Buyrun buyrun bakın utanmayın =)

Akşamlar gibi yorgunum,
Geceler gibi yitik.
Tut ki,
Gözyaşı dolu bir denizim,
Bir okyanusum.
Tut ki,
Akarsularım kaynaktan kurumuş,
Sularım bitik.
Ve
Suskunluğumla perçinlenmiş dudaklarım.


Anla işte,
Yokluğunla baş edemedim.
Aylar var duygusuzum.


Akşamlar gibi yorgunum,
Geceler gibi yitik.
Yerden yere vuruyor,
Kahrediyor beni
Hasret dolu, özlem dolu
her şarkı,
Her betik.


Bütün hüzünler kapı komşum oldu.
Bütün acılar tanışık...
Sensizliğimi noktalıyor,
Titrek ellerde her tetik.
Ve ben,
Yine sana vurgun..
Yine de sana aşık...






 
ben kaç yaşında öldüm anne...

Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Ateşlerde yandım,
Sularda söndüm.
Kor oldum küle döndüm.
Şimdi, içim yanıyor.
Nasıl yandığımı gördüm Anne.


Sıcak rüzgarlar esiyor yüzüme.
Bir çöl kuraklığı bedenim.
Bin parçaya bölündüm.
Ufalanıyorum,
Toz oluyorum.
Her gün biraz daha kayboluyorum.
Her yanım zifiri karanlık.
Korkuyorum.
Çok korkuyorum Anne!


Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Beni yarı yolda bırakan,
Bir zamanlar sevdiğim adam
Hala bu şehirde mii ?

Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Kaldığım bu sonsuz karanlıklarda
Şimdi kim ışık olacak bana
Senden başka-O'ndan başka?
Sesine,
Seslere çok hasretim Anne.


Hiç pişman olmadım yaşadıklarıma.
Yaşasam,
Yine koşa koşa giderdim aşka.
Yine yaşardım o aşkı dolu dolu.
Sen öğrettin bana:
''Dilediğince yaşarsan mutlu olursun.
Mutluluğun yok başka bir yolu.''
Ben de öyle yaptım
Ölesiye sevdim,
Ayrılıkları hiç düşünmeden.


Benim için hiç üzülme Anne.
Ben,
Severken çok mutlu oldum.
Mutlu öldüm!
O adam benden gittiğinde kaç yaşındaydım?
Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Ben samsunda mı öldüm Anne?


necdet göknil
 
Son düzenleme:
Yeni evli bir çift vardı.
Evliliklerinin daha ilk aylarında,
bu işin hiç de hayal ettikleri gibi
olmadığını anlayıvermişlerdi.

...Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi.
Son zamanlarda o kadar sık olmasa da,
evlenmeden önce sık sık birbirlerini
çok sevdiklerine dair ne kadar da
dil dökmüşlerdi.

Ama şimdilerde, küçük bir söz,
ufak bir hadise aralarında orta çaplı
bir kavganın çıkasına yetiyordu.

Bir akşam oturup ilişkilerini
gözden geçirmeye karar verdiler.
Her ikisi de, boşanmayı
istememekle beraber, işlerin böyle
gitmeyeceğinin farkındaydılar.

Erkek, "Aklıma bir fikir geldi" dedi.
"Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer
bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım.
Kurumaz da büyürse bunu bir daha
aklımızdan geçirmeyelim.
Bu süre içinde de
ayrı ayrı odalarda kalalım."

Bu ilginç fikir
hanımının da hoşuna gitti.
Ertesi gün gidip
bir meyve fidanı aldılar ve
birlikte bahçeye diktiler.
Aradan bir ay geçti.
Bir gece bahçede karşılaştılar.
Her ikisinin de elinde
içi su dolu birer bidon vardı...
 
Çok şey var anlatacak, söyleyecek;
Bu şiir bitmeyecek...
Bitmeyecek sana adanan,
Narçiçeği gülüşler,
Gönül rengindeki gün batışları,
...Rüzgardaki ürkek öpüşler,
Yağmurdaki kalp atışları...

Bitmeyecek içimde sana yanan,
Karanfil yürekli, zambaktan kızlar.
Ay ışığındaki ölümsüz şarkı,
Gönlümü gönlüme çizen yıldızlar.
Çok şey var anlatacak, söyleyecek;
Mevsimler yetmeyecek.
Yetmeyecek zaman.
Dünyalar göçecek bir bir,
Kaç ömür geçse de aradan.
Bitmeyecek bu insanlık
bitmeyecek bu insanlık
ve
Bitmeyecek bu şiir.
 
Bu kaçıncı gece/m yokluğuna vakfettiğim
Bu kaçıncı merhem suskunluğuna şifa eylediğim.
Yarı aksak ,
Yarı argo şiveme aldırmadan
Yine bir şiirin ar damarına bastım da geldim sevgili.
...Geldim de sesimi soyundum sesimden.
Dudaklarından hayata bağışlanmış
Senli bir şarkının notasında unuttum harflerimi.
Zamansızlığımıza inat
Gözlerinin hayatına buladım üşengeç yaralarımı.

Annemin terli iken su içme tembihlerine aldırmadan
Kana kana seni içiriyorum
Senin özleminde kan ter içinde kalan dudaklarıma.
Susuzluğum nüksedince en kurak yanımda,
Uzun soluklu cümleler kuruyor
Senli bir şiirlerimin tam alnı ortasına.
Seni anlattıkça,
Bir köyün şiir yüzlü çocuklarının yüzünde
Unutuyorum yüzümü.
Sahi bu kaçıncı yüz/üm çıkarıp çıkarıp
Tekrar tekrar giyindiğim.
Senin göremediğin yüzümü
Geceye gömüp
Sabahına yeniden yüzümü yüzüme giyiyorum sevgili.

Dişlerimin en ağrılı yerine
Adının harflerini şifa diye sürdüm.
Sensizliğimin en ıslak yerine
Gülüşünün en sıcak yerini örttüm.
Sesimi soyundum sesimden
Çıplak alfabemi
Senin adınla giydirdim.
Giydirdim de seni giyindim üzerime.

İçinde adının geçmediği hiçbir cümleye yataklık etmedim ben.
Senden gelmeyen hiçbir zümreye nüfuz etmedim.
Adının geçmediği hiçbir söze itibar etmedim.
Etmedim de
Senin ellerinden gelen ölüme razı geldim sevgili.
Kendimden vazgeçtim de
Senden geçmedim sevgili..
Geçmedim..

“Affet beni sevgili,
Elerimi tuttuğunda terleyen
Avuç içlerini özlediğim için“
 
Akşamlar gibi yorgunum,
Geceler gibi yitik.
Tut ki,
Gözyaşı dolu bir denizim,
Bir okyanusum.
Tut ki,
Akarsularım kaynaktan kurumuş,
Sularım bitik.
Ve
Suskunluğumla perçinlenmiş dudaklarım.


Anla işte,
Yokluğunla baş edemedim.
Aylar var duygusuzum.


Akşamlar gibi yorgunum,
Geceler gibi yitik.
Yerden yere vuruyor,
Kahrediyor beni
Hasret dolu, özlem dolu
her şarkı,
Her betik.


Bütün hüzünler kapı komşum oldu.
Bütün acılar tanışık...
Sensizliğimi noktalıyor,
Titrek ellerde her tetik.
Ve ben,
Yine sana vurgun..
Yine de sana aşık...






canımmm benimm ya ellerine sağlık hepsi harika olmuş sabah sabah ağlattın beni yine sanki içimdesin gamzelimm ya hele ki şu şiirin sonu ise mafetti beni :18:
Ve ben,
Yine sana vurgun..
Yine de sana aşık...

:18:
 
Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Ateşlerde yandım,
Sularda söndüm.
Kor oldum küle döndüm.
Şimdi, içim yanıyor.
Nasıl yandığımı gördüm Anne.

Sıcak rüzgarlar esiyor yüzüme.
Bir çöl kuraklığı bedenim.
Bin parçaya bölündüm.
Ufalanıyorum,
Toz oluyorum.
Her gün biraz daha kayboluyorum.
Her yanım zifiri karanlık.
Korkuyorum.
Çok korkuyorum Anne!

Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Beni yarı yolda bırakan,
Bir zamanlar sevdiğim adam
Hala bu şehirde mii ?

Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Kaldığım bu sonsuz karanlıklarda
Şimdi kim ışık olacak bana
Senden başka-O'ndan başka?
Sesine,
Seslere çok hasretim Anne.



Hiç pişman olmadım yaşadıklarıma.
Yaşasam,
Yine koşa koşa giderdim aşka.
Yine yaşardım o aşkı dolu dolu.
Sen öğrettin bana:
''Dilediğince yaşarsan mutlu olursun.
Mutluluğun yok başka bir yolu.''
Ben de öyle yaptım
Ölesiye sevdim,
Ayrılıkları hiç düşünmeden.



Benim için hiç üzülme Anne.
Ben,
Severken çok mutlu oldum.
Mutlu öldüm!
O adam benden gittiğinde kaç yaşındaydım?
Ben kaç yaşında öldüm Anne?
Ben samsunda mı öldüm Anne?


canımm benimm ya :18:bende öldümm sanki :18:ne güzel yazmışsın seni o kadar iyi anlıyorum ki yapma böyle ne olur geçicekk inşallah gökhanın dönücek sana
 
Geri
Üst