Evleri 1.4 milyar dolara yalıtıyoruz

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Evleri 1.4 milyar dolara yalıtıyoruz
Türkiye’de enerji maliyetlerindeki artış, yaygın, ısı, ses ve su yalıtımı alanında faaliyet gösteren firmalara yarıyor. Bunda, yalıtımın, yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlaması etkili rol oynuyor. Yılda ortalama yüzde 20 oranında büyüyen sektörün, yıl sonunda 1.4 milyar dolarlık hacme, yalıtımda kullanılan malzemelerin boyutunun da 6 milyon metreküpe ulaşması bekleniyor. Yalıtım sayesinde sağlanın tasarrufun boyutu da 3 milyar doları buluyor.

Türkiye’de, son yıllardaki enerji maliyetlerindeki artış ve küresel ısınma, yalıtım sektörünü büyütüyor. Bitümlü örtüler, sürme esaslı su yalıtım malzemeleri, camyünü, genleştirilmiş polistiren, taşyünü, kauçuk köpük, polietilen köpük gibi malzemelerden oluşan yalıtım sektörünün büyüklüğünün bu yıl sonunda 1.4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Geçen yıla göre yüzde 20 oranında büyüyen sektörde, üretici, satıcı ve uygulayıcı olarak pek çok firma faaliyet gösteriyor. Yalıtım alanında faaliyet gösteren Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği(İzoder) çatısı altında 124 firma bulunuyor. 2007’de erken seçim nedeniyle istediği büyümeyi gösteremeyen sektörün, 2008’de yeni projelerin devam etmesi ve yalıtımsız eski binalardaki yalıtım uygulamalarıyla yüzde 18 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Enerji tasarrufu sağlamasına karşın yalıtım ürünlerinin, Türkiye’deki tüketim rakamları benzer ülkelere göre düşük bulunuyor.

Türkiye’ye benzer iklim ve nüfusa sahip olan Fransa’da 30 milyon metreküp olan yalıtım ürünleri pazarı, Türkiye’de 6 milyon metreküpe ancak ulaşıyor. ABD’de ise bu 300 milyon metreküpü buluyor.

Planlar 2008’e göre yapılıyor
İzoder Başkanı Levent Ürkmez, bu yılki genel seçimlerin sektörün büyümesini geçen yıla göre yavaşlattığını belirterek, 2008’de büyüme oranının, 2006 seviyesine gelmese de, 2007 yılından daha fazla olacağını söyledi. Ürkmez, bu büyüme trendinin sonucu olarak, gelecek yıl içerisinde yeni yatırımlar yapanların yalıtım pazarına katılacağını ve toplam üretim kapasitesinin artacağını aktardı. Yalıtımın bir uzmanlık dalı olduğunu ve bu uzmanlık dalında malzeme, tasarım ve uygulamanın herbirinin ayrı ayrı önemi bulunduğunu dile getiren Ürkmez, ısı yalıtımı uygulamalarının her geçen gün popülerliğinin artmasının, yalıtım konusunda uzmanlığı bulunmayan uygulayıcıların da sektöre girmesine neden olacağını kaydetti.

Ürkmez, bilgi seviyesi yetersiz olanların yaptıkları uygulamalarda çok temel hataların meydana geldiğine dikkat çekerek, "Eksik veya yanlış malzeme kullanımları gibi yaygın olarak yapılan hatalar, aynı zamanda yalıtım uygulamalarını tekniğine uygun yapan yalıtım firmalarını haksız rekabete maruz bırakıyor. Malzeme miktarı ve kalitesini azaltarak uygulama maliyetlerini de azaltan bu firmalar, tüketicinin yapmış olduğu yatırımların karşılığını alamamasına neden oluyor" dedi.

Yalıtımla büyük oranlarda enerji tasarrufu yapılabildiğini de değinen Ürkmez, "İnsanların küresel ısınmaya katkısının yüzde 49’unu enerji kullanımı oluşturuyor. Enerjiyi daha az tüketmenin en önemli yollarından biri ısı yalıtımı. Yalıtım, küresel ısınma ve çevre felaketlerine karşı alınabilecek en etkili bireysel önlemlerden biri. Binalarda doğru yalıtım uygulamaları yapıldığı takdirde yüzde 50 oranında daha az yakıt tüketerek ısıtma ve soğutma sağlanabiliyor. Bu yolla, konut başına atmosfere yayılan karbondioksit miktarı da yarı yarıya azaltılabiliyor" diye konuştu.

Enerji Maliyeti Azalıyor
İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut ise, yalıtım sektörünü orta ve uzun vadede; küresel boyutta iklim değişikliği ve küresel ısınma, enerji verimliliği yasası, gürültü kontrol yönetmeliği, doğalgazın yaygınlaşması, yükselen enerji maliyetleri, deprem korkusu ve bilinç artışının etkilediğini belirtti. Bulut, enerji tasarrufu, ekolojik denge, hava kirliliği, konforlu bir yaşam, gürültüsüz ve sağlıklı mekanlar için yalıtımın zorunluluk haline geldiğini aktararak, sürekli büyüyen enerji ihtiyacının, devletin ve ailelerin bütçesinden her geçen gün daha önemli bir pay aldığını, çevre kirliliğinin de önemli bir sorun olmaya başladığını kaydetti.

Türkiye’de yaygın bilinen yalıtım şekli, ısı ve su yalıtımı. Bunları ses ve yangın güvenliği yalıtımı takip ediyor. Enerji tasarrufu sağlamak önceliğiyle başvurulan ısı yalıtımı, konutlarda konfor, sanayide iş güvenliği ve işçi sağlığını da getiriyor. İklim değişikliği, küresel ısınma ile mücadelede ısı yalıtımı önemini dünya genelinde artırırken, sürdürülebilir bina tasarımı ve sıfır karbon mimarisi da yalıtımın önemini yükseltiyor.
Nuri Bulut, yalıtımla ve doğru yalıtım malzemelerinin seçimiyle bütüne özel sağlıklı ve güvenilir detayların sürdürülebilir sunulmasının mümkün olduğunu dile getirerek, mineral yün esaslı camyünü ve taşyünü yalıtım malzemelerinin de bu misyonda önemli rol oynadığının altını çizdi.

Bina maliyetinin yüzde 5’ini bulmuyor
Isı yalıtımının binanın yapım aşamasındaki maliyetinin, bina maliyetinin yüzde 2 ile yüzde 5’i arasında olduğu belirtiliyor. İnşaat aşamasında ısı yalıtımı yapılmış bir binada; düşük kapasiteli kazan, klima, küçük radyatör ve tesisat kullanılacağı için yatırım ve işletme maliyeti de azalıyor. Isı yalıtımı için yapılacak harcamalar, sağlanan enerji tasarrufu ile 2-5 yıl içinde kendini geri ödüyor. Hesaplamalar, tüm konutların standart ve yönetmeliklere uygun olarak yalıtılması durumunda, Türkiye’de yılda yaklaşık 3 milyar dolar tasarruf yapılacağını gösteriyor.

Tasarrufu mantolama sağlıyor
Ode Yalıtım Pazarlama Takım Lideri Öykü Soysal, ısı yalıtımında, dış cephe ısı yalıtımı uygulamalarının son yıllarda yaygınlaşmaya başladığını belirterek, yeni ve eski binalarda uygulanabilen mantolama sistemiyle ortalama yüzde 50 enerji tasarrufu sağlanabildiğini, ayrıca mantolama uygulamasının eski binaların cephelerinin yenilediğini kaydetti. Isı yalıtımında yapılan yanlışlara da değinen Soysal, şu bilgileri verdi: "Isı yalıtımında doğru detaylarda, doğru malzemenin kullanılmasının önemi çok büyük. Standartlara uygun olmayan malzemelerin kullanılmaması da önemli. Yalıtım uygulamaları geri dönüş maliyeti çok yüksek olan uygulamalardır. Sektördeki en önemli sorunlar ise, nitelikli işgücünün olmaması, pazar büyütme çalışmalarının yetersizliği, fiyat odaklı çalışılması."
Hanife Baş
 
Geri
Üst