*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Erken yaşta gebelik de ileri yaşta gebelik de riskli
ileri yaş anneleri 42 yaşında hamilelik 39 yaşında hamilelik 39 yaş 36
Uzmanlar özellikle uyarıyor!!!
Erken yaşlarda ve geç yaşlardaki gebilikler çok riskli
Bu yaşlarda gebe kalan kadınlar diğer kadınlara göre çok daha fazla risk altına giriyorlar
Uzmanların konuyla ilgili yaptıkları haberin detayına geçiyorum
Emziren Anneleri Destekleme ve Aile Sağlığını Koruma Derneği tarafından Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde düzenlenen ‘Gebelik ve Emzirme Döneminde Anne ve çocuk Beslenmesi’ konulu panelde, çocuğun bir aile ortamında yetiştiğini, çocuğun yetişmesinde en önemli etkenin anne olduğu belirtildi.
Annenin, ailenin merkezini oluşturduğunu ve annenin anlayışlı, mutlu ve sağlıklı olması durumunda bebeğin düzenli büyüyeceğini ifade edilirken, düzenli beslenme olmadan anne ve çocuk sağlığının korunmasının mümkün olmayacağı kaydedildi.
3 yıllık ara olmalı
Anne sağlının, gebelik ve emzirme döneminde sosyolojik, ekolojik ve kültürel faktörlerden etkileneceği vurgulanarak, şöyle denildi: “Ayrıca gebelik sayısı, doğum aralığı, olgunluk düzeyi, sigara, alkol ve ilaç gibi biyolojik faktörler de anne sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Anne ve çocuk sağlının korunabilmesi için gebeliklerde en az 3 yıllık ara olması gerekir. Anne, gebelik döneminde bebeğe zarar verecek toksik maddelerden uzak durmalı ve bulaşabilecek bölgelerde çalışmamalıdır.”
Beslenme çok önemli
Bunların yanı sıra annenin emzirme döneminde de sağlığı bozucu etkenleri olabildiğince azaltması gerektiği belirtildi: “Özellikle beslenme çok önemlidir. Yemekle birlikte çok çay içilmesi, kan yapıcı maddelerin etkisiz hale getirerek vücuttan dışarı atılmasına yol açar. Bunun sonucu olarak da kansızlık ve sağlık bozukluğu ortaya çıkar. Ayrıca yemeklerin pişirilmesi, ek besin alınması ve annenin her konuda bilgilendirilmesi de anne ve bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir.”
Gebelik ve emzirme döneminde sayılan olumsuz tüm etkenlerin başta anne olmak üzere bebeğin düzenli gelişimini tersine çevireceğine dikkat çekilerek, “Sonuçta anne ölümleri, yaşam süresinin kısalması, emzirme verimliliğinin düşmesi, sakat ya da ölü doğum gibi olumsuzluklar ortaya çıkar” denildi.Anne yaşının gebeliğe pek çok etkileri vardır. Yaş ilerledikçe meydana gelen kromozom bozuklukları; düşük, erken doğum, ölü doğum gibi istenmeyen durumlara sebebiyet verebiliyorlar. Bu nedenle ileri yaşlardaki gebeliklerin daha sıkı takip edilmesi gerekiyor.
35 yaşından itibaren, öncelikle Down Sendromu adını verdiğimiz genetik bozukluğun görülme ihtimali artar. 20-29 yaşlar arasında ihtimal 1/1100 iken, bu 35 yaşında 1/350, 40 yaşında 1/100′dür. Yani 35 yaşında, 20′li yaşlara kıyasla ihtimal 3 misli artmıştır.
Uzmanlar, 35 yaşa kadar anne kanında ikili test, üçlü test adını verdiğimiz testleri yaparken, 35 yaşından itibaren gerçekleşen gebelikler için amniosentes öneriyorlar.
Amniosentes nedir?
Gebelik kesesinden su alınarak, bunun içindeki bebeğe ait hücreler ve genler ayrıntılı olarak incelenir. Şimdi yeni tekniklerle, en azından Down Sendromu olup olmadığı bu sıvıda 1 günde yüzde 100 saptanabiliyor. Kan testleri ile de bu ihtimalleri saptamak yüzde 90 mümkün oluyor.
Anne yaşının gebeliğe pek çok etkileri var, diğer kromozom bozukluklarında da artma olabiliyor. Bu da gebeliğin düşükle sonlanma ihtimalini artırdığı gibi ölü doğumlar, erken doğumlar, gebelikte görülen yüksek tansiyon gibi komplikasyonlar da çoğalıyor.
Annelerin gebelik komplikasyonlarına bağlı olarak ölmeleri ihtimali de 35-39 yaş arasında maalesef 4 misli artmaktadır.
Genç gebelikler, anne-bebek için ne risk taşıyor?
Burada 2 grup yapmak gerekiyor. 16-18 arası, bir de 16 yaşından ufak olanlar. Genel olarak bin 500 gramdan daha ufak bebek doğurma ihtimali, genç annelerde normalin 2 misli şeklindedir.
Tıbbi ve psikolojik sorunlar, anne yaşının 16′nın altında olması halinde katlanarak artmaktadır. Mesela, bu durumda tahsil hayatı ciddi sıkıntıya girmekte, tabii bir de bu gebeliğin isteğe bağlı olarak ya da olmayarak oluştuğuna da bakmak gerekiyor.
Uzmanlar özellikle uyarıyor!!!
Erken yaşlarda ve geç yaşlardaki gebilikler çok riskli
Bu yaşlarda gebe kalan kadınlar diğer kadınlara göre çok daha fazla risk altına giriyorlar
Uzmanların konuyla ilgili yaptıkları haberin detayına geçiyorum
Emziren Anneleri Destekleme ve Aile Sağlığını Koruma Derneği tarafından Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde düzenlenen ‘Gebelik ve Emzirme Döneminde Anne ve çocuk Beslenmesi’ konulu panelde, çocuğun bir aile ortamında yetiştiğini, çocuğun yetişmesinde en önemli etkenin anne olduğu belirtildi.
Annenin, ailenin merkezini oluşturduğunu ve annenin anlayışlı, mutlu ve sağlıklı olması durumunda bebeğin düzenli büyüyeceğini ifade edilirken, düzenli beslenme olmadan anne ve çocuk sağlığının korunmasının mümkün olmayacağı kaydedildi.
3 yıllık ara olmalı
Anne sağlının, gebelik ve emzirme döneminde sosyolojik, ekolojik ve kültürel faktörlerden etkileneceği vurgulanarak, şöyle denildi: “Ayrıca gebelik sayısı, doğum aralığı, olgunluk düzeyi, sigara, alkol ve ilaç gibi biyolojik faktörler de anne sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Anne ve çocuk sağlının korunabilmesi için gebeliklerde en az 3 yıllık ara olması gerekir. Anne, gebelik döneminde bebeğe zarar verecek toksik maddelerden uzak durmalı ve bulaşabilecek bölgelerde çalışmamalıdır.”
Beslenme çok önemli
Bunların yanı sıra annenin emzirme döneminde de sağlığı bozucu etkenleri olabildiğince azaltması gerektiği belirtildi: “Özellikle beslenme çok önemlidir. Yemekle birlikte çok çay içilmesi, kan yapıcı maddelerin etkisiz hale getirerek vücuttan dışarı atılmasına yol açar. Bunun sonucu olarak da kansızlık ve sağlık bozukluğu ortaya çıkar. Ayrıca yemeklerin pişirilmesi, ek besin alınması ve annenin her konuda bilgilendirilmesi de anne ve bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir.”
Gebelik ve emzirme döneminde sayılan olumsuz tüm etkenlerin başta anne olmak üzere bebeğin düzenli gelişimini tersine çevireceğine dikkat çekilerek, “Sonuçta anne ölümleri, yaşam süresinin kısalması, emzirme verimliliğinin düşmesi, sakat ya da ölü doğum gibi olumsuzluklar ortaya çıkar” denildi.Anne yaşının gebeliğe pek çok etkileri vardır. Yaş ilerledikçe meydana gelen kromozom bozuklukları; düşük, erken doğum, ölü doğum gibi istenmeyen durumlara sebebiyet verebiliyorlar. Bu nedenle ileri yaşlardaki gebeliklerin daha sıkı takip edilmesi gerekiyor.
35 yaşından itibaren, öncelikle Down Sendromu adını verdiğimiz genetik bozukluğun görülme ihtimali artar. 20-29 yaşlar arasında ihtimal 1/1100 iken, bu 35 yaşında 1/350, 40 yaşında 1/100′dür. Yani 35 yaşında, 20′li yaşlara kıyasla ihtimal 3 misli artmıştır.
Uzmanlar, 35 yaşa kadar anne kanında ikili test, üçlü test adını verdiğimiz testleri yaparken, 35 yaşından itibaren gerçekleşen gebelikler için amniosentes öneriyorlar.
Amniosentes nedir?
Gebelik kesesinden su alınarak, bunun içindeki bebeğe ait hücreler ve genler ayrıntılı olarak incelenir. Şimdi yeni tekniklerle, en azından Down Sendromu olup olmadığı bu sıvıda 1 günde yüzde 100 saptanabiliyor. Kan testleri ile de bu ihtimalleri saptamak yüzde 90 mümkün oluyor.
Anne yaşının gebeliğe pek çok etkileri var, diğer kromozom bozukluklarında da artma olabiliyor. Bu da gebeliğin düşükle sonlanma ihtimalini artırdığı gibi ölü doğumlar, erken doğumlar, gebelikte görülen yüksek tansiyon gibi komplikasyonlar da çoğalıyor.
Annelerin gebelik komplikasyonlarına bağlı olarak ölmeleri ihtimali de 35-39 yaş arasında maalesef 4 misli artmaktadır.
Genç gebelikler, anne-bebek için ne risk taşıyor?
Burada 2 grup yapmak gerekiyor. 16-18 arası, bir de 16 yaşından ufak olanlar. Genel olarak bin 500 gramdan daha ufak bebek doğurma ihtimali, genç annelerde normalin 2 misli şeklindedir.
Tıbbi ve psikolojik sorunlar, anne yaşının 16′nın altında olması halinde katlanarak artmaktadır. Mesela, bu durumda tahsil hayatı ciddi sıkıntıya girmekte, tabii bir de bu gebeliğin isteğe bağlı olarak ya da olmayarak oluştuğuna da bakmak gerekiyor.
