Bir koyunun günlüğü

AuSSie-AnGeL

Daimi Üye
Üye
Bir koyunun günlüğü
:nanik:Meleklerim kurban bayramı yaklaşmışken; kurbanlıklarla ilgili espirilerde havada uçuşmaya başladı... Bunlardan biride bir kurbanlık koyunun günlüğü... Ben çok beğendim umarım sizlerde beğenirsiniz....
crazy-eyes-sheep-6141.gif

1.gün
Sevgili günlük, bugün bayramın ilk günü. 10 gündür elimden geleni yapıp bi şekilde satılmamayı
başardım. Arkalara kaçtım, sürekli yüzüme hastalıklı bir hava verdim. Şans da yüzüme güldü, bugüne
geldik. Ama bu iş boşlamaya gelmez. Her an biri gelebilir, orama burama bakıp, şu başımda dikilen
herife kilomu sorabilir. O da zaten beni satamadı diye gıcık, en az 10 kilo fazla söyler. Adam
inanıp alır beni evine götürür, evin küçük kızı gelip beni sever, oynar. 1 gün sonra o kızın babası
gözlerimi bağlayıp besmele çekip bıçağı boğazıma dayar ve keser. O sırada hayatım gözlerimin önünden
bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum
etrafa bakıyorum... Hayat mı bu be? Dünyaya gel, birkaç sene ot ye, sonra seni yesinler!


2. GÜN:
Sevgili günlük, ben eşeğim. Yani koyunum ama eşeğim. Sana dün ne dediysem oldu, iyi mi?! Saatine mi
geldi nedir?! Şu an herifin birinin bahçesindeyim. Şu saate kadar bayramlaşmaydı, gelen giden
falandı derken beni kesmediler ama en geç yarın bu iş biter! Kesecekler beni günlük duyuyon mu?
Kıyacaklar kınalı kuzuna. Hayır boğa olsaydım, sahibimin elinden kaçar, sokaklarda terör estirirdim.
Televizyonlardaki bütün haber bültenleri beni gösterir, en azından ölmeden meşhur olurdum. Ama
tabiatım boğa kadar asabi değil ki! Koyun gelmişiz, koyun gideceğiz


3. GÜN:
Günlük, inanmayacaksın ama hâlâ hayattayım. Bunlar beni kesmeyecek galiba. Şaka yapıyorlar. Camdan
bakıp bakıp gülüşüyorlar. Son gün de beni salacaklar. Haklısın! İyimserliğin de bu kadarına öh
artık. Yok yok bu defa işim zor, hem de çok zor. Yarın görüşemeyiz, hakkını Helal et.


4. GÜN:
Günlük, benim ben. Haa!! Yırttım oğlum. Bu sabah aslında tam gidiyordum, adam bıçakları, tülbenti
hazırladı. Yanıma koydu. Tamam dedim, bu sefer ağzımla kuş tutsam yolcuyum. Sonra 'ne dedim len ben'
dedim kendi kendime. Ağzımla kuş tutmak! Tabii ya! Kuş gribi. Bunu bir becerirsem ağzımda kuşla beni
hayatta kesmezler. Hemen dalda duran bir kuştan rica ettim. Gel iki dakika ağzımın içinde dur sonra
uçarsın hesabı. Kuş gıcık çıktı. "Hay ben senin!" deyip tam kesilirken kafama hacetini bıraktı. Bunu
gören sahibim panikleyip kuş gribi olmamak için beni saldı. Kafana kuş pislemesi uğurlu gelir
derlerdi de inanmazdım. Bayram diye buna derim oğlum! Değmeyin keyfi -meeeee
 
O sırada hayatım gözlerimin önünden
bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum
etrafa bakıyorum...

Süperdi buraya koptum resmen :D hahaha
 
Geri
Üst