[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Belki de ölümün gizli provasıdır ayrılık...
Aldığın her nefes yalnızlığın zabtına geçmiştir
Gülümsemelerin solduğu yüz çukurlarından savruluyor
Aşkın imla hataları;
Virgüllerin beli kırılır satır ortalarında
Ve noktasız
sorusuz
işaretsiz
Hatta ünlemsiz satır sonları... [/FONT]
Gidenden sadece "hatıralar" kalır
Boylu boyunca pişmanlıklar uzanır dözyaşlarınla deştiğin yastık kenarlarına
Zaman durmuş gibi gelir sana
herşey bitmiş gibi
Sona yaklamış gibi susakalırsın kapı diblerinde
Giden
gider velhasıl
Perdelerimden taşınır güneş
Varlığında konuşmayan duvarlar
cümleleri sırtına yüklenip
Kirpiklerinde oyalanır kuru ayazlar
Giden
daha gitmeden gömer seni
Ve sen
sesini yitirmiş bir rüzgar gibi kalakalırsın mevsimlerin ayak ucunda
Sonra konuşmak
deli haykırmak istersin
Ama beceremezsin...
Sonra ömür boyu susmak
ya da delice ağlamak istersin...
Onu da beceremezsin...
Saklasan da içindeki yalnızlığı
seni ele verir ıslak kirpiklerin....
Akşamın karanlığı düşer ayak uçlarına
İcinde birikmiş özlemi anlatacak birisini ararsın
ya da sıcak bir omuz
Ama bulamazsın
Kimsesizliğin sert rüzgarı yalpalar yüzünü ve sonunda pes edersin
Yenilirsin
Sonra da esaretin başlar gri gökyüzünün altında...
Gün gelir ölümü arar olursun
Yenilgiyi kabul etmiş bir asker gibi diz çökersin mağlubiyetin iki yüzlü gölgelerine
Ve beklerken ölümün saatsiz sırasını
gözetlerken Azrail`in gececeği tozlu yolları
Kelimelerinle yalnızlığın kıyısına kusarsın çığlıklarını.
Gözyaşın akmaz sanırsın
oysa iç cebinde biriktirdiklerin ayrılığın tek şahididir.
Baktığın her kadın gideni hatırlatıyorsa
Dudaklarında yüreğin yavaş yavaş soluyorsa
susmaya mecbursun
Yalnızlığın ayak dibine düşmüşsen bir kere
kalkmak için bir el arama etrafında..
Ve boşa çabalama
artık yenilmişsindir
Tüm zaferler senin eserindir artık...
Hayata cezalar kesercesine
hala sol yanım içten ice kanamakta
Hala cerahatı bitmemiş bir ayrılığın narkozunda yüreğim
Ve soğuk parmak uçlarım
ısrarla onun adını gökyüzüne karalamakta...
Sensiz ölmeyi göze alıp ölemiyorsam
Uzaklarda senin saçlarına değil de
başkasının saçlarında dolaşan ellerini hala özlüyorsam
Aldığın her nefes yalnızlığın zabtına geçmiştir
Gülümsemelerin solduğu yüz çukurlarından savruluyor
Aşkın imla hataları;
Virgüllerin beli kırılır satır ortalarında
Ve noktasız
Hatta ünlemsiz satır sonları... [/FONT]
Gidenden sadece "hatıralar" kalır
Boylu boyunca pişmanlıklar uzanır dözyaşlarınla deştiğin yastık kenarlarına
Zaman durmuş gibi gelir sana
Sona yaklamış gibi susakalırsın kapı diblerinde
Giden
Perdelerimden taşınır güneş
Varlığında konuşmayan duvarlar
Kirpiklerinde oyalanır kuru ayazlar
Giden
Ve sen
Sonra konuşmak
Ama beceremezsin...
Sonra ömür boyu susmak
Onu da beceremezsin...
Saklasan da içindeki yalnızlığı
Akşamın karanlığı düşer ayak uçlarına
İcinde birikmiş özlemi anlatacak birisini ararsın
Ama bulamazsın
Kimsesizliğin sert rüzgarı yalpalar yüzünü ve sonunda pes edersin
Yenilirsin
Sonra da esaretin başlar gri gökyüzünün altında...
Gün gelir ölümü arar olursun
Yenilgiyi kabul etmiş bir asker gibi diz çökersin mağlubiyetin iki yüzlü gölgelerine
Ve beklerken ölümün saatsiz sırasını
Kelimelerinle yalnızlığın kıyısına kusarsın çığlıklarını.
Gözyaşın akmaz sanırsın
Baktığın her kadın gideni hatırlatıyorsa
Dudaklarında yüreğin yavaş yavaş soluyorsa
Yalnızlığın ayak dibine düşmüşsen bir kere
Ve boşa çabalama
Tüm zaferler senin eserindir artık...
Hayata cezalar kesercesine
Hala cerahatı bitmemiş bir ayrılığın narkozunda yüreğim
Ve soğuk parmak uçlarım
Sensiz ölmeyi göze alıp ölemiyorsam
Uzaklarda senin saçlarına değil de
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Hala sevilmektesin
hala bendesin
Hala yüreğimde "aşka" demlenmektesin...
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif][FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Bir zamanlar elele dolaştığımız sokaklarda
anılarımızı ve gül kokunu hala arıyorsam
Saatleri duvarları mıhlayıp
hep aynı şarkıyı dinleyip
Rüzgarın kovalandığı caddelerde sana arkası dönük olanları hep "sen" zannedip
Senin olmadığını anladığımda yüreğimi topuklarımda eziyorsam
Demek ki hala ben de yaşamaktasın
Hala ben de nefes almakta
hala ben de " dua dua " kanamaktasın...
[/FONT]
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Belki de yaşadıklarım acıdır
Ama aşk her acıya göğüs gerip gideni hala sevebilmektir...
Aşk belki de imkansızlığın dudaklarına mıhlanmış tek kelimedir
Ya da cümlelerin namlusundan
yüreğine saplanan kanlı bir gözyaşıdır.
"Belki de sensiz aşk;
Ayrılığına göğüs gerip
bir yudum gülüşünle hiç gitmemecesine seni yaşayabilmektir..."
"Belki de sensiz hayat;
Ölümün önsözünde birkaç cümlelik olsa da
mutluluğa senin adını yazabilmektir....."
İsmail SARIGENE[/FONT]
Hala yüreğimde "aşka" demlenmektesin...
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif][FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Bir zamanlar elele dolaştığımız sokaklarda
Saatleri duvarları mıhlayıp
Rüzgarın kovalandığı caddelerde sana arkası dönük olanları hep "sen" zannedip
Senin olmadığını anladığımda yüreğimi topuklarımda eziyorsam
Demek ki hala ben de yaşamaktasın
Hala ben de nefes almakta
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Belki de yaşadıklarım acıdır
Ama aşk her acıya göğüs gerip gideni hala sevebilmektir...
Aşk belki de imkansızlığın dudaklarına mıhlanmış tek kelimedir
Ya da cümlelerin namlusundan
"Belki de sensiz aşk;
Ayrılığına göğüs gerip
"Belki de sensiz hayat;
Ölümün önsözünde birkaç cümlelik olsa da
İsmail SARIGENE[/FONT]


