İkinci Çocuk Düşünenler Mutlaka Okumalı!

fırtına

Yeni Üye
Üye
İkinci Çocuk Düşünenler Mutlaka Okumalı!
ikinci çocuk ikinci bebek 2bebek zamanı 2çocuk 2 çocuk
Özet: İlk çocuklar tüm aileler için özeldirler. Ailenin tüm ilgisi çocuk üzerindedir. Her yaptığı her söylediği ilgi odağı halindedir. İlk çocuklar anne babanın ilgilerine tek başlarına sahiptirler. Ta ki eve ikinci bir bebek gelene kadar. Eve ikinci bebeğin gelmesi ailenin tüm düzenini değiştirir. Hem anne baba hem de ilk çocuk için günlük hayat artık eskisi gibi değildir. Tüm zamanını ilk çocuğa harcayan anne bakıma muhtaç küçük bir bebekle ilgilenmek zorunda kalmanın dışında bir de büyük çocuğun kıskançlıklarını ve buna bağlı davranışlarını görmek ve yaşamak zorunda kalacak çoğu zaman kendisini çaresiz hissedecektir.

En önemlisi kardeş kıskançlığının çok doğal olduğunu bilmek ve kabul etmektir. İlk çocukların kardeşlerini kıskanmalarının doğal olduğunu bilmek belki sorunları çözmeyecek; ama anne babayı rahatlatma konusunda yardımcı olacaktır. Eğitimin her alanında olduğu gibi anne babanın sakinliği ve rahatlığı bu sorunda da çok önemlidir . İlk çocuğun kıskançlıktan kaynaklanan davranışlarına sakin bir şekilde tepki vermek çok önemlidir. Aksi takdirde kıskançlığın daha da çok artmasına neden olunabilir.

Kardeş kıskançlığı, rekabeti aile için zor bir durum da olsa bir çocuğun kişilik gelişiminde çok önemlidir. Beklemeyi öğrenmek, paylaşmak; ama aynı zamanda sözünü geçirmek gelecek hayatta da çok gerekli olacağından çocuk hayatın ilk küçük sosyal biriminde bunları kardeşleri sayesinde öğrenme şansına sahip olacaktır.

İkinci bir çocuk düşünen ailelerin dikkat etmeleri gerekenler:

Hamilelik sırasında

* Çocuğa mutlaka yaşına uygun olarak annenin bir bebek beklediği açıklanmalıdır. Çocuklar değişiklikleri çok çabuk fark ederler. Ancak değişikliklerin nedenlerini bilemediklerinden yanlış yorumlar yaparak korkabilirler. Annenin sürekli yorgun görünmesi, ilk aylardaki kusma, bulantı, baş dönmesi gibi problemler çocuğun “Annem hasta, anneme bir şey olacak” diye düşünmesine ve annesini kaybetmekten korkmasına neden olabilir. Bu nedenle annenin karnında bir bebek olduğunu çocuğa açıklamak çok önemlidir. Çocuğa söyleme şekli çocuğun yaşıyla bağlantılıdır. 2 yaş öncesinde çocukların kardeşlerinin olacağı hamileliğin en başında söylenirse çocuğun çok uzun gergin bir heyecan yaşamasına neden olabilir. 3-5 yaş arası çocuklar annelerinin karnının büyüdüğünü fark edeceklerinden annenin karnı büyümeye başladığında açıklanmalıdır. 5 yaş ve üstü çocuklara bebeğin gelme haberi hemen verilebilir.
* Küçük çocuklar görsel olarak daha kolay anladıklarından çocuğa resim çizerek açıklanabilir. Anne karnında bir bebek resmi çizmek çocuğun annesindeki fiziksel değişilikleri anlamasında yardımcı olabilir.
* İlk çocuğa ilk hamilelikten fotoğraflar gösterilebilir, kendisinin de doğmadan önce annesinin karnında olduğu anlatılabilir.
* Bebeğin hareketleri, tekmeleri büyük çocuğa da hissettirilebilir, annenin karnına dokunup içeride bir canlının olduğunu anlamasına yardımcı olunabilir.
* Anne baba her ne kadar eve yeni gelecek bebek için heyecanlanıyor, planlar yapıyor da olsalar bebek evde ilgi odağı olmamalıdır. Bu daha doğmadan ilk çocuğun kardeşine karşı negatif duygular beslemesine, “ Artık ben önemsizim beni sevmiyorlar” diye düşünmesine neden olabilir.
Bebekle ilgili planlara mutlaka ilk çocuk da katılmalıdır. Bebek odasını hazırlamada, hazırlıklarda ilk çocuk söz sahibi olmalıdır.
* İlk çocuk bebek geliyor diye odasından, eşyalarından vazgeçmek zorunda kalmamalıdır. Bu çocuğun “ Bebek geliyor artık ben sevilmiyorum “hissine kapılmasına ve bebeğe karşı nefret duymasına neden olur. İlk çocukla bebek aynı odayı paylaşacak bile olsalar, bebeğin beşiğinin nereye koyulacağına, eşyalarının nereye koyulacağına ilk çocuk karar vermelidir.
* Çoğu zaman hamile annenin ağır kaldırması, taşıması yasaktır. Bu gibi durumlarda annenin ilk çocuğu kucağına alması zorlaştığından anne yere oturup çocuğa sarılmalı, kucağına almalıdır. Özellikle bu dönemlerde çocuğun bir başka büyüğün ilgisine de ihtiyacı vardır. Baba ya da büyük anne, büyük babalar ilk çocuğa her zamankinden daha fazla zaman ayırmalıdır. Bu şekilde çocuk kendini güvende hissedecek ve gelecek olan bebeğin onun bir kenara itilmesine neden olduğunu düşünmeyecektir.
* Çocuğa doğacak bebeğin ona bir oyun arkadaşı olacağı, onunla oynayacağı anlatılıp çocuğun doğum sonrasında hayal kırıklığı yaşamasına neden olunmamalıdır. Büyük çocuk kardeşiyle oynayacak yaşa gelene kadar uzun bir sürenin gelmesi gerektiğini bilmelidir. Bu doğum sonraki hayal kırıklığını biraz olsun engeller.
* Yakın çevrede bebeği olan bir aile varsa ilk çocuğun bir bebeğin nasıl ağladığını, yardıma ihtiyacı olduğunu görmesini sağlamak amacıyla bu aile ile iletişim kurulup, ziyaret edilebilir.
* Çocukları kardeş konusuna hazırlamada bu konuda yazılmış resimli çocuk kitapları yardımcı olabilir. Çocuklar kitaplardaki resimler ve hikayeler sayesinde neler olacağını, doğum öncesi ve doğum sonrasında kendisini nelerin bekleyebileceğini az da olsa anlayabilir. Bu konudaki sorularını anne babaya sorabilir

Bebek Eve Geldikten Sonra:

* Bebeğin eve geldiği ilk zamanlarda ilk çocuk aile içindeki statüsünü kaybettiğini düşünür. Herkes bebekle ilgileniyor, özellikle anne zamanının büyük bir bölümünü eve gelen küçük bebeğe ayırıyordur. Ayrıca geceleri de uykusuz kalan anne çok yorgundur ve ilk çocuğa, eskiden olduğu gibi zaman ayıramıyordur. Bu durumda babanın rolü çok büyüktür. İlk çocuğa ihtiyacı olduğu ilgiyi, sevgiyi vermelidir.

* Kardeş kıskançlığında en önemli nokta çocuğun bebek geldikten sonra artık eskisi gibi anne babası tarafından sevilip sevilmediğini düşünmesidir. Eğer ilk çocuk anne babanın tepkilerine, kendisine ve bebeğe olan davranışlarına bakarak artık sevilmediğini düşünüyorsa kardeşini daha çok kıskanacak, ona zarar vermek isteyecek, anne babaya karşı hırçın davranışlarda bulunacaktır. Ya da tam tersi bir reaksiyonla içine kapanacak, olaylara tepkisiz kalacak, kendi dünyasına çekilecektir. Eğer çocuk çok sessiz ise, kardeşine karşı hiç bir tepki vermiyorsa, sürekli çok uzun süreler kendi başına oynuyor, evdeki olan bitene ilgi göstermiyor, kısacası başka bir dünyada yaşıyor gibiyse mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır. Bunlar çocuğun bir depresyon yaşadığının belirtileri olabilir ve mutlaka terapi gerektirir.

* Eve bebeğin gelmesinden kısa bir süre sonra büyük çocuk gelişiminde geri adımlarolabilir. Altını tekrar ıslatma, emzik isteme, bebek gibi konuşma gibi davranışlarla çocuk tekrar bebek olma isteğini gösterebilir. Bu gibi durumlarda anne baba sakin kalmalıdır. Bu geçici bir dönemdir. Çocuğa gerekli ilgi ve şefkat gösterildiğinde bu dönemi atlatacak ve evde büyük çocuk olma statüsünü kabullenecektir.

* Büyük çocuk tekrar altına yapmaya baslarsa anne baba aşırı tepkilerden kaçınmalıdırlar. Bu çocuğun “Ancak bebek olursam benimle ilgileniyorlar” tahminini doğrulayacağı için , çocuğun bebek gibi davranmasını pekiştirecektir. Bunun yerine çocuk altına yaptığı zaman sakin bir ifadeyle “Tuvalete yetişemedin mi, olabilir bazen” demek yeterlidir. Çocuk tekrar altını bağlatmak isterse bu istek büyütülmemeli ve gerekiyorsa çocuğa bez bağlama kabul edilmelidir. Çocuk bunu büyük bir ihtimalle kabul etmeyecek etse de ilk denemede vazgeçecektir.

* Eğer altına yaparsan yine bez bağlarım gibi uyarılar çocuk için gurur kırıcıdır ve anne baba-çocuk arasındaki pozitif ilişkiyi zedeler.

* Çocuk tekrar biberondan içmek isterse, altının alınmasının, kremlenmesini isterse buna karşı çıkılmamalı ve aynı küçük bebeğe yapıldığı gibi büyük şefkatle ona da yapılmalıdır. Büyük çocuk bu şekilde istediğinde ona da aynı davranışların gösterildiğini görecek, sevildiğini hissedecek ve mutlu olacaktır. Anne babası tarafından sevilmesi için bebek olmasına gerek olmadığını anladığında ise bebek olma isteğinden vazgeçecektir.

* Anne ve babanın ilk çocukla yalnız başına zaman geçirmesi gereklidir. Çocuk hala anne babası için önemli olduğunu ona zaman ayırdığını hissetmelidir. Sürekli ağlayan bir bebek olmadan anne babasıyla oynayabilme, gezebilme imkanı yaratılmalıdır. Anne ve baba ayrı ayrı ilk çocuğa zaman ayırmalı ona hala sevildiği ve önemli olduğu hissi verilmelidir.

* Her ne kadar eve gelen bebek çok küçük, bakıma muhtaç ve savunmasız ise de ilk çocuk için de kolay bir durum değildir eve yeni bir kardeşin gelmesi. Bu nedenle ilk çocuğun da ihtiyaçlarının olduğu unutulmamalıdır. Küçücük bir bebek yanında ilk çocuklar birden anne babanın gözünde çok büyümüş gibi görünseler de ilk çocukların da ilgiye, sevgiye ihtiyaç olduğu hatta bu yeni dönemde daha çok ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır.

* “O küçük bir bebek, sen büyüksün” diyerek büyük çocuğun her şeye anlayış göstermesi beklenmemelidir. Rahat rahat oynayabileceği ortamlar yaratılmalıdır. Sürekli “Sus kardeşin uyuyor, yavaş” diye uyarı yapmak yerine çocukla bol bol dışarıya çıkılmalı, bebeği de bebek arabasına koymak suretiyle yürüyüşlere çıkılmalıdır. Böylelikle büyük çocuk sürekli dört duvar arasında sessiz olmak zorunda kalıp bunalmayacak, temiz havada rahat hareket etme imkanı bulacaktır. Bu ilerleyen zamanlarda kardeşler büyüdüğünde, tartışmaların çoğaldığı günlerde de mutlaka yapılmalıdır. Çocukları alıp dışarıya çıkmak herkesin sinirlerine iyi gelecektir.

* Küçük bebekler her ne kadar tatlı, sevimli de olsalar büyük çocuğun yanında sürekli bebekten bahsedilip, sürekli bebek ilgi odağı haline getirilmemelidir. Özellikle ilk başlarda buna çok dikkat edilmelidir. Özellikle eve gelecek misafirler önceden bu konuda uyarılmalıdır. Eve her gelenin direk bebeğe yönelmesi, hediyeler getirmesi, bebeği övmesi ilk çocuğun daha çok kıskanmasına ve kendisinin artık sevilmediğini düşünmesine neden olacaktır. Eve gelecek misafirlere büyük çocuğa da küçük bir hediye getirmesi rica edilebilir ya da anne baba evde birkaç küçük hediye bulundurup gelen misafirlerden bunları da büyük çocuğa vermeleri rica edilebilir.


Kardeşler Arasındaki Kavgalar

Kardeşler arası rekabet, tartışmaları ve kavgaları da beraberinde getirir. Kardeşler arasındaki kavgalar aşırıya kaçmadığı sürece gelişimleri için yararlıdır. Çocuklar bu kavgalar sayesinde haklarını savunmayı, yeri geldiğinde isteklerinden vazgeçmeyi, kendi sınırlarını hissetmeyi ve başkalarının haklarına saygı duymayı en önemlisi de orta bir yol bulmayı öğrenirler. Ancak anne babaların yanlış davranışları sonucunda bu kavgalar fazlalaşabilir ve yarardan çok zararlı olmaya baslayabilir.

Kardeşler arasında meydana gelen ve çoğu zaman küçücük nedenlerle oluşan kavgaların çoğu zaman anne babanın ilgisini üzerine çekebilmektir. Çocuklar kavga ettikleri zaman anne babanın onlarla ilgileneceğini bilirler.
Kardeş kavgalarının artmasında anne babanın rolü büyüktür.

Kardeşler arasındaki kavgalarda anne babanın tutumu nasıl olmalıdır, anne babanın kardeş kavgalarında hangi davranışlardan kaçınması gerekir gibi soruların cevaplarına da bir sonraki yazımda değineceğim.
 
Geri
Üst