bulunmamaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM

Kaleler: Araç Kalesi, Asar Kalesi, AşağıKarabüzey Kalesi, Eğriceova Kalesi

Kaya Mezarları: Aslantaş Kaya mezarı, Merdivenli Kaya Mezarı, Gavurevi Kaya Mezarı, Kadınca Köyü Kaya Mezarları, Sofçular köyü Mezarı, Pınarbaşı Kaya Mezarı, İnkaya Kaya Mezarı, Kızılören Köyü Kaya Mezarı, Gemi Köyü Mezar Odası

Tümülüsler: Çukurpelit Köyünün Tellal Tepesinde, Kayaboğazı Köyünde tümülüs (Kurgan-Tumba) bulunmaktadır.

Türbeler: İlçe Merkezinde Abdal Paşa Türbesi, Melik Gazi Türbesi, Ede Sultan Türbesi,

Camiler: İlçe Merkezinde Kötürüm Bayezıt Camii, Veznadar Camii, Tatlıca Köyünde Süzey Camii

Hamamlar: İlçe Merkezinde Araç Hamamı



GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER

Araç İlçesinden kuzeye ve güneye giderken birçok yayla bulunmaktadır. Günümüzde insanların dinlenmek amacıyla, hasretle yeşili ve temiz havayı aradığı 21.Yüzyılda Araç yaylalarında tatil yapılacak yerlerdir. Yayla turizmi için yapılacak hazırlık ve tanıtım sonucunda turist akınına uğraması içten bile değildir. Bu yaylalar:

Susuz Yaylası :İlçe Merkezine 20 km.

Mınay Yaylası :İlçe Merkezine 17 km.

Sıragömü Yaylası :İlçe Merkezine 14 km.

Doruk Yayla :İlçe Merkezine 40 km.

Gürne Yaylası :İlçe Merkezine 33 km.

Soguca Yaylası :İlçe Merkezine 35 km.

Geley Yaylası :İlçe Merkezine 30 km.



İlçe Merkezinde 4 katlı 50 yatak kapasiteli Elik Otel mevcuttur
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

İHSANGAZİ



İLÇENİN TARİHÇESİ

İhsangazi, 1968 yılına kadar MERGÜZE adıyla bilinmekteydi. 1968 yılında Belediye teşkilatının kurulmasından sonra merkeze yakın olan İhsangazi köyünün adı ilçe merkezine verilmiş bu köyün adı da Yukarı Yeşil Mahalle olarak değiştirilmiştir. 1968 yılına kadar Araç ilçesine bağlı bir nahiye olarak kalan Mergüze; bu tarihte Belediye teşkilatının kurulması ile birlikte Kastamonu merkeze bağlanmış ve 1988 yılında ilçe olmuştur.

1530 yılına ait 438 Numaralı Muhasebe-i Vilayeti- Anadolu defterinde Mergüze adında yerleşim alanı, yoktur. Ancak şu anda aynı adla anılan Hocahacip, Afşar, Sevindik, Körpeler, Ortaca, Köseler, Kapaklı ve Obruk köylerinin varlığı yazılı olarak kayıtlıdır. Bu köyler idari olarak merkeze yani Kastamonu'ya bağlıdır. Bu Köyler bu kadar eski yerleşim yerleri olmalarına rağmen rağmen o dönemlere ait herhangi bir eser bulunmamaktadır.

Eski adı ile tarihi sürecine bakıldığında; 1836 yıllına ait Kastamonu Jurnal Defterindeki ait mahkeme kararlarında Mergüze Kazası olarak kayıtlara geçmiştir.

1869, 1879, 1903 yılında yayınlanan Kastamonu salnamelerinde Mergüze, ARAÇ ilçesine bağlı bir nahiye olarak yazılıdır.

Şu anki yerleşim alanında 1940 lı yıllarda güvenlik ve asayiş için bir karakol yapıldığı bilinmektedir



İLÇENİN EKONOMİSİ

Ekonomi genel olarak Tarım, Hayvancılık ve Orman ürünlerine dayalıdır. Ekonomik geri kalmışlık nedeniyle ilçeden büyük oranda göç vardır. Çalışabilir nüfus oranı sürekli olarak azalmaktadır.

Son yıllarda tekstil üretimi yapan özel sektöre ait iki küçük Tekstil atölyesi kurulmuş ve üretim faaliyetleri devam etmekte olup yaklaşık 200 kişi bu alanda istihdam edilmiştir.

İlçede nakliye, taşıma , orman ve tarımsal amaçlı kooperatifler mevcuttur.

Sanayi sitesi sadece bölgesel amaçlı ihtiyaçları karşılayacak kadar gelişmiş üretim anlamında bir getirisi yoktur. Sadece onarım ve mahalli ihtiyaçlara cevap verecek şekilde ekipman üretimi yapılmaktadır.

Süt ve süt ürünleri değerlendiren peynir fabrikası ve süt toplama merkezi mevcuttur.



İLÇENİN COĞRAFYASI

İhsangazi ilçesi Ilgaz dağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur. Kastamonu ilinin Çankırı ile sınırını oluşturmaktadır. Güneyinde Çankırı ili Ilgaz ilçesi bulunmakta ve ILGAZ dağlarının zirvesi doğal sınır olarak iki ili ayırmaktadır. İlçeye bağlı köylerin büyük bir kısmı dağların eteklerinde ormanlarla kaplı alanlarda kurulmuş olduğundan bu bu kesimde kalan yerleşim alanlarında tarıma elverişli alanlar kısıtlı ve sulanabilir tarım arazisi yok denecek kadar azdır. Köyler ve küçük çaplı yerleşim alanları ormanla iç içedir. Ilgaz dağı eteklerinde oluşan akarsuları birleşerek oluşturduğu ILGAZ ÇAYI İlçe merkezinden geçerek Araç ilçesi istikametine akmaktadır.



NÜFUS

İlçemiz merkez nüfusu 3.127, köylerin nüfusu 3.941 olmak üzere genel toplam nüfusu 7.068’dir. İlçemiz ekonomik açıdan fazla bir zenginliğe sahip olmadığından özellikle genç nüfus iş bulmak amacıyla büyük şehirlere göç etmektedir.



İDARİ DURUMU:

Merkezi idare olarak ilçe merkezi, mahalli idare olarak 1 Belediye, 1 Özel İdare ve 23 köy bulunmaktadır. İlçe halkı devletine büyük bir inanç ve saygı ile bağlı olup, Devlet yönetimi ile halk arasındaki ilişkilerde herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. İlçemiz uzun yıllar Araç İlçesine bağlı bir nahiye iken, 3392 sayılı 103 ilçe kurulması hakkındaki kanun ile merkezi İhsangazi Bucak merkezi olmak üzere İhsangazi adıyla İlçe kurularak 31.08.l988 tarihinde faaliyete başlamıştır.



SOSYAL DURUM:

İlçemiz Orman yönünden zengin olması nedeniyle evler genellikle ahşap ve büyük aileleri kapsayacak şekilde yapılmıştır. Son yıllarda ilçemiz ve köylerinde betonarme ve tuğla evler yapılmaktadır. İlçede konut sıkıntısı bulunmamaktadır.



SAĞLIK

Sağlık Hizmetleri yönünden İlçemizde bir Sağlık ocağı 4 sağlık evi bulunmaktadır. Bunun yanında Kanlıgöl mevkiinde 1 Sağlık Ocağı da mevcuttur.



ULAŞTIRMA:

İlçemizin Kastamonu merkezi ile 37 km’lik, Araç ilçe merkezi ile 21 km’lik Karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Yolu olmayan köyümüz bulunmamaktadır. Köy grup yollarımızdan bazıları asfalt konumunda olup, diğer köy yollarımız stabilize ‘dir. PTT, Bedaş hizmetleri açısından herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM

Kültür etkinlikleri yönünden her yıl Ağustos ayının ilk haftasında Obruk Yayla şenliği düzenlenmektedir. İlçe merkezinde öğrencilerin ve halkın istifade edebileceği 1 halk kütüphanesi bulunmaktadır. İlçemiz orman ve yayları yönünden doğal güzellikleri sahiptir. Turizm açısından kış turizmine yönelik avcılık yapmaya müsait alanlarımız bulunmaktadır.



GEZİLİP GÖRÜLEBİLECEK YERLER



SİPAHİLER (DEREKÖY) KAYAMEZARI

Sipahiler mahallesi Dere sokak sınırları içinde yol kenarından yaklaşık 150m içerde ağaçlarla kaplı bir tepede bulunmaktadır.

Köylüler tarafından Gavur Evi olarak adlandırılmaktadır.













Paflagonia adlı eserde bu kaya mezarının son Roma dönemine ait eserlerinden olduğu yaklaşık olarak M.S. 5-6 yüzyıllarda yapıldığı yazılmaktadır.

Bilinçsiz ve kaçak olarak yapılan kazılar nedeniyle bazı duvarları tahrip edilmiş olmasına rağmen gelecek nesillere aktarılması gereken görülmeye değer güzellikte bir örnektir.

Kaya mezarı ; birbirinden bağımsız olarak iki kattır. İki kat arasında bağlantı yoktur. Üst tarafta muntazam bir yapıya sahip geniş denilebilecek bir oda bulunmaktadır. Oda girişinin sağında yuvarlak bir pencere, oda içinde solda vadiye bakan geniş bir görüş açısına sahip dikdörtgen bir pencere vardır. Oda giriş seviyesinde bulunan alanda odaya geçiş için kullanılan bir odanın yada üstü kapalı yan tarafı açık korunaklı bir alanın izleri görülmektedir. Ancak bu alan doğal şartlarla mı , yoksa insanlar tarafından mı tahrip edildiği belli olmayacak şekilde zarar görmüş durumdadır.

Alt kısımda Yine bir oda mevcut olup kısmen tahrip olmuş durumdadır.Kapı yada pencere denebilecek özellikte bir alan olmamasına rağmen oda genel hatları ile mevcuttur. Duvarlarda ceset konulabilecek genişlikte bir kaç oyuk bulunmaktadır.



İNCİGEZ KAYAMEZARLARI

İhsangazi-İncigez yolu üzerinde yolun sağ tarafında tarla içinde büyükçe bir kayanın içinde oyulmuştur. Uzaktan bakıldığında kaya mezarı olduğu anlaşılmaz.

Mezarın oyulduğu kaya zamanla yan tarafa yattığı için mezar girişi toprağa yaklaşmış durumdadır. Tek odadan oluşan küçük bir kaya mezarı örneğidir.



HARACOĞLU CAMİİ



Camii'nin ilk yapılış tarihi ve yaptıranı bilinmemektedir. Ilgaz-Ahlat Köyünde Külliyesi bulunan Benli Sultan Hazretleri ile Hoca Saadettin Efendinin dost ve postnişin olmasından dolayı 16. yüzyılda Nakşibendi Dergâhı olarak kurulduğu kanaati bulunmaktadır.

Önceden yerinde ağaçlarla yapılmış bir caminin olduğu söylenmektedir.Son şekliyle 1942 yılındaki depremden sonra 1944 yılında köy halkı tarafından taş temeller üzerine ahşap olarak inşa edilmiştir. Cami içindeki ahşap oymalar ve süslemeler 1319 R. yılından kalmadır. Tavan , taban döşemesi , minber ve vaaz kürsüsü ahşaptır. Ahşap üzerinde renkli kalem işi süslemeler yapılmıştır.

Şu anki cami'nin 1319 R. (1901) yılında ikinci defa omuzluzade Mustafa Bey tarafından ahşap ve kerpiç malzemelerden yaptırılmıştır. Giriş kapısı üzerinde kitabesi mevcuttur.



ASA SUYU:

Avlu giriş kapısının sağ tarafında çeşme bulunmaktadır. Taş süslemeli olarak yapılmış ve üstteki üçgen taş oymanın iç tarafında tarafında 1209 H. tarihi okunmaktadır. Camii önündeki çeşme ile caminin 200 m. uzağında çıkan ve asa suyu olarak adlandırılan suyun şifalı olduğu kabul edilmektedir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

TAŞKÖPRÜ




İLÇENİN GENEL TANITIMI

Taşköprü Batı Karadeniz bölgesinde Kastamonu İline bağlı bir ilçedir. Yüzölçümü 1752 km2’ dir. İlçe merkezinin nüfusu 16.181, köy nüfusu 27.619 kişi olup toplam 43.800 nüfusa sahiptir.





İlçeye adını veren taş köprü, Gökırmak üzerinde ve ilçe girişinde bulunmaktadır. 68,5 mt. uzunluğunda ve yedi gözlü tarihi köprünün bu gün altı gözü açık olup, 1366 yılında Yağmur Bey’in oğlu Ali Bey tarafından Kastamonu Emiri Adil Bey’in oğlu Celalettin Bayezıt (Kötürüm Bayezıt) adına yaptırılmıştır



TARİHİ AÇIDAN TAŞKÖPRÜ

Taşköprü, insanlık tarihi boyunca değişik uygarlıkların kurulup yok olduğu bir yöre olmuştur. Sırasıyla, Gasgallar, Etiler, Dorlar, Paflagonyalılar, Kimerler, Lidyalılar, İranlılar, Kapadokyalılar, Helenler, Pontuslar, Bitinyalılar, Romalılar (Bizanslılar), Danişmendliler, Çobanoğulları ve Osmanlılar bu yörede hüküm sürmüşlerdir.

Romalılar Paflagonyayı zaptettikten sonra komutan Pompe’nin ismine izafeten burasına Pompeiopolis demişler ve Paflagonya eyaletinin merkezi yapmışlardır. Taşköprü Romalılar zamanında (M.S.1,2,3)’ üncü yüzyıllarda çok haşmetli bir şehirdi. Zımbıllı Tepesi Akrapol olarak kullanılıyordu. Eyalet valisinin sarayı, mabet ve ileri gelenlerin evleri burada idi.

Taşköprü, 1211 yılında Selçuklu Emiri Hüsamettin Çoban tarafından fethedilmiş, Osmanlılar zamanında kadılık olarak idare edilmiş, 1868 yılında yılında İlçe olmuştur.



TURİZM

Taşköprü İlçesi doğal güzellikler ve tarihi eserler bakımından çok zengin bir ilçedir. Bu turistik yerleri ve tarihi eserleri şöyle sıralayabiliriz.



1-MESİRE YERLERİ

Seymenli mesire yeri : İlçeye 22 Km. uzaklıkta, Taşköprü-Çiftlik Köyü yolu üzerinde, ormanla kaplı, soğuk suyu, eğlence ve yemek yeme yerleri bulunan bir dinlenme yeridir.

Kabalar, Küçüksu ve Sakız Göletleri : Sulama amaçlı yapılan bu göletler, çevrelerindeki orman ve yeşilliklerle mesire yerleri olarak kullanılmaktadır. İlçemiz halkı tarafından yaz mevsiminde bu göletlerde bulunan sazan, aynalı sazan ve yayın balıkları avlanmaktadır.





2-ESKİ YERLEŞİM YERLERİ

Antik Pompeiopolis kenti : Paflagonya eyaletinin merkezi olan antik Pompeiopolis kenti İlçe merkezinin hemen kuzeyinde Zımbıllı Tepesi adı verilen bölgede bulunmaktadır. Eyalet Valisinin sarayının, mabetlerin burada olduğu ve kentin ileri gelenlerinin burada yaşadığı bilinmektedir. Bu antik kentin toprak altından çıkarılması için çok büyük çapta kazıların düzenlenmesi gerekmektedir. Bu gerçekleştiği takdirde ikinci bir Efes antik kenti ortaya çıkarılacak ve Taşköprü büyük bir turizm potansiyeline kavuşacaktır. Yörede gerçekleştirilen sınırlı sayıdaki kazı çalışmalarında çıkarılan eserler Kastamonu Müzesinde sergilenmektedir.



3-TARİHİ TÜMÜLÜSLER

Taşköprü’nün 13 değişik yerinde 70 civarında tümülüs tespit edilmiştir. Bu tümülüsler içlerinde eski çağlara ait tarihi kalıntılar barındırmakta ve kazı çalışmaları ile gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir.



4-KAYA MEZARLARI

Kalekapı Kaya Mezarı : Taşköprü’ye 17 Km. mesafede, Donalar köyünde bulunan müstakil ve yüksek bir kaya üzerine oyulmuştur. Alınlığında kartal, arslan, boğa ve öküz kabartmaları bulunmaktadır. M.Ö. 7. Yy’da paflagonyalılar tarafından yapıldığı zannedilmektedir.

Urgancı Kaya Mezarı : Urgancı Köyü’nün yukarısındadır. Geriden bakıldığı zaman giriş yerinde vaktiyle iki sütun bulunduğu anlaşılmaktadır.

Aygır Kalesi Kaya Mezarı : Ağcıkişi Mahallesinin batı kısmında Aygır Kayası denilen kayalara oyulmuştur. M.Ö. 6 yy’da yapıldığı sanılmaktadır.

Direkli Kaya Mezarı : Alasökü köyü’nün Eşek Deresi mevkiinde eni ve yüksekliği 8 Mt. olan bir kayaya oyulmuştur. Önünde tek sütunlu bir giriş yeri vardır. M.S. 1.Yy’da yapıldığı sanılmaktadır.

Bademci Kaya Mezarı : Bademci Köyü’nün üst tarafında uzanan kayalara yerden 30 Mt. yükseklikte oyulmuştur.

Pompeiopolis Nekrepolü : Romalılar çağında, Taşköprü’nün Paflagonya eyalet merkezi zamanına ait kaya mezarları, köydere mevkiinde olan Hobu Kayası ve diğer kayalarda toplanmış bulunmaktadır.

Hobu Kayası Mezarı : Bu mezar Taşköprü’nün Kuzey doğusunda, Çaycevher Köyündedir.



5-TARİHİ KALELER VE TÜNELLER

Kızlar Kalesi : Taşköprü’nün doğusunda tabii bir kayanın üzerindedir. Sur ve burçları moloz taşı,tuğla ve harçla yapılmıştır. Romalılar zamanında yapıldığı sanılmaktadır.

Mazhar Oluğu Kalesi : Alisaray Köyü yakınında tabii bir tepe üzerine yapılmıştır. Şu an yıkılmış bir vaziyettedir. Güneyinde yerin altına doğru bir yol olduğu söylenmekte ise de; yol bu gün kapanmış durumdadır.

Donalar Köyü Kaya Tüneli : Donalar Köyündeki Kale Kapı Kayalarına oyulmuştur. Bu kayanın tam tepesinde bulunan tünelin girişi at nalı şeklindedir. Tünelin eni 2,2 Mt., boyu 2 Mt. dir. 50 derecelik bir eğimle kayanın içine doğru gitmektedir. İkinci tünel bu kayanın doğusunda olup içi dolmuştur. Üçüncü tünelde bu büyük kayanın karşısındaki kayalara oyulmuştur.

Kılıç Kaya Tüneli : Kornapa Köyü’nün kuzeyinde bulunan dağın üzerindedir. Ağız tarafı at nalı şeklindedir. Tünel, 45 derecelik meyille kıvrımlar yaparak yerin altına doğru gitmekt



6-TARİHİ CAMİ VE TÜRBELER

Şeyh Hüsamettin Camii : Cami, Taşköprü”nün Tekke Mahallesinde olup, moloz taşından harçla yapılmıştır. Çobanoğulları zamanında yapıldığı düşünülmekteder. Her yıl Mayıs ayı içersinde düzenlenen Evliyalar haftası kutlamaları çerçevesinde ilçemiz ve dışardan gelen topluluklar tarafından ziyaret edilmektedir.

Taş Camii : Cami Taşköprü merkezindedir. Moloz taşından harçla yapılmıştır. Camiyi Kara Mustafa Paşa’nın yaptırdığı rivayet olunmaktadır. 1854 yılında tamir ettirilmiştir



Abdal Hasan Türbesi : Abdalhasan Köyünde bulunmaktadır. Bina moloz taşından harçla yapılmış, bulunmamaktadır. Bu zatın kim olduğu ve ne zaman yattığı hakkında açık bir bilgi yoktur. Ancak buranın Sultan Bayezıt nışanlı zaviye olduğu kaydı tarihi belgelerde bulunmaktadır.Her yıl Mayıs ayı Evliyalar Haftası kutlamalarında ziyaret edilmektedir.aralarına tuğla kuşaklar konulmuştur. Türbenin hiçbir yerinde Abdal Hasan hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bu zatın kim olduğu ve ne zaman yattığı hakkında açık bir bilgi yoktur. Ancak buranın Sultan Bayezıt nışanlı zaviye olduğu kaydı tarihi belgelerde bulunmaktadır.Her yıl Mayıs ayı Evliyalar Haftası kutlamalarında ziyaret edilmektedir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

HANÖNÜ





TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI



İlçemiz yerleşim yeri olarak Kızılırmak’ ın bir kolu olan Gökırmak Vadisi üzerinde kurulmuştur. Hanönü ismini ise İlçemizde bulunan tarihi Han’dan almıştır. İlçemiz tarih boyunca değişik uygarlıkların kurulup yok olduğu bir bölgede yer almıştır. Bunlardan en önemli kavimler ise Kaşgarlar, Hititler, Paflagonyalılar, Romalılar, Lidyalılar, Pontuslar, Bizanslılar, Candaroğulları devri gibi. Roma ve Bizans çağına ait iskân yeri ve yerleşme bölgelerinin en önemlilerinden biridir.

1957 yıllarında Adliye teşkilatı kurulmuş ve birkaç yıl içersinde faaliyetine son verilmiştir. Önce Bucak Müdürlüğü kaldırılmış daha sonrada Nüfus Memurluğu kaldırılmış olup, Hanönü Bucağından Köy Muhtarlığı haline getirilmiştir. 30 Aralık 1988 tarihinde Kastamonu İli Taşköprü İlçesi Gökçeağaç Bucağı’na bağlı Hanönü Köyünde Hanönü ismiyle Belediye kurulması 1580 sayılı Kanun’ un 7469 sayılı Kanun’ la değişik 7 ’ nci maddesi gereğince uygun görülmüştür.

Hanönü Kasabası Merkez olmak üzere 3644 Sayılı 130 İlçe Kurulması Hakkında Kanun’la Kastamonu İlimizde Hanönü adıyla İlçe kurulmuştur. İlçemizin kuruluş tarihi 20 Mayıs 1990dır.

İlçemiz Kastamonu İli’ne 72 km. uzaklıktadır. Doğusunda Sinop İli’ne bağlı Boyabat İlçesi, Batısında Taşköprü, Kuzeyinde Ayancık İlçesi, Güneyi ise kısmen Boyabat ve Taşköprü İlçesinin sınırları ile çevrilidir.

İl topraklarının en doğu ucunda yer alan İlçemizin rakımı 415 metredir. 20 Köyü ile 490 km2 lik alana yayılan İlçe Kastamonu’yu Sinop ve Samsun’a bağlayan devlet Karayolu üzerinde yer alır.

İlçenin nüfus varlığının gelişmemesinin en önemli nedeni dışarı İllere olan göçtür. Bu İllerin başında İstanbul, Ankara ve İzmir gelmektedir.



NÜFUS DURUMU:

İlçemizin 2.451 ilçe merkezi, 3.094 Köyler olmak üzere toplam 5.545 nüfusu bulunmaktadır. İlçe Nüfus Müdürlüğü Hükümet Konağı’nın 3.ncü katında 1 Müdür, 2 V.H.K.İşletmeni (1’i geçici görevli) ile nüfus hizmetleri yürütülmektedir.

Bu verilere göre ilçe nüfusunun % 51,1’ i Kadın, %48,9’u erkektir. Nüfus artış hızı 2004 yılında 0,0069 olarak gerçekleşmiştir.

İlçemiz 3 mahalle 20 köy ile birlikte 23 idari birimden oluşmaktadır.23 idari birime ait 41 nüfus aile kütüğünde 42.540 kişi kayıtlı bulunmaktadır.

2004 yılında bilgi işlem ortamındaki 6.345 evlenme geldi/gitti bilgileri eksik kaydın 3.158 adedinin eksikliği giderilmiştir. Geriye kalan 3.187 kaydın işlemi 15.05.2005 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Ayrıca naklen geldi/gitti bilgileri eksik 1.010 kaydın işlemleri de düzeltilmiştir.



ULAŞIM:

İlçemiz PTT Şubesi olarak yürütülen hizmetler 1991 yılında ilçe oluşu ile birlikte müdürlüğe dönüştürülmüştür. PTT Merkezi Boyabat Caddesi üzerinde kendi hizmet binasında görevini ifa etmektedir. İlçemiz 1500 kapasitelik oto santrali ile birlikte beslenmekte Küreçayı, Yeniboyundurcak, Yenice ve Gökbelen köylerinde 250 kapasitelik santrallerden yararlanılmaktadır.

02.08.2004 tarihinde PTT merkezinde kurulan otomasyon sistemi sayesinde on-line hizmet verilmektedir.



İDARİ DURUM:

İdari Yönden Hanönü İlçesinin 3 mahalle ve 20 köyü olmak üzere toplam 23 idari birim bulunmaktadır.

Mahallelerin isimleri: Merkez Mahallesi, Gelinbükü Mahallesi, Vakıfgeymene Mahallesi

Köylerin isimleri:

Akçasu, Aşağıçakırçay, Bağdere, Bölükyazı, Çaybaşı, Demircimüezzin, Gökbelen, Gökçeağaç, Halkabük, Hocavakıf, Kavak, Kayabaşı, Küreçayı, Sarıalan, Sirke, Yeniboyundurcak, Yenice, Yılanlı, Yukarıçakırçay, Yeniköy



SOSYAL DURUM:

İlçemizin güneyinden geçen Gökırmak boyunca yaz aylarında tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır. İlçe çevresinde yayla turizmine elverişli alanlar mevcut olup, yayla ve av turizmine önem verilmelidir. İlçemizde Sanayi bölgesi bulunmadığından geniş iş sahaları yoktur. Halk geçimini çiftçilikle sağlamakta olup, şekerpancarı ve sarımsak, tahıl bitkilerinden buğday, arpa ve yem bitkileri ekimi yapılmaktadır.



SAĞLIK

Hanönü Merkez Sağlık Ocağı tabibliğinin 2005 yılı 6 aylık çalışma programı aşağıya çıkarılmıştır.

Tabipliğimizde 1’i sözleşmeli olmak üzere 2 doktor, 3 sağlık memuru 1’i sözleşmeli, 5 hemşire 3’ü sözleşmeli, 1 Laboratuvar Teknisyeni, 3 ebe, 1 Memur, 3 Şoför ve 3 hizmetli Personel ile sağlık hizmetlerini sürdürmüştür. Araç olarak 4 adet Ambulans 1 tanesi Özel İdare Müdürlüğünce alınarak Kaymakamlık Makamına tahsis edilmiştir.1 Adet Kartal binek oto mevcuttur.(Land Rower Ambulans geçici olarak Sağlık Müdürlüğü tarafından alınmıştır.

Sağlık Ocağı Tabibliğinde Temel Sağlık Hizmetleri dışında yine aylık programlar dahilinde hava şartlarına uygun olduğu dönemlerde periyodik olarak bütün köy ve mahallelere mevcut araçlarla gidilerek Gebe izlenimi, Gebe tespiti, Bebek izleme, bebek tespiti ve zorunlu aşılarla birlikte bahar aylarında bahar aylarının yaklaşması ve özellikle yaz aylarında sineklenmeye karşı vatandaşlarımıza hayvan gübrelerinin etrafa taşmaması hususunda uyarılarak köylerde çevrenin temiz kalması gerektiği açıklanmaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM

HAN’IN TARİHİ:

Tarihi Han Moloz taşından Horasandan yapılmıştır. 3.50 x 1.50 ebadında olan giriş yerine tamamen kaybetmiştir. Yuvarlak kemerli kapısından içeri girince 4 adet paye bulunmaktadır. Dört köşe olan bu payelerin alt kısımları kesme taştan üst tarafları da enli tuğlalardan yapılmıştır. Tavanlar bir nevi tekne tonozludur. Pencereleri harap olmuştur. Han ’ ın boyu 20.50 eni 11.00 metre, yüksekliği 3.50 metredir. Duvar kalınlıkları birer metredir.

1848 ’ de burasını ziyaret eden Chankykoff bunun eski bir Kervansaray olduğunu yazmıştır. 1810 ’ da Sinop’ ta Fransız Konsolosu bulunan P.F. FOURCAD Binanın üç hücreli bir Kilise olduğunu ve JÜSTİNİEN tarafından yaptırıldığını bilahare Türkler tarafından Kervansaray olarak kullanıldığını yazar.



SARAY GÖLÜ MESİRE YERİ:

İlçemiz Gökçeağaç Köyü yaylasında bulunmakta olup, İlçemize yaklaşık 25 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Bir rivayete göre eski tarihlerde burada bir saray bulunduğu ve Ermenilerin bu bölgede yaşadıkları belirtilmektedir. Günümüzde yaz aylarında çok güzel bir mesire yeridir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

TOSYA



TARİH VE COĞRAFYA:

Tosya, tarihi süreç içerisinde Kuzeybatı Anadolu’da önemli bir kültür ve ticaret merkezi olarak bilinmektedir. Tosya adı ilk defa Prehistorik dönemlerde “Zoaka”, Bizans döneminde “Doccia” olarak kullanılmış, Türk fethinden sonra da “Tukıya” adıyla kullanılagelmiştir.

İlçe, geçmiş dönemlerde sırasıyla Gasgas, Hitit, Firik, Lidya, Kimer, Trak, Roma ve Bizans egemenliği altında kalmıştır. Tosya ve çevresi IV. yüzyılın sonlarından XI. yüzyılın sonuna kadar yaklaşık yedi yüzyıl Bizans egemenliğinde kalmıştır.

1071 Malazgirt zaferinden sonra Selçukluların önderliğinde Orta Asya’dan gelen Türk boylarının Fetihle alınan yerlere iskân edildiği görülür. Ancak Paflagonya adı verilen ve Kuzeybatı Anadolu’yu da içine alan bu bölgenin fethi XI. Yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür. Tosya’da doğal olarak bu yüzyılın sonunda Türk topraklarına katılmıştır.

Milli Mücadele yıllarında eli silah tutan Tosya’lılar cephede savaşırken geriye kalanlar cepheye silah ve mühimmat sevkiyatında bulunmuşlardır. Tosya, işgale uğramamış olmasına rağmen, Kuvayımilliye’ye her türlü desteği sağlamış; Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşları’nda resmi kayıtlara göre 310 şehit vermiştir.

Tosya, Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Kastamonu İline bağlı bir ilçedir. 41 derece 01 dakika kuzey enlemi ile 34 derece 03 dakika doğu boylamındadır. Kuzeyde Kastamonu Merkez ilçesi, Doğu ve Güneydoğu’da Çorum, Güney ve Güneybatısında Çankırı illeri ile çevrilidir. Yüzölçümü 119.500 hektardır. Devrez ve Derinöz çayları ilçenin belli başlı akarsularıdır.

Kuzey Anadolu Fay hattında bulunmaktadır. Tarihte birçok depreme sahne olmuştur. 1943 yılında Tosya-Ladik hattında meydana gelen 7,6 şiddetindeki depremde ilçe merkezinde 1200 kişi hayatını kaybetmiştir.





NÜFUS:

2000 Genel Nüfus Sayımına göre İlçe Merkezinin nüfusu 23.257, köylerin nüfusu 18.738 olup, toplam ilçe nüfusu 41.995 kişidir. Nüfus yoğunluğu ovalık alanlarda yüksek, dağlık alanlarda ise düşüktür.

Merkez nüfusunun 11.431’i erkek, 11.826’sı kadın; Köy nüfusunun ise 8.879’u erkek, 9.859’u kadındır



İDARÎ DURUM:

İlçemize bağlı 1 belde ve 52 köy bulunmaktadır. İlçe merkezi 23 mahalleden, Ortalıca Beldesi 2 mahalleden oluşmaktadır.

Küçük yerleşim merkezleri en az 10–15 haneli köy altı yerleşim birimleri olup; mahalle olarak adlandırılmaktadır.

İlçede; 24 adet İlçe Müdürlüğü ile Zonguldak Meteoroloji Bölge Müdürlüğüne bağlı Tosya Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü bulunmaktadır.



SOSYAL DURUM :

İlçemiz, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Yakın tarihe kadar çeşitli azınlıklarla beraber yaşamış olması sebebiyle; kendi içine kapanık, gelenek ve göreneklerine sıkı bir şekilde bağlı bir yaşantı ve kültür yapısı ortaya çıkarmıştır. Sosyal kurumların gelişmemiş olmasında geleneksel yapı rol oynamaktadır. Buna karşın Kaymakamlıkça düzenlenen panel, konferans ve yarışmalar, Belediye Başkanlığınca düzenlenen açık hava konserleri, okulların getirmiş oldukları gezici tiyatro grupları, geleneksel halı saha futbol turnuvası sosyal ve kültürel yaşantının hareketlenmesini sağlamıştır.

—Halkın Örf ve Adetleri

İlçemiz, Anadolu kültürünü gelenekleriyle günümüzde de sürdürmektedir. Özellikle düğün ve bayramlarda genç kızlar ve kadınlar üçetek, sevai, bindallı, camfes, kadife, kutnu gibi yerel giysilerini giymektedirler.

—Sosyal Tesisler

—Belediye Başkanlığına ve şahıslara ait üç adet düğün salonu,

—Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğüne ait 1500 kişilik kapalı spor salonu, 2500 kişilik çim zeminli stadyum ve 300 kişilik Yatılı İlköğretim Bölge Okulu spor salonu,

—Şehrin muhtelif yerlerinde çocuk oyun bahçeleri ile İlçe Merkezinin dışından geçmekte olan D–100 karayolu üzerinde faaliyet gösteren üç dinlenme tesisi,

—İlçemiz Halk kütüphanesinde 100 kişilik konferans salonu,

—Ayrıca, Halk Eğitim Merkezi ve okullarda da salonlar mevcut olup, belli dönemlerde okullar ve öğrenciler tarafından çeşitli oyun ve müsamerelerde kullanılmaktadır.



SAĞLIK:

Tosya Devlet Hastanesi 125 yataklı olup, 2 Genel Cerrahi Uzmanı, 1 Dâhiliye Uzmanı, 2 Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı, 1 İntaniye Uzmanı, 1 Çocuk Hastalıkları Uzmanı, 1 Ortopedist, 1 Çocuk Hastalıkları Uzmanı, 1 Göz Hastalıkları Uzmanı, 2 Diş Tabibi, 5 Pratisyen Hekim, 1 Psikolog ve 1 Diyetisyen hizmet vermektedir. Hastanede; 1 Müdür, 2 Müdür Yardımcısı, 1 Şef, 17 Sağlık Memuru, 5 Laboratuar Teknisyeni, 5 Anestezi Teknisyeni, 22 Hemşire, 3 Ebe, 1 Ayniyat Saymanı, 8 Genel İdare, 23 Hizmetli Ve 40 Temizlik İşçisi Görev yapmaktadır. (28.06.2005 tarihi itibariyle)

Devlet Hastanesinde; Nöroloji, Üroloji, Kardiyoloji ve KBB Uzmanına ayrıca, 20 Hemşireye ihtiyaç bulunmaktadır. (28.06.2005 tarihi itibariyle)

İlçe merkezinde 3, köylerde ise 8 Sağlık Ocağı ( Ortalıca, Akbük, Yenidoğan, Çevlik, Çepni, Aşağı Kayı, Kilkuyu ve Büyük Sekiler ) mevcut olup; Ortalıca ve Akbük dışındaki Sağlık Ocaklarında doktor bulunmamaktadır. (28.06.2005 tarihi itibariyle)



ULAŞTIRMA:

İlçemiz D–100 karayolu üzerindedir. 775 nolu Kastamonu-Çorum Devlet Karayolu da İlçemizden geçmektedir. İl Merkezine 71 km, Ankara’ya 240 km., İstanbul’a ise 430 km. uzaklıktadır.

Toplam 308 km. köy yolunun, 159 km.si asfalt (%52), 149 km.si stabilize (%48) yoldur.

Elektriği, telefonu ve suyu bulunmayan köy bulunmamaktadır.


İlçemize bağlı Gökçeöz, Çaybaşı, Akbük, Ermelik, Yenidoğan, Dağardı, Sekiler, Çevlik, Aşağıkayı, Gövrecik, Kayaönü, Kilkuyu, Gökomuz, Yağcılar, Suluca, Ortalıca, Sapaca, Ekincik olmak üzere 18 köyde telefon santrali bulunmaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM:

İlçemizde halkın sosyal yaşantısında “bağ kültürü”nün önemli bir yeri vardır. Halkın büyük bir kısmı baharın gelmesi ile beraber bağlara gidip “gümele” adı verilen ahşap iki katlı bağ evlerine yerleşmektedir. Buralarda son bahara kadar hem bağ işlerini yapıp kışlık erzakını temin etmekte hem de şehrin gürültüsünden uzak huzurlu bir yaz dönemi geçirmektedir. Ayrıca yine ilçemiz sınırlarında bulunan Üçoluklar, Dipsizgöl, Yeşilgöl, Çukurhan, Kösençayırı gibi dinlenme ve mesire yerleri yaz aylarının gelmesi ile sosyal yaşantıyı hareketlendirmektedir.

İlçe, Anadolu kültürünü gelenekleriyle günümüzde de sürdürmektedir. Özellikle düğün ve bayramlarda genç kızlar ve kadınlar üçetek, sevai, bindallı, camfes, kadife, kutnu gibi yerel giysilerini giymektedirler. Bu giysilerin yaka, omuz, göğüs ve etekleri hayvan motifleriyle süslemektedir.



—Yöresel Yemekler

Tosya’nın kendine özgü değişik yemekleri vardır. Bunlardın en önemlisi düğünde, bayramda, cenaze evinde sabah öğle ve akşam her öğünde ana yemek olan pirinçten yapılan “Tosya Pilavı” dır. Hemen ardından Ramazan boyunca iftarda her gün yenen fırında “caba “ denilen toprak kâselerde pişirilen yarma buğdaydan yapılan “keşkek” yemeği gelir. Bunun yanında tarhana çorbası, toyga aşı, erişte, lop, kaha, bişi, bazlama. kül çöreği, cevizli tarhana, mıhlama, serme, kaygana, güveç, kabak ve lahana saçalaması, gavur pancarı sayılabilecek diğer yöresel yemeklerdir. Tatlı olarak ta pekmezli un helvası. çekme helva taş kadayıf, kızılcık reçeli, elma ve erik pelverdesi sayılabilir. Kış yiyeceği olarak da turşu, kurutulmuş sebze, pekmez, salca, yaş ve kuru tahrana hazırlanmaktadır.

İnşaatı yarım kalan Kültür Sitesine yeterli ödenek ayrılarak tamamlanmalı veya bina başka bir kurumu devredilmelidir. Bu bina, kurulacak olan Kastamonu Üniversitesi bünyesinde Tosya’da açılacak Fakültenin binası olarak değerlendirilebilir.



GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER:

İlçemiz sınırlarında bulunan Üçoluklar, Dipsizgöl, Yeşilgöl, Çukurhan, Kösençayırı gibi dinlenme ve mesire yerleri doğal güzellikleriyle görülmesi gereken yerlerdendir.

-Üçoluklar mesire yeri şehir merkezinde bulunmaktadır.

-Dipsizgöl ilçeye 20 km. mesafededir. 1 Adet 8 Odalı–23 yataklı bina; 2 adet bungalov (4 oda–10 yataklı); 1 Adet 5 oda–14 yataklı olmak üzere dört adet bina bulunmaktadır. Ana tesis bünyesinde 1 adet restoran ile 1 adet toplantı salonu, mevcuttur. Hafta sonları Bainsball (savaş oyunu) oynanmakta, gölde balık tutma imkânı bulunmakta olup 2 adet yürüyüş parkuru mevcuttur. ( Telefon: 0.366.3141444 Tosya; Rezervasyon 0.312.442 65 91/92 Ankara)

-Yeşilgölün İlçeye uzaklığı 30 km olup, gölün etrafında piknik ve mesire yerleri mevcuttur.

İlçeye 30 km. uzaklıkta bulunan Çukurhan’da, doğal piknik alanları ve Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait Bungalovlar bulunmaktadır.

Tamamı ahşap ve kerpiçle yapılan bağ evleri (Gümele’ler) 2 katlıdırlar. Üst katta ahşap çatı ile kapalı teras bulunur
 
Geri
Üst