ÇAMLICA (GRABUNA)hakkında herşey

fırtına

Yeni Üye
Üye
ÇAMLICA (GRABUNA)hakkında herşey
çamlıca grabuna çamlıca eğlence mekanları osmanlı kahvehanesi
evet sevgili Trakya'lı Meleklerim işte size Çamlıca......


ÇAMLICA / GRABUNA:



Çamlıca Beldemiz TRAKYA’da 3 ilin (Tekirdağ, Edirne ve Çanakkale) kesişme noktasındadır ve Yunanistan da beldemizden gözükmektedir. Günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine kadar yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Eski adıyla EGNİTA YOLU üzerinde kurulmuş bir yerleşim yeri olan ÇAMLICA/GRABUNA, tarih boyunca bu yol üzerinden geçen yolcu ve kervanların, mola, ticaret ve hayvanlarının bakım ihtiyaçlarını karşıladığı bir yer olarak, bu yol üzerinde önemli bir misyonu olmuştur. Eski bir Trak yerleşimi olup, Eski Yunan, Pers, Roma, Bizans medeniyetleri hakimiyetinin yanında , ortaçağda Venedik ve Cenevizlerin kolonisi olmuştur. Büyük İskenderin Anadolu’ya geçişine tanıklık etmiştir. Medeniyetlerin geçiş noktasında önemli bir yerleşim yeri olduğuna çevresindeki uçsuz bucaksız nekropol kalıntıları şahitlik etmektedir. Eski ve büyüklüğünü, yine tespit edilmiş ancak günümüze ulaşmayan 5 yel değirmeninin varlığından da anlamak mümkündür. Bilinen diğer bir özelliği de bulunduğu bölgede yine çok önemli bir dinsel rolü olduğunu kanıtlayan ancak günümüze ulaşamayan çok sayıda manastırların varlığıdır.



Türklerin Rumeli’ye geçtiği dönemlerde ise bir Rum yerleşimidir ve Rumeli’ye geçen ordular için dinlenme, hazırlık ve ihtiyaç gidermek için önemli ve güvenli bir stratejik üs göreviyle karşımıza çıkmaktadır. 1. Kosova savaşı sonunda bir Sırp prensi tarafından öldürülen l. Murat’ın intikamını almak için ordularıyla Rumeli’ye geçip Avrupa’ya ilerleyen Yıldırım Beyazit, GRABUNA’daki Büyük Manastır mevkiinde ordularını dinlendirmiş ve saldırılar öncesi hazırlık ve ihtiyaçlarını gidermişlerdir. Yıldırım Beyazit bu yerleşim yerine yine bir Yunan ismi olan GRABUNA adını vermiştir. Günümüzde Yıldırım Beyazit’in mola verdiği yerler mesire yeri olarak kullanılmaktadır ve o dönemden kalan su pınarları hala korunmaktadırlar.



Eski dönemlerinde doğu ve batı kültürlerinin taşınmasındaki misyonu, günümüzde de farklılıkları ilk yaşayan bir belde olmasıyla, Trakya’da ve Türkiye’deki diğer belde ve köylerden her zaman farklı kılmaktadır.



Çamlıca, Trakya’nın güneyinde, bölgenin en iyi korunmuş çam ormanlarına sahip tek beldedir.

Beldemizle birlikte Saroz Körfezi’ne kadar doğal çam ormanları ve Akdeniz florası hakimdir.

Belde sınırları içince amatör olta balıkçılığına açık 2 gölet bulunmaktadır. ÇAMLICA ve civar yerleşimlerdeki olta balıkçılarının uğrak yeridirler. ÇAMLICA etrafındaki baraj göletleri çam ormanları içinde saklanırcasına mesire yerleri ile tatilcilere eşsiz bir tatil imkânı sunar.

Doğal köy yaşantısını da içinde barındıran beldemiz, ziyaretçilere değişik olanaklar ve güzellikler sunmaktadır



Av meraklıları için Çamlıca Avcılar Klübü, çevre ve İstanbul’daki avcılarla av safarileri düzenlenmekte ve av sezonları boyunca organizasyonları devam etmektedir. Geyik, yaban domuzu, kurt, tavşan, korudağ sincabı, yaban kedisi, tilki, çakal, porsuk, kokarca, yabani ördek, kaz, bıldırcın, üveyik, gökçe, gibi çeşitli sayıda hayvan türlerine rastlamak mümkündür.

Çamlıca çevresindeki verimli sulak topraklar Göçmen kuşlar için de ziyafet unsuru olup Ege denizini aşan ve yine tersine göç esnasında güvenli bir durak ve zengin bir beslenme noktasıdır.

İklimi dolayısıyla bol yetişen ayçiçeği tarlaları, yaz aylarında havayı saran mis kokusuyla, ufuk noktasına kadar sarının sınırsızlığını görmek isteyenler için bir cennettir.

Beldemiz Ege Denizi’ne yaklaşık 11 km uzaklıktadır. Saroz Körfezi beldemiz mücavir alanı dahilinde olup yaz sezonu boyunca turizm hareketleri devam etmektedir.

Saros Körfezi otoepürasyon denilen dünyanın kendi kendini temizleyebilen iki körfezinden biridir. İçinde barındırdığı zengin balık çeşitleriyle nedeniyle deniz biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendirilir. Kaptan Cousteu 1970'li yıllarda gemisi "Calipso" ile Türkiye'yi ziyareti sırasında bu körfezde dalış yapmış "kızıl denizin kuzey versiyonu olarak" nitelendirmiştir. Körfezde yapılan araştırmalarda 243 çeşit deniz canlısının yaşadığı tespit edilmiştir. Körfez içlerine girildikçe Çam ormanı ile denizin buluşmasına şahit olunur.

Körfezde ayrıca batıklar mevcuttur ve İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalgıçların ilgisini çekecek batıklarla doludur. Siyah mercan da dahil olmak üzere su altı faunası oldukça zengindir. Saros Körfezi ve civarında bulunan batıklar şunlardır: Lundy Batığı, Arıtma Gemisi, İngiliz ve Anzak Filikaları, Mesudiye batığı, Majestik ve Çıkartma Botları



GRABUNA ETNOGRAFYA MÜZESİ
Müzemiz 2004 yılında Çamlıcalı gençler tarafından oluşturulmuş olup bu özelliğiyle Türkiye’de hem tek hem de bir ilktir. Müzedeki eşyaların sergilendiği bina eski ve oymalı taş işçiliği ile yapılmış bir Rum yapısıdır. 2004'den itibaren oluşmaya başlayan koleksiyon sergilenmektedir.

Müzemiz, Çamlıca’nın yerel tarihini aydınlatacak; Yunan, Roma, Bizans, Rum, Osmanlı ve Türk kültürlerine yönelik her türlü orjinal belge ve objeyi kullanarak, Çamlıca / Grabuna'dan gelmiş geçmiş kültürleri ve halkları bütün çeşitliliğiyle, kültürel ve etnik farklılıklara saygıyı, ayrı dil, din ve kültür özelliğine sahip iki toplumun burada hoşgörü içerisinde yaşamışlığını, tarihsel GRABUNA ve günümüz ÇAMLICA kültürünün anlaşılmasını ve bundan zevk alınmasını teşvik etmektir.


ARKEOLOJİK DEĞERLER VE SİVİL MİMARİ:

ÇAMLICA eski bir yerleşim olmasıyla birlikte, daha çok son dönem Rum mimari izleri günümüzde hala ayaktadır.

Çamlıca meydanında bulunan Rumlardan kalan kilise camiye dönüştürülmüştür. Cami, Atatürk heykeli ve kilise çan direğiyle birlikte aynı bahçede bir arada bulunması ve korunması, kültürel ve dinler arası hoşgörünün bir göstergesi olarak haber kanallarına ve basına sık sık konu olmuştur.

Eski taş işçilikleri sivil mimaride göze çarpmaktadır. Badem ağaçları içinde ve yıllara direnen taş evlerin arasında Arnavut kaldırımları ile örülü dar sokakları zaman tüneline girmişçesine sizi alıp eski zamanlara götürür.

Yerleşim yeri etrafında, antik kiremit mezar nekrapollerine çok sık rastlanmaktadır ve bir örneği müzemizde sergilenmektedir. Henüz arkeolojik olarak kazılara açılmamış bir höyük bulunmakta olup, kültür merkezimizden yaklaşık her haftasonu trekking turları, ilkbahar ve yaz sezonu süresince bisiklet safarileri düzenlenmektedir.



Çamlıca, yürüyüş sporu sevenlere enfes imkanları sunar. Çam, papatya , çiğdem, menekşe, kekik, böğürtlen ve güvem eriğini kokuları arasında ilerlerken, Akdeniz iklimine özgü maki bitki örtüsü eşliğinde, dere ve kanyonlarla iç içe, yıllar evvelinden kalma eski ayazma ve çeşmelerin karşınıza çıktığı bu patikalardan geçerken, tadına doyulmaz zengin keyifler sunar

Antik dönemin bağ bozumu tanrısı Dionizos’a inanılan eski Trakya bölgesinin Ege’sinde yer alan Grabuna’da tarihin bu ritüellerine kanıtlık edercesine Rumlardan kalma eski bağların izlerine rastlamak hala mümkün olup, mitolojik düşlere sürüklemeye yetecektir.



Çamlıca çevresindeki ormanlar eski Egnita yoluna bağlantılı birçok patikalar zinciriyle örülüdür ve Saroz’a kadar tüm patikaların birleştiği ortak yer olan GRABUNA, KORUDAĞ’la birlikte antik dönemdeki adıyla AİNOS /ENEZ’e geçiş noktasında önemli bir durak olmuştur, nekrapol ve eski yerleşim kalıntılarının izlerini taşıyan bu patikalarda yol alırken antik dönemlerin ruhunu hissedeceksiniz! Ait oldukları dönemlerden buyana bir çoğu işlevliğini hala korumaktadır ve kimi terkedilmiş bir Rum köyüne kimi de orman içindeki diğer köylere çıkar.

ÇAMLICA’YA ULAŞIM:

Çamlıca’ya ulaşım KEŞAN-ÇANAKKALE yolundan sağlanmakta olup Keşan’dan 7 km sonra Çamlıca sapağından (alt geçitli otoyol köprüsü) sağa sapılarak 2 km sonra Çamlıca’ya ulaşılır. Çamlıca’ya ulaşım belediye ve özel dolmuşlar ile sağlanmaktadır. Akşam 23:00’e kadar otobüs ve dolmuşlar yolcu taşımacılığına devam etmektedir.



KENTSEL DONANIM VE TEKNİK ALTYAPI:

Beldemizde belediyemiz 37 yıl önce kurulmuş olup kentsel donanım ve alt yapı konusunda hizmetlerini modern dünyanın gerekleri doğrultusunda sağlamaktadır. Su, kanalizasyon, cadde ve sokakların bakım ve temizliği düzenli olarak yapılmaktadır. Telefon ve internet (ADSL) bağlantıları sorunsuzdur. Elektrik ve telefon telleri yer altına alınarak uygulanan pilot yerlerden biridir.

Meydan ve çevre düzenlemeleri 2008 yılı başında yapılmıştır.

Yerleşimcilerin ve turistlerin ihtiyaçlarını sağlayacak satış yerleri mevcuttur. Sebzecilik yoğun olarak yapılmakta, İstanbul’a olan yakınlığı dolayısıyla sebze ihracatı yaz ve sonbahar sezonları boyunca sürmektedir. Üretilen sebze ve diğer ürünler kasaba meydanında açılan tezgahlarda satışa sunulmaktadır.

Günübirlik tesis olarak Çamlıca Parkı, kültür ve sanat evi, 1 adet restoran ve Rum dönemlerinde kahve olarak kullanılmış ve günümüzde de hala aynı işlevlerine devam eden eski taş kahveler bulunmaktadır.

Çok geniş bir meydan olduğundan araç ve otobüsler için park sorunu yoktur.



SOSYAL VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER
ÇAMLICA KÜLTÜR VE SANAT EVİ , sık sık gösteri,sergi, panel, seminer gibi kültürel ve sanatsal aktivitelere ev sahipliği yapan bir mekandır, ayrıca yaz sezonlarında Kültür Ve Sanat Evinde sinema gösterimleri yapılamaktadır. Bunun haricinde daha önceki yıllarda sinema ve tiyatro gösterileri için kullanılan(içinde sahnesi de olan) tarihi taş sinemanın da faaliyete geçmesi için gerekli girişimlere başlanmış olup tarihi ve yeni filmlerin gösterimi yapılacaktır. Kültür Ve Sanat Evi oturma solonu etnografya müzesinin devamı niteliğinde düzenlenmiş ve çeşitli etnografik eserler de yine aynı mekan içinde sergilenmektedir. Aperatif, tüm sıcak ve soğuk içecek servisleri yapılamakla birlikte nargile keyfini tatmak isteyenler için de inanılmaz bir atmosfer sunar.

az aylarında Kültür Derneği organizasyonluğunda genç ve öğrencilere yönelik, izci kampları yapılmaktadır. Okulların kapanmasıyla birlikte Çamlıca Kültür Ve Sanat Evinde yaz okulu bünyesinde öğrencilere, İngilizce, Tiyatro ve Yaratıcı Drama, Arkeoloji, Restorasyon ve Müzik gibi çeşitli dersler ve aktiviteler sağlanmaktadır.

ÇAMLICA KÜLTÜR bahçesi yaklaşık 100 araç park kapasitesine sahiptir.



Belde halkımızın turistik gezilere olan ilgisi neticesinde bir seyahat acentası tarafından bilet satış noktası açılarak, Türkiye ve dünyanın her yerine uçak bileti, yurt içi ve yurt dışı gezi ve organizasyonlarına erişim sağlanmaktadır

Ayrıca beldemizde Çamlıca Kültür’ün bir hizmeti olarak TORISM INFORMATION bilgilendirme ve tanıtım bürosu oluşturulmuş olup, gönüllü gençler tarafından ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet sağlanmaktadır.

ÇAMLICA’da Şenlik Ve Kutlamalar:

BOCUK GECESİ kutlamaları 2004 yılından buyana ÇAMLICA KÜLTÜR VE SANAT EVİ’mizde şenlik boyutunda devam etmektedir.

ÇAMLICA halk kültüründeki BOCUK gecesinin kutlandığı tarih ile Hristiyanların paskalya yortusu kutlamalarıyla aynı geceye denk gelmektedir ayrıca yine Hristiyanların kutladığı HALOWEEN (Cadılar Bayramı) ile çok fazla sayıda benzer unsurları içermesi sebebiyle de üç değişik kültürel ritüelin armonisi niteliğindedir. HALOWEEN (Cadılar Bayramı) 31 Ekim tarihine denk gelmektedir ancak kutlanışındaki uygulama ve semboller nerdeyse aynıdır.

Eski Manastır mevkiinde(Yıldırım Beyazit’ın ordularını dinlendirip saldırılar öncesi hazırlık ve ihtiyaçlarını giderdiği, günümüzde mesire yeri olarak kullanılan yer) geçlerimiz tarafından dönem dönem müzikli eğlence geceleri ve gitar resitalleri tertip edilmektedir.


GİZEM TURİZMİ:

Gizem ve doğa tutkunları için farklı bir güzergah,

Yapılan fizibilite çalışmaları neticesinde Gizem Turizmi olarak nitelendirilen, fenomen ve mistik olaylara ilginin artmasına bağlı olarak, çevrede yaşanan fenomen olay ve gizemli ortamların varlığı, bu turizm tutkunları için Türkiye’de ilk niteliğinde bir destinasyondur. Beldede geçen yıl ile birlikte fark edilen bu trend turizm için, gece trekking ve korku turları da yapılmaktadır. Beldemize gelen yerli ve yabancı turistlerin de katılımıyla bir çok, gece trekking ve korku turları daha geçen yıldan başlayarak organizasyon boyutunda devam etmektedir.



Tatil anlayışının geldiği son nokta olan Gizem Turizmi, gizeme ve doğaüstü olaylara ilginin gün geçtikçe arttığı ve son zamanlarda adını iyice duyuran bir ekstrem turizm veya korku turizmi olarak dünyada yeni bir trenttir. Ayrıca Avrupalı turizmcilerin yeni trendi olan Gizem Turizmi için de Türkiye’de ilk olan bir destinasyondur.

Gerek BOCUK’un fenomen yanı gerekse yapılmaya başlanan korku turları, Türkiye turizm sektörü için yeni ve farklı bir alternatiftir.
 
Geri
Üst