Aslında benim nacizane fikrimce, erkek - kadın fark etmiyor. Kişi eğer ki hayatından memnun değilse, mutlu değilse, mutluluğu başka yerlerde arıyor. Bu arayışı kendi bile bilmiyor, tamamen bilinçaltından kaynaklı bir arayış. Ve bu arayış süresince karşısına bir başka kişiye ait, bir başka kişiyi mutlu eden, güçlü ve sağlam bir kişiyi bulunca ona tutulup kalıyor.
Elbette ki bu hoş bir durum değildir fakat kişi buna karşı koyacak gücü bulsa zaten, kendini bir acıdan, başka bir acıya sürüklemez. (Evli ve bekar aşk ilişkileri için geçerli bu)
Evlilikte mutsuzluk ve ardı arkası gelmeyen sorunlar, evliliği yıkmaya yetiyorda artıyor, bu problemlere rağmen süren evlilikler ise temelde yıkılmış olup, görsellikte evlilik oyununa dönüyor. Kaldı ki evlilik oyunu, yıkılan bir evliliğin acısından daha büyük, kişiler önce kendilerini, sonrada eşlerini kandırıyor. Kişinin kendisini kandırması, kendisini aldatmasının acısı tarif edilemezdir heralde...
Ben evli değilim, fakat evlilik üzerine açtığım konular, yaptığım konu yorumları sayesinde biliyorum ki evlilik saygı, sevgi ve herşeyden önce anlayış ister. Evlilikte tamir olayına inanmıyorum ben. Dedim ya evli değilim ''Bekara karı boşamak kolay'' demişler🙂
Sevgilerimle🙂
RüYaM