Beden Dili ve Ebeveynlik muhakkak okuyun

mislinay

Yeni Üye
Üye
Beden Dili ve Ebeveynlik muhakkak okuyun

bütün annelere ve anne olmaya hazırlananlar muhakkak okuyun ...





Ebeveyn olmak, hiç de kolay değildir. Çocuğumuz için hep en iyisini isterken, bazen günlük yaşamın baskı ve düş kırıklıklarını istemeden de olsa ona yansıtırız.

Çocuklar, ruh halimizi ve davranışımızı çok çabuk kavrarlar. Neden? Çünkü öyle olmaları gerekir. Yaşamın ilk birkaç yılında neredeyse bildikleri her şeyi biz öğretiriz. Dolayısıyla, bu şeyleri çok da fazla çaba göstermek zorunda kalmadan kaparlar.

Şanslıysak, bu ilk gelişim yıllarında çocuğumuzla çok fazla vakit geçiririz ve iş modundan ebeveyn moduna hemen geçmede ustalaşmamışsak, nasıl konuştuğumuz, hareket ettiğimiz ve jestlerimiz, duygularımızı eleverir.

Eşiniz, ortağınız ya da bir başka yetişkinle ofiste, fabrikada, mağazada, vb. geçirdiğiniz kötü bir gün hakkında ne kadar sık konuşursunuz? Birdenbire çocuklar ellerinde Barbie bebekleri ya da Action Man'leri ile içeri dalıp az önce neler yaptıklarını hızlı ve anlaşılmaz bir biçimde anlatırlar. Hâlâ iş modunda olan siz parmağınızla olmaz işareti yapıp "Konuşuyorum, görmüyor musun? Sözümü kesme," anlamında birşeyler söylersiniz. Tanıdık geliyor mu?

Elbette geliyor. Sözler bire bir aynı olmayabilir, ama yaşamınızın bir anında çocuğunuza bu şekilde tepki gösterdiğinize bahse girerim. Ona bağırmanız gerekmez; yalnızca beden dilinizle bile şu anda biraz gergin olduğunuzu ya da sizin dikkatinizi çekmek için uygun bir zaman olmadığını ve kendinizi onunla oynamaya hazır hissedinceye kadar ortadan kaybolması gerektiğini anlar.

Neden? Çünkü çocuklar, yansıttığımız bütün sözsüz ipuçlarını kaparlar. Kulağa çok olağan gelir ve öyledir; ama sevdiğimiz bu minik insanlarla etkileşimde bulunurken kaç kez bu tür şeyler yaparız? Çoğu ebeveynin yanıtı, ne yazık ki, olması gerektiğinden fazla şeklindedir; çünkü, bir ruh halinden diğerine çabuk geçememişizdir.

Çocuklar bizi akıl hocası gibi görerek büyürken, sözel dili öğrenmeden önce bilinçaltındaki beden dilini öğrenirler. Onlarla konuşurken sesimizin tonuyla ilettiğimiz duyguları da öğrenirler.

Sinirli bir sesle bebeğe agucuk yapmaya çalıştığınızı düşünün. Ağzınızdan çıkan bu sert ve yüksek sese bebeğin tepkisi sizce ne olur? İşe yaramaz, değil mi?

Çünkü, bir yeni doğan bu dünyaya adım attığı andan itibaren, etkili yetişkinler, özellikle ebeveynler, yumuşak ve kısık sesle tatlı ve sakin hareketlerle konuşurlar. Dolayısıyla çocuk, bu insanların iyi, rahatlatıcı ve zararsız olduklarını hemen öğrenir.

Aslında çocuklar iki korkuyla doğarlar: düşme ve yüksek ses korkusu. Bunun dışındaki her şeyi biz ya da başkaları öğretir. Buna, kendilerini olumlu ve olumsuz olarak nasıl ifade edecekleri dahildir.

Buna inanmıyorsanız, çocuklarınızı izleyin ve çoğu jest, yüz ifadesi ve hareketinizi denemeye bile çalışmadan taklit ettiklerini görün; şaşıracaksınız. Kaç kez "Tıpkı annen/baban gibisin" dediniz?

Öyleyse, çocuklarınızla konuşurken onlara tepeden bakmayın ve parmak sallayarak ya da ellerinizi göğsünüzde kavuşturarak onları hor görmeyin. Bunun yerine, onlarla yan yana oturun, çocuğunuzu kucağınıza alın ya da onun seviyesine inecek şekilde diz çökün.

Mümkünse, daha yumuşak tonlarda, avuç içleriniz yukarı ve dışa bakacak şekilde konuşun. Bu, insanlara karşı dürüst ve açık olduğumuzda kullandığımız, açık, dürüst ve zararsız bir el jestidir. Günlük konuşmada kendinizi ellerinizin üzerine oturmaktan, ellerinizi cebinize ya da koltuk altlarınıza koymaktan alıkoyamazsınız. Bu anlarda bile söz konusu istek bastırılmalıdır.

Televizyona ya da gazeteye değil, gözlerinin içine bakarak, çocuklarınıza yalnızca onlara odaklandığınızı gösterin. Çünkü aynı anda birden fazla iş yapmada becerikli olsanız da çocuğunuz bunu ilgisizlik olarak algılayacaktır ve söylemek istediğinizi en etkili biçimde söylemeniz mümkün olmayacaktır.

Yetişkinler olarak, ebeveynlerimizin, kardeşlerimizin ve yaşamımızdaki diğer önemli insanların olumlu ve olumsuz etkilerini hissederek yaşarız. Dolayısıyla, çocuğunuza elinizden geldiğince çok sayıda olumlu şey aktardığınızdan emin olun ve günlük yaşamda çocuğunuzla etkili iletişim kurmak için bir iki dakikanızı ayırın.

Bu dünyada çocuktan daha kıymetli birşey yoktur. Onlar paha biçilemezdir; her biri eşsizdir ve geleceğimiz onların elindedir.



 
Ce: Beden Dili ve Ebeveynlik muhakkak okuyun

emeğine sağlık canım güzel bir paylaşımdı
 
çocukkklar en çok istediğim anne olmak kalbimdeki kişiden
 
Geri
Üst