Gördüğümüz rüyalar bizleri uyarıyormu?

Uzman SühaN

Administrator
Gördüğümüz rüyalar bizleri uyarıyormu?
Rüya, "Allah Teâlâ'nın melek vasıtasıyla hakikat veya kinaye olarak kulun şuurunda uyandırdığı enfusî idrakler ve vicdanî duygular veya şeytanî telkinlerden meydana gelen karışık hayallerden ibarettir" şeklinde de tarif edilmiştir.

Rüya uykuda bütün duygu ve bilinç hallerinin tamamen yok olmadığı bir sırada meydana gelir. Nitekim rüyâ, uykunun az olduğu sabaha karşı daha çok görülür. Rüyada, görülmesi mümkün olan şeyler görülür. Uyanıkken görülmeyecek olan şeyleri rüyada görmek mümkün değildir. Bir kişi rüyada aynı anda hem ayakta, hem de otururken görülemez. Mümkün ve olağan olmayan şeyleri rüyada görme imkanı yoktur. Rüya bir idrak işidir. Zira rüya insanların kalblerinde yaratılan ve oraya yerleşen şeyin hayal etme ve düşünme yoluyla idrak edilmesi demektir.

Öncelikle, rüyayı gören kimse bunun hangi kısımdan olduğunu öğrenmelidir. Çünkü rüya her zaman Allah tarafından olacak diye bir şey söz konusu değildir.

İnsan uyuduğu zaman ruhu bedeninden çıkar ve gezmeye başlar.

"Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır." (39/Zümer, 42)

Bu demektir ki, Allah subhanehu ve teâlâ kişiyi uykusunda öldürür ve ruh bedenden çıkar. İşte bu sebeple insan uyuduğunda ölü gibi olur. Ruhu da gezmeye başlar. Ruh gezerken meleklerden biri onu tutabilir. Melek; ona fayda sağlayacak, yol gösterecek örnekler ve işaretler verebilir. Bu ister bir sevinç ve müjde, ister korkutma ve uyarı olsun... Veya ileride gerçekleşecek bir olayı da haber edebilir. Bunun hepsini senin ruhuna Allah'ın emri ile meleklerden biri yapmaktadır. Bu, hak olan rüyadır.


rü.jpg









Başka bir ihtimal ise, şeytanın bu ruhu alıp da onunla oynaması, ona insanın daralacağı, üzüleceği ve psikolojisini altüst edeceği şeyler göstermesidir. Çünkü şeytan, Ademoğlu'ndan nefret etmektedir. Ona herhangi bir vesile ile eziyet etmeyi sever. Bu buğz ve kin, insan uykusunda olsa da devam etmektedir. Yani şeytan, kendi hedefini gerçekleştirmek için bir an dahi 'biraz dinleneyim' dememektedir. Allah subhanehu ve teâlâ onun düşmanlığının had safhada olduğunu, bir an dahi durmayıp her yerden insana yaklaşacağını bizlere haber vermektedir. Her ne kadar insanoğlu bu saldırılardan gafil olsa da...

Allah subhanehu ve teâlâ onun bizler için düşman olduğunu haber vererek "Şüphesiz şeytan sizin için düşmandır. O halde siz de onu düşman edinin" (35/Fatır, 6) buyurmaktadır. Düşman edinmek; onun hakkında bilgi toplamak, onun saldırmasına karşı teyakkuz halinde bulunmaktır. Yoksa yalın bir şekilde 'şeytan benim düşmanım' demek düşman edinmek değildir.

Bir keresinde bir adam Râsulullah'a sallallahu aleyhi ve sellem geldi ve: "Rüyamda başımın kesildiğini, kendimin de onun peşine düştüğünü gördüm" dedi. Rasûlullah adamı azarlayıp: "Sizden biriniz rüyasında şeytanın kendisi ile eğlenmesini kimseye anlatmasın!" dedi.

Üçüncü ve son ihtimal ise, ruhun insanın düşündükleri ile ilgili dolaşmasıdır. Örneğin, bir kimse yatmadan önce susamıştır. Dolayısıyla rüyasında su görecektir. Aç yattığında ise, yemek görecektir. Aklında yapılması gereken bir iş varsa, o işi rüyasında görecektir.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bu üç ihtimali de şu hadisinde ne güzel özetlemiştir:

"Rüya üç kısımdır: Allah'tan müjde olan doğru rüya, şeytanın sizinle oynadığı rüya ve kişinin kendi kendine konuştuğu rüya." (Müslim, Ruya 6)

Allah Sana Rüya Gösterdiğinde, O'nunla Nasıl Muamele Etmelisin?

Öncelikle bu rüyanın hangi türden olduğunu bilmemiz gerekir. Bunu herkesin bilmesi mümkün değildir. Çünkü rüyanın tevilini ancak bu konuda bilgili/âlim olan kimseler bilirler. Her rüya kitabını okuyan kimse bunu bilemez. Piyasada yaygın olan ve belki de en çok baskı yapıp, en çok rağbet edilen bu kitaplar aslında doğru değildir. Örneğin, İmam Muhammed b. Sirin'e rahimehullah nispet edilen kitabı, kendisinin yazdığı sabit değildir.

Sahih kitap bulsan dahi, her rüya kelimesi kelimesine uygunluk arz etmez. İki kişi benzer rüya gördüğü halde, bu rüya biri için bir mana, diğeri için farklı bir mana ifade edebilir.

Meşhur müfessir Muhammed b. Sirin'e rahimehullah bir adam gelir ve 'Rüyamda ezan okuduğumu gördüm' der. Muhammed b. Sirin de adama 'Allah'ın izni ile hac yapacaksın' dedi. Başka bir adam gelir ve aynı rüyayı ona anlatır ve 'Rüyamda ezan okuduğumu gördüm' der. Bu adama da 'Hırsızlık yapacaksın ve elin kesilecek' dedi. Kendisine 'Allah sana rahmet etsin. İki adamın rüyası farklı değildi. Fakat nasıl birine hac yapacaksın, diğerine hırsızlık yapacaksın dedin?' denilince o da şöyle cevap verir:

Evet. Birinci kişide ıslahın alametlerini gördüğüm için, onun rüyasının tevili hac idi. Çünkü Allah subhanehu ve teâlâ buyuruyor ki: "İnsanlar arasında haccı ezan (ilan) et ki sana gelsinler..." (22/Hac, 27) İkinci kişide ise ıslahın olmadığına dair alametler görünce de, onun rüyasının tevili de hırsızlık yapması idi. Çünkü Allah subhanehu ve teâlâ buyuruyor ki: "...Sonra bir müezzin: 'Ey kafile siz hırsızsınız!' diye ezan etti (seslendi)." (12/Yusuf, 70)

Rüyanın tevili/yorumu hakkında âlim olan kimselerin ortaya koyduğu yorum ile kitapların arasında ne kadar da fark var değil mi? Kitaplar -sahih olsa bile- olaya tek yönlü baktığı ve insanın halini değerlendiremediği için doğru sonuca götürmez. Fakat bu konuda âlim olan kimseler, görülen rüyanın ve rüyayı gören kimsenin vakıasını değerlendirerek yorum yapar.

Bu sebeple, Allah ile yapılacak muamelenin ilk adımı rüyanın yorumu için her önüne gelene bunu sormak değil, bu konuda bilgin olan kimselere danışmak ve sormaktır.

İmam Malik rahimehullah ilimsiz bir şekilde rüya yorumu yapmayı yasaklamış ve 'sen Allah'ın vahyi ile oyun mu oynuyorsun?' demiştir.

Kişinin bu konuda ilmî bir yeterliliğe sahip olan kimselerin dışında bir kimseye sormaması ve ona tabir ettirmemesi gerekir. Çünkü belki yaptığı kötü yorum gerçekleşebilir.

"Rüya anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur. Anlatılacak olursa hemen düşer (gerçekleşir)." (Tirmizi, Ebu Davud)

Bir de şu durum var ki, rüya yorumu yapan kimse yaptığı yorumda isabet de edebilir, hata da edebilir. Yaptığı yorumun hepsinin doğru olduğunu kimse iddia edemez.

Buna örnek olarak Ebu Bekir'i radıyallahu anh verebiliriz. Kendisi rüya tevili konusunda bilgili olmasına rağmen bir keresinde bir rüyayı tefsir ettiğinde, Râsulullah sallallahu aleyhi ve sellem ona: "Bir kısmında isabet ettin, bir kısmında hata ettin" demiştir.

Güzel ve Kötü Bir Rüya Gördüğünde...

Allah sana güzel bir rüya gösterdiğinde öncelikle Allah'a hamd etmelisin. Daha sonra bunu âlim olan birine veya gönülden sevdiğin bir kimseye haber vermelisin. Çünkü âlim kimse onu sana açıklayabilir. Sevdiğin bir kimse de gördüğün rüyadan dolayı sana hased etmez.

"Sizden biri, iyi ve güzel bir rüya gördüğünde, onu sadece sevdiği kimseye anlatsın, onun dışındakilere anlatmasın." (Buhari, Kitabu't Tabir; Müslim, Kitabu'r Ru’yâ; İbn Mace, Kitabu Tabiri’r Ru’yâ)

Kötü bir rüya gördüğünde ise, bunu hiçbir zaman kimseye anlatma. Kötü bir rüya gördüğümüzde birçoğumuzun ruhu daralıyor ve kalbi sıkışıyor. Hatta gece yatarken kötü bir rüya ile uyanınca onun verdiği psikoloji ile defalarca kötü rüya görüyoruz. Halbuki bunun çözümünü Allah Râsulü sallallahu aleyhi ve sellem bizlere göstermiştir. Söz konusu bu adımları uyguladığımızda problem zaten ortadan kalkacak ve hiçbir şey bize zarar vermeyecektir.

Bu Adımları Uygularsan Kötü Rüya Sana Zarar Veremez

1. Bu rüyadan Allah'a sığın. ('Allah'ım bu kötü rüyadan sana sığınırım.')

2. Kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. (Euzu billahi mine'ş şeytani'r racîm)

3. Üç defa sol tarafına tükür. (Hadiste geçen 'En Nefesu' kelimesi salyasız üflemeyi ifade eder.)

4. İki rekat namaz kıl.

5. Yatış pozisyonunu değiştir. Sol tarafına yatıyorsan sağa, sağ tarafa yatıyorsan sol tarafa doğru yatmalısın. Sağ tarafında bu rüyayı görüp de 'sola yatmak sünnet değil, yine de sağ yanımın üzerine yatacağım' demen yanlıştır. O anın sünneti, senin sol tarafına dönmek dahi olsa pozisyonunu değiştirmendir.

6. Bu rüyayı asla hiç kimseye anlatma.

Bu adımları uyguladığında rüyada gördüğün kötü şeyler sana asla zarar veremeyecektir. Bunu Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize müjde olarak vermektedir.

"Sizden biri kötü bir rüya gördüğünde sol tarafına üç kere tükürsün, sonra da onun şerrinden Allah'a sığınsın. Böyle yaptığı takdirde, rüyadan dolayı bir zarar görmeyecektir." (Buhari, Kitabu't Tabir)

Bunu rivayet eden sahabe diyor ki:

"Ben (kötü) rüyanın etkisini üzerimdeki bir dağdan daha ağır hissediyordum; fakat bu hadisi işittikten sonra artık ona aldırış etmiyorum." (Müslim, Kitabu'r Ruya)

Şurası da var ki, bir rüya Allah'ın kitabına, Râsul'ün sünnetine muhalif ise, bunun Allah'tan olması mümkün olmadığı gibi hiçbir değeri de yoktur. Çünkü din tamamlanmış, vahiy de kesilmiştir.

Bir keresinde bir adam rüyasında 'Bu gece kim mescidde namaz kılarsa cennete girecek' diye haber almış. Bunu Abdullah İbni Mesud'a radıyallahu anh haber verirler. O da: 'Mescidde kim varsa hepsini dışarı çıkarın. Bu ancak şeytanın üflemesidir. ' demiştir.

Kardeşim! Bunlar, Allah'ın bize rüya göstermesi durumunda O'nunla muamele etmemizin şekilleridir.
 
Geri
Üst