buyrun buyrun köşeme :)

Zalim,zalim,zalimsin be İstanbul!
Çok gördün bana mutluluğu,
Çok gördün bana yaşamayı,
Nefes almayı çok gördün,Gülüp eğlenmeyi çok gördün bana.
Sende tattım acıyı,
Sende tattım iki yüzlü,kalleş insanları.
Özü sözü bir olmayan insan görünümlü yaratıkları sende gördüm,bildim ben.
Mutlu olduğum o küçücük anları çok gördün bana.
Arkasından verdiğin acılar yedi bitirdi mutluluklarımı,
Açamayacağım kilitli sandıklara sürdün sevinçlerimi
En küçük şeylerden mutlu olmak istemez miydim
Gülmedim,belki mutlu olamadım ama.
Kimsenin haberi olmadı.
Göstermedim onlara gözyaşlarımı.
Zevkle izlemelerini istemedim tükenişlerimi.
Onlarında bir darbe vurmalarından korktum belkide kim bilir?
Bir sen biliyordun İstanbul!
Bir sen görüyordun günden güne eridiğimi.
Ama tutmadın ellerimden.
……..
Çek istemiyorum ellerini.!Uzatma o ince dallarını.
Kırılır korkuyorum.
Şimdi ölüyorum.Sessizce gidiyorum.Mutlu olacağım o yere!
Sabırsızlıkla bekliyorum.Mutluluk nedir bilmek istiyorum.
İşte ölüyorum!İşte gidiyorum!!!

 
Günlerden cumartesi bir Eylül sabahı
Amacım biraz gezmek ve de denizi seyretmek
Beşiktaş’ta kurdum en son karargahı
İliştim bir banka niyetimbiraz dinlenmek
Karşımda kız kulesi altı masmavi deniz
İşte bu düşünceyle rüyadayım ben deniz
Sordum kendi kendime suçu neydi kulenin
Sırrı neden çözülmez yokmudur hiç bilenin
Gece gündüz ordasın sen hiç üzülmezmisin
Tutmak istiyorum çağırsam gelmezmisin
Dertleşelim seninle gel beraber baş başa
Saklama gerek yok sevdalısın birine
Cezalandırmışlar seni denizin ortasında
Haykır masumluğunu Beşiktaş’a Üsküdar’a
Biri seni çiziyor bembeyaz kağıtlara
Çizmekle bitmiyor kağıda sığmıyorsun
Ben sana gelmem sen bana gel diyorsun
Tek bir şartla gelirim anlat bana öykünü
Duysun martılar balıkçılar hükmünü
Bak zaman geçiyor ben artık gitmeliyim
Nelere şahit oldum bir anlatayım
Artik bana müsade hoşçakal kız kulesi
Hoşçakal Beşiktaş Hoşçakalın Üsküdar.

 
Son veda olmamalı dilimdeki şarkı
Son bekleyiş olmamalı uzaklarda seni
Tüm güzellikleri sana adamıştım
Kalsın içimdeki güzellikler
Bendeki senleri alıp götürme
Günbatımı misali uzaklaşma, girme karanlığın girdabına
Kaybolma gecenin yalnızlığında
Adını hasret koymuyorum gelmelerinin
Gitme, vazgeçme, tutun deli sevdalara
Keşkeler olmasın sende.
Dönmeyecekse eğer Can yakar her gidiş
Düşler hep yarım kalır,yıkılır umutlar
Yürekler ağlar Sızlar sızım sızım bedenler
Acır!
Kan damlar gözlerde yaş yerine
Kör olur ağlayan gözler.
Her gidişin ardından.
 
yine sensizliğin çanları çalıyor
bir damla gözyaşı düşüyor
hüzünlerle dolu yüreğime
hiç gece olmasa saatler onu göstermese
oysa hep gece
sensizlik sessiz bir çığlık
sabahta yoksun öğlende
akşamda yoksun
yedi onbeşte de yoksun
unutmadım seninle ilgili hiç bir şeyi
yoksun işte
istanbul,u terk ettin
beni terk ettiğin gibi
artık bende yokum bu şehirde
sen bunu hiç bilmeyeceksin
seninle bir dileyimiz vardı
bir hayalimiz
oda olmadı sensiz gittim o sahile
daldım senli anılara
dolaştım saatlerce avare avare
içim burkuldu
ağladım bu yerlerde sensizliğe sessizce
senle olmak vardı ya
boşver
uzaklaştım ordan koşarak
içimdeki acınla
dilimdeki hasret türkümle
karıştım sohuk gecelere
sensizliğe
eminönü,nünde tadı kalmamış
caddelerinde hep hüzün
güvercinlerde yok uçmuyor artık
gülhanenin dışındaki karanfil aldığın o bank ta yok
sende yoksun
bende
şimdi başka şehirlerde
suskun yüreğimle sana yine şiirler yazıyorum
kırık yüreğimdeki kalemimle
sen hiç okumasanda
sen hiç bilmesende
sende ben bitmiş olsam bile
sonsuza dek sen bitmeyeceksin
benim yüreğimde...

 
seni sevmeyi ağır ödedi yüreğim
gittiğin yollarda kaldı gözlerim
sensizlik öylesine zorki
gecelerin dili olsa anlatsa
sana hasretimi
yokluğunda neler çektiğimi
sensizliğin ölüm olduğunu
seni sevmeyi ağır ödedim
ben artık ölüyorum
dönsende birgün çok geç
seni severek yaşadım
seni severek son nefesimi veriyorum
elveda içimdeki dinmez sızım
dilimdeki bitmez türküm
seni sevmeyi canımla ödedim...
 
Yorgunum bugün biraz gözlerimde yaş dolu
Kırgınım bi baksana sözlerimde aşk konu..
Üzülmem ben ağlama boynu bükük bir sonum
Pek umudum kalmadı bataklıkta bi yolum..

Senle geçen günlerin yokluğuna üzülmek
Durduk yere akan yaşlar sanırım senin yüzünden
Kalbim yavaşlar.. Trafiğinde aşk var..!
Varlığınla sevdiğim hayata yokluğunda küsüm ben..

Bu yüzden hala sevdiğimi bilmeni isterdim
Umrunda olmasamda üzüntümü gizlerdim
Mis derdim tenine.. yumuşacık ellerine..
Bu yüreğim senden sonra başka birini istermi ?

Hayatıma baktığımda hiç birşeyden haz almamak
Tam aklıma geldiğinde sonunu düşünüp duraklamak
Aşktan başka ders veremem sen devam et hiç anlama !
Ama lütfen gözlerimi gözlerine ömür boyu yasaklama..

Zor anlarında beni anımsa yanında yokum bak
Sende yoksun ama hatırla.. hırkamda kokun var..
Hasta oldum sabrettim derken seni de kaybettim
Herşeye rağmen son arzumdu saçlarına dokunmak..

Gökyüzünün mavisinden kopan her kar tanesinden
Hayaller kurarım malesef en sahtesinden
Kırk yıl hatrını alamadım bak gözlerinin kahvesinden
Sensiz asla olmayacak özür dilerim bitanesin sen
 
kaç sevdadan çıkageldin yıkık yüreğime
belki birgün bendende gideceksin
şimdi beni sevdiğini söylüyorsunya
belki ozaman haberbile vermiyeceksin.

ne aşklardan çıkageldim ben
bedenim bir kor yüreğime sor.
ne aşklar terk etti benliğimi
hasarlaşmış kalbime sor.

şimdi aşkımı istiyorsun
korkuyorum biliyorsun
korkunun ecele faydası yok derlerya doğru
al aşkım senin olsun. birkerede senle yok olsun.
 
SEVGİLİYE SİTEM

Sen sevgi nedir bilemezsin,
Hiç bu kadar çok sevmedin ki.
Her gün büyüyen tertemiz aşkınla,
İsimler takıp dağlardaki ağaçlara,
Geceler boyu altında beklemedin ki.
Hasreti yumak yumak umut yaparak,
Hislerini mısra mısra yazarak,
Kırmızı bir karanfilde huzuru tatmadın ki.
Kalbin alev alev yanarken
Saatleri dakikaları değil;
Geçmek bilmeyen saniyeleri saymadın ki.
Gelecek diye beklerken bir anda,
Hayallerini yok ederek çalan telefonda,
Yıkılışın ne olduğunu hiç anlamadın ki.
Vefasız bir yâr için çekerken azap
Bir çift gözde gördüğün mutluluk
Olsa da kızgın çölde bir serap
Seviyorum diyerek şiirler yazmadın ki.
Gel, dedi diye koşarken şuursuzca ona
Ne kadar büyük bir aşk diye yollara,
Onu aramak için düşmedin ki.
Gecelerin o onulmaz karanlıklarına,
Aşklara simge olmuş buse ağaçlarına,
İsmini kanınla yazmadın ki.
Bir elinde nergis, bir elinde karanfil varken.
Yıllardır aradığın gönül bahçesine girerken,
Sevdiğin kalpten sürgün edilmedin ki.
Uykusuz geçerken gecelerin sabahlara kadar,
Aksa çağlasa da göz yaşların azgın nehirler kadar,
Kimse görmesin diye saklamadın ki.
Her türlü derdine bu sevgiyi derman ederken,
Dünyadaki tek sevgili oydu derken,
Bir anda umutların karanlığa gömülmedi ki.
Bütün bunlara rağmen kalbin bir sabır taşı,
Bir avucunda hasret, diğerinde gözyaşı.
Nefret hançeri ile vurulan kalbin feryadını,
Hiç ama hiç duymadın ki.
Sen sevgilinin ellerindeki sıcaklığı,
Sen yâr dilindeki tatlılığı,
Bilemezsin; yaşamadın böyle bir aşkı
Kendi değerinin bile farkında değilsin ki.
Bilsen de bilmesen de anlamasan da bu aşktan,
Kurusa da çiçeklerim artık kahrından,
Ölünce bile karanfil fışkıracak mezarımdan,
Unut desende seni unutmam mümkün değil ki.