Miğferden tabak, kavuktan vazo

M

Misafir

Forum Okuru
Miğferden tabak, kavuktan vazo
Miğferden tabak, kavuktan vazo
Miğferden servis tabağı kavuktan vazo yaptılar, lületaşını bakır küplerin tepesine kondurdular...

aks0057.jpg
Bir zamanlar lületaşı denince aklımıza iki şey gelirdi. Pipo ve Eskişehir. Tespih, kolye gibi istisnai girişimleri saymazsak lületaşından başka bir şey yapmak bugüne kadar kimselerin aklına gelmedi. Türk kültürünü tasarlamak amacıyla kurulan marka Hiref, lületaşından bambaşka şeyler yapmayı akıl etti.

Ebru Çerezci ve Güvenç Kılıç, dördüncü koleksiyonlarında lületaşına ağırlık verdi. Koleksiyonda Osmanlı’ya ait kavuk ve miğfer formları da dikkat çekiyor. Ebru Çerezci ve Güvenç Kılıç’ın Türk kültürünü tasarlamak, Türk el sanatlarını diriltmek amaçlı kurduğu marka Hiref, dördüncü koleksiyonunu piyasaya çıkardı. Geleneksel ile modern arasında köprü olan Hiref, ismini Osmanlı dönemindeki zanaat örgütü Ehl-i Hiref’den alıyor. Logosu da hilal şeklinde.

2003’te kurulan markanın ilk koleksiyonu sayesinde Beykoz cam sanatı dirildi. İkinci koleksiyonuyla Kastamonu ahşap oymacılığı yeni bir ivme kazandı. Ergün Gündüz’ün harem kadınlarını resmettiği üçüncü koleksiyonu "Harem", porselen sektörüne taze bir kan getirdi. Şimdi sıra Eskişehir’in lületaşına geldi.

Tasarımcı Ebru Çerezci, lületaşını nasıl fark ettiğini şöyle anlatıyor: "Her koleksiyonda olduğu gibi bu koleksiyonda da Anadolu’ya özgü bir el sanatını, çağdaş bir formla dünyayla paylaşmak istiyordum. Araştırmalarım sonucunda lületaşı karşıma çıktı. Çok kıymetli bir taş. Dünyada sadece Eskişehir’de çıkıyor. Yerin yedi kat dibinden uzun proseslerden geçirilerek çıkarılıyor. Ayrıca yaşayan bir madde. Hava ile temas ettikçe rengi değişiyor. Farklı tonları ortaya çıkıyor. Bu da lületaşının değerini daha da artırıyor."
 
Geri
Üst