Eurovision 2008'in Ardından...
Hep söylüyorum; “Türkiye’den Eurovision’a katılması gereken biri varsa, o da Hande Yener’dir” diye, ama nafile… Hatta Hande Yener bizzat dile getirmişti bu yöndeki isteğini ancak onu da dikkate almadı TRT yetkilileri. Halbuki Eurovision kitlesinin isteyeceği herşey mevcut Hande Yener’de.
“Mor ve Ötesi” gibi kişilikli bir müzik grubunun, tamamen show üzerine kurulu bir yarışmaya neden katıldıklarını hala anlamış değilim. Bu sorunun cevabını muhtemelen onlar da bilmiyorlardır. İnsanların gözden kaçırdığı bir gerçek var ki, Eurovision “okumuş, aklı başında, iyi huylu” çocukların boy göstereceği bir platform değil. Hareket, show ve seksapalite iş yapıyor bu yarışmada.
Yoksa ben Mor ve Ötesi’ni sevmiyor muyum sanki? Yaptıkları müziğin 'tılsımlı' olduğunu düşünmüşümdür hep. Radyo programıma gelen konuklar içinde en çok önemsediğim de onlardı nitekim. Düşünceleri değişmiş olmalı görmeyeli…
Eurovision için hazırladıkları “Deli” adlı şarkıları, özellikle sözleri aracılığıyla bizi etkileyip, ilgimizi çekmeyi başarabilir ancak Avrupalı Eurovision kitlesi için, grubun solisti Harun’un androjen görüntüsünden başka dikkat çekici bir unsur barındırmıyor ne yazık ki Mor ve Ötesi!
Her neyse, yarışmaya geçelim. Cumartesi gecesi, güzel bir akşam yemeğinden sonra, “bu gece nasıl showlar izleyeceğiz acaba” düşüncesiyle geçtik televizyonun karşısına. Karabaş ile her bir ayrıntıyı inceleyerek izledik yarışmayı. Birinci olur dediğimiz Yunanistan üçüncü olurken, aklımızdan bile geçmeyen Rusya birinciliği kazandı. Ukrayna’nın ikinci olacağını düşünmüştük, onu tutturduk en azından.
Peki ya sıralama nasıl olmalıydı? İşte bizim favorilerimiz:
Eurovision 2008 – Bize Göre Top 5
1. Yunanistan: Adamlar bu işi biliyor. Ülke tanıtım VTR’lerinde, diğer ülkeler kültürel değerlerini ön plana çıkaran görüntülere yer verirken, Yunanistan için hazırlanan klipte, ihtiraslı bir şekilde öpüşen genç bir çift vardı. “Yunanistan’da aşk başkadır” düşüncesini uyandıran bu görüntülerden sonra sahneye çıkan güzel komşu kızımızın seslendirdiği “Secret Combination” adlı şarkı son derece başarılıydı. Sadece yarışma bünyesinde değil, normalde de “hit” olabilecek nitelikteki bu şarkı, “Eurovision şarkısı nasıl olmalı” sorusunun cevabını veriyordu adeta…
2.Ukrayna: Gecenin bir diğer YILDIZI! Resmen soluksuz izledik Ukrayna’nın performansını. Altyapısı sağlam bir dans şarkısı, buram buram seks kokan bir koreografi ve o atmosfer içinde Kylie Minogue’u andıran bir solist. “Dereceye girmezse biz bu işi bilmiyoruz” demiştik, şarkı 2. oldu!
3.Ermenistan: "Qele Qele" (Gel Gel) adlı şarkıları çok eğlenceliydi Ermenistan’ın. Türkiye’de büyük bir kesim için negatif çağrışımlar yapıyor olsa da, gerek şarkı gerek dansları ile gecenin en iyi performanslarından birine imza attı Ermenistan.
4.İngiltere: Gecenin en “gay” performansı! İngilizler’in hazırladığı parça tam bir pop şarkısı olmuş. Fonda rengarenk ışık gösterilerinden oluşan gökkuşağı görüntüsü gaylerin kalbini çalmak için yeterli olmuştur eminim.
5.Azerbaycan: Elnur ve Samir’in “Day After Day” şarkısındaki melek kostümlü, bol makyajlı ve gürültülü showları, yarışma için “ortalama” bir performans olarak görülebilir ancak Azerbaycan için kesinlikle “sıradışı” bir başarı. Azeri televizyon kanallarında izlediğimiz Azerbaycan’dan beklenmeyecek kadar “modern” bir denemeydi doğrusu.
*Ayrıca; Eurovision tarihinde ilk kez görme engelli bir solist çıktı sahneye. Gürcistan için yarışan solistin sesi etkileyici olsa da, seçilen şarkı vasattı ne yazık ki. Gürcü solistin, yarışmanın yapıldığı arenayı dolduran coşkulu kalabalığı ve o büyülü atmosferi “göremediği” düşüncesi içimi acıttı. Biraz da bu dokunaklı durum nedeniyle Gürcistan’a oy gönderilmiş olabilir.
Hep söylüyorum; “Türkiye’den Eurovision’a katılması gereken biri varsa, o da Hande Yener’dir” diye, ama nafile… Hatta Hande Yener bizzat dile getirmişti bu yöndeki isteğini ancak onu da dikkate almadı TRT yetkilileri. Halbuki Eurovision kitlesinin isteyeceği herşey mevcut Hande Yener’de.
“Mor ve Ötesi” gibi kişilikli bir müzik grubunun, tamamen show üzerine kurulu bir yarışmaya neden katıldıklarını hala anlamış değilim. Bu sorunun cevabını muhtemelen onlar da bilmiyorlardır. İnsanların gözden kaçırdığı bir gerçek var ki, Eurovision “okumuş, aklı başında, iyi huylu” çocukların boy göstereceği bir platform değil. Hareket, show ve seksapalite iş yapıyor bu yarışmada.
Yoksa ben Mor ve Ötesi’ni sevmiyor muyum sanki? Yaptıkları müziğin 'tılsımlı' olduğunu düşünmüşümdür hep. Radyo programıma gelen konuklar içinde en çok önemsediğim de onlardı nitekim. Düşünceleri değişmiş olmalı görmeyeli…
Eurovision için hazırladıkları “Deli” adlı şarkıları, özellikle sözleri aracılığıyla bizi etkileyip, ilgimizi çekmeyi başarabilir ancak Avrupalı Eurovision kitlesi için, grubun solisti Harun’un androjen görüntüsünden başka dikkat çekici bir unsur barındırmıyor ne yazık ki Mor ve Ötesi!
Her neyse, yarışmaya geçelim. Cumartesi gecesi, güzel bir akşam yemeğinden sonra, “bu gece nasıl showlar izleyeceğiz acaba” düşüncesiyle geçtik televizyonun karşısına. Karabaş ile her bir ayrıntıyı inceleyerek izledik yarışmayı. Birinci olur dediğimiz Yunanistan üçüncü olurken, aklımızdan bile geçmeyen Rusya birinciliği kazandı. Ukrayna’nın ikinci olacağını düşünmüştük, onu tutturduk en azından.
Peki ya sıralama nasıl olmalıydı? İşte bizim favorilerimiz:
Eurovision 2008 – Bize Göre Top 5
1. Yunanistan: Adamlar bu işi biliyor. Ülke tanıtım VTR’lerinde, diğer ülkeler kültürel değerlerini ön plana çıkaran görüntülere yer verirken, Yunanistan için hazırlanan klipte, ihtiraslı bir şekilde öpüşen genç bir çift vardı. “Yunanistan’da aşk başkadır” düşüncesini uyandıran bu görüntülerden sonra sahneye çıkan güzel komşu kızımızın seslendirdiği “Secret Combination” adlı şarkı son derece başarılıydı. Sadece yarışma bünyesinde değil, normalde de “hit” olabilecek nitelikteki bu şarkı, “Eurovision şarkısı nasıl olmalı” sorusunun cevabını veriyordu adeta…
2.Ukrayna: Gecenin bir diğer YILDIZI! Resmen soluksuz izledik Ukrayna’nın performansını. Altyapısı sağlam bir dans şarkısı, buram buram seks kokan bir koreografi ve o atmosfer içinde Kylie Minogue’u andıran bir solist. “Dereceye girmezse biz bu işi bilmiyoruz” demiştik, şarkı 2. oldu!
3.Ermenistan: "Qele Qele" (Gel Gel) adlı şarkıları çok eğlenceliydi Ermenistan’ın. Türkiye’de büyük bir kesim için negatif çağrışımlar yapıyor olsa da, gerek şarkı gerek dansları ile gecenin en iyi performanslarından birine imza attı Ermenistan.
4.İngiltere: Gecenin en “gay” performansı! İngilizler’in hazırladığı parça tam bir pop şarkısı olmuş. Fonda rengarenk ışık gösterilerinden oluşan gökkuşağı görüntüsü gaylerin kalbini çalmak için yeterli olmuştur eminim.
5.Azerbaycan: Elnur ve Samir’in “Day After Day” şarkısındaki melek kostümlü, bol makyajlı ve gürültülü showları, yarışma için “ortalama” bir performans olarak görülebilir ancak Azerbaycan için kesinlikle “sıradışı” bir başarı. Azeri televizyon kanallarında izlediğimiz Azerbaycan’dan beklenmeyecek kadar “modern” bir denemeydi doğrusu.
*Ayrıca; Eurovision tarihinde ilk kez görme engelli bir solist çıktı sahneye. Gürcistan için yarışan solistin sesi etkileyici olsa da, seçilen şarkı vasattı ne yazık ki. Gürcü solistin, yarışmanın yapıldığı arenayı dolduran coşkulu kalabalığı ve o büyülü atmosferi “göremediği” düşüncesi içimi acıttı. Biraz da bu dokunaklı durum nedeniyle Gürcistan’a oy gönderilmiş olabilir.
