Be- Kız İsimleri
bereket anlamına gelen isimler belis anlamı peygamber çiçeği ismi peygamber çiçeğinin ismi çiçeğinin adı
Bedahşi: amu-derya' nın kaynağı olan perc' in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket
Bedran: sert başlı at
daima
hoş, latif, yakışıklı
Bedreka: rehber, klavuz
Bedreke: yol gösteren, kılavuz
Bedrunnisa: dolunay yüzlü kadın
Bedriye: ayın ondördüncü geceki haliyle ilgili
ay gibi güzel, nurlu kadın
Bedia: güzellik, üstün değerli olan
Bedihe: başlangıç
güzel söz
Bedinur: bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren
yoktan vareden
söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplama
güzel, güzellik
Bediran: işleri kötü idare eden
çapkın kadın
Bedirnaz: nazlı ay gibi güzel
Bedirnisa: dolunay kadar güzel olan kadın
Begence: kitapların başına yazılan övgü yazıları
Begüm: hanım, hanımefendi, saygıdeğer kadın
timur oğullarından gelen bir prenses
Begüm/begün: saygıdeğer kadın
Begümhan: saygıdeğer kadın
Behlül: hayır sahibi
daima gülen
güzel yüzlü kimse
Behnane: yüzünden tebessüm eksik olmayan
Behra: onun için, ondan dolayı
Behrem: asfur çiçeği, kırmızı gül
Behice: saygıdeğer kadın
şen, güleryüzlü
güzel kadın
Behin: iyinin iyisi
Behire: iyilikle ün yapmış kadın
Behiye: güzel ve alımlı kadın
parlak, ince
Beken: güçlü, kuvvetli
Bekriye: ilk kız çocuğu, herşeyin evveli
Belde: memleket, şehir, kasaba
Beldem: memleketim
Belemir: peygamber çiçeği olarak biliniyor.açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
Beles: yüksek tepe, zirve
Belfü: kar tanesi
Belgi: işaret
bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik
Belgin: kesin ve eksiksiz belirlenen
aydınlık gün
açık
belirli, farkedilen
alamet, nişan
Belkıs: efsaneye göre hz. süleyman zamanındaki saba melikesinin adı
yunanca asıllı olup arapçaya geçen tarihi bir isim
Belkis: özel isim
Belma: uysal, sakin
Belmen: put heykel
Belur: billur, billurdan olan
Beliğa: meramını düzgün olarak anlatan
Belik: saç örgüsü
Belin: korku ile şaşkın şaşkın bakmak
Belis: fevkalade, çok güzel
Beliz: işaret, iz, alamet
Benal: beni al
Benam: şöhretli ve iyimser kişi
Benan: parmakla gösterilecek kadar güzel
parmak uçları
Benay: ben ay'ım, ay gibi
Bencan: içten, candan insan
Bende: bağlanmış kimse, tutsak
kul, köle
yürekten bağlı
büyük aşkla seven
Benefşe: menekşe
Benek: ben gibi ufak leke
namuslu kadın
küçük, güzel nokta
Bengü: sonsuz, sonsuzluk
Bengücan: sonsuza kadar dost kalan
Bengühan: ölümsüz kadın hükümdar
Bengül: üzerinde benekler bulunan gül
Bengin: sonsuz, ebedi
Bengisan: ölümsüz san, sonsuza kadar sürecek ad
Bengisu: insana ölmezlik verdiğine inanılan su
abıhayat
Bengüş: kulağın küpe takılan düz yeri
Benna: yapı yapan, mimar, kalfa, dülger
Bennur: ışık saçan
Bensu: su gibi aziz benlik
hayat suyu
Benian: beni her zaman anımsa, beni an
Beniz: yüz
Beraet: suçsuzluğu anlaşılmış olma
Beray: ayın en ışıltılı, en parlak hali
kalpten duyulan hınç
Berca: doğru, yerinde olan
Bercan: doğru, yerinde olan
bir tane olan
Berceste: bir tane olan, seçkin, güzel
Berçin: toplayıcı, toplayan
Bercis: jüpiter gezegeni
Berdel: aynı anda gelin giden kızlarına karşılık bir gelin alma geleneği
Bereket: çok, bol mebzul
Beren: koyun yavrusu, kuzu
zeki ve güçlü kişi
Berfu: kar tanesi
Berfi: zambak
Berfin: kar toplayan
kardan
Bergüzar: anılmak için verilen şey, andaç
Bergüzin: seçkin, beğenilmiş makbul
Berhayat: yaşayan, hayatta olan
Berkem: düşmana karşı silahlandırılmış halk
Berkiye: keskin, parlak ışık
Bermal: birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli
dağ tepesi, doruk
Berna: bağlı, bağlanmış
genç, körpe, delikanlı
Berra: doğru sözlü, hayır işleyen
bereketli olan
Berrak: temiz, saf, arınmış, duru
Berraka: aydınlık görünüşlü güzel kadın
Berran: keskin, kesici
Berre: güzel ahlaklı, çok cömert kadın
Berrin: manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
Bersun: karın ilk yağışı
Beria: olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
Beril: mücevher olarak da kullanılan bir tür maden, zümrüt
arınmış, aklanmış
Berin: manen çok yüksek
Berin, berrin: en yüksek, en ulu anlamında
Berire: inam ve ihsan sahibi. saliha ve vazifesini yapan hanım
Berivan: selamete, kurtuluşa kavuşan
Beriye: kurtulmuş
Berzen: yöre, mahalle, yol
Berşan: bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
Berşe: hep, bütün, çok
Besalet: yiğitlik
Besamet: güler yüzlülük
Besen: sis, sulu, kar
çiy
Beste: bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
Bestegül: gül kadar güzel ve duygulu
gül demeti
Bestenigar: Türk müziğinde bileşik bir makam
Besime: sevimli, güler yüzlü
Besisu: bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
Betigül: gül yüzlü
Betigün: beti: yüz (bet benizdeki gibi) gün: aydınlık, aydınlık yüz
Betik: yazılmış şey
Betikçi: yazar
Betül: aynı kök salmış fidan
hz. meryem' in lakabı
bakire
kendini Allah'a adamış kadın
Betül, betil: erkeklerden çekinen namuslu kadın, hz. meryem ve hz. fatma' nın diğer isimleri
Betil/betül: temiz, iffetli
Betülay: bakire
erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın
ayrı kök salan fidan
hz. meryem' in lakabı
hz. muhammed (s.a.s)' in kızı hz. fatıma' nın lakabı
Beyan: bildirme, söyleme, açıklama
belagat ilimlerinden ikincisi
belli, apaçık
Beyaz: ak, en açık renk
aydınlık
deri rengine göre bir insan ırkı
yumurta akı
Beybeçe: ev kadını
Beycan: zengin kimse
Beyda: çöl
beyaz
Beydeş: kapı yoldaşı
Beyhan: bey soyundan
sır tutmaz bildiğini söleyen
Beylem: açılmamış pamuk kozası
çiçek buketi
Beyza: çok beyaz, lekesiz
günahtan kaçınmış
Bezek: süs, ziynet
Bezen: çok, göze çarpan
Bezmi alem: dünya meclisi, sohbet toplantısı
Bezmialem: özel isim
Beşgül: beş tane gül
Beştaş: bir çeşit oyun
Beşuş: okşadıkça süt veren deve
araplarca çok meşhur ve meş' um bir kadın
Beşire: müjde veren
Bedahşi: amu-derya' nın kaynağı olan perc' in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket
Bedran: sert başlı at
daima
hoş, latif, yakışıklı
Bedreka: rehber, klavuz
Bedreke: yol gösteren, kılavuz
Bedrunnisa: dolunay yüzlü kadın
Bedriye: ayın ondördüncü geceki haliyle ilgili
ay gibi güzel, nurlu kadın
Bedia: güzellik, üstün değerli olan
Bedihe: başlangıç
güzel söz
Bedinur: bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren
yoktan vareden
söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplama
güzel, güzellik
Bediran: işleri kötü idare eden
çapkın kadın
Bedirnaz: nazlı ay gibi güzel
Bedirnisa: dolunay kadar güzel olan kadın
Begence: kitapların başına yazılan övgü yazıları
Begüm: hanım, hanımefendi, saygıdeğer kadın
timur oğullarından gelen bir prenses
Begüm/begün: saygıdeğer kadın
Begümhan: saygıdeğer kadın
Behlül: hayır sahibi
daima gülen
güzel yüzlü kimse
Behnane: yüzünden tebessüm eksik olmayan
Behra: onun için, ondan dolayı
Behrem: asfur çiçeği, kırmızı gül
Behice: saygıdeğer kadın
şen, güleryüzlü
güzel kadın
Behin: iyinin iyisi
Behire: iyilikle ün yapmış kadın
Behiye: güzel ve alımlı kadın
parlak, ince
Beken: güçlü, kuvvetli
Bekriye: ilk kız çocuğu, herşeyin evveli
Belde: memleket, şehir, kasaba
Beldem: memleketim
Belemir: peygamber çiçeği olarak biliniyor.açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında
Beles: yüksek tepe, zirve
Belfü: kar tanesi
Belgi: işaret
bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik
Belgin: kesin ve eksiksiz belirlenen
aydınlık gün
açık
belirli, farkedilen
alamet, nişan
Belkıs: efsaneye göre hz. süleyman zamanındaki saba melikesinin adı
yunanca asıllı olup arapçaya geçen tarihi bir isim
Belkis: özel isim
Belma: uysal, sakin
Belmen: put heykel
Belur: billur, billurdan olan
Beliğa: meramını düzgün olarak anlatan
Belik: saç örgüsü
Belin: korku ile şaşkın şaşkın bakmak
Belis: fevkalade, çok güzel
Beliz: işaret, iz, alamet
Benal: beni al
Benam: şöhretli ve iyimser kişi
Benan: parmakla gösterilecek kadar güzel
parmak uçları
Benay: ben ay'ım, ay gibi
Bencan: içten, candan insan
Bende: bağlanmış kimse, tutsak
kul, köle
yürekten bağlı
büyük aşkla seven
Benefşe: menekşe
Benek: ben gibi ufak leke
namuslu kadın
küçük, güzel nokta
Bengü: sonsuz, sonsuzluk
Bengücan: sonsuza kadar dost kalan
Bengühan: ölümsüz kadın hükümdar
Bengül: üzerinde benekler bulunan gül
Bengin: sonsuz, ebedi
Bengisan: ölümsüz san, sonsuza kadar sürecek ad
Bengisu: insana ölmezlik verdiğine inanılan su
abıhayat
Bengüş: kulağın küpe takılan düz yeri
Benna: yapı yapan, mimar, kalfa, dülger
Bennur: ışık saçan
Bensu: su gibi aziz benlik
hayat suyu
Benian: beni her zaman anımsa, beni an
Beniz: yüz
Beraet: suçsuzluğu anlaşılmış olma
Beray: ayın en ışıltılı, en parlak hali
kalpten duyulan hınç
Berca: doğru, yerinde olan
Bercan: doğru, yerinde olan
bir tane olan
Berceste: bir tane olan, seçkin, güzel
Berçin: toplayıcı, toplayan
Bercis: jüpiter gezegeni
Berdel: aynı anda gelin giden kızlarına karşılık bir gelin alma geleneği
Bereket: çok, bol mebzul
Beren: koyun yavrusu, kuzu
zeki ve güçlü kişi
Berfu: kar tanesi
Berfi: zambak
Berfin: kar toplayan
kardan
Bergüzar: anılmak için verilen şey, andaç
Bergüzin: seçkin, beğenilmiş makbul
Berhayat: yaşayan, hayatta olan
Berkem: düşmana karşı silahlandırılmış halk
Berkiye: keskin, parlak ışık
Bermal: birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli
dağ tepesi, doruk
Berna: bağlı, bağlanmış
genç, körpe, delikanlı
Berra: doğru sözlü, hayır işleyen
bereketli olan
Berrak: temiz, saf, arınmış, duru
Berraka: aydınlık görünüşlü güzel kadın
Berran: keskin, kesici
Berre: güzel ahlaklı, çok cömert kadın
Berrin: manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
Bersun: karın ilk yağışı
Beria: olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
Beril: mücevher olarak da kullanılan bir tür maden, zümrüt
arınmış, aklanmış
Berin: manen çok yüksek
Berin, berrin: en yüksek, en ulu anlamında
Berire: inam ve ihsan sahibi. saliha ve vazifesini yapan hanım
Berivan: selamete, kurtuluşa kavuşan
Beriye: kurtulmuş
Berzen: yöre, mahalle, yol
Berşan: bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
Berşe: hep, bütün, çok
Besalet: yiğitlik
Besamet: güler yüzlülük
Besen: sis, sulu, kar
çiy
Beste: bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
Bestegül: gül kadar güzel ve duygulu
gül demeti
Bestenigar: Türk müziğinde bileşik bir makam
Besime: sevimli, güler yüzlü
Besisu: bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
Betigül: gül yüzlü
Betigün: beti: yüz (bet benizdeki gibi) gün: aydınlık, aydınlık yüz
Betik: yazılmış şey
Betikçi: yazar
Betül: aynı kök salmış fidan
hz. meryem' in lakabı
bakire
kendini Allah'a adamış kadın
Betül, betil: erkeklerden çekinen namuslu kadın, hz. meryem ve hz. fatma' nın diğer isimleri
Betil/betül: temiz, iffetli
Betülay: bakire
erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın
ayrı kök salan fidan
hz. meryem' in lakabı
hz. muhammed (s.a.s)' in kızı hz. fatıma' nın lakabı
Beyan: bildirme, söyleme, açıklama
belagat ilimlerinden ikincisi
belli, apaçık
Beyaz: ak, en açık renk
aydınlık
deri rengine göre bir insan ırkı
yumurta akı
Beybeçe: ev kadını
Beycan: zengin kimse
Beyda: çöl
beyaz
Beydeş: kapı yoldaşı
Beyhan: bey soyundan
sır tutmaz bildiğini söleyen
Beylem: açılmamış pamuk kozası
çiçek buketi
Beyza: çok beyaz, lekesiz
günahtan kaçınmış
Bezek: süs, ziynet
Bezen: çok, göze çarpan
Bezmi alem: dünya meclisi, sohbet toplantısı
Bezmialem: özel isim
Beşgül: beş tane gül
Beştaş: bir çeşit oyun
Beşuş: okşadıkça süt veren deve
araplarca çok meşhur ve meş' um bir kadın
Beşire: müjde veren