Sewgiliye Mektuplar!

kirletilmiş hayaller
...

koca adam telefonda birine ağlıyor, öğrendiklerinden, çaresizliğinden dem veriyordu. aldatılmak, hayal kırıklığı gururunu ve hayallerini öyle incitmişti ki kapı aralığından koridora, her şeyi unutmak için gece boyunca tükettiği alkolün kokusu sızıyordu. kadın ise gecikeceğini bilmesine rağmen gözünü kırpmadan adamı beklemiş ve odasının önüne geldiğinde olan biteni duymuştu...

kapıyı araladı ve yatağın üzerinde arkası dönük oturan adama doğru yürüdü. kalbinin istediği eliyle adamın başını okşamaktı fakat mantığı ona "yapma" dedi, "yapma ki bildiğini bilmesin"... iki adım geriye gitti ve ellerini belinin arkasında kovuşturarak sordu: "karnın aç mı?". adam ise arkasını dönmeden cevapladı: " yorgunum uyuyacağım". kadın gülümseyen ve sıcak bir ses tonuyla "peki, iyi uykular" diyerek odadan çıktı...

kapıyı kapatmasıyla yere çömelmesi bir oldu.o bir kaç dakika içerisinde kendini öyle sıkmıştı ki, çıktığında adeta dizlerinin bağı çözülmüştü. kalbinde tarifi zor bir acı, dilinde söylemek istedikleri... ama hiç biri onun için koca adamından daha önemli değildi. bu yüzden kadının isteyeceği son şey, adamın onun ağlamasını duymasıydı. "hiç olmazsa bu gece kafasına bir de beni takmasın" diye düşünerek kendini odasına kapattı. ağlayan sesini bastırmaya çalıştıkça, adamın hıçkırıklarını duydu... duydukça daha da ağladı...

o an aklından geçenler, kalbini acıtanlar ne bütün ömrü boyunca tek başına didinip edindiği birikiminin kaybedilmesi ne de bundan sonra ne yaparız, nasıl yaşarız telaşıydı... kadın sadece koca adamının incilmesine, hissedeceği pişmanlığa ve üzülmesine ağladı. dolandırılmış olmaları değil, evladının yaşadığı hayal kırıklığı ve gözyaşları yaşlı bedeninin canını acıtandı... gencecik oğlunun tutunabildiği tek umut, hayata karşı son güveni de elinden alınmıştı... ama artık toparlanmalı ve uyumalıydı. yarın da olabildiğince oğluna destek olmalı, dünyanın sonunun gelmediğine ikna etmeliydi. zira bir anne için birbirlerinin yanında olmaları, oğlunun mutlu olabilmesi her şeyden daha önemli ve yeterliydi.
 
Geri
Üst