Çalıkuşu Balesi
Reşat Nuri Güntekin tarafından kaleme alınan Çalıkuşu sanırım Türkiye'nin en çok bilinen romanlarından bir tanesi. Bunda Türk edebiyatının en sevilen klasik romanlarından biri olması kadar Aydan Şener'i Aydan Şener yapan televizyon dizisinin de katkısı çok sanırım.
Roman aslında ilk olarak İstanbul Kızı ismiyle dört perdelik bir oyun olarak yazılmış ve 1922 yılında ise Vakit Gazetesi'nde Çalıkuşu adıyla roman olarak yayımlanmış.
Feride'nin öyküsünü bale sahnesinde izlemeye gidiyor olmak açıkçası bende meraklı bir bekleyiş yaratmıştı. Çünkü hayatımda ilk kez Türk sanat müziği eşliğinde bale gösterisi izleyecektim!
Aslında, böylesine bir projeye girişiyor olmak oldukça cesur bir adım olmalı. Bu açıdan, reji/kareografide adı geçen Merih Çimenciler'i tebrik etmek lazım.
Öncelikle, dekor ve kostümlerin Ankara Devlet Opera ve Balesi ortalamasına göre daha iyi olduğunu belirtmeliyim. Dekorda ve kostümlerde imzası bulunan Rus Alexandre Vassiliev'i bu açıdan başarılı bulmakla birlikte; yine de özellikle kostümlerde 2. el satan mağazalardan toplanıp getirilmiş izlenimi devam ediyordu. Sanıyorum, bütçe çok kısıtlı olduğundan en kalitesiz malzemeler kullanılabiliyor ancak...
Çalıkuşu balesinin bende bıraktığı en iyi izlenim müzikler oldu. Türk sanat müziğinin bir bale perfomansında kulağa bu denli güzel geleceğini açıkçası düşünmemiştim. Çalıkuşu'nun yazıldığı döneme ait nihavent, kürdili hicazkar ve hicaz şarkılar özellikle Türk sanat müziği severler açısından etkileyici. Bu arada, romanın kendisi kadar meşhur olan ve besteci Esin Engin’in imzasını taşıyan Çalıkuşu dizi müziğininin notalarını da eser boyunca duyuyor olmak çok güzeldi.
Biraz arka sıralarda oturduğumdan, duyguları takip edebileceğim mimikleri ve diğer oyunculuk öğelerini açıkçası çok net izleyemedim. Fakat dans perfomansı açısından Çalıkuşu'nu pek beğenmediğimi söylemeliyim. Feride rolünde izlediğimiz Elif Fırat kötü olmasa da vasatın üzerine çıkamayan bir performans sergiledi. Kâmran rolündeki baş balet Armağan Davran, hayatımda gördüğüm en kilolu baletti! En az 10 kilo kadar fazlası olması kendisini rahatsız ediyor mu bilmiyorum ama performansı ile bende jubilesini bekleyen yaşlı bir futbolcu izlenimi bıraktı. Çalıkuşu balesinin en kötü ismi kesinlikle Armağan Davran'dı. Bu arada, en kötüden bahsetmişken bence en etkileyici performans İhsan Yüzbaşı rolündeki Cankat Özer'e aitti.
Bu arada, pek çok yerde yanlış yazıldığına şahit olduğum Kâmran adının bale programında bile "Kamuran" olarak yazılmış olduğunu belirtmeliyim...
2 perdelik Çalıkuşu balesi, edebiyatımızın en sevilen eserlerinden birini Türk sanat müziği eşliğinde bale sahnesine kazandırmış olması açısından gerçekten de övgüyü hak ediyor. Çalıkuşunu dans performansı açısından tatmin edici bulduğumu söylemem zor olsa da; kendi kültürümüzden beslenen müzikler ile özellikle baleyle yeni tanışanlar açısından çok yararlı olacağını düşündüğüm bir eser.
Roman aslında ilk olarak İstanbul Kızı ismiyle dört perdelik bir oyun olarak yazılmış ve 1922 yılında ise Vakit Gazetesi'nde Çalıkuşu adıyla roman olarak yayımlanmış.
Feride'nin öyküsünü bale sahnesinde izlemeye gidiyor olmak açıkçası bende meraklı bir bekleyiş yaratmıştı. Çünkü hayatımda ilk kez Türk sanat müziği eşliğinde bale gösterisi izleyecektim!
Aslında, böylesine bir projeye girişiyor olmak oldukça cesur bir adım olmalı. Bu açıdan, reji/kareografide adı geçen Merih Çimenciler'i tebrik etmek lazım.
Öncelikle, dekor ve kostümlerin Ankara Devlet Opera ve Balesi ortalamasına göre daha iyi olduğunu belirtmeliyim. Dekorda ve kostümlerde imzası bulunan Rus Alexandre Vassiliev'i bu açıdan başarılı bulmakla birlikte; yine de özellikle kostümlerde 2. el satan mağazalardan toplanıp getirilmiş izlenimi devam ediyordu. Sanıyorum, bütçe çok kısıtlı olduğundan en kalitesiz malzemeler kullanılabiliyor ancak...
Çalıkuşu balesinin bende bıraktığı en iyi izlenim müzikler oldu. Türk sanat müziğinin bir bale perfomansında kulağa bu denli güzel geleceğini açıkçası düşünmemiştim. Çalıkuşu'nun yazıldığı döneme ait nihavent, kürdili hicazkar ve hicaz şarkılar özellikle Türk sanat müziği severler açısından etkileyici. Bu arada, romanın kendisi kadar meşhur olan ve besteci Esin Engin’in imzasını taşıyan Çalıkuşu dizi müziğininin notalarını da eser boyunca duyuyor olmak çok güzeldi.
Biraz arka sıralarda oturduğumdan, duyguları takip edebileceğim mimikleri ve diğer oyunculuk öğelerini açıkçası çok net izleyemedim. Fakat dans perfomansı açısından Çalıkuşu'nu pek beğenmediğimi söylemeliyim. Feride rolünde izlediğimiz Elif Fırat kötü olmasa da vasatın üzerine çıkamayan bir performans sergiledi. Kâmran rolündeki baş balet Armağan Davran, hayatımda gördüğüm en kilolu baletti! En az 10 kilo kadar fazlası olması kendisini rahatsız ediyor mu bilmiyorum ama performansı ile bende jubilesini bekleyen yaşlı bir futbolcu izlenimi bıraktı. Çalıkuşu balesinin en kötü ismi kesinlikle Armağan Davran'dı. Bu arada, en kötüden bahsetmişken bence en etkileyici performans İhsan Yüzbaşı rolündeki Cankat Özer'e aitti.
Bu arada, pek çok yerde yanlış yazıldığına şahit olduğum Kâmran adının bale programında bile "Kamuran" olarak yazılmış olduğunu belirtmeliyim...
2 perdelik Çalıkuşu balesi, edebiyatımızın en sevilen eserlerinden birini Türk sanat müziği eşliğinde bale sahnesine kazandırmış olması açısından gerçekten de övgüyü hak ediyor. Çalıkuşunu dans performansı açısından tatmin edici bulduğumu söylemem zor olsa da; kendi kültürümüzden beslenen müzikler ile özellikle baleyle yeni tanışanlar açısından çok yararlı olacağını düşündüğüm bir eser.
