Katatimi Yöntemi İle Fobilere Çare

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Katatimi Yöntemi İle Fobilere Çare
İlk defa 1950'li yıllarda Alman psikiyatr Leuner tarafından kullanılmış olan Katatimi, hastaların hipnozdan daha düşük bir düzeyde gevşeme ile birlikte, bedensel birtakım hareket ve durumların gözlenmesi yardımıyla, düş kurmaya çok elverişli bir ortamın yaratıldığı bir tedavi, aynı zamanda da bir tanı yöntemi. Düş ve düşleme üzerine kurulu olan Katatimi'yle hastaların kurdukları düşler analiz edilerek, rahatsızlığın kaynağı araştırılıyor, adı konuyor, daha sonra da uygun tedavi belirleniyor. Peki Katatimi nasıl uygulanıyor? İnsanlar nasıl rüyalar âlemine dalıveriyor? Katatimi, tamamen aktif bir düşleme tekniği. Katatimi'de hastayı tamamen uyutmadan, hipnotize de etmeden, hastanın bilinçlilik durumunu koruyarak, aktif olarak dışarıdan birtakım temalar verilir. Hastalardan da bu konular üstüne bir düş kurmasını istiyoruz. Katatimi, hastanın ve terapistin katıldığı aktif bir düşleme yöntemi. Yani ortada bir uyuma, uyutulma, bayıltılma ya da hipnotize olma bir durum söz konusu değil. Katatimi hipnozun bir önceki aşaması gibi. Bazen hasta hipnoza girebiliyor, ama hipnozdan çıkarılıyor; çünkü amaç hastayı hipnotize etmek değil.

Katatimi terapisi yaklaşık sekiz seans sürüyor, her seansta da hastalara üzerinde düş kurması istenilen başka bir tema veriliyor. Toplam beş-sekiz temadan sonra yöntem tamamlanıyor. Her seansta bir tema üzerinde düş kuruluyor ve seanslar genellikle bir buçuk saat sürüyor. Başlangıçta hastanın bir giriş dönemi oluyor. Gevşemeye yatkınlığı olmayan bir hastaysa, gevşemesi yaklaşık 15-20 dakika sürüyor. 20 dakikalık bir süreçten sonra temalara geçiliyor. İlk temamız genellikle çayır oluyor. Bununla ilgili ilk bilgileri veriyoruz hastaya. Hastanın o çekingenliğini yenmek için ilk başlarda terapist biraz daha fazla aktif olmalı ve daha fazla konuşmalı. Hastayı düşlemeye doğru itmeli. Gevşemeden yaklaşık 8-10 dakika sonra ilk görüntüler gelmeye başlıyor. Hasta, örneğin bir çayırın ortasında bulunduğunu varsayarak, orada 'yaşadıklarını' anlatıyor, yani bir düş kuruyor. Bu görüntülerin ayrıntılarına girmeye başlıyoruz. Özellikle ilk görüntüler bizim için çok önemli. İlk tema olarak çayırı hayal etmesini istemişsek, çayırda ilk olarak kendini tanımlatarak başlıyoruz. Kaç yaşındasın, kimsin, üstünde ne var, nasıl görünüyorsun gibi sorular soruyoruz. Daha sonra etrafı tanımlatıyoruz ve yürüyüşe çıkartıyoruz hastayı. Örneğin bir akarsuyla karşılaşabilir, yolunda taşlar olabilir. Yolun nasıl olduğunu, rahat yürüyüp yürüyemediğini, nelerle karşılaştığını soruyoruz. Hasta bilinç altına doğru bir yolculuk yapıyor, biz de ruh haliyle ilgili pek çok ipucu elde ediyoruz" diyor.

Hasta sorunlarını fark ediyor
Şizofreni, ağır zekâ geriliği ve ağır ruh hastalıklarının dışında yaklaşık bütün psikiyatrik rahatsızlıklarda ya da ilişki sorununda kullanılabiliyor Katatimi. Özellikle de fobiler, depresyon, yas durumları, birtakım kişilik ya da ilişki sorunlarında başarıyla uygulandığını belirtiyor uzmanlar. Aslında Katatimi'nin hipnozdan pek de farkı olmadığını düşünüyor. Katatimi'yle hipnoz arasındaki farkı şudur: "Hipnozda telkin ön planda. Hipnozda daha derin bilinçaltı katmanlarına doğru inip, hastaya dışarıdan telkin verilir. Katatimi'de bir telkin yok. Biz hastaya konuyu veriyoruz ve hasta bizden yardım isterse ona yardım ediliyor. Bu, bazen pasif bir yardım oluyor. Örneğin kayaya takılmış bir insana uçabilirsin diyebiliyoruz; çünkü bu, bir düş. Bazen çok zor durumda kalırsa, aktif olarak düşün içine girip, kendimizi tanımlatıp, onu düşten çıkarabiliyoruz. Katatimi'de hastaların düşü tamamen kendi alanlarında özgürce yaşamasını sağlayıp, daha sonra bunu konuşup tekrar hastaya yorumlatıyoruz. Böylece hasta, kendi bilinçaltını fark ediyor. Hasta kendi bilinçaltından gelen materyali kendisi görüyor, doktora gösteriyor ve doktora gösterdiği materyal tekrar ona geri dönüyor. Yani belli bir sorun ortaya çıkıyor, tekrar inceleniyor ve tekrar hazmedilmeye çalışılıyor, değiştirilebilecek şeyler değiştiriliyor." Hastaya çayır, çimen, dağ, akarsu kenarında yürüyüş, ev gibi konular verilerek düş kurması isteniyor. Bu konular ise tamamen Jung psikiyatrisinden ödünç alınmış. Örneğin "Depresyon hastası bir evi düşlemeli" ya da "Fobisi olan, dağı düşlemeli" diye hastalıklara özel kullanılan motifler yok. Yorumlar ise herkese göre değişiyor, yani bir ev, illaki 'evlilik', bir kelebek ise illaki 'mutluluk' anlamına gelmiyor. Ayrıca temaların belli bir sırası da yok.

Bazı konular üzerinde hasta daha uzun çalışmak isteyebilir. Ya da terapist dağ motifini çalışmak istiyordur, ama hasta örneğin o an ölümü düşünüyorsa, dağ motifinden çayıra doğru iner ve çayırda ölüm simgesini çağrıştıracak bir simgenin üzerinde düş kurmaya başlayabilir. Motifleri biraz da hastalar belirliyor. Biz sadece beş ana tema öneriyoruz. Ama belli bir liste veya bir sıralama yok. Tedaviyi bitirmeden önce son bir tema daha var, o da çamur dolu bir çukur. Bunu mutlaka yapmak gerekiyor. Çünkü hâlâ konuşulmamış, hâlâ terapiste yansıtılmamış birtakım sorunlar kalmış olabilir hastada. Buna bu çalışmayla imkân vermek gerekiyor. Almanya, Avusturya İsviçre, ABD ve İsrail'de bağımsız Katatimi çalışma grupları var. Avrupa'da birçok yerde kullanılmakta olan bu tekniğin uzmanları, 'Avrupa Uluslararası Katatimi Derneği' adı altında da örgütlenmiş durumda. Uzmanlar Katatimi'yi ruhtan gelen resimsel yaşantı ya da imgesel görüntü yaşantısı olarak tanımlıyorlar. Toplumda ise bu konularda bir yanlış algılama söz konusu. Pek çok insan bilinçaltının ortaya döküleceğini, hatta rezil olacağını düşünüyor. Oysa bu, mümkün değil. Çünkü Katatimi'de bilinç açık olduğu için ne istiyorsanız onu söylüyorsunuz. Terapist ise bir 'refakatçi' olarak size sadece hayallerinizde 'eşlik' ediyor...

Katatimi nasıl uygulanır?
Hipnoz seviyesine ulaşmadan, belirli bir seviyede gevşeme sağlanır. Terapist tarafından verilen çayır, dağ, ev, orman gibi ana temalar doğrultusunda kişinin bir düş kurması beklenir, kişi hayal gücüyle baş başa bırakılır. Hasta dışarıdan gelen uyarıların etkisinden ve onlara karşı sürekli uyanık bulunmaktan kurtularak sadece içinden gelen uyarıları algılamaya çalışır. Zihnin derinliklerinde, kişinin kendine ilişkin saklanmış malzemenin dışarı çıkarılması objektif bir gözle incelenir. Bilinçaltındaki bu malzemenin ortaya çıkarılması işlemine ise 'düşleme' adı verilir. Hastanın bilinçaltına yapmış olduğu bu yolculuk sayesinde, kişinin problemlerinin tanı ve tedavi süreci hızlandırılmış olur. Normal terapi çalışması sırasında çeşitli nedenlerle derinleşme ve iç dünyasını açmakta zorlanan kişiler, Katatimi'yle tedaviye daha kolay uyum gösterir. Düşleme bittikten sonra, bu düş üzerinde yorum yapılır. Yani belli bir sorun ortaya çıkar, tekrar incelenir ve tekrar hazmedilmeye çalışılır. Tedavi bitmeden önce 'çamur dolu bir çukur' konusu işlenir. Bu sayede hâlâ konuşulmamış, hâlâ terapiste yansıtılmamış birtakım sorunlar ortaya çıkabilir.

Özellikle hangi hastalıklarda uygulanır?
Depresyon
Panik bozukluklar
Fobiler (sosyal fobi, hayvan fobileri vs.)
Yas reaksiyonları
Kişilik ya da ilişki sorunları
 
Katatimi'de hangi temalar üzerinde düş kuruluyor?
Çayır
Akarsu boyunca yürüyüş
Dağ
Ev
Bir ormana kenarından bakmak
Mağara
Çamur dolu bir çukur
 
Geri
Üst