Erkek ve Estetik
erkeklerle ilgili, erkekte bakım nasıl olmalıdır, estetik hakkında, daha iyiler bu konuda, estetikte erkek ile ilgili yazımız burada
Hanımlar bakın şimdi habere sanırım çoğu bayan itiraz edecekama ben yinede sizlerle paylaşmak istedim..
Erkek, estetik konusunda daha bilinçli melekelrim bizim gibi oraya buraya sormak yerine gidip kafasına göre hallediyor tüm herşeyi bakın şimdi habere..
Estetik operasyon konusunda, kadın ve erkek arasında öyle büyük farklar var ki. Erkek eşe-dosta sormak yerine, doktorunu buluyor, karar veriyor, sonuçtan daha memnun oluyor
Operasyonu saklamıyor. Kadınlar ise ünlülerin ve televizyonun etkisinde kalıp karar veriyor. Sonra karar verdiği işlemden vazgeçip başka bir uygulama yaptırıyor. Kadın çok soru soruyor, sonuçtan daha az memnun kalıyor. Ve operasyonu saklıyor. Bir başka deyişle; erkekler bu konuda daha bilinçli. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir kadın-erkek hasta farklarını değerlendirdi.
-En çok talep edilen estetik operasyon hangisidir sizce? Evet, doğru bildiniz; burun operasyonu. İşin ilginci; hem kadınlarda hem de erkeklerde, burun estetiği açık ara önde. Ama talepler cinsiyete göre değişiyor: Erkekler hokka burnun değil, eğriliği düzeltmenin peşinde. Kadınlar ise yapay bile dursa ille de küçük ve ucu hafifçe kalkık burun istiyor.
- Kadınlar, daha genç görünmek uğruna, kişisel gelirinin yarısını harcamaya hazır. Erkeklerde ise gelirlerinin en fazla yüzde 20’sini harcamaya sıcak bakıyor. Kozmetik/güzellik harcamalarında aslan payı, kuaför ve renkli kozmetik ürünlerinin. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir şöyle diyor; “Ne yazık ki rujunu, kuaförünü seçerken verdiği özeni, özellikle meme ameliyatlarında silikon seçerken göstermeyenler var. Ömür boyu taşımaya hazırlanacakları cerrahi operasyonlarda ucuz malzeme ve fiyat peşinde koşanların sonu, genellikle hüsran oluyor.”
- Kadınlar estetik operasyonları gizli tutmak istiyor. Bunu, en yakın arkadaşlarından bile saklıyorlar. Erkek hastalar ise yaptırdıkları operasyonun duyulması konusunda çok daha esnek ve rahat. Hatta çoğu, fotoğraflarının örnek operasyon olarak diğer hastalara gösterilmesini umursamıyor. Op. Dr. Özdemir bu farklılığın nedenini şöyle açıklıyor; “Erkekler sürekli güzellik işlemlerinden konuşmuyor. Dolayısıyla geçirdikleri operasyonlar da gündeme gelmiyor. Oysa kadınlar bunu kendi aralarında çok konuşuyorlar. Apartmanda selamlaşmadığı komşusunun bile botoks yaptırması, kadın için sohbet konusu olabiliyor. Bu yüzden en yakınlarının duymasını bile istemiyor.”
- Estetik hakkında geniş bilgi sahibi olduğunu düşünen kesim, kadınlar da da erkeklerde de sonuçlardan en az memnun kalan kesimi oluşturuyor. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir’e göre bu durum, önemli-önemsiz bilgilerin bir arada olmasından kaynaklanan kafa karışıklığına ve sürekli operasyon düşünen ya da yaptıran kişilerdeki beklenti yüksekliğine bağlı. “Çok bilen çok yanılır” diyen uzman, kendi başına araştırma yapmaktansa bu alanda ciddiyetle çalışan doktorların önerilerine güvenmek gerektiğini söylüyor.
- ‘Estetikte indirim’ kampanyalarının hedefinde kadınlar var. Onlar, fiyatı ucuz diye kendilerine yaramayacak işlemleri bile satın alıyor, sonra da mutsuz oluyor. Erkekler ise bu kampanyalara ilgisiz. Onlar, internetten olsun olmasın, kaliteli hizmeti tercih ediyor. İndirim kampanyaları, erkeğin seçtiği mekan/ doktor/ uygulama kararını etkilemiyor.
- Estetik yaşı, kadında giderek düşüyor. Op. Dr. Özdemir’in deyimiyle “Estetik giderek genç kızlara karne hediyesi olmaya başladı.” Ergenlik çağında, büyüme tamamlanmadan, burunmeme gibi estetik operasyonları tasvip etmeyen uzmanımız, en eğitimli ailelerin bile bu konuda bilinçsizce davranabildiğini vurguluyor. Erkeklerde ise 30’lardan önce estetik operasyonların adı bile geçmiyor. Erkeklerin, neşter altına yatması için gerçekten buna ihtiyaç hissetmeleri gerekiyor. Burun dışında gerçek estetik operasyon ihtiyacı da göz çevresindeki torbalanmanmada ve memelerdeki kadın tipi büyümenin düzeltilmesinde (jinekomasti) doğuyor.
- İşte kadın ve erkeğin aynı fikirde olduğu bir nokta: Ünlülerin fotoğrafıyla kliniklere gelenler tarihe karışmak üzere. Kadınlar arasında Angelina Jolie gibi dudak, Audrey Hepburn gibi burun isteyenler azaldı. Jolie’nin dudağının kendi yüzünde aynı etkiyi yaratmayacağını, hatta çirkin durabileceğini kavrayan kadınlar, herhangi bir yıldız gibi değil, mevcut hatlarındaki kusurları gizleyip güzellikleri belirginleştirerek yıldızlaşmak istiyor. Erkeklerde yıldızlara öykünme geçmişte zaten azdı, şimdi de durum farklı değil.
- Doktor seçme meselesine gelince: Erkekler internet ve gazete-dergi haberlerinden doktor seçiyor. Kadınlar ise sevdikleri ünlülerden, televizyondan, internetteki kadın forumlarından etkileniyor. Her iki cins de fiyattan çok, kendilerini doktorun yanında rahat hissedip hissetmediklerine, doktorun mesleki başarılarına değer veriyor.
- Cerrahi uygulamalardan sonra kadınları beklemeye ikna etmek çok zor. Kadınlar bekleme süresince doktordan tatminkar yanıtlar alsalar bile, endişelerini kontrol etmekte zorlanıyorlar. Sıkça telefon açıyor, soru üstüne soru yöneltiyorlar. Erkekler mi? Onlar soru sormaları gereken dönemleri sabırla bekliyor, sonuçtan tatmin olmazlarsa bunu daha net ifade ediyorlar. Özetle; burun ve yüz germe gibi hatların zamanla oturduğu operasyonlarda iki cinsiyet arasındaki fark belirgin hale geliyor.
- Kadınlar daha ciddi operasyonlar için büyük, ünlü klinikleri tercih ederken lazer işlemleri, cilt bakımları gibi uygulamalarda birkaç farklı mekan ve uzmanla çalışabiliyor. Erkekler ise tek doktora güvenmekten yana. Onlar, genelde aynı merkez bünyesinde ihtiyaçlarını karşılamayı tercih ediyor, değişiklikten hoşlanmıyorlar.
-En çok talep edilen estetik operasyon hangisidir sizce? Evet, doğru bildiniz; burun operasyonu. İşin ilginci; hem kadınlarda hem de erkeklerde, burun estetiği açık ara önde. Ama talepler cinsiyete göre değişiyor: Erkekler hokka burnun değil, eğriliği düzeltmenin peşinde. Kadınlar ise yapay bile dursa ille de küçük ve ucu hafifçe kalkık burun istiyor.
- Kadınlar, daha genç görünmek uğruna, kişisel gelirinin yarısını harcamaya hazır. Erkeklerde ise gelirlerinin en fazla yüzde 20’sini harcamaya sıcak bakıyor. Kozmetik/güzellik harcamalarında aslan payı, kuaför ve renkli kozmetik ürünlerinin. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir şöyle diyor; “Ne yazık ki rujunu, kuaförünü seçerken verdiği özeni, özellikle meme ameliyatlarında silikon seçerken göstermeyenler var. Ömür boyu taşımaya hazırlanacakları cerrahi operasyonlarda ucuz malzeme ve fiyat peşinde koşanların sonu, genellikle hüsran oluyor.”
- Kadınlar estetik operasyonları gizli tutmak istiyor. Bunu, en yakın arkadaşlarından bile saklıyorlar. Erkek hastalar ise yaptırdıkları operasyonun duyulması konusunda çok daha esnek ve rahat. Hatta çoğu, fotoğraflarının örnek operasyon olarak diğer hastalara gösterilmesini umursamıyor. Op. Dr. Özdemir bu farklılığın nedenini şöyle açıklıyor; “Erkekler sürekli güzellik işlemlerinden konuşmuyor. Dolayısıyla geçirdikleri operasyonlar da gündeme gelmiyor. Oysa kadınlar bunu kendi aralarında çok konuşuyorlar. Apartmanda selamlaşmadığı komşusunun bile botoks yaptırması, kadın için sohbet konusu olabiliyor. Bu yüzden en yakınlarının duymasını bile istemiyor.”
- Estetik hakkında geniş bilgi sahibi olduğunu düşünen kesim, kadınlar da da erkeklerde de sonuçlardan en az memnun kalan kesimi oluşturuyor. Op. Dr. Orhan Murat Özdemir’e göre bu durum, önemli-önemsiz bilgilerin bir arada olmasından kaynaklanan kafa karışıklığına ve sürekli operasyon düşünen ya da yaptıran kişilerdeki beklenti yüksekliğine bağlı. “Çok bilen çok yanılır” diyen uzman, kendi başına araştırma yapmaktansa bu alanda ciddiyetle çalışan doktorların önerilerine güvenmek gerektiğini söylüyor.
- ‘Estetikte indirim’ kampanyalarının hedefinde kadınlar var. Onlar, fiyatı ucuz diye kendilerine yaramayacak işlemleri bile satın alıyor, sonra da mutsuz oluyor. Erkekler ise bu kampanyalara ilgisiz. Onlar, internetten olsun olmasın, kaliteli hizmeti tercih ediyor. İndirim kampanyaları, erkeğin seçtiği mekan/ doktor/ uygulama kararını etkilemiyor.
- Estetik yaşı, kadında giderek düşüyor. Op. Dr. Özdemir’in deyimiyle “Estetik giderek genç kızlara karne hediyesi olmaya başladı.” Ergenlik çağında, büyüme tamamlanmadan, burunmeme gibi estetik operasyonları tasvip etmeyen uzmanımız, en eğitimli ailelerin bile bu konuda bilinçsizce davranabildiğini vurguluyor. Erkeklerde ise 30’lardan önce estetik operasyonların adı bile geçmiyor. Erkeklerin, neşter altına yatması için gerçekten buna ihtiyaç hissetmeleri gerekiyor. Burun dışında gerçek estetik operasyon ihtiyacı da göz çevresindeki torbalanmanmada ve memelerdeki kadın tipi büyümenin düzeltilmesinde (jinekomasti) doğuyor.
- İşte kadın ve erkeğin aynı fikirde olduğu bir nokta: Ünlülerin fotoğrafıyla kliniklere gelenler tarihe karışmak üzere. Kadınlar arasında Angelina Jolie gibi dudak, Audrey Hepburn gibi burun isteyenler azaldı. Jolie’nin dudağının kendi yüzünde aynı etkiyi yaratmayacağını, hatta çirkin durabileceğini kavrayan kadınlar, herhangi bir yıldız gibi değil, mevcut hatlarındaki kusurları gizleyip güzellikleri belirginleştirerek yıldızlaşmak istiyor. Erkeklerde yıldızlara öykünme geçmişte zaten azdı, şimdi de durum farklı değil.
- Doktor seçme meselesine gelince: Erkekler internet ve gazete-dergi haberlerinden doktor seçiyor. Kadınlar ise sevdikleri ünlülerden, televizyondan, internetteki kadın forumlarından etkileniyor. Her iki cins de fiyattan çok, kendilerini doktorun yanında rahat hissedip hissetmediklerine, doktorun mesleki başarılarına değer veriyor.
- Cerrahi uygulamalardan sonra kadınları beklemeye ikna etmek çok zor. Kadınlar bekleme süresince doktordan tatminkar yanıtlar alsalar bile, endişelerini kontrol etmekte zorlanıyorlar. Sıkça telefon açıyor, soru üstüne soru yöneltiyorlar. Erkekler mi? Onlar soru sormaları gereken dönemleri sabırla bekliyor, sonuçtan tatmin olmazlarsa bunu daha net ifade ediyorlar. Özetle; burun ve yüz germe gibi hatların zamanla oturduğu operasyonlarda iki cinsiyet arasındaki fark belirgin hale geliyor.
- Kadınlar daha ciddi operasyonlar için büyük, ünlü klinikleri tercih ederken lazer işlemleri, cilt bakımları gibi uygulamalarda birkaç farklı mekan ve uzmanla çalışabiliyor. Erkekler ise tek doktora güvenmekten yana. Onlar, genelde aynı merkez bünyesinde ihtiyaçlarını karşılamayı tercih ediyor, değişiklikten hoşlanmıyorlar.
