Kanserli çocuklar kendini yalnız hissediyor...
Kanserle başetmedeki zorlukların, hastalardaki karamsarlığı ve umutsuzluğu artırarak yaşam doyumunu ve arkadaşlık ilişkilerini etkilediğini, bireylerin kendini yalnız hissetmesine sebep olduğunu ortaya çıkardı.
Ege Üniversitesi (EÜ) Hemşirelik Yüksekokulu ve Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu işbirliğiyle yapılan "Kanserli Çocuklarda Yalnızlık" konulu araştırma, kanserle başetmedeki zorlukların hastalardaki karamsarlığı ve umutsuzluğu arttırarak, yaşam doyumunu ve arkadaşlık ilişkilerini etkilediğini, bireylerin kendini yalnız hissetmesine sebep olduğunu ortaya çıkardı.
Sözkonusu çalışmanın Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniği'nde kanser tedavisi gören 9 ile 17 yaş arası 73 çocuk üzerinde yapıldığını açıklayan EÜ Hemşirelik Yüksekokulu Çocuk Sağlığı ve Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Yılmaz Bal, "Babası ilköğretim mezunu çocukların yalnızlık seviyesinin, lise ve yüksekokul mezunu olanların yalnızlık puan ortalamalarından daha yüksek olduğu görülmüştür. Çocukların arkadaşlık ilişkilerinden memnun olma seviyesiyle yalnızlık seviyesi arasındaki ilişki incelendiğinde, az memnun olanların yalnızlık puan ortalamaları, memnun veya çok memnun olanlarınkinden daha yüksek bulunmuştur. Çocukların yalnızlık seviyeleriyle geleceğe yönelik düşünceleri incelendiğinde ise olumsuz düşünceye sahip çocuklarınkinin, rahat ve olumlu düşünceye sahip çocuklara oranla daha yüksek olduğu görülmüştür" dedi.
Utangaç, içine kapanık ve karamsar çocukların yalnızlık seviyelerinin daha yüksek olduğunun görüldüğünü kaydeden Yrd. Doç. Dr. Bal, "Geleceğe karşı olumlu düşünceler, bireyin umutlu olduğunu gösterir. Umutlu birey, geleceği için planlar yapar ve bunları gerçekleştirmek için çevresiyle iletişim kurar. Böylece yalnızlık duygusu azalır" şeklinde konuştu.
Ege Üniversitesi (EÜ) Hemşirelik Yüksekokulu ve Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu işbirliğiyle yapılan "Kanserli Çocuklarda Yalnızlık" konulu araştırma, kanserle başetmedeki zorlukların hastalardaki karamsarlığı ve umutsuzluğu arttırarak, yaşam doyumunu ve arkadaşlık ilişkilerini etkilediğini, bireylerin kendini yalnız hissetmesine sebep olduğunu ortaya çıkardı.
Sözkonusu çalışmanın Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniği'nde kanser tedavisi gören 9 ile 17 yaş arası 73 çocuk üzerinde yapıldığını açıklayan EÜ Hemşirelik Yüksekokulu Çocuk Sağlığı ve Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatice Yılmaz Bal, "Babası ilköğretim mezunu çocukların yalnızlık seviyesinin, lise ve yüksekokul mezunu olanların yalnızlık puan ortalamalarından daha yüksek olduğu görülmüştür. Çocukların arkadaşlık ilişkilerinden memnun olma seviyesiyle yalnızlık seviyesi arasındaki ilişki incelendiğinde, az memnun olanların yalnızlık puan ortalamaları, memnun veya çok memnun olanlarınkinden daha yüksek bulunmuştur. Çocukların yalnızlık seviyeleriyle geleceğe yönelik düşünceleri incelendiğinde ise olumsuz düşünceye sahip çocuklarınkinin, rahat ve olumlu düşünceye sahip çocuklara oranla daha yüksek olduğu görülmüştür" dedi.
Utangaç, içine kapanık ve karamsar çocukların yalnızlık seviyelerinin daha yüksek olduğunun görüldüğünü kaydeden Yrd. Doç. Dr. Bal, "Geleceğe karşı olumlu düşünceler, bireyin umutlu olduğunu gösterir. Umutlu birey, geleceği için planlar yapar ve bunları gerçekleştirmek için çevresiyle iletişim kurar. Böylece yalnızlık duygusu azalır" şeklinde konuştu.
