M
Misafir
Forum Okuru
Kadınların eğitimi toplumun geleceği
Toplumlar kadınları kadar gelişirler. Kadını kadar okurdur toplum. Kadını kadar görebilir ileriyi ve kadını kadar güçlüdür.
Yeni nesillere kordon bağıyla bağlılığını bırakmaz kadınlar... Bizim gibi ataerkil toplumların, geçmişten günümüze kadınlara yüklediği rollerin en büyüğü, doğurganlığın getirisi olarak çocuk bakmaktır. Günümüzde çalışan kadın nüfusunun artmasıyla bu durum değişmedi. Çalışan kadınların çocuklarına, yine kadınlar bakmakta. Kadınlar ve çocuklar arasında teknolojiye dirençli bu iletişimse, toplumun insani yönlerini oluşturmakta.
Zaman gelir, zaman geçer... Ve işte o minicik çocuklar kocaman kadınlar, kocaman erkekler oluverir... Ardından karşılaştığı bir sorunda yardım bekler hep birtanesi. Bir diğeri hep eleştirir ve hiç çözüm yolu üretmez. Öğretmen olmuştur biri de; gücünü çocuklarda dener... Oysa annesi iyiliği için her düştüğünde kaldırmıştır. Çocuğuna kıyamamış, onu döven çocuğa kızmıştır sorgulamadan. "Seni döveni sen de döv!" demiştir hak aramayı öğretmek için. Hep onun yerine işler yapmıştır, yorulmasın diyerek...
Zaman gelir, zaman geçer... Ve işte o minicik çocuklar kocaman kadınlar, kocaman erkekler olur. Demokratik, insancıl, çalışkan... Annelerinin düştüğünde kalkmasını öğrettiği çocuklardır o vakit yeni neslin öğretmenleri, avukatları, yöneticileri ve sorgulu gözlerle bakan bebekleri dünyaya hazırlayacak kadınları!
Gelişmekte olan bir toplumun stratejisinde baş sıralarda yer almalıdır kadınların eğitimi. Ufku geniş nesiller, ancak ve ancak ufku geniş kadınların artması ile mümkündür. Özellikle annelerin pedagojik eğitim alması gereği, ilerlemek isteyen bir toplum için mutlaktır. "Öğrenme" çocuklar okula gelene dek çocuğun yaşamında her an gerçekleşen bir durumdur. Ve annesi ise ilk öğretmenidir çocuğun.
Yeni nesillere kordon bağıyla bağlılığını bırakmaz kadınlar... Bizim gibi ataerkil toplumların, geçmişten günümüze kadınlara yüklediği rollerin en büyüğü, doğurganlığın getirisi olarak çocuk bakmaktır. Günümüzde çalışan kadın nüfusunun artmasıyla bu durum değişmedi. Çalışan kadınların çocuklarına, yine kadınlar bakmakta. Kadınlar ve çocuklar arasında teknolojiye dirençli bu iletişimse, toplumun insani yönlerini oluşturmakta.
Zaman gelir, zaman geçer... Ve işte o minicik çocuklar kocaman kadınlar, kocaman erkekler oluverir... Ardından karşılaştığı bir sorunda yardım bekler hep birtanesi. Bir diğeri hep eleştirir ve hiç çözüm yolu üretmez. Öğretmen olmuştur biri de; gücünü çocuklarda dener... Oysa annesi iyiliği için her düştüğünde kaldırmıştır. Çocuğuna kıyamamış, onu döven çocuğa kızmıştır sorgulamadan. "Seni döveni sen de döv!" demiştir hak aramayı öğretmek için. Hep onun yerine işler yapmıştır, yorulmasın diyerek...
Zaman gelir, zaman geçer... Ve işte o minicik çocuklar kocaman kadınlar, kocaman erkekler olur. Demokratik, insancıl, çalışkan... Annelerinin düştüğünde kalkmasını öğrettiği çocuklardır o vakit yeni neslin öğretmenleri, avukatları, yöneticileri ve sorgulu gözlerle bakan bebekleri dünyaya hazırlayacak kadınları!
Gelişmekte olan bir toplumun stratejisinde baş sıralarda yer almalıdır kadınların eğitimi. Ufku geniş nesiller, ancak ve ancak ufku geniş kadınların artması ile mümkündür. Özellikle annelerin pedagojik eğitim alması gereği, ilerlemek isteyen bir toplum için mutlaktır. "Öğrenme" çocuklar okula gelene dek çocuğun yaşamında her an gerçekleşen bir durumdur. Ve annesi ise ilk öğretmenidir çocuğun.
