Semen Değerlendirmesi (Spermiyogram)

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Semen Değerlendirmesi (Spermiyogram)
spermiyogram spermiogram nasıl verilir spermiogram değerlendirmesi hipospermik spermiyogram değerlendirmesi
Erkeğin ilk değerlendirmesi semen analizi(spermiyogram) olarak adlandırılan tetkikle yapılır. Semen analizinde standardizasyonu sağlayabilmek için, erkekten tetkik öncesinde 3-5 günlük cinsel perhiz yapması istenir.

Spermiogram; semenin volümü (meninin hacmi), yoğunluğu, kıvamı, PH’ı, likefaksiyon (erime) süresi, spermlerin sayısı, hareketlilik oranı ve morfolojisi (yapısı) hakkında bilgi verir. Semen (meni), hem nitelik hem de nicelik açısından değerlendirilmektedir.

Spermiyogram, erkek yumurtalıklarının (testislerin) sperm üretme kapasitesinin ve erkek genital sisteminin sağlıklı olup olmadığının değerlendirilmesindeki ilk adımdır.


Spermiyogramda Değerlendirilen Kriterler


Volüm (Hacim):

WHO kriterlerine göre semen 2 ml - 6 ml arasında olmalıdır. 6ml’den fazla olan semen hiperspermik, 1 ml veya daha az ise hipospermik olarak isimlendirilir. Gebelik açısından her iki durumum da olması istenmez.

Renk: Normalde semen opak ve grimsi renklidir. Uzun süreli cinsel perhizlerde sarı, semende eritrositlerin (alyuvarların) bulunması halinde kırmızı-kahverengi, uzun süreli antibiyotik kullanımı sonrası renksiz görülebilir.

Koku: Semen muhtemelen prostat bezinin salgıladığı sperminin oksidasyonundan dolayı "at kestanesi çiçeği" gibi kokar.

PH: Normal semen pH’ı 7,2-8 arasındadır. pH’ın 8’in üzerinde olduğu durumlar akut enfeksiyonu veya ölçümün geç yapıldığını gösterir. pH’ın 7’nin altında olduğu azoospermi olgularında boşaltma kanallarının obstrüksiyonu (tıkanıklığı), aksesuar bezlerin agenezisi, veziküla seminalisin kronik enfeksiyonları ve idrarın semene karıştığı düşünülmelidir.

LikofaksiyonSüresi(SemeninÇözünürlüğü): Ejakülasyon (meninin boşaltılması) sırasında akıcı olan ve veziküla seminalisin salgıladığı "protein kinaz" enziminin etkisiyle "koagüle olan (=pıhtılaşan)" semen 10-20 dakika içerisinde kendiliğinden eriyebilmeli yani likefiye olmalidır. Likefaksiyon süresinin uzaması gibi bir aksaklık semen viskozitesinin (kıvamının) arttığını gösterir ki bu da istenmeyen bir durumdur.

Viskozite: Normalde semen hafifçe visköz yani kıvamlıdır. Prostatit, vezikülit gibi kronik enfeksiyonlarda viskozite artmış olabilir.


Semen örneği, herhangi bir kayganlaştırıcı madde kullanılmadan, masturbasyonla verilir. Eğer örnek, evde verilmişse en geç 1 saat içinde laboratuvara ulaştırılmalıdır. Bazı durumlarda semen örneği cinsel ilişki ile de verilebilir, ancak bunun için spermleri öldürmeyen özel kondomlar androloji laboratuvarından temin edilmelidir. Semen örneği direkt olarak ve çeşitli işlemlerden sonra değerlendirilir.

Dünya Sağlık Teşkilatı kriterlerine göre yapılan bir sperm değerlendirmesine normal denilebilmesi için sperm sayımının mililitrede 20 milyondan fazla, hareketliliğinin %50'nin üstünde ve en az %70'inin şekil olarak normal olması gerekmektedir. Bu analizin daha detaylandırılmış ve merkezimizde de yapılan diğer bir şeklinde ise yapısal normallik özel boyama tekniği ile değerlendirilmekte, % 14 ve üstü değerler normal olarak kabul edilmektedir (Kruger analizi).

Semendeki anormallikler öncelikle yumurtalıklardan (testis) sperm üretilmesi aşamasındaki problemler nedeniyle oluşmaktadır. Bu üretim sorununa neden olan etken genellikle bilinememektedir. Genetik ve hormonal bazı faktörlerin yanısıra, daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, aşırı sigara ve alkol tüketimi veya yalnızca strese bağlı olarak da sperm üretim problemleri yaşanabilir. Bunun yanısıra bazı ilaçlar, çeşitli kimyasal maddeler, radyasyon ve radyoterapi sperm üretimi üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Testislerde sperm üretiminin normal olmasına karşın üretilen spermin taşınmasını sağlayan kanalların doğumsal olarak ya da sonradan geçirilen bazı hastalıklara bağlı olarak tıkalı olması yine gebeliği önleyen faktörlerdendir. Testislerin ortam ısısını arttırarak spermlerin üretimi ve hareketi üzerinde olumsuz etki yaptığına inanılan varikosel (testislerden kirli kanı taşıyan toplar damarların genişlemesi ve bölgede kirli kan göllenmesinin artması durumu) cerrahi olarak düzeltilebilecek bir sorundur. Ancak operasyona rağmen spermlerde fonksiyonel bir gelişme sağlanamayabilir veya görünümde bir düzelme olmakla birlikte dölleme kabiliyeti arttırılamayabilir.

Nadiren de olsa semenin içinde sperme zarar verebilecek antikorlar bulunabilir. Bu durum genellikle ameliyat, geçirilmiş travma (testise darbe, kaza vb.) veya enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilir.

Tüm bu faktörlere bağlı olarak semen içerisinde ya hiç sperm bulunmayabilir (azoospermi) ya da sperm sayısında azalma (oligozoospermi), hareketliliğinde azalma (astenozoospermi) veya şekil bozukluğu (teratozoospermi) ya da bu son üç durumun çeşitli şekillerde kombinasyonları görülebilir. Tedavi semen analizindeki bozukluğun nedenine ve derecesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Sıklıkla erkeklerin bir üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekebilir. İlaç tedavisi erkeğe bağlı problemlerde nadiren başarılı olmaktadır. Erkek inferilitesinin tedavisi; enfeksiyonlar için antibiotik kullanımını, varikosel ya da kanal tıkanıklıkları için operasyon yapılmasını, sperm kalitesini arttırmak için hormon kullanımını, aşılama (intrauterin inseminasyon - (IUI) ya da diğer yardımcı üreme tekniklerinin uygulanmasını gerektirebilir. Tüp bebeğin klasik yöntemlerle uygulanması bu hastalara bir miktar şans tanımışsa da esas erkeğe bağlı problemlerin çözümünde çığır açan gelişme merkezimizde de yapılan mikroenjeksiyon (ICSI) uygulaması olmuş ve böylelikle spermin dölleme kabiliyetine bakılmaksızın canlı spermi olan herkesin çocuk sahibi olabilme şansını yakalayabilmesini sağlamıştır.
 
Geri
Üst