Gaziantep İl Tanıtımı

KızılÖtesi

Aktif Üye
Üye
Gaziantep İl Tanıtımı
kimyon fiyatları gaziantep tanıtımı gaziantep ili tanıtımı in gaziantepin
BAKIRCILIK
Gaziantep bakır işlemeciliğinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır.Gaziantep bakır işlemesinin özelliği yekpare olarak imal edilmesidir.Lehim ya da bir başka yolla birleştirilme yapılamaz. Gaziantep'te bakır işlemeciliğiyle sahan,tas,maşrapa,kazan gibi mutfak eşyaları;ibrik,semaver,vazo,cezve,çaydanlık gibi kullanım eşyaları yapılır.


YEMENCİLİK
Eskiden genellikle çiftçilerin giydiği yemeni,doğal deri ve pamuk ipliği kullanılarak üretilen topuksuz bir ayakkabı türüdür.Yemeninin tabanı manda yada sığır derisinden,astarı koyun derisinden,çevirmesi(kenarı) oğlak derisinden yapılmaktadır.Genellikle siyah ve kırmızı renklerde üretilmektedir.Kelik küçük hasbe,büyük hasbe gibi modelleri vardır.

Ayakta koku,nasır ve pişik yapmaması nedeniyle çok sağlıklı bir ayakkabı türüdür.Ayrıca alt taban ile üst taban arasındaki kil,vücudun tüm elektiriğini alıp,toprağa vererek insanı rahatlatır.


SEDEFCİLİK
Hammaddesi midye kabuğu,çeşitli teller ve ceviz ağacı olan sedef ve sedefkarlık sanatı Ortadoğu ülkelerinde doğmuş ve 15 yüzyıldan sonra Osmanlılara geçmiştir.Sedefcilik asırlarca değişik motiflerle zenginleştirilerek yapılarda,kullanın eşyalarında ve silah süslemelerinde uygulanmıştır.

ANTEP İŞİ
Özel bir tekniği olan Gaziantep'e özgü bir işleme türüdür.Beyaz kumaş üzerine iplik sarılarak ve çekilerek ,beyaz,sarı ve krem rengi ipliklerle çeşitli susma ve ajurlarla süslenerek işlenir.Antep işi ilk defa Antep ve çevresinde ev hanımları tarafından yapıldığı için bu adı almıştır.Günümüzde işleme tekniği bozulmadan sim,renkli iplikler ve yardımcı nakış iğneleri kullanılarak çok güzel işlemeler yapılmaktadır.




DOKUMACILIK KİLİMCİLİK
Antep kilimlerinin ipi,öküz,deve ve at tüyü,koyun yünü ve keçi kıllarından elde edilir.Gaziantep'te üretilen kilimler tezgah,şekil,dokunuş biçimleri ve nakışları yönünden diğer yörelerin kilimlerinden çok farklıdır.
KUTNUCULUK
Hammaddesi floş ve pamuk ipliği olan ve tamamen el tezgahlarında dokunan kutnu bezi,Türkiye'de sadece Gaziantep'e has,eski bir dokuma türüdür.Kutnu kumaşından yöresel kıyefetler yapıldığı gibi,çeşitli aksesuar,turistik giysi,çanta,terlik,perdelik kumaş da üretilmektedir.




ABA DOKUMACILIĞI
Aba,deve,öküz ve at tüyünden,keçi kılından ve koyun yününden dokunan özel bir kumaştan yapılan bir erkek giysisidir.Abalar dokunduğu ipin ve kumaşın rengine,boyuna ve giyildiği yöreye göre isimlendirilirler.

OYUNLAR
Halk oyunları deyince ilk akla gelen halaydır.Kadın
ve erkeklerin birlikte oynadığı halaylarda hasat
sonunda yaşanan sevinçler işlenir.Melodik yapısı zengin olan buoyunlar zaman zaman ağır, zaman zaman
da çok ritmiktir.Dokuzlu,Oğuzlu,Çepikli-Çibikli,Kırıkhan,
Ağırlama,Fatige Demune,Şirinnar,Mendilli,Leylim,Meryem,
Mermere,Çobanbeyli,Nahsani,
Barak Halayı belli başlı oyunlardır.


MÜZİK
Şehir merkezinde şehir kültürünün ve yaşama biçiminin ürünü olan Türk Sanat Müziği icrası ve çalgıları görülür.İslahiye ve Nurdağı Bölgesinde olduğu gibi yayla ve dağlık bölgelerdede Barak Müziğinin etkileri yoğundur.Açık havada yapılan eğlencelerde davul ve zurna kullanılır.Kapalı alanlardaki eğlencelerde ise daha çok bağlama çalınır.

ZURNACILIK

Üflemeli halk çalgılarının başında gelen zurna zerdali ağacından yapılır.Gaziantep'te Tüm Kaba Zurna,Orta Kaba Zurna ve Cura Zurna çeşitleri imal edilmektedir.

GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ
Tarihi İpek yolunun üzerinde olması nedeniyle bir çok ticaret yollarının Gaziantep’te yumaklaşması, ilin ekonomisini o günlerde olduğu gibi, günümüzde de canlı tutmaktadır. Bu canlılıkta gümüşün önemli bir yeri vardır. Çünkü gümüş insanların takı (süs eşyası) olarak eskiden beri kullandığı eski bir madendir.
Yüzük, kolye, küpe, kemer, hamaylı, Kur’an-ı Kerim muhafazası, takunya, tesbih püskülü, kılıç ve kama sapı ve kını yapımı Osmanlı dönemine kadar devam eder.
Gaziantepli bir kadında on iki çeşit gümüş takı bulunurdu. Bunlardan bir kısmı taç kaytan, şekke, daktani, pıçpıçı, götürümgü, üçger, arpacıklı gerdan, Antepli gerdan kemer, koruklu bilezik, düğme, yüzük. Gaziantepli erkeklerin gümüş tesbih, ağızlık, baston sapı, sigara tabakası olarak ve atların koşu takımlarında kullanıldıklarını görmekteyiz.

GÜMÜŞ TAKI VE EŞYA SATICILARI
AKİK GÜMÜŞ Atatürk Bulvarı No: 29/B Tel: (342) 230 00 64
SİMİN SİLVER-STORE Atatürk Bulvarı No: 16/C Tel: (342) 220 87 87
AVŞAR GÜMÜŞ Atatürk Bulvarı No: 19/E Tel: (342) 220 23 48
İBRAHİM KAYGUSUZ 2 Nolu Kemikli Bedesten Tel: (342) 232 46 47
ALPTEKİN GÜMÜŞ Söylemez Pasajı No: 44 Tel: (342) 232 83 97
TURQUAZ GÜMÜŞÇÜLÜK Atatürk Bulvarı No: 1 Tel: (342) 231 65 97
SEDEF GÜMÜŞ MERKEZİ Atatürk Bulvarı Çınarlı Sok. No: 6 Tel: (342) 232 09 52
TAKI GÜMÜŞ Atatürk Bulvarı No:19/C Tel: (342) 231 46 16

SEDEF VE SEDEF KAKMACILIĞI
Bazı deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan ve sedefçilikte kullanılan sert, beyaz ve gökkuşağı pırıltılı, fosforik özelliği olan maddeye sedef, bu maddeyi işleyen kişiye de sedefkâr denir.
Osmanlıda sedef işlemeciliğinin ilk örneklerini 15. yüzyıl sonlarına doğru görmek mümkündür. Edirne’de tek kubbeli Beyazıt Caminin kapı kanatlarında görülen sedef işçiliğinin XVI. Yüzyılda olgunluk devresine girdiği bilinmektedir. Bu dönemde sedefçilik kapı, pencere, dolap kanatları, kürsü, çekmece, Kur’an muhafazası, rahle, masa, koltuk, kanepe, sehpa gibi mobilyalar, silah kabzası, nalın, körük, tütün tabakası, kahve takımı vb. gibi ahşap eşyada görülmüştür.
Yaşayan kaynaklardan edinilen bilgiye göre; sedef kakmacılığının Gaziantep’te 1963 yılında başladığı bilinmektedir. Gaziantep’te ilk sedef atölyesini açan kişi Arif Demir isimli ustadır ve hala hayattadır.
Gaziantep’te işlenen sedefte; gümüş, kurşun ve sarı pirinç tel ile alpako tel kullanılmaktadır. Kakma tekniği ile yapılan sedef işçiliğinde kullanılan ağaç genellikle cevizdir. Renkler kızıl ve siyah olup kullanılan motiflerde çeşitli geometrik desenler bir arada görülür.

ANTİKA TÜFEK KAKMA SATICILARI
GÜMÜŞTEKİN ANTİK SHOWROOM Korutürk Caddesi No:186 Tel: (342) 323 11 58
ÖZHİTİT SEDEFÇİLİK Münif Paşa Mah. Münif Paşa Cad. No: 21 Tel: (342) 323 82 57
OSMANLI SEDEFÇİLİK MünifPaşa Mah. Öğretmen Sok. No: 170 Tel: (342) 323 39 40
HÜSEYİN BIYIK Münif Paşa Mah. Kasap Ahmet Sok. No: 130 Tel: (342) 323 31 19
MUSTAFA OKU Yeşilova Mah. Çelik Sok. No: 30 Tel: (342) 323 12 83
MEHMET ERDOĞAN Münif Paşa Mah. Çelik Sok. No: 31 Tel: (342) 323 57 95
REMZİ DEMİR Münif Paşa Mah. Haleplioğlu Sok. No: 152 Tel: (342) 323 10 79
ALİ ATAY Münif Paşa Cad. Topaç Sok. No: 120 Tel: (342) 324 11 70
MUSTAFA DEMİR Dülükbaba Mah. Haleplioğlu Sok. No: 94 Tel: (342) 323 13 20
ATİLLA AKBAY Münif Paşa Cad. Bayer Sok. No: 22 Tel: (342) 323 58 25
YAŞAR TÜRKMEN Yeşilova Mah. Münif Paşa Sok. No: 2 Tel: (342) 323 98 04

Arazi Kullanım Durumu

Gaziantep ili Arazi Kullanımı

İlin Yüzölçümü


622.295 Ha.%100

Tarım Arazisi


382.077 Ha. % 60

Çayır Mera Olarak Kullanılan


36.894 Ha.% 6

Orman Arazisi


92.419 Ha.%15

Tarım Dışı Arazi


110.905 Ha.%19

Arazilerin Tarımsal Yapı İtibariyle Dağılımı

Tarım Arazisi

382.077 Ha.
%100
Tarla Arazisi

217.726 Ha.
%57
Meyvelik Arazi

156.228 Ha.
%41
Sebzelik Arazi

8.123 Ha.
%2


Antepfıstığı: İlimiz Antepfıstığı yetiştiriciliğinin ve pazarının merkezi konumundadır. Antepfıstığı üretim alanımız 96.367 ha. ve ağaç sayımız 10.100.000 adettir. Bu da Türkiye toplam ağaç varlığının %25’ini oluşturmaktadır. Ancak üretim miktarı dünya ortalamalarının oldukça altındadır. Bunun en önemli nedenleri antepfıstığı yetiştiricilik alanlarının genellikle kıraç ve verimsiz arazilerde oluşması yani bir anlamda başka bir ürünle değerlendirilmesi mümkün olmayan alanlarda yetiştiriciliğin yapılmasıdır. Ancak son yıllarda verimli arazilerde de yetiştiricilik çalışmaları başlamıştır. 2000 yılında tarihin en büyük rekoltesi alınmış ve ilimizde 39.301 ton antepfıstığı üretimi gerçekleşmiştir. Ancak ihracat oranının düşük kalması, üretim ve pazarlama ile ilgili sorunlar nedeniyle darboğaz oluşmuş ve üreticilerimiz zor durumda kalmıştır. 2001 yılı üretim miktarımız9502 ton,2002 yılı üretim miktarımız 10.000 tondur. Arzın düşüklüğü fiyatlara yansımış ve başlangıçta 4.000.000TL olan kuru kırmızı kabuklu antepfıstığı kg fiyatı bu günlerde 5.500.000TL civarında seyretmektedir. Üzerinde durulması gereken esas konu üretim ve pazarlama ile ilgili sorunların aşılmasıdır. Bunlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
1-İlimizde üretimi yapılan antepfıstığı çeşidi, tane iriliği dünya Pazar standartlarının altında olup yani üretim alanlarında dünya pazarlarının daha çok tercih ettiği Siirt çeşidine ağırlık verilmelidir.
2-Mevcut çeşidin uygun gübreleme sulama ve bakım metoduyla tane iriliğinin kısmen artırıldığı gözlenmiş olup, çiftçi bazında bu çalışmalar Çiftçi Eğitim ve Yayım faaliyetleriyle çiftçiye ulaştırılmaya çalışılmaktadır.
3-Üretimden pazarlamaya kadar her alanda standartların oluşturulması için gereken çalışmalar yapılmalıdır. Örneğin hasat metodunun değişmesi, kavurma ve ambalaj konularının daha kaliteli hale gelmesi gibi.
4-Kabuklu çerezlik olarak değerlendirilemeyecek durumda olan antepfıstıklarının iç fıstık olarak değerlendirilmesi ve gıda sanayiinde kullanılarak eritilmesi yoluna gidilmelidir.
5-Dünya gıda standartlarında aflatoksin meselesi yönünden en iyi durumda olan ülkemiz antepfıstığının gerekli tanıtımının yapılması için antepfıstığı tanıtım grubunun üretimden pazarlamaya kadar her kesimin katılımıyla kurulması ve aktif olarak çalışması gerekmektedir.

Zeytin:
Son yıllarda Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep ilinde de Zeytin üretiminde de büyük bir artış olmuştur. Zeytinyağı fiyatlarında meydana gelen reel artışlar yeni zeytin bahçesi tesisi kurmayı cazip hale getirmiştir. Yeni zeytin bahçelerinin kurulması yakın gelecekte zeytin üretimini artıracaktır.
Bölge alan yönünden büyük bir zeytinlik potansiyeline sahip olmakla birlikte yüksek sıcaklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle zeytinciliğin yayılmasını olumsuz yönde etkilemektedir.Bölgede Antepfıstığı yetiştiriciliğinin daha kolay ve ekonomik oluşu zeytin de üretim girdilerinin pahalı oluşu ve iyi bir fiyat bulamayışı ve diğer yandan yörenin bazı kısımlarında sosyo-ekonomik yapı dolayısıyla zeytinciliğe karşı yeterli ilgi doğmamıştır. Zeytinlikler bağ ile karışık olarak dikilmekte sonradan bağlar sökülerek zeytinlikler bırakılmaktadır. Antepfıstığının ara ziraatı olarak oldukça yayılış gösterdiği de dikkati çekmektedir.
İşletme tesisleri istenen seviyede olmadığından bölgede genellikle yüksek asitli yağ elde edilmektedir. Bölge zeytini daha ziyade yağa işlenmekte son yıllarda bölge zeytinciliğini geliştirmek üzere daha iyi gelir getiren sofralık üretime ilgi artmaktadır.
İlimizin 2001 yılı zeytin alanı 26.804 hektar olup, ağaç sayısı 2.305.290 adettir. Üretim ise 48.432 tondur. İl Müdürlüğümüzce % 50’si destekli 2001 yılında 197.500 adet, 2002 yılında ise 141.500 adet İl Özel İdare Bütçesinden tüplü zeytin fidanı dağıtılmıştır. Ek bütçeden de 100.000 adet tüplü zeytin alımı ihale aşamasındadır. Havza projesinden 242.500 adet tüplü zeytin fidanı dağıtılmıştır.
İlimizde çiftçilerin zeytinde satış problemi olmamasından dolayı bu ürüne karşı ilgileri son yıllarda fazla miktarda artmıştır. Bu ilgi ilimizde zeytinciliğin gelişmesine ve zeytine dayalı sanayi işletmelerinin artış göstermesine neden olmuştur . Bu kapsamda 2001 yılında 5 adet, 2002 yılında 1 adet olmak üzere toplam 6 adet yeni kontini zeytin işleme tesisi kurulmuştur.

Bağcılık :
Gaziantep bölgesi ekolojik özellikleri bakımından çok yönlü bağcılığın yapılmasına elverişli bir bölgedir.Gaziantep de yetiştiriciliği yapılan üzüm çeşit sayısının fazlalığı ve değerlendirilme ile ilgili yeterli yatırımların yapılmamış olması, ürünün değerlendirilmesinde zaman zaman tıkanmalara neden olmaktadır.
Gaziantep de bağ alanlarının küçük parçalar halinde olması ve çeşit standardizasyonunun bulunmayışı bağcılığın ekonomik olarak verimliliğini sınırlandırmaktadır. Bağcılık yönünden büyük bir potansiyele sahip olan Gaziantep de floksera hastalığına bağlı olarak bağ sahalarında büyük bir azalma olmuştur. Son zamanlarda amerikan asma fidanı ve aşılı bağ fidanı ile tesis edilen bağların artması ile bağcılıkta yeniden bir canlanma görülmektedir.
İlimizde bağcılık İslahiye İlçesinde yaygın olmakla beraber, Nizip İlçesinde de gederek artış kaydetmeye başlamıştır. Özellikle İslahiye ilçesinde geniş bağ sahaları bulunmaktadır. Bu bölgede sofralık kaliteli çeşitlerin üretimi oldukça fazladır. Hasat zamanı İstanbul’dan gelen tüccarlar tarafından tarlada alım yapılmaktadır. Üretim belirli bir standardizasyonun olmayışı, ambalajlama ve paketlemedeki yetersizlikler ürünün değerinde pazarlamasını engellemektedir. Üreticiler tarafından aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımı da pazarlamada problemler yaratmaktadır. Diğer ilçelerde yetiştirilen ürünler ise çeşidine göre mahalli pazarlarda sofralık olarak değerlendirilmektedir. Yine çeşide bağlı olarak bir kısmı Tekel tarafından alınmakta bir kısmı da aile işletmelerinde şıralık olarak değerlendirilmektedir.
İlimizde 2001 yılında 29.651 hektarlık alanda bağcılık yapılmıştır. Üzüm üretimi 126.375 ton olarak gerçekleştirilmiştir. 8.012 ton yaş, 3.098 ton kuru üzüm alımı Tekel tarafından yapılmıştır. Buna karşılık çiftçilerimize 2.445.180.457.000.-TL. ödeme yapılmıştır. 2002 yılında 1.200 hektarlık alanda 58.665 ton sofralık üzüm üretimi yapılmıştır. Aynı yıl 11.583 hektarlık alanda 48.200 ton kurutmalık üzüm üretilmiştir.
İl Müdürlüğümüzce yüksek telli sistem bağcılığını ilimizde yaymak için Özel İdare Bütçesinden kaynak sağlanarak Şahinbey, Oğuzeli ve Nizip İlçelerinde toplam 3 çiftçi de 9 dekar alanda tesis kurulmuştur. Bu tesislerin kurulmasında Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü’nün Bağcılık Bölümünün araştırmaları sonucunda tavsiye etmiş olduğu çeşitler kullanılmıştır.

Buğday : 2001 yılında 100.535 hektar alanda 341. 239 Ton üretim gerçekleşmiştir. 2001 yılında iklimin iyi gitmesi nedeniyle üretim artmıştır. 2002 yılında 97.740 hektar alanda 388.920 ton rekoltenin gerçekleşmiş olduğu tahmin edilmektedir. Verimlerden üreticilerimiz memnundur.
İl Müdürlüğümüzce 2002 yılında Ege-88 ve Diyarbakır kontrol çeşidi olmak üzere Fırat, Ceylan, Basribey, Golia, Altıntoprak çeşitlerinden 25 çiftçiye 160 dekar alanda demonstrasyon yaptırılmıştır. Kaliteli ekmeklik çeşitlerin üretilmesine ağırlık verilmiştir.
Makarnalık buğday çeşitlerinden Diyarbakır-81, Kop,Gediz-75, Ege-88, Salihli-92, Zenit, Ceylan-95, Fırat-95, Aydın-93 çeşitlerinin demonstrasyon çalışmaları gerçekleştirilmiş ve üreticiler bilgilendirilmiştir. Ayrıca sanayicilerle işbirliği yapılarak bu çeşitlerin teknolojik özellikleri anlatılmıştır. 2002 yılında Gaziantep ilinde TMO tarafından 8.810 ton buğday alınmış olup, çiftçilerimize ödemelerin tamamı yapılmıştır. Şu an için Gaziantep Ticaret Borsasında makarnalık durum buğday 292.000.-TL., ekmeklik buğday 300.000.-TL.den işlem görmektedir. 2002 yılında 424.120.000.000.-TL. maliyetle 766.625 dekar alanda 8.278 litre ilaç kullanılarak başarılı bir süne mücadelesi gerçekleştirilmiştir. 2002 yılında yer aletleriyle süne mücadelesi çalışmaları için Genel Bütçeden 19 adet, Özel İdare Bütçesinde 25 adet, sırt pülverizatörü alımı yapılmıştır. Milli Ekonomiye toplam 15.675.010.419.000.-TL. katkı sağlanmıştır. Yer aletleriyle ilaçlamaların yaygınlaştırılması üreticiye benimsetilmiştir. Süne mücadelesinde alternatif mücadele yöntemi olarak İslahiye İlçesinde biyolojik mücadele yöntemi uygulanmıştır. Biyolojik mücadele hakkında çiftçilerimiz bilgilendirilmiştir. 100.000 dekar alan ilaçlamadan kurtarılmıştır. İlimizde buğdaya dayalı sanayi oldukça gelişmiş durumda olup, 52 adet un ve unlu mamuller işletmesi, 68 adet bulgur fabrikası ve 12 adet makarna fabrikası faaliyet göstermektedir. 2002 yılında 209 adet belgeli, 49 adet belgesiz olmak üzere toplam 98.000 dekar alanda 258 adet biçerdöver kontrolü yapılmıştır. Toplam 50 gün çalışılmıştır. Dane kayıplarının verilen toleransların altında kalması sağlanmıştır.

Pamuk :
Gaziantep’te Endüstri Bitkileri içerisinde pamuk, en fazla üretimi yapılan tarla bitkisidir. İlimizde 2000-2001 üretim sezonunda 117.206 Da. Alanda pamuk tarımı yapılmakta olup 35.563 ton üretim sağlanmıştır. Buna karşılık 3.149.798 ABD Doları Prim ödemesi yapılmıştır. 2002 yılında 154.520 da alanda 56.892 ton kütlü pamuk, 36.624 ton çiğit üretimi sağlanmıştır. 37.696 ton pamuğa ise 2.641.969.484.000 TL prim ödemesi yapılmıştır.
İlimizde GAP Projesinin faaliyete geçmesi ile pamuk sulama alanları artacağı tahmin edilmektedir. Buna karşılık çiftçilerimiz pamuk üretiminde bazı sorunlarla karşılaşmaktadırlar.Bunlar;
Pamuk toplamadaki işçi temininde yaşanan sıkıntılardır.
Diğeri ise Tarımsal sulama amacıyla kullanılan elektrik birim fiyatının yüksek olmasıdır. Bu da üretimi olumsuz etkilemektedir. TEDAŞ’ın sulamadan dolayı borçlu olan çiftçilerin borçlarının taksitlendirildiğine dair bilgi çiftçilerimize ulaştırılmıştır.
İlimizde pamuk yetiştiriciliğinde doğal denge bozulmamış olduğundan Zirai Mücadele yapılmasına gerek duyulmamaktadır.
Hasat döneminde ithalat miktarının azaltılması sağlanmalıdır. Mazot, elektrik, gübre fiyatlarının yüksek olması ve kredi faiz oranlarının yüksek olması çiftçiyi ve üretimi olumsuz etkilemektedir.
En büyük darboğaz yüksek elektrik fiyatları ile istikrarsız fiyat oluşumu ve sulama suyu ihtiyacı ile yüksek mazot fiyatlardır.

İlimizde 30 adet çırçır ve prese fabrikası ile 3 Çukobirlik (İslahiye-Nizip-Araban) işletmesi bulunmaktadır. 5 konfeksiyon, 6 dokuma ve 44 iplik fabrikası faaliyet göstermektedir.
Çeşit geliştirme kapsamında Stonwill-453 pamuk çeşidi % 80 oranında ekilmektedir. Ancak tohumların kademesi yoktur. Ekilen çeşitler Ersan-92, Kahramanmaraş-92 ve Sayar-314’tür.
Pamuk pazarlamasında istikrarsız fiyatların oluşumu 5 yıldır uygulanan pirim sisteminin değiştirilerek, değişken pirim sistemi şeklinde devamını zorunlu kılmaktadır.
İlimizin Türkiye genelindeki üretim payı % 1.69, GAP illerindeki payı ise % 4.07’dir. 2001 Ocak-Aralık döneminde Yunanistan, Macaristan, Romanya, Özbekistan ve İran’dan 6.000 ton kütlü pamuk ithalatı yapılmıştır.
2000 yılı pirim uygulamasında ihtilaflardan dolayı 565 ton kütlü pamuğa ödeme yapılmamıştır.

K.Mercimek :
Gaziantep’te 2001 yılında 24 .918 hektar alanda 341.239 ton üretim , 2002 yılında ise 24.774 hektar alanda 31141 ton üretim gerçekleşmiştir. 2002 yılı ortalama verim ise 125 kg’dır. 2001 yılı içinde 9.266 ton ithalat yapılmıştır.
İlimizde mercimekte çeşit geliştirme çalışmaları yürütülmektedir.Mercimekte tebeşirleşme hastalığı ile ilgili çalışmalar Diyarbakır Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile birlikte yapılmış ve ilimiz mercimeklerinin bulaşık olmadığı tespit edilmiştir.
2002 yılı hasat döneminde mercimek satış fiyatları serbest piyasada 380.000-400.000.-TL. olarak gerçekleşmiştir. Şu anda serbest piyasada 420.000-440.000.-TL. den işlem görmektedir.
İlimizde 49 adet mercimek fabrikası bulunmaktadır. Gaziantep’in üretim payı Türkiye’de % 7.43, GAP İllerinde ise % 7.64’dür.

Kırmızı mercimeğin anavatanı Türkiye olmasına rağmen Avusturalya ve Kanada bizden daha ileri durumdadır. Bu konuda yeterli politika, teknoloji sertifikalı tohumluk ve yayım hizmetleri artırılmalıdır. Tarım Bakanlığı, GAP idaresi ve Suriye’de bulunan ICARDA ile Diyarbakır TAE ve Bölge İl müdürlükleri K.Mercimekte araştırma ve Yayım Projesi yaparak uygulamaya konulmalıdır.

Kırmızı Biber : 2001 yılında 1102 hektar alanda toplam 26549 ton üretim gerçekleşmiştir. 2002 yılında 1109 hektar alanda 30175 ton üretim yapılmıştır.
Sertifikalı tohumluk temininde çiftçilerimiz güçlükler yaşamaktadır. Ayrıca Kök Boğazı Çürüklüğü önemli bir sorun arz etmektedir. Buna karşın gerekli eğitim çalışmaları yapılarak sırta dikim tavsiye edilmektedir. Sulama tekniği konusunda da üreticilerimiz eğitilmektedir.
İl Müdürlüğümüzce İslahiye ilçesinde Aflatoksin konulu panel düzenlenerek üretici ve sanayicilere bilgi verilmiştir. İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde 12 köyde çevre köylerinde katılımıyla eğitim çalışması yapılmıştır.
İlimizde bulunan 12 adet kırmızı biber işleme tesisinde ruhsatlandırma ve Aflatoksin İzleme çalışmaları devam etmektedir
2001 yılında 21.980 Kg. Kırmızı Biber ihraç edilmiştir. Yaş biber alım fiyatı 150.000-180.000 TL/kg,Kuru biber alım fiyatı ise kurutma şartlarına bağlı olarak 550.000-900.000 Tl/kg arasında gerçekleşmiştir. Güneydoğubirlik Kg.1000.000 TL ‘dan çok az miktarda Kırmızı kuru biber alımı yapmıştır.Buna rağmen piyasa regüle edilmemiştir. 2002 yılında ekim alanlarının az oluşu fiyatları üretici lehine etkileyecektir. 2002 yılında kırmızı biber fiyatları 1.000.000 ile 1.650.000 TL. arasında değişim göstermektedir. Pul biber fiyatları ise 1.000.000 ile 2.400.000 TL arasında değişmektedir.

Kimyon : İl müdürlüğümüzce ürün çeşitlendirme çalışmaları kapsamında Karkamış ve Nizip ilçelerimizde ilk defa 2.000 Da. Kimyon ekimi gerçekleştirilmiştir. Kimyon yetiştiriciliğinde hasat ve yabancı ot problemleri olmasına rağmen çiftçilerimiz kimyon yetiştiriciliğine oldukça sıcak bakmaktadır. Bunda Pazar probleminin olmaması en önemli nedendir. İlimizde üretilen kimyonun önemli kısmı tohumluk olarak bırakılmış, pazarlanan miktar ise iç piyasada ve özellikle İzmir Ticaret Borsasında değerlendirilmiştir. İl Müdürlüğümüz çalışmaları neticesinde 2002 yılı ekim döneminde kimyon ekim alanlarının önemli artış göstereceği tahmin edilmektedir. Konu ile ilgili olarak üreticilerimiz yetiştirme teknikleri konusunda eğitilmektedir. Kimyon fiyatları 1.400.000 ile 2.500.000 TL arasında değişmektedir.

Kapari : Kapari Akdeniz ikliminde yetişen bir bitkidir. Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında hasat edilmektedir. Bismil’den Mersin’e kadar olan bölgelerden satın alınır.Yurt dışından Suriye-İran-Kırgızistan’dan dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilmektedir. .20 C tuzlu suda 2 ay fermente olur.Ön temizlemeden geçirilip ,boylama eleklerinde işlenir.Sonra ikinci temizleme yapılır.Tekrar yıkanıp ambalajlanıp kullanıma hazır hale getirilmektedir. 2002 yılında dahilde işleme rejimi kapsamında ithal ve ihraç edilen kapari miktarı 1.024 tondur. İlimizde Sibaş Gıda San.Tic.A.Ş. ve Deniz Tarım Ürünleri Tic.San.A.Ş. kapari işlemesi yapmaktadır.

Nohut : 2001 Yılında ilimizde 9268 ha alanda 8752 ton ürün alınmıştır. 2002 yılında ise ekim alanı 11128 ha üretim ise 16000 ton olarak tahmin edilmiştir.
2002 Yılında Nohut Çeşit Verim Demonstrasyonu konusunda 4 ilçemizde 13 köyde 202 da alanda çalışma yapılmış, çeşit olarak GÖKÇE ekilmiş ve dekardan 50-300 kg verim alınmıştır.
Ekim genelde serpe ve mibzerle olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Ekimin mibzerle yapılması verimi artırmakla birlikte hasat, bakım ve zirai mücadele kolaylığı sağlamaktadır. Adı geçen GÖKÇE çeşidinin bölgemizde güzlük ekime çok uygun olduğu anlaşılmıştır. Çünkü güzlük ekim yapanlar 230-350 kg arasında değişen verim almışlardır. Bu verim farklılıkları da bakım, gübreleme, zirai mücadele ve sulamadan kaynaklanmaktadır. Bahar ekimlerinde ise 50-180 kg arasında değişmektedir. Adı geçen çeşidin güzlük ekime uygun olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca bölgemizde Er, Aziziye ve yerli çeşitlerin ekimi yapılmaktadır. Dekara ekilen tohum miktarı 12-16 kg arasındadır.
Yabancı ot mücadelesinde çıkış öncesi yapılan ilaçlama ile hem fitotoksite oluşmamakta ve yabancı otların bitki besinlerine ve suyuna ortak olmamakla rekabet ortamı kalktığından verimin yükselmesi kendiliğinden oluşmaktadır. Çiftçilerimizin sertifikalı tohumluk kullanmamasından büyük alanlarda antraknoz hastalığının sebep olduğu kurumalar oluşmaktadır. Tohum ilaçlaması alışkanlığı olmadığından büyük verim kayıpları oluşmaktadır. Adı geçen hastalığın tedavisi olmamakla birlikte zamanında yapılacak koruyucu ilaçlama ile mümkündür.
Hasat biçerdöver ve elle yolarak harman yerinde patozla yapılmaktadır. Hasatla birlikte 500.000TL civarında seyreden fiyatlar şu anda 650.000-900.000TL’ye kadar çıkmıştır. 2002 yılı nohut fiyatları 610.000 ile 980.000 TL arasında değişmiştir
 
Antep fıstık

Antep fıstığı lezzetli ve besin değeri oldukça zengin bir yemiştir.Fıstık ağacının meyveleri salkımlar şeklinde ve penbe renklidir.fıstığın geniş bir tüketim alanı vardır.çerez olarak yenildiği gibi tatlılarda ve tuzlu yemeklerde kullanılır.Fıstık,yazları uzun,sıcak ve kurak,kışları nispeten soğuk olan bölgelerde yetişir.Gaziantep ve yöresinde istediği ortamı bulur.Antep fıstığı ağacı bir yıl ürün verdiğinde ertesi yıl daha az ürün verir yada hiç vermez.Fıstık ağacının tepesi basık ve yuvarlak,boyu 6 metre kadardır.


NASIL YETİŞTİRİLİR?


Antep fıstığı ağacının fidesi 7-8 yaşına geldiğinde aşılanır,10-12 yaşına geldiğinde ürün vermeye başlar.Ümrü yaklaşık 150 yıldır.Verimsiz kıraç topraklardada yetişebilir.Budanması ve bakımı zor değildir.İlk budama yapıldıktan sonra her yıl budanması gerekmez;ancak ölü dallar alınıp ağaç biçimlendirilir.Nisan ayında çiçek açan ağacın meyvesi ağustos-eylül aylarında toplanır.Adına cumba (comma)denilen salkımlar halinde bulunan fıstık,ağaç silkelenerek toplanır.Daha sonra cumbalar dala tutundukları kök bölgesinden kırılır.
BOZ FISTIK

Fıstığın tam olgunlaşmadan önceki evresine boz fıstık denir.Dış kabuğu açık sarı renkte olduğu için bu adı alır.Fıstığım içi tam dolgun değildir.Kokusu özel,tadı olgun fıstık içinden farklıdır.Antep baklavası boz fıstık içinden yapılır.Ve kendine özgü lezzetini buradan alır.



AĞAÇTA BOZ FISTIK CUMBASI
Cumba üzerinde pembe renkli olanlar olgun fıstıksarı renkli olanlar ise boz fıstıktır.
MENENGİÇ
Antep fıstığının yabanisine "menengiç" adı verilir.Menenğiç ağaçları aşılanarak Antep fıstığı ağacı elde edilir.Menengicin mercimek büyüklüğünde meyveleri olur.Bu meyveler kavrulup daha sonra öğütülür.Suda kaynatılarak kahve gibi içilir.Yörede bu içeceğe "menengiç kahvesi" adı verilir.Menengicin hemoroidi iyileştirici,nefes açıcı ve öksürük giderici özelliği de vardır.
 
Gezilecek yerler

Gezilecek Yerler
GAZİANTEP MÜZESİ
Gaziantep'te ilk müze 1944 yılında hizmete girdi.Daha sonra, Nuri Mehmet Paşa Cami'ne, 1969 yılında ise bugünkü Arkeoloji Müzesi'ne taşındı.2005'de Zeugma'da bulunan mozaik ve ferskleri teşhir etmek amacıyla hemen bitişiğinde yeni bir bina daha hizmete girdi.Bir galeri ile geçilen eski binada ise tarih öncesi çağlardan başlayıp İslam dönemine kadarki döneme ait eserler sergilenmektedir.ADRES:Şehit Kamil, Kamil Ocak Caddesi

HASAN SÜZER ETNOĞRAFYA MÜZESİ
Müze binası,19.yüzyılın başlarında inşa edilmiş, kesme taş duvarları ve kiremitli kırma çatısı olan geleneksel bir Gaziantep evidir.1985'de restorasyonu tamamlandıktan sonra
'' Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi'' olarak kullanılmak şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağışlandı.Gaziantep Müzesi'nde bulunan etnoğrafya bölümü bu binaya taşındı ve konak-müze olarak düzenlendi.
ADRES:Şahinbey,Eyüpoğlu Mahallesi, Hanifioğlu Sokak No 64
DÜLÜK BÜYÜK MAĞARA VE ÇEVRESİ
Anadolu'daki en eski yerleşim yerlerinden birisidir.Çevrede yapılan araştırmalarda Eski Taş Çağı insanlarının yaptığı çakmaktaşı aletler saptanmıştır.Bölgedeki kaliteli çakmak taşını işlemek için köy çevresindeki tepeler ve büyük mağara işlik olarak kullanılmıştır.Burada bulunan yontma taş aletler ve artıkları Dolikien (Dülük tipi)adıyla anılır.
ADRES:



DÜLÜK
Gaziantep'in 11 km. kuzeyindeki Dülük Köyü ve çevresi,insanlık tarihinin belli başlı tüm evlerine tanıklık etmiş,bunların izlerini günümüze ulaştırmıştır.30-40 bin yıl önce yaşamış insanların kullandığı taş aletler,Miras yeraltı tapınağı ,görkemli kaya mezarları,devası boyutta kaya bloklarının çıkarıldığı taş ocaklarıyla adeta bir açık hava müzesi gibidir.
ADRES:Gaziantep'in 7 km ötesinde
DÜLÜK MİTRAS TAPINAĞI
Anadoluda bulunan ilk mitras yeraltı tapınağıdır.Bu tapınak iki salonludur ve tapınağın mihrabı konumundaki merkezi nişte Tauroktoni adı verilen boğa öldürme sahnesi kabartma halinde işlenmiştir.Tanrı Mitras bir boğayı öldürürken resmedilmiştir ve etrafında gezegenleri simgeleyen yıldızlar,takım yıldızları simgeleyen akrep,yılan,köpek gibi figürler vardır.I.yüzyılda Tarsus'tan yayılmaya başlayan Mitras kültü,III.yüzyılda İskoçya ve Büyük Sahra'ya kadar ulaşmıştır.

Mitras ayinlerinde kurban edilen boğanın kanı içilir,hemde bu kanla yıkanılırdı.Böylece yok olan bir çağı simgeleyen boğanın temsil ettiği tanrının gücüne ve ölümsüzlüğüne kavuşulacağına inanılırdı.
ADRES: Dülük'te Keber tepesinin güney eteğinde.
DOLİKHE ANTİK KENTİ
Hititlerden beri kutsal şehir konumunda olan Dolikhe,Bizans döneminde başpiskoposluğun 7. yüzyılda Zeugma'ya taşınmasıyla birlikte dinî merkez konumunu kaybetmiştir.Bu tarihten itibaren Gaziantep Kalesi çevresinde kurulan yeni bir şehir olan Ayıntap,Dülük kentinin yerini almaya başlamış ve sonunda Ayıntap'a bağlı bir köy haline gelmiştir.Dülük kutsal alanı ise,evliya Dülükbaba'nın (davut ejder) türbesiyle kutsal alan kimliğini günümüze kadar taşımıştır.
ADRES: Dülük
DÜLÜK KAYA MEZARI
Antik Dolikhe kentinin nekropolündeki oda mezarların en güzel örneklerinden biridir.Bir hol ve üç odadan oluşan mezar 3. yüzyıla aittir.Orta bölümdeki süslemelerden,aile ve grubun en önemli kişilerinin buralarda yer aldığı anlaşılır.

ADRES:



DÜLÜK MEZARLIĞI
Dülük köy yerleşimindeki kayalık kesim,antik kentin nekropolüdür.Kayanın sonsuzluğu düşüncesiyle yer altına veya yüzey kayasına oyulan birkaç odalı mezarlarındaki kemerli nişler gökyüzünü,yani ölümsüzlüğü temsil eder.Mezar odalarında mimari süslemeler ile dinsel semboler vardır.Nekropol,Hellenistik,Roma ve erken Bizans dönemlerinde M.Ö.4. ve 6. yüzyıllar arasında kullanılmıştır.

ADRES:
DÜLÜK TAŞ OCAKLARI
Taş ocaklarından önceleri Dolikhe antik kentinin önemli yapıları için taş alınmış daha sonraları Gaziantep şehrindeki kaleye ve diğer önemli binalara yapı taşı götürülmüştür.Bu ocaklar Osmanlı Dönemi'nin sonlarına kadarda kullanılmıştır.Derinleşen yüzeylerin üst kısımlarında ustalara ait işaretler ve dini sembolere de rastlanmaktadır.
ADRES:



ŞEYH FEYTULLAH (ŞIH) CAMİ
Halk arasında ''Aşağı Şeyh Cami '' olarak da adlandırılmaktadır. Gaziantep'teki
en önemli kulliyenin camisidir. Cami ile külliyenin diğer yapıları arasındaki ilişki günümüzde
kopmuş durumdadır.Külliyede, zaviye, hamam ve medrese vardır. Vakviye tarihine göre 1563'de yapılmıştır.
Ortada sekizgen taş ayağa oturan ve yelpaze şeklinde açılan tonozlarla, askı kemerlere bağlanan
bir örtü sisteminesahiptir.Bir örtü sistemi Şeyh Fetullah Cami'nden başka şimdiye kadar hiçbir camide görülmemiştir.Eser özgünhalini büyük ölçüde korur.
ADRES:Şahinbey , Kepenek mahallesi.
ÖMERİYE CAMİ
Caminin kitabesinde Halife Ömer zamanında yapıldığı ,1210,1785 ve 1850 yıllarına tarihlenen üç onarım geçirdiği yazılıdır.Gaziantep'teki en eski camilerdendir.Mihraba parelel iki nefli, dikdörtgen planlı, düzgün kesme taştan yapılmıştır.Kara taş ve kırmızı mermerden yapılan sivri görünümlü mihrabı dikkat çekicdir.Cami yapısının içinden yükselen minare , silndir gövdeli ve basıktır.Şerefesinin korkulukları taş işçiliğinin güzel örneklerini yansıtır.ADRES:Şahinbey,Düğmeci Mahallesi



TAHTANİ (TAHTALI) CAMİ
Ahşap olması nedeniyle halk tarafından Tahtalı Cami olarak da adlandırılmaktadır.1557 tarihinde yapıldıgı sanılmaktadır.Kırmızı mermerden, yarım daire biçimindeki mihrap oldukça ilginçtir.1804 yılında ve 1958-1960 yılları arasında onarım görmüştür.
ADRES:Şahinbey, Şekeroğlu Mahallesi
NURİ MEHMET PAŞA CAMİ
Caminin kurucusu peygamber soyundan Hacı Osman oğlu Şeyh Ramazan efendidir.Yapı, cami ve kastelden oluşan bir külliyedir.1672yılında inşa edilen cami, bitişigindeki metreseyi yaptıran Ahmet Çelebi'nin adıyla anılmaktadır.Camide ahşab işçiliğini çok iyi yansıtan örnekler ve kadınlara ait bir bölüm vardır.
ADRES:Ulucanlar Mahallesi



ALAÜDDEVLE(ALİ DOLA) CAMİ
Halk arasında Ali Dola Cami adıyla da bilinir. 1479-1515 tarihleri arasında DulKadiroğulları'ndan Alaüddevle Bozkurt Bey zamanında yapıldığı sanılmaktadır.Sadece minaresi orijinal olarak günümüze ulaşa bilen cami, 1901 yılında giriş yüzü siyah ve beyaz taşlardan tek kubbeli olarak tümüyle yeniden yapılmıştır.
ADRES:Uzun Çarşı'nın batısı, Eski Saray Caddesi
TEKKE CAMİ
Resmi kayıtlarda adı Mevlevihane Cami olarak geçer.Hücreler, semahane, yönetim ve Mevlevi dervişlerinin oturma odaları, tuvaletler, havuzlar, küçük ve kısa minareden oluşan eserler topluluğudur.1638 yılında Mustafa Ağa adına bir Türkmen Ağası tarafından yapılmıştır.1901-1903 yıllarında çıkan büyük yangınlarla gelir getiren yapıları tamamiyle yanmıştır.Zamanın Mevlevi şeyhi ve vakfın mütevellisi olan Şeyh Mehmet Münip Efendi tarafından yanan yerler yeniden yaptırılmıştır.

Caminin minaresi, altından geçen yol nedeniyle dikkat çekiçidir.Vakıflar Müdürlüğü tarafından onarılıp Mevlevi Müzesi haline getirilmiştir.
ADRES:Şahinbey, Kozluca Mahallesi


EYÜPOĞLU CAMİ
Eyüboğlu Ahmet adlı bir bilim adamının yardımıyla 14.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.Düzgün kesme taştan yapılmış olan cami günümüzde boyanmış olduğundan, özgünlüğünü yitirmiştir.1947 tarihinde büyük bir onarım geçirmiştir.
ADRES:Şahinbey, Eyüpoğlu Mahalesi

ALİ NACAR CAMİ
Yapım tarihine dair bir kitabe yoktur .İlk önemli onarımına ait kitabede 1816 tarihi görülmektedir.Ali adında bir marangoz tarafından yaptırıldığı bilinir.Müezzin mahfiline çıkan merdiven üzerinde 1213 Hicri tari,hi yazar.Gaziantep'in en büyük camilerindendir.Mihraba paralel iki nefli dikdörtgen planlıdır.
ADRES:Şehit Kamil., Yaprak Mahallesi

ŞIH ÖMER (ÖMER ŞEYH) CAMİ
1559 tarihinden önce mescit olarak inşa edilmiştir.Vakfiyesine göre 1698'de Aparoğlu Hacı Mehmet tarafından cami olarak büyütülmüştür.
ADRES:Şahinbey, Yazıçık Mahallesi


Ahmet Çelebi Camisi (Merkez)

Gaziantep Ulucanlar Mahallesi’nde bulunan Ahmet Çelebi Camisi’ni, kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Osman oğlu Şeyh Ramazan Efendi 1672 yılında yaptırmıştır. Caminin yanına Ahmet Çelebi sonraki yıllarda bir de medrese eklemiştir. Camiye Ahmet Çelebi isminin verilmesi yanındaki medrese yapılırken caminin de onarım görmesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim caminin mihrap üzerindeki yazıtında da Hacı Osman oğlu Şeyh Ramazan Efendi’nin 1672’de bu camiyi yaptırdığı yazılıdır.

KENDİRLİ KİLİSESİ
Kilise, 1860 yılında Fransız misyonerler ve 3.Napolyon'un yardımı ile yapılmıştır.Katolik Ermeni kilisesidir.Dikdörtgen planlı olup geniş bir bahçe içerisinde siyah kesme taştan bir temel üzerine beyaz kesme taşlarla yapılmıştır.Üç basamakla &cc
sı ahşap, üzeri üçgen alınlıklı, yanları sütun hayelidir.Tabanda kırmızı ve beyaz renk tonlarında mermerle yapılmış santranç tahtası motifli döşemeler dikkat çekicidir.Günümüzde toplantı salonu olarak kullanılmıştır.
ADRES:
Şahinbey, Bey Mahallesi



FEVKANİ KİLİSESİ
Bizans Dönemi 'ne ait bir kilisedir.Bir süre han olarak kullanılan yapı bugün işlevsizdir.

ADRES:Nizip,Şıklar Mahallesi
ARABAN KALESİ
Yüksek ve üzeri oldukça düz olan tarih öncesi bir höyük üzerindedir.Kalenin gözle görünen kalıntıların hemen hepsi orta çağda yapılmış kale-şehirden kalanlardır.Araban, 11-12.yüzyıllarda Urfa Haçlı Konukluğu'na bağlı, o dönemde önemli bir merkez konumundaydı.Günümüzde eski önemini yitirmiş, küçük bir ilçe merkezi halindedir.Ortaçağ kalesinin planı ve detayları tam olarak bilinmez.Tepe üzerinde blok taşlarla inşa edilmiş, cami olarak kullanılmış büyük bir yapı vardır.
ADRES:Araban İlçe merkezinde



BELEDİYE (ŞİRE) HANI
Hanın üç cephesinde yer alan kitabelerden yapı hakkında bilgi edinmek mümkündür.Mimarı Kirkos olarak belirtilmiştir.Klasik Osmanlı han mimarisinin birçok özelliğini taşıyan eser, dikdörtgen planlıdır.Düzgün kesme taşla inşa edilmiştir ve kırma çatı kiremitle örtülüdür.Diger hanlardan ayıran özelliği üç cephesinde anıtsal taç kapıların yer almasıdır.Yakın zamanlarda restore edilmiştir.
ADRES:Şahinbey, Belediyesi Caddesi
KÜRKÇÜ HANI
Kitabesinde 1890 yılında inşa edildiği yazar.Sonradan yapılan tamiratlarla günümüze sağlam olarak gelmiştir.Osmanlı han mimarisi içinde tek avlulu, iki katlı hanlar grubuna girer.Zemin katta dükkan,depo ve ahırlar,üst katta yolcuların konaklaması için yapılmış odalar bulunur.Avlu geçidinin doğu-batı yönünde uzanan sivri beşik tonozunun orta kısmında, hafif kabartma olarak yapılmış altı kollu yıldız motifi vardır.
ADRES:Şahinbey, Boyacı Mahallesi
ESKİ BÜYÜK BUĞDAY PAZARI HANI
19.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.Tek katlı handır.Kuzey cephesinde yola açılan bölümü dükkanlara ayrılmıştır.Beyaz kesms taş kullanılmıştır.İç avluda 11 adet oda vardır.Eyvanla geçilen bölümde bir ahır vardır.Farklı zamanlarda çok sayıda eklemeler yapıldığı için özgürlüğünü kaybetmiştir.
ADRES:Şahinbey, Kozluca Mahallesi
MECİDİYE (NAKIP) HANI
Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir.Ancak 1756 tarihli kayıtlarda Nakıp Hanı olarak adı geçer.Osmanlı han mimarisi içinde tek avlulu, iki katlı hanlar grubuna girer.Yamuk planlı avlusu, zemin katta dört taraftan çeşitli boyut ve şekillilerdeki mekanlarla üst katta ise revakla kuşatılmıştır.Doğu batı cephelerinde avlu ile ilişkileri olmayan tek katlı dükkanlar ve hana girişi sağlayan cümle kapısı bulunur.
ADRES:Şahinbey,Eski Saray Caddesi


ESKİ MAARİF (YEMİŞ) HANI
19.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.Yapı,avluyasadece güney ve kuzeyden çevreler.Güney tarafı olan mekânlar tek katlı, kuzey tarafı ise iki katlı olarak inşa edilmiştir.Bu plan tipine diğer hanlarda rastlanmaz.Yakın zamanda restorasyonu tamamlanmıştır
ADRES:Şahinbey,Belediye Caddesi

1 VE 2 NO'LU KEMİKL BEDESTENLERİ
17.yüzyılın ikinci yarısında yapıldıkları düşünülmektedir.Bu iki bedesten yanyanadır.Her ikiside kapalı çarşı plan tipi olarak düzenlenmiştir.İki taraflı dükkanlar vardır ve dükkanlar arasındaki geçiş bölümü beşik tonozla örtülüdür.Yapıların girişi karataş ve keymik taşı kullanılarak iki renkli yapılmıştır.Günümüzde de bedesten işlevini sürdürürler.
ADRES:Şahinbey,Şehitler Caddesi

TABAKHANE KÖPRÜSÜ
Şahinbey,Bostancı Mahallesi 19.yüzyılda yaptığı düşünülmektedir,Alleben Deresi üzerine kurulmuştur.Yarım daire kemerli ,kesme taştan yapılmıştır.

--------------------------------------------------------------------------------

HÜSEYİN PAŞA HAMAMI
Şahinbey ,İsmet Paşa Mahallesi. Üzerinde bulunan kitabeye göre 1727 tarihinde yapılmıştır.Hamamın soğukluğu kare planlı olup,üzeri aydınlatma feneri ve dairesel ışıkların bulunduğu kubbe ile örtülüdür.Günümüzde çarşı olarak kullanılmaktadır.
ADRES:
İKİ KAPILI HAMAM
1737 yılında inşa edilmiştir.Bütün bölümleri ile günümüze ulaşan hamam faliyetini sürdürmektedir.
ADRES:Şahinbey Eyupoğlu Mahallesi.
TABAK HAMAMI
17.yüzyıldan önce yapıldığı anlaşılmaktadır.Günümüzde Özgün işlevine devam etmektedir.
ADRES:Şahinbey Bostancı Mahallesi
ŞIH HAMAMI
Şıh camisinin batısındadır.Bütün bölümleri ile günümüze ulaşmış ve çalışır durumdadır.
ADRES:Şahinbey Kepenek Mahallesi
ŞEHİTLER HAMAMI
Şahinbey ,Ulucanlar Sokak. 19. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.Bütün bölümleri ile günümüze ulaşan hamam çalışır durumdadır.
ADRES:
DEMİRLİGANE ÇEŞMESİ
Mevcut mimarisi yakın zamanda yapılmıştır.Eski fotoğraflarda çeşmenin kesme taştan yapıldığı ve bir kitabesinin olduğu görülmektedir.Kitabesinde yapım tarihi 1592 ,onarım tarihi 1959 yazmaktadır.
ADRES:Şahinbey ,Kozluca Mahallesi.
NURİ BEY ÇEŞMESİ
Şahinbey,Şehitler caddesi 19.yüzyıl sonunda yapılmış olduğu sanılmaktadır.Kesme kalker taşından (keymik)yapılan çeşme sivri kemerlidir.
ADRES:
HÜSEYİN PAŞA(KÖŞEÇ AHMET) ÇEŞMESİ
1826'da yaptırılmıştır.1872 yılında tümüyle Hüseyin Paşa Külleyesi'ne katılmıştır.Kesme kara taş ve keymik taşından,iki renkli olarak yapılmıştır.
ADRES:Şahinbey,İsmet Paşa Mahallesi.
HİSAR ANIT MEZARI
10-11 metre yüksekliğindeki anıt mezar,yapımı tekniği ve biçim olarak 2.-3. yüzyılları işaret eder.Düzgün kesilmiş taş bloklarından inşa edilmiştir ve mezar odası ,kaide kısmı, sütunlu galeri ve piramidal çatı olmak üzere üç bölümden oluşur.Mezar odasının üzerinde yükselen dört köşede silmeli paye sütunlar,piramidal bir çatıyı taşır.Çatının ortasında korint düzeninde bir sütun başlığı vardır.
ADRES:Araban'ın Hisar Köyü'nde.

ELİF ANIT MEZARI
2. ve 3. yüzyıllara tarihlenen mezar yapısı kesme taştan inşa edilmiştir.Kare bir kaidenin üstünde yükselen kemerler tonuzlu bir çatıyı taşımaktadır.Gövdesinin üç tarafı kemerlidir.Korint tipli sütun başlıkları üzerinde yarım daire biçimli kemerler vardır.Kaide kısmından küçük bir kapıyla girilen odanın,asıl mezar odası olduğu tahmin edilir.
ADRES:Araban'ın Elif Köyü'nde .
HASANOĞLU ANIT MEZARI
2.-3. yüzyılara tarihlenen mezar yapısı,kare planlı bir kaide üzerine kesme taştan inşa edilmiştir.Kuzey ve doğu cephelerindeki duvarların tamamı,kaidenin ise yarıya kadar olan kısmı yıkılmıştır.
ADRES:Araban'ın Hasanoğlu Köyün'nde.


TAHMİS KAHVESİ
1635 tarihli vakfiyesi ve Mevlevihane'nin semahane kapısının üzerindeki1638 tarihli Farsça kitabesinden,Ayıntap Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağabin yusuf tarafından yaptırıldığı anlaşılır.1901-1903 yılları arasındaçıkan yangında,bütün binalar yanınca Feyzullahoğlu Şeyh Mehmet MuhipEfendi tarafından onarılmıştır.
Tahmis "kahve dövülen yer" anlamına gelir.Tahmis Kahvesi uzun yıllar "Lokuslu kahvehane","Tömbekici Kahvehanesi"olarak da anıldı.Cumhuriyetin ilan edildiği yıllarda,Halkevi'nden sonra bilinen en büyük salon olması nedeniyle,toplantısalonu olarak kullanıldı.
ADRES:Tekke camii'nin yanında.

KAVAKLIK KASRI(KIR KAHVESİ)
Yaklaşık bir asırdan fazla bir süredir Gaziantepliler'e hizmet veren ve Kavaklık'ın simgesi haline gelen Kavaklık Kasrı,İsmail Fevzi Paşa tarafından 1897-1899 yılları arasında yaptırılmıştır.Ermeni bir usta tarafından inşa edilen taş bina çeşitli değişikliklere uğrayarak ve değişik hizmetler vererek günümüze kadar ayakta kalmıştır.Bugün piknik alanı ve lokal olarak hizmet vermektedir.
ADRES:



BURÇ ORMANLARI GEZİ VE MESİRE ALANI
350 hektarlık çam ormanı ile kaplı Burç Ormanları Gazianteplilerin dinlenme,eğlenme,spor yapma,piknik yapma ihtiyaçlarını gidermek amacıyla gittikleri bir yerdir.Kentten kolaylıkla ulaşabildiği için piknik alanı olarak da kulanılmaktadır.
ADRES:Merkezin 2 km. batısında.
DOĞAL ALANI KORUMA ALANI VE HAYVANAT BAHÇESİ
Burç Ormanları'nda.Hayvanat Bahçesi çalışmalarına 1998 yılında başlamış,2002 yılında tamamlanmıştır.Şu anda Türkiye'nin en geniş alana sahip hayvanat bahçesidir.Toplamda 250 tür ve 4000 adet hayvanı barındırır.
ADRES:



RUMKALE
Kasaba Köyü yakınında eski bir kaledir.Birecik Barajı nedeniyle bir yarımada haline gelen kaleye kasaba köyünden ve Halfetiden teknelerle ulaşılabilir.Merzimen Çayı'nın Fırat Nehri'ne döküldüğü yerde,yüksek ve dik kayalar üzerinde kurulmuştur.Stratejik konumu nedeniyle Asurlular döneminden itibaren yerleşildiği sanılmaktadır.Önceleri Hromglia olan adı,Ermeniler tarafından Hromklay,Süryaniler tarafından Kala Rhomata ismiyle anılmış, 12.yüzyıl sonunda Memlukların eline geçtiğinde Kal-at el müslimin adı verimiştir.MercidabıkSavaşı'ndansonra Osmanlıların egemenliğine giren Rumkale,Halep eyaletinin Birecik Sancağına bağlı bir kaza hiline getirilmiştir.Havarilerden Johannes'in burada İncil'in müsveddelerini kopya ettiği rivayetedilir.
ADRES:Yavuzeli ilçesine 25 km. mesafede

DÜLÜKBABA ORMANLARI GEZİ VE MESİRE ALANI
Gaziantep'in kuzey ve kuzeybatısını çevreleyen 40 kilometrekarelik alanı ile Türkiye'nin en büyük koruluklarından biridir.Dülükbaba Ormanları mesire alanı,karaçam ve sedir ağaçları ile kaplıdır.Günümüzde piknik alanı olarak kullanılmaktadır.Dülük Kaya Mezarlarıda buradadır.
 
Gaziantep Otelleri

Gaziantep otelleri

Konaklama Grand Hotel
(0342)325 65 65
Tuğcan Otel
(0342)230 43 23
Ravanda Oteli
(0342)230 57 57
Royal Gaziantep Otel
(0342)230 57 57
Hotel Tilmen
(0342)220 20 81
Otel Ayintap
(0342)215 06 01
Hotel Kaleli
(0342)230 96 90
Nil Otel
(0342)220 94 52
Hotel Sevcan
(0342)220 66 86
Yesemek Hoteli
(0342)220 88 88
Anit Otel
(0342)250 96 56
Hotel Katan
(0342)230 69 69
Otel Veliç
(0342)221 22 12
Dayi Ahmet Ağa Konaği ( Butik Otel) (342) 232 16 26 Anadolu Evleri (butik Otel)
(0342)220 95 25
Bekis Han (butik Otel)
(0342)231 10 84
 
Geri
Üst