Kamu Kurumlarındaki İletişimsizlik Çıkmazı

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Kamu Kurumlarındaki İletişimsizlik Çıkmazı
KAMU KURUMLARINDAKİ İLETİŞİMSİZLİK ÇIKMAZINA BİR DARBE:

“HALKLA İLİŞKİLER”

Yıllardır Kamu Kurumlarında yıkılamayan tek şey, iletişimsizlik duvarı dediğimiz o büyük engel.. Kamu kurumları bildiğimiz gibi halkın kurumları yani diğer bir deyişle gücün, hakimiyetin ve sözün halka ait olduğu yegane merkezlerdir. Kamu dediğimiz ifade ise kaynağını buradan alır. Tek amaç; halkın ev sahipliği yaptığı bir konseptte yine halkın kendi sorunlarını çözebildiği, kabul ve saygı görebildiği bir platformda en iyi şartlarda ağırlanabilmesidir.

Bir kamu kurumuna işimiz düştüğünde önce kapıdan içeriye adım atmaya korkarız. Sebep tektir. “KORKU” neyin korkusu bu peki… Söyleyeyim iletişimsizlik korkusu.. Hani o bir türlü yıkamadığımız iletişimsizlik duvarı dedim ya.. İşte ta kendisi. Hepimiz de var olan ve insanın doğasından geldiği kabul edilen bir takım beklentiler vardır. Bu beklentileri, nefes aldığı bu hayatta gerçekleşmediği takdirde insan; kendini çıkamayacağı bir fanusun içinde bulur.

Maalesef ki yıllardan beri kamu kuruluşları insanı içine düştüğü bu fanustan kurtaramamaktadır.Vatandaş bu İletişimsizlik duvarını aşamadığı gibi bir de kendini aşan derinlikte bir bürokrasi havuzunda boğulmak üzeredir.. İşte tam bu noktada artık küresel köy olarak tanımlanan dünyamızda kendine küçük bir yer edinebilmeyi amaçlayan, aslında dünyada büyük bir pay edinmiş önemli bir bilim dalı devreye giriyor….”HALKLA İLİŞKİLER”….. Dünya diyerek işi biraz fazlaca büyütmek istedim. Çünkü zaten Türkiye’deki Kamu kurumlarında olmazsa olmazdır bir halkla ilişkiler yönetimi. Halkla İlişkiler vatandaşla kurum arasında bir elçi görevini gördüğü için halkın dili olarak ifade edilir ve bu şekilde kendini kabul ettirir..Vatandaşın yüreğini en iyi şekilde anlatabilen, aynı zamanda da vatandaşın yüreğine en iyi hitap edebilen bir ustadır..Kısacası insanların omzuna uzanan ferah bir eldir.

Kamu kurumlarındaki Halkla İlişkiler birimleri bu nedenle stratejik bir önem taşır. Tam bu noktada halkla ilişkiler halkın sorunlarına çözüm getirecek en iyi yöntemlerin bulunmasını, kendine vazgeçilmez bir hedef olarak belirlemiştir..İnsanlara kabul ve saygı gördüğü, kendisine insan olarak değer verildiği bir platformda ağırlandığı hissini vermek, onun için bir varoluş amacıdır. İnsanlara bu dünyadaki en anlamlı varlık olduklarını hatırlatır. Halkla ilişkiler, yöneten ve yönetilen grubunu, bir arada ve birbiriyle ortak paylaşımlar oluşturabilecekleri geniş bir aile statüsüne kavuşturur. Ülkemizde de ne mutlu ki yavaş yavaş artık birçok kamu kurumu bu bilince sahip olmaya başlamış ve bu anlayışla Halkla İlişkiler birimleri oluşturmaya başlamışlardır. İnsanlar artık nefes alabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri sosyal bir platforma kavuşmaya yeni yeni adım atmaya başlamıştır. Ne dersiniz yavaş yavaş duvar yıkılmaya başlıyor değil mi?

Böyle önemli bir adım atılıp;resmi bir dairenin kapısından güven duyan adımların girecek olması beni şimdiden gururlandırıyor..

Unutmayın “Halkla İlişkiler Dünyası”nda insanlara güvenilir bir el uzatmak yaşamsal gururun tek varoluş kaynağıdır….

İREM AKAN
 
Geri
Üst