Diyare tedavisi

M

Misafir

Forum Okuru
Diyare tedavisi
diyare ppt
diyare, tedavisi, nedir, ne demek, ne demektir, ppt, hastalığı, nasıl geçer, ishal



Halk arasında "ishal" olarakda bilinen diyare hastalığı hakkında faydalı bilgiler sunuyoruz bu yazımızda sizlere Melek'ler.

84da41b95435f0.jpg



Etiyoloji ve Patogenez:
Eğer aşırı derecede diyette lifli gıdalar alınmıyorsa normal bir kişinin günlük dışkı ağırlığı 300 gr kadardır. Eğer 300 gr'ın üzerine çıkarsa diare meydana gelir. Dışkı ağırlığının % 60-90 ı sudan oluşur; diarede temel olarak dışkıdaki fazla suya bağlıdır. Artmış dışkı ağırlığının majör patofizyolojik nedenine göre diyare kategorize edilebilir.
1. Osmotik diare: Absorbe edilemeyen, suda eriyen katıların barsak içinde kalarak suyu tutmaları nedeniyle meydana gelir. Bu durum laktaz eksikliği ve diğer şeker intoleranslarında ve tuz laksatifi veya antiasit olarak kötü absorbe edilen tuzların (magnezyum sülfat, sodyum fosfat) verildiği zaman ortaya çıkar. Diyetteki besinlerde, şekerlemelerde, cikletlerde şeker yerine kullanılan heksitol, sorbitol ve mannitol'ün çok fzla alınması emilimi yavaşlatarak ve ince barsak motilitesini arttırarak diyareye neden olur.
2. Sekretuar diyare: İnce ve kalın barsak normalde alınan ve sindirim salgılardan oluşarak lümene gelen tuzları (özellikle NaCl) ve suyu reabsorbe eder. Diyare invce ve kalın barsakların elektrolit ve su salgılamasının, emilimden fazla olduğu durumlarda oluşur. Bakteri toksinleri (örn: kolera), enteropatojenik virüsler, safra asitleri (örn: ileum rezeksiyonundan sonra), steatoredeki absorbe olmamış diyet yağları, antrokinon katartikler, hint yağı, bazı ilaçlar (örn: prostaglandinler) ve peptid hormonlar (pankreastaki bir tümörden salgılanan, vazoaktif intestinal peptid VIP) sekresyonu arttırıcı nedenlerdir.
3.Malabsorbsiyon yukarıdaki mekanizmalardan biriyle diyare meydana getirebilir. Eğer absorbe olmayan materyal çok bol miktarda, suda eriyen ve osmotik olarak önemli (örn: düşük molekül ağırlıklı) ise mekanizma osmotik olabilir.Lipidler suda çok fazla erimezler ve bu yolla hareket etmezler, bazıları (yağ asitleri, safra asitleri) su ve elektrolit için sekresyon arttırıcıdır. Nontropikal şipruda olduğu gibi genel malabsorbsiyonlarda, yağ malabsorbsiyonu (kolonik sekresyona neden olur) ve karbonhidrat nalabsorbsiyonu (osmotik diyareye neden olur) aynı zamanda bulunabilir.
4. Eksudatif diyare: Birçok mukoza hastalığı (rejional enterit, ülseratif kolit, tüberküloz, lenfoma ve karsinom) eksudatif enteropati yapar. Mukozal iltihap, ülserasyon veya tümör plazmanın serum proteinlerinin, kanın ve mukusun lümene bolca boşalmasına neden olur. Böylece dışkının miktarı ve akıcılığı artar. Rektal mukozanın ahastalanması, devamlı dışkılama isteği doğurur ve iltihaplı rektum distansiyona daha duyarlı olduğundan barsak hareketlerinin sıklığında artma meydana gelir.
5. İntestinal geçişte değişme: Normal absorbsiyon için, lümen içindeki kimusun GI sistemin emici yüzeyleri ile yeteri kadar zamanda temasta bulunması gereklidir. İnce veya kalın barsak rezeksiyonu, mide rezeksiyonu, piloroplasti, vagotomi, barsak segmentlerinin cerrahi baypası ve ilaçlar (örn. magnezyum içeren antiasitler, laksatifler) veya ince barsak kaslarını uyararak geçişi hızlandıran humoral ajanlar (örn: prostaglandinler, seratonin) kimusun mukoza ile temasını kısaltan etkenlerdir. Malabsorbsiyon kimusun barsakta taşınma süresi uzadığı zaman ve dışkı bakterilerinin ince barsakta çoğalma durumlarındada gelişebilir. Geçiş zamanını arttıran faktörler dar segmentler, sklero-dermatoz intestinal hastalık ve cerrahi olarak yapılan durağan anslardır.

Diyarenin Komplikasyonları:
Elektrolit (Na, K, Mg ve Cl) ve sıvı kaybı sonucunda dehidratasyon ve vasküler kollaps meydana gelebilir. Kollaps (şok) çok genç, yaşlı, ileriderecede düşkün ve diyaresi çok şiddetli olanlarda (örn: koleralılarda) çok hızlı gelişebilir. Bikarbonat kaybına bağlı olarak metabolik asidoz meydana gelir. Serum Na konsantrasyonları plazmaya oranla diyare içindeki kayıpların kompozisyonuna göre çok değişiklik gösterebilir. Hipokalemi, diyare çok şiddetli ve ağır olursa veya dışkıda fazla mukus varsa meydana gelir. Hipomagnezemiye bağlı tetani uzun süren diyarelerden sonra görülebilir.

Tanı:
Nedene, süreye ve diyarenin şiddetine göre; etkilenen barsak alanına ve hastanın genel sağlık durumuna göre klinik özellikler büyük değiiklik gösterir. Öyküde zaman, yer ve başlangıç ile ilgili diğer durumlar; süre ve şiddet; beraberinde olan karın ağrısı ve kusma; dışkıda gizli ve belirgin kanın olması; dışkılamanın zamanı ve sıklığı; steatore kanıtları (yağlı, veya kötü kokulu dışkı); ağırlık veya iştah değişiklikleri; diyet ürünlerinin kullanımmı ve rektal tenezm bulunuşu not edilmelidir.
Dışkının makro ve mikroskopik incelenmesi yardımcı olabilir. Dışkının sıvı içeriği, hacmi, içindeki kan, iltihap, nukus veya aşırı yağ bulunuşu not edilmelidir. Genel olarak ince barsak hastalıklarında dışkı hacmi fazla olup sulu ve yağlıdır. Kolon hastalıklarında dışkılama sıktır, bazen hacmi azdır ve muhtemelen kan, iltihap, mukus ve karında rahatsızlık mevcuttur. Rektum mukozasının hastalıklarında rektum distansiyona karşı çok duyarlı olabilir ve diyare küçük miktarlerda dışkının kısa aralıklarla yapılması şeklinde kendini gösterir. Mikroskopik incelemede lökositler (ülserasyon veya bakteriyel invazyon) emilmemiş yağlar, et lifleri, veya parazitler (örn: giardia, entemoeba) tespit edilebilir. Dışkı pH sı normalde 6 dan azdır, emilmemiş karbonhidratların ve kolondaki proteinlerin bakteryel fermantasyonu bunu dahada düşürebilir.
Vasküler kollaps, dehidratasyon, elektrolit denge bozuklukları veya aneminin kanıtları araştırılmalıdır. Aşağıdakilerin yapılması gerekir: Karın muayenesi, parmak ve proktoskop ile rektum muayenesi ve (sigmoidoskopide) mikroskopi için rektum mukozasının biyopsi ve sürüntüsü.

Tedavi:
Diyare bir semptomdur, eğer mümkünse altta yatan hastalık özel olarak tedavi edilmelidir, fakat aynı zamanda semptomatik tedavide gerekebilir. Diphenoxylate 2.5-5 mg tablet veya sıvı 3 veya 4 defa, kodein fosfat 15-30 mg 2x1, 3x1 veya loperamid hidroklorid 2-4 mg 3x1, 4x1 verilmesi intestinal tonusu arttırabilir.Peristaltizm antikolinerjikler ile uzatılabilir. Dışkı kıvamını arttırıcı olarak psyllium veya metil sellüloz bileşikleride verilebilir. Bu ajanlar her ne kadar konstipasyon için verilirlersede küçük miktarlarda verildikleri zaman dışkının sıvısında azalma yapabilirler. Kaolin, pektin ve aktif attapulgit sıvıyı absorbe eder.
Şiddetli akut diyarede dehidratasyon, elektrolit dengesizliği ve asidozu düzeltmek için acil sıvı ve elektrolit tedavisi gereklidir. NaCl, KCl, glikoz ve asidozu düzelten sıvılar endike olabilir. Sıvı dengesi ve vücut sıvı kompozisyonudikkatle izlenmelidir. Beraberinde olan kusma ve Gİ kanama için ilave önlemler gerekir.
Kusma ve bulantı çok şiddetli değilse oral glikoz-elektrolit çözeltisi verilebilir. Glikoz (veya sukroz, sofra şekeri) NaCl ve sodyumbikarbonat içeren sıvılar hızla absorbe edilir ve kolayca hazırlanır.i 5 ml (1 çorba kaşığı) sofra tuzu, 5 ml karbonat, 20 ml çay şekeri ve tatlandırıcılar 1 lt suyun içine koyulur. Parenteral sıvılar şiddetli diyarelerde genellikle gerekli olur. Eğer bulantı ve kusma varsa ağızdan alımmın kısıtlanması gerekir. Ancak sıvı ve elektrolitlerin büyük miktarlarda verilmesi gerekli olduğu zaman (örn: kolera) oral glikoz-eletrolit tamamlayıcı iv tedavisi ile birlikte ve elektrolit sıvılarına bikarbonat katılarak verilmesi erekir. Diyetteki değişiklikler hafif diyarelerde bazen yardımcı olur. Halk arasında zannedilenin aksine kafein diyareyi kötüleştirir. Diyetteki diğer diyareyi arttırıcı maddeler ise: laktoz (laktoz intoleransı olanlarda), fruktoz (aşırı alımlarda. elma suyu, armut suyu, üzüm, bal, kabuklu yemişler, yumuşak içkiler de boldur), sukroz (sofra şekeri; kalıtımsal sukraz eksikliği olanlarda ve nadiren çok az bireyde), sorbitol-heksitol-mannitol (elma suyu, armut suyu, şekersiz sakız ve nane şekeri), magnezyumlu antiasitler... olarak sıralanabilir.


seteteskop.net
 
Geri
Üst