TİTAN
*Melekler Mekanı*
Tuz İle İlgili Bilmemiz Gerekenler
Bu konu; tuz ile ilgili bilmemiz gerekenler hakkında bilgiler vermektedir.
Sevgili melekler, siz yemeğin tadına bakmadan tuzu boca edenlerden misiniz yoksa tadına baktıktan sonra boca edenlerden mi ?
Şaka bir yana milletçe çok fazla tuz tüketiyoruz ve bu da pek çok soruna yol açabiliyor. Yumurtayı bile tuzsuz yiyebilen biri olarak bunun tamamen bir alışkanlık meselesi olduğuna ve sizin de tuzdan yavaş yavaş uzaklaşabileceğinize inanarak tuz hakkında ki bilgilerimizi tazeleyelim istiyorum...
Hepimizin hayatında tuz önemli bir yer tutar. Tuzlu yiyecekleri herkes sever. Tuz tabiri caizse bağımlılık bir maddedir. Bir kez bağımlılık kazandınız mı, ne tuzsuz yiyeceklerden, ne de tuz yerine konulmuş maddelerle yapılmış besinlerden tat alabilirsiniz. Tuzlu tatlara bağımlılık çocukluk çağlarından itibaren beslenme özelliğine göre kazanılır. Bir süre sonra da tuz yemeklerinizin vazgeçilmezi olur.
Tuz kullanmayı azaltırsanız, bedeniniz kısa sürede daha az sodyumla beslenmeye uyum gösterir. Tuz kullanımını azaltan ve besinler ile aldığı sodyum miktarını sınırlayanların tuzlu tat-lezzet isteklerinde yavaş yavaş gerileme oluşur.
Fazlası zararlı olan tuzun yerine geçen ürünleri kullanmak, tuzun zararlarından kurtulmanın en kolay yoludur.
Ama tuz yerine geçen maddeler her zaman ve herkes için sağlıklı olmayabilir. Yapay tuzların içerisindeki en önemli madde olan ‘potasyum’ bazı durumlarda ciddi problemler yaratabilir. Böbrek yetmezliği olanların, potasyum birikimine eğilimli sorunu bulunanların ve potasyum tutucu idrar söktürücüleri kullananların bu tür tuzları kullanmadan önce doktorlarından konu ile ilgili bilgi almaları gerekmektedir.
Bu nedenle en iyisi tuzu sofralarımızdan uzak tutmak ve doğal sodyum kaynağı olan et, kümes hayvanları, süt ürünleri ve sebzeler gibi bazı yiyeceklerden doğal olarak sodyum ihtyiacımızı karşılamaktır. Örneğin, bir fincan az yağlı sütte yaklaşık 107 mg sodyum bulunmaktadır.
Sevgili melekler, siz yemeğin tadına bakmadan tuzu boca edenlerden misiniz yoksa tadına baktıktan sonra boca edenlerden mi ?
Şaka bir yana milletçe çok fazla tuz tüketiyoruz ve bu da pek çok soruna yol açabiliyor. Yumurtayı bile tuzsuz yiyebilen biri olarak bunun tamamen bir alışkanlık meselesi olduğuna ve sizin de tuzdan yavaş yavaş uzaklaşabileceğinize inanarak tuz hakkında ki bilgilerimizi tazeleyelim istiyorum...
Hepimizin hayatında tuz önemli bir yer tutar. Tuzlu yiyecekleri herkes sever. Tuz tabiri caizse bağımlılık bir maddedir. Bir kez bağımlılık kazandınız mı, ne tuzsuz yiyeceklerden, ne de tuz yerine konulmuş maddelerle yapılmış besinlerden tat alabilirsiniz. Tuzlu tatlara bağımlılık çocukluk çağlarından itibaren beslenme özelliğine göre kazanılır. Bir süre sonra da tuz yemeklerinizin vazgeçilmezi olur.
Tuz kullanmayı azaltırsanız, bedeniniz kısa sürede daha az sodyumla beslenmeye uyum gösterir. Tuz kullanımını azaltan ve besinler ile aldığı sodyum miktarını sınırlayanların tuzlu tat-lezzet isteklerinde yavaş yavaş gerileme oluşur.
Fazlası zararlı olan tuzun yerine geçen ürünleri kullanmak, tuzun zararlarından kurtulmanın en kolay yoludur.
Ama tuz yerine geçen maddeler her zaman ve herkes için sağlıklı olmayabilir. Yapay tuzların içerisindeki en önemli madde olan ‘potasyum’ bazı durumlarda ciddi problemler yaratabilir. Böbrek yetmezliği olanların, potasyum birikimine eğilimli sorunu bulunanların ve potasyum tutucu idrar söktürücüleri kullananların bu tür tuzları kullanmadan önce doktorlarından konu ile ilgili bilgi almaları gerekmektedir.
Bu nedenle en iyisi tuzu sofralarımızdan uzak tutmak ve doğal sodyum kaynağı olan et, kümes hayvanları, süt ürünleri ve sebzeler gibi bazı yiyeceklerden doğal olarak sodyum ihtyiacımızı karşılamaktır. Örneğin, bir fincan az yağlı sütte yaklaşık 107 mg sodyum bulunmaktadır.
