bastan ayaga sen oluyorum..
sevgilinin saçalarını taramak ve onu omzunda uyutmak
sabah uyandığında gözlerindeki çapağa bile aşık olmak
yada yanağındaki yastık izinin ona ne kadar yakıştığını düşünmek
gerisi ne ki....
kaçımız sonsuza dek sürdürebiliriz öpüşmelerimizi, sevişmelerimizi
ama biraz özen gösterirsek sevgimize, ki en azından kendimiz için
bir çok şey sonsuza değin sürer
aşık olduğumuz kadının yanımızda olması da gerekmiyor ki!
mühim olan doyasıya sevmek, sevebilmek
severek elde edilen karşı cinsin takdiri ve
karşılık vermesi değildir her zaman
kendi kalbimizi rafine eder, kendi iç kötülüklerimizden arınırız.
Sevmek, hep bir kadını sevmekle başlar,
ve tüm dünyayı sevmekle devam eder
tükendi nakti ömrüm, dilde sermaye bir ahhhh kaldı
keşke eskilerden kalma bir çay bahçesinde,
demli bir çay eşliğinde sohbet edebilseydik.
belki o zaman içimizdekileri tüm çıplaklıkları ile ortaya dökebilirdik.
aşık olmanın ve sevmenin
bir amaç uğruna olmamasına inanıyorum
sevdiğinden ne gibi bir beklentisi olabilir ki insanın?
zaten bir beklenti varsa o sevgi değildir ki
ben sana sevgimi verdim sen bana ne vereceksin demek
sevgiye ve aşka
en büyük ihanet değil mi?
benim seni seviyor olmam
seni ne kadar ilgilendirir?
ben zaten içimde seni tanımlamış,
ve sana bir sürü anlam yüklemişimdir
sen beni sevemezsin,
ben seni kendim gibi
annem kadar çok severken
ve
seni,
sana senden yakın durup
gözbebeklerinde beklerken
sen beni benim seni sevdiğim gibi
imkan yok sevemezsin
öyle işte...........
bide senden bulaşan bir hava var ki
bilmiyorum, hani bazen herhangi birinden
bazen her gün geçtiğin yol üzerinde gördüğün yüzlerden birisi
sana öyle bir bakar ki,
içinde taşıdığı ne varsa senin içine akar hani..
hüznü, kederi, sıkıntısı, sevinci, beklentisi...
o an sen, sen gibi hissedemez ve sen olmaktan çıkarsın birden
bazen seninle bu durumu yaşıyorum
kendim olmaktan çıkıp,
baştan ayağa SEN oluyorum
sabah uyandığında gözlerindeki çapağa bile aşık olmak
yada yanağındaki yastık izinin ona ne kadar yakıştığını düşünmek
gerisi ne ki....
kaçımız sonsuza dek sürdürebiliriz öpüşmelerimizi, sevişmelerimizi
ama biraz özen gösterirsek sevgimize, ki en azından kendimiz için
bir çok şey sonsuza değin sürer
aşık olduğumuz kadının yanımızda olması da gerekmiyor ki!
mühim olan doyasıya sevmek, sevebilmek
severek elde edilen karşı cinsin takdiri ve
karşılık vermesi değildir her zaman
kendi kalbimizi rafine eder, kendi iç kötülüklerimizden arınırız.
Sevmek, hep bir kadını sevmekle başlar,
ve tüm dünyayı sevmekle devam eder
tükendi nakti ömrüm, dilde sermaye bir ahhhh kaldı
keşke eskilerden kalma bir çay bahçesinde,
demli bir çay eşliğinde sohbet edebilseydik.
belki o zaman içimizdekileri tüm çıplaklıkları ile ortaya dökebilirdik.
aşık olmanın ve sevmenin
bir amaç uğruna olmamasına inanıyorum
sevdiğinden ne gibi bir beklentisi olabilir ki insanın?
zaten bir beklenti varsa o sevgi değildir ki
ben sana sevgimi verdim sen bana ne vereceksin demek
sevgiye ve aşka
en büyük ihanet değil mi?
benim seni seviyor olmam
seni ne kadar ilgilendirir?
ben zaten içimde seni tanımlamış,
ve sana bir sürü anlam yüklemişimdir
sen beni sevemezsin,
ben seni kendim gibi
annem kadar çok severken
ve
seni,
sana senden yakın durup
gözbebeklerinde beklerken
sen beni benim seni sevdiğim gibi
imkan yok sevemezsin
öyle işte...........
bide senden bulaşan bir hava var ki
bilmiyorum, hani bazen herhangi birinden
bazen her gün geçtiğin yol üzerinde gördüğün yüzlerden birisi
sana öyle bir bakar ki,
içinde taşıdığı ne varsa senin içine akar hani..
hüznü, kederi, sıkıntısı, sevinci, beklentisi...
o an sen, sen gibi hissedemez ve sen olmaktan çıkarsın birden
bazen seninle bu durumu yaşıyorum
kendim olmaktan çıkıp,
baştan ayağa SEN oluyorum