aileyi sarsan mail chat ve cep mesajları
Teknolojinin son gözdesi olan internet, bütün dünyanin en yaygin iletisim agi olurken, yanlis kullanmaktan kaynaklanan olumsuzluklarla yuvamizin saadetini tehdit ediyor, esler arasindaki diyalogu azaltiyor ve taraflari ihanet boyutuna varan bir "aldatma tuzagi"na düsürebiliyor. Artik internet agiyla bütün dünyanin bilgisi parmaklarinizin ucunda. Sayisiz kisi, kurulus, sirket, okul, kurum internet yoluyla size kendisini ve faaliyetlerini tanitiyor. Bunun için internete bagli bir bilgisayarinizin olmasi yeterli. Hatta bir dost ve akrabanizdan ya da bir internet cafeden faydalanarak "sanal dünya" ile irtibat kurabiliyorsunuz. Yarim asir (oncesini hafizamizda canlandirdigimizda, sirasiyla radyo, pikap, teyp ve televizyonun aile içi egitimi, iletisimi ve tabi ki mutlulugu etkiledigini görüyoruz. Içlerinde televizyonun tartisilmaz bir saltanati var.Simdi ise bunlara yeni araçlar eklendi. Cep telefonu ve internet, bunlardan ikisi. Kullanim hatasindan kaynaklanan öyle olumsuzluklari var ki, "biz bize" yasadigimiz mutlu yuvamizda huzursuzluk ve ihanet rüzgârlari estirebiliyorlar. Yikilan yuvalar, tükenen sevdalar, bosanan esler, ihanete ugrayan taraflar var. Internetteki chat problemi, esleri, nefis ve vicdanlari arasinda çaresiz birakiyor. Bazen nefis galip geliyor ve toplumun temeli olan bir aile daha yikiliyor; geride sefkat ve ilgiden mahrum çocuklar kaliyor.
"DOSTUZ, DERTLESIYORUZ" TUZAGI
Telefonla arayan evli bir hanim, askerlik yapmakla olan bir gençle çetle tanistiklarini, onu sevdigini, ancak vicdan azabi duydugunu, çocuklarinin ve esinin yüzüne bakamadigini. yaptigindan utandigini söylemisti, Çetlesmeyle baslayan tanisma, daha sonra telefon görüsmelerine dönüsmüs. "Aramayacagim diyorum, ama yapamiyorum, yine ariyorum, aramazsam o beni ariyor" diyerek, çaresizligini ve ne yapacagini sormustu.Kendisine, vicdaninin sesine kulak vermesini söyledim. En dogrusu, bir daha hiç aramamasi, gelen telefonlari reddetmesi, hatta o genci terslemesi, azarlamasiydi. Davulun sesi uzaktan hos geliyordu. Oysa bu kadinin aradigi cennet, kendi yuvasindaydi. Bir kere o genç, bu kadinla evlenemezdi. Yas farki ve Iki çocuk vardi. Evlenmek istese bile, ailesi razi olmazdi, zorla vazgeçirirlerdi. Zaten kadinin da, esinden bosanmak, çocuklarini birakmak gibi bir arzusu yoktu. Peki niye konusuyordu? Geriye bir sik kaliyordu; O gençle görüsmelerini ilerletip, zaman zaman esini aldatmak Bu sik ise, iffetli, namuslu ve vicdan sahibi bir insanin kesinlikle tahammul edemeyecegi bir durumdu. Tabii, internette yabanci bir kimseyle cetlesenlerin uydurduklari bir zügürt tesellisi var. Yaptiklari yanlisa isyan eden vicdanlarini susturmak için. "Biz kötü bir sey konusmuyoruz. Sadece dostuz, dertlesiyoruz" diyorlar. Bu sözler, nefis ve seytanin tuzagina yavas yavas düsüsün ifadesinden baska bir sey degildir. Nasil oluyor da. bir erkek veya kadin, kendi esine, çocuguna, anne-babasina, arkadasina açamadigi bir derdini, hiç tanimadigi bir kimseyle paylasiyor? Karsisindakinin samimi ve iyi niyetli olup olmadigini nereden biliyor? "Internette yazili, sözlü veya görüntülü chat yapanlar! Yanlis yoldasiniz. Aradiginiz huzur ve mutluluk sarayi, uzaklarda degil, yanibasinizdadir. Esinizi ve yuvanizi kesfedin. Hiç tanimadiginiz kisilerin uzaklari isiltili görünen dünyalari, renkli mutluluk lâmbalarindan olusmuyor: ihanet, aldatma, yalan, sahtekârlik atesleridir onlar. Iyice yaklasinca yuvanizi saran zehirli alevleri hissedersiniz, ama korkarim is isten geçmistir. Dikkat edin. titreyin, kendinizi yoklayin, tedbir alin ve tuzaga düsmeyin. Ve unutmayin: Peygamberlerden baska hiç kimse korunmus degildir. Her an ayaginiz kayabilir, kendinizi imtihan atesinin alevleri içinde bulabilirsiniz. Bana ulasan su olaylara bakin:Evli ve üç çocuk sahibi bir erkek, tesettürlü bir bayanla çetlesiyor. Sonra cep mesajina dönüyor is. Dostluk, kardeslik, dertlesmeden söz ediliyor hep. Seytanin tuzagina bakin siz. Erkek diyor ki: "Kadin çok iyi niyetli. Kocasi yogun isinden kendisiyle ilgilenmiyor. Ben de derdini dinliyorum. O benim Müslüman kardesim. Derdine ortak olmak kötü mü?" Ya sonrasi? Kadin asktan, sevgiden bahsetmeye basliyor. "Içimdeki ates yaniyor, yaniyor ve gittikçe büyüyor" diyor. Hani dostluk, kardeslik, dertlesme?... Oysa erkegin ciddi bir niyeti yok. Öylesine gönül eglendiriyor. Karsi tarafta ise, çocuklu ve evli bir bayan var. Ve hepsinden acisi, esine güvenen, "Benim hanimim Allah'ina korkar, namahremle çetlesmez" diyen, gece gündüz onlarin rizki için çirpinan masum bir erkek var. Simdi bu hanimin yaptigi, bozulmamis hangi vicdana sigar? Bir baska olay: Evli bir imam hatipli, çette bir hafizla tanisiyor. Is yavas yavas sevdaya dönüsüyor. Bana soruyor: "Hocam, yaptigim caizmi? "Nasil caiz olabilir? Ister evli ol, ister bekâr. Bir namahremle duygusal amaçli konusman dogru olur mu? "Peki ne yapayim?" diyor. Çok basit: Hiç arama ve ararsa reddet. Çünkü, evlisin ve bu yanlisin tamiri ve telâfisi yok. Elbette bir kez gönül verdinse. vazgeçmek zor olacak. Ama birkaç gün aglayacaksin, birkaç kez aci çekeceksin. Sonra rahatlayacaksin. Ya sürdürürsen? Ya ihanet çemberini genisletirsen? 0labilecekleri tahmin edebiliyormusun?Telefon konusmalari, görüsmelere, bulusmalara, ihanetlere dönüsürse, bunun vebalini dünyada ve ahirette ödeyebilecek misin? On yillik evli birisinin iki çocugu var. Esini hiç sevmiyormus, zorla evlendirilmis. Iki buçuk yildir birisiyle chat yapiyormus. O bekârmis, ona ilgi duyuyormus."Zorla evlendirilme" yanlisini bir kenara birakirsak, on yildir iki çocuguyla mutlulugu kesfedemeyen birisi, internet yoluyla aradigi huzuru bulabilir mi? Hata hatayi doguruyor. Ve son bir örnek;Yasi kirki asmis, evli, üç çocuklu bir erkek, bir gün chat yaparken dul bir bayanla tanisiyor. ara sira bulusup, konusuyorlar. Birbirlerinden hoslaniyorlar ve dini nikâh kiydirip kari-koca hayati yasamaya basliyorlar. Tabii ki ilk esinin ve çocuklarinin haberi yok. Ama sonu cu belirsiz, karisik sorunlar yumagi bir durum. Erkek ikisinden de vazgeçmiyor. Ikinci kadinla aralarinda çok büyük bir yas farki da var. Bir dizi yanlis, bir dizi sorun ve çözümü zor bir olay.hrseyin dozunu ayarlamak,ani düşünce karısıklıklarında hemen düşündüğümüzü yapmamak,içindeki iyiliği ve dürüstlüğü yitirmemek gerekiyor.
"DOSTUZ, DERTLESIYORUZ" TUZAGI
Telefonla arayan evli bir hanim, askerlik yapmakla olan bir gençle çetle tanistiklarini, onu sevdigini, ancak vicdan azabi duydugunu, çocuklarinin ve esinin yüzüne bakamadigini. yaptigindan utandigini söylemisti, Çetlesmeyle baslayan tanisma, daha sonra telefon görüsmelerine dönüsmüs. "Aramayacagim diyorum, ama yapamiyorum, yine ariyorum, aramazsam o beni ariyor" diyerek, çaresizligini ve ne yapacagini sormustu.Kendisine, vicdaninin sesine kulak vermesini söyledim. En dogrusu, bir daha hiç aramamasi, gelen telefonlari reddetmesi, hatta o genci terslemesi, azarlamasiydi. Davulun sesi uzaktan hos geliyordu. Oysa bu kadinin aradigi cennet, kendi yuvasindaydi. Bir kere o genç, bu kadinla evlenemezdi. Yas farki ve Iki çocuk vardi. Evlenmek istese bile, ailesi razi olmazdi, zorla vazgeçirirlerdi. Zaten kadinin da, esinden bosanmak, çocuklarini birakmak gibi bir arzusu yoktu. Peki niye konusuyordu? Geriye bir sik kaliyordu; O gençle görüsmelerini ilerletip, zaman zaman esini aldatmak Bu sik ise, iffetli, namuslu ve vicdan sahibi bir insanin kesinlikle tahammul edemeyecegi bir durumdu. Tabii, internette yabanci bir kimseyle cetlesenlerin uydurduklari bir zügürt tesellisi var. Yaptiklari yanlisa isyan eden vicdanlarini susturmak için. "Biz kötü bir sey konusmuyoruz. Sadece dostuz, dertlesiyoruz" diyorlar. Bu sözler, nefis ve seytanin tuzagina yavas yavas düsüsün ifadesinden baska bir sey degildir. Nasil oluyor da. bir erkek veya kadin, kendi esine, çocuguna, anne-babasina, arkadasina açamadigi bir derdini, hiç tanimadigi bir kimseyle paylasiyor? Karsisindakinin samimi ve iyi niyetli olup olmadigini nereden biliyor? "Internette yazili, sözlü veya görüntülü chat yapanlar! Yanlis yoldasiniz. Aradiginiz huzur ve mutluluk sarayi, uzaklarda degil, yanibasinizdadir. Esinizi ve yuvanizi kesfedin. Hiç tanimadiginiz kisilerin uzaklari isiltili görünen dünyalari, renkli mutluluk lâmbalarindan olusmuyor: ihanet, aldatma, yalan, sahtekârlik atesleridir onlar. Iyice yaklasinca yuvanizi saran zehirli alevleri hissedersiniz, ama korkarim is isten geçmistir. Dikkat edin. titreyin, kendinizi yoklayin, tedbir alin ve tuzaga düsmeyin. Ve unutmayin: Peygamberlerden baska hiç kimse korunmus degildir. Her an ayaginiz kayabilir, kendinizi imtihan atesinin alevleri içinde bulabilirsiniz. Bana ulasan su olaylara bakin:Evli ve üç çocuk sahibi bir erkek, tesettürlü bir bayanla çetlesiyor. Sonra cep mesajina dönüyor is. Dostluk, kardeslik, dertlesmeden söz ediliyor hep. Seytanin tuzagina bakin siz. Erkek diyor ki: "Kadin çok iyi niyetli. Kocasi yogun isinden kendisiyle ilgilenmiyor. Ben de derdini dinliyorum. O benim Müslüman kardesim. Derdine ortak olmak kötü mü?" Ya sonrasi? Kadin asktan, sevgiden bahsetmeye basliyor. "Içimdeki ates yaniyor, yaniyor ve gittikçe büyüyor" diyor. Hani dostluk, kardeslik, dertlesme?... Oysa erkegin ciddi bir niyeti yok. Öylesine gönül eglendiriyor. Karsi tarafta ise, çocuklu ve evli bir bayan var. Ve hepsinden acisi, esine güvenen, "Benim hanimim Allah'ina korkar, namahremle çetlesmez" diyen, gece gündüz onlarin rizki için çirpinan masum bir erkek var. Simdi bu hanimin yaptigi, bozulmamis hangi vicdana sigar? Bir baska olay: Evli bir imam hatipli, çette bir hafizla tanisiyor. Is yavas yavas sevdaya dönüsüyor. Bana soruyor: "Hocam, yaptigim caizmi? "Nasil caiz olabilir? Ister evli ol, ister bekâr. Bir namahremle duygusal amaçli konusman dogru olur mu? "Peki ne yapayim?" diyor. Çok basit: Hiç arama ve ararsa reddet. Çünkü, evlisin ve bu yanlisin tamiri ve telâfisi yok. Elbette bir kez gönül verdinse. vazgeçmek zor olacak. Ama birkaç gün aglayacaksin, birkaç kez aci çekeceksin. Sonra rahatlayacaksin. Ya sürdürürsen? Ya ihanet çemberini genisletirsen? 0labilecekleri tahmin edebiliyormusun?Telefon konusmalari, görüsmelere, bulusmalara, ihanetlere dönüsürse, bunun vebalini dünyada ve ahirette ödeyebilecek misin? On yillik evli birisinin iki çocugu var. Esini hiç sevmiyormus, zorla evlendirilmis. Iki buçuk yildir birisiyle chat yapiyormus. O bekârmis, ona ilgi duyuyormus."Zorla evlendirilme" yanlisini bir kenara birakirsak, on yildir iki çocuguyla mutlulugu kesfedemeyen birisi, internet yoluyla aradigi huzuru bulabilir mi? Hata hatayi doguruyor. Ve son bir örnek;Yasi kirki asmis, evli, üç çocuklu bir erkek, bir gün chat yaparken dul bir bayanla tanisiyor. ara sira bulusup, konusuyorlar. Birbirlerinden hoslaniyorlar ve dini nikâh kiydirip kari-koca hayati yasamaya basliyorlar. Tabii ki ilk esinin ve çocuklarinin haberi yok. Ama sonu cu belirsiz, karisik sorunlar yumagi bir durum. Erkek ikisinden de vazgeçmiyor. Ikinci kadinla aralarinda çok büyük bir yas farki da var. Bir dizi yanlis, bir dizi sorun ve çözümü zor bir olay.hrseyin dozunu ayarlamak,ani düşünce karısıklıklarında hemen düşündüğümüzü yapmamak,içindeki iyiliği ve dürüstlüğü yitirmemek gerekiyor.
