Düşlerimin Ötesinde...

M

Misafir

Forum Okuru
Düşlerimin Ötesinde...
memocanbogazgece026asjl1.jpg


Düşlerimin Ötesinde...

Uyandığımda zaman gece yarısını çoktan geçmişti. Mavili beyazlı kareleri olan ve dalga dalga üzerime yayılmış olan yorganın atında yürek sancılarıyla kıvranıyordum.

Duvarındaki beton sıvası çatlamış, penceresindeki ahşabı yer yer çürümüş, tavanında yuvarlak altmışlık ampul asılı olan bir yalnızlığın içindeyim.

Dışarıya, sana, dönüyorum sürekli.

Ne sokak lâmbaları, ne ıslak kaldırımlar ne de akşamla tenhâlaşan sokaklar azaltıyor acımı.

Yağmur diniyor. Bir rüzgâr esmeye başlıyor. Üzerime karabasan gibi çöken hüzün yerine çekiliyor.

Kapıyı aralıyorum hafiften.

Karanlık dehlizin sessizliğinde içeri giren soğuk hava çarpıyor yüzüme; sessizlik, sensizlik ve kimsesizlik kokan hava...

Tavandan sarkan ve içeriye sarı bir aydınlık veren lâmbayı söndürüyorum. İki hafta öncesine dönüyorum. Gittiği yerde yeniden yaşam belirtileri görülmeye başlanmıştı. Ve ben yine bu boş odada güzerân hasretler yaşıyordum. Şehir ve ben neşesizdik o zamanlar.

Az sonra o da geçiyor.

Kendimle ve yalnızlığımla baş başa kalıyorum.

Oturduğum kanepeye usulca uzanıyorum. Gözlerimi karanlıkta beyazı parlayan tavana dikiyorum.

Sen geliyorsun (dağınık saçların, soğuktan pembeleşen yanakların, parıltılı gözlerin ve telaşlı ürkek hâlinle).

Acının resmini ve seni seyrediyorum.

Sonra görüntü flulaşıyor. Giderekten kayboluyor.

Yerini gizemli bir havaya terk ediyor.



Yeniden çıkıyorum evden.

Sokak lâmbalarının aydınlığıyla, yağmur taneleriyle, ıslak kaldırımlarla ve akşamla tenhâlaşan sokaklarla yeniden buluşuyorum.

Seni arıyorum yapraklardan süzülen damlalarda.

Bir rüzgâr esmeye başlıyor ve tüm soğukluğuyla yüzüme çarpıyor.

Sonra fırtınaya dönüşüyor.

Seni bağırıyorum: boş sokağa, geceye ve fırtınaya. Adını haykırıyorum.

Yüreğinde bir ömür tutsaklığı istiyorum. Sende esirlikten çekinmiyorum.


Sonra masal başlıyor.

Bir gül gibi açıyorum ruhunda.

Bir umut tılsımı oluyorum.

Bir ışık huzmesi olup süzülüyoruz gökyüzüne tüm ızdıraplardan arınıp.

Yıldızların, dolunayın yanına çıkıyoruz.

Bu hârika yükseliş sırasında binlerce renk ışıkla karşılaşıyoruz.

Tek tek parlıyor hepsi.

Bütün âlemin renklerden ve ışıktan oluştuğunu görüyoruz.

Bu cümbüşün bir parçası oluyoruz.




...sonra ayrılıyoruz birbirimizden.

Sonsuzlukta paramparça oluyoruz.

Bir ışık olup yeniden süzülüyoruz yeryüzüne.

Ve masal bitiyor.

Sen yurduna dönüyorsun, ben boş odama.
 
Geri
Üst