Günü Birlik Tatil Yunan Adaları

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Günü Birlik Tatil Yunan Adaları
bodrumdan günübirlik yunan adaları kuşadası yunan adaları günübirlik bodrum turları günlük turları
Yunan adalarında tarih, güneş ve deniz kol kola

Samoslu balıkçılar için Ege denizi her şey demek.

Tertemiz denizi, sıcak insanları ve birbirinden lezzetli yemekleriyle Yunan adaları, keyifli bir tatil vaat ediyor. Türkiye'ye birkaç saat uzaklıktaki bu şirin adalarda ailenizle birlikte unutulmaz anlar geçirebilirsiniz.....

E7B857BD5F64054D87AC5D23r.jpg



Yolculuğumuz Kuşadası'ndan bindiğimiz tekne ile başladı. Bir saatlik bir yolculuktan sonra Samos limanından körfeze giriş yaptık. Turizme ve turiste rağmen geleneksel yapısını bozmayan tek ada Samos. Her yer tertemiz ve tarihi doku çok iyi korunmuş. Tüm sahil şeridinin açıkça görüldüğü sahilde Yunanistanlı arkadaşımız Irini'nin de yardımıyla Samos'un arka sokaklarını keşfe başladık. İlk amacımız karnımızı doyurmak. Bir yandan da ada halkının sieasta saatlerine denk geldiğimiz için biraz endişeliyiz. Neyse ki, çok zorlanmadan karnımızı doyuruyoruz. Yunanlılar ile ortak noktalarımız çok fazla. Adalarda bulunan kiliselerin hepsi loş ve ibadet için kendi vatandaşlarına açık. Pisagor'un sırtlarındaki mağaranın içindeki Vouthi Kilisesi, bir insanın dahi zor girebileceği kadar küçük ve sıkışık. 10 dakikalık bir yolculuktan sonra Euphalinos Tüneli'ne varıyoruz. Dar geçitten sonra basık tavanlı ve bol ışıklı bir yeraltı şehrine, Euphalinos tüneline ulaşıyoruz. Yolumuz, su sporlarının bolca yapıldığı şirin kasaba Ireo'ya düşüyor. Bembeyaz binalar, mavi pencereli evler. Klasik Yunan mimari tarzı. Samos'ta pek çok şirin köy var. Adanın kuzeyindeki Karlovasi'deyiz şimdi de. Köye geldiğinizde dudaklarınızdan "Bana dokunmayın. Burada en az bir ay yaşamak istiyorum," cümlesinin dökülmesi işten bile değil. Bunun en önemli nedeni köylülerin yakın ve sıcak ilgisi. Karlovasi'nin dar sokaklarındaki manzara görülmeye değer. Asma, beyaz badanalı evler, hatta kenarları boyanmış merdivenler...

3663EFB13C2893488E29E6DCr.jpg


KUTSAL PATMOS
'Ege'nin Kudüs'ü' sayılan Patmos, Osmanlı egemenliğine girmeyen ender Yunan adalarından ve Rum Ortodoksları için kutsal bir ada. Güllük körfezi yakınlarındaki bu kayalık adanın nüfusu 2 bin 500 civarında. Adanın en görkemli binası ise karşı tepedeki St John Manastırı. Doğrulanamayan bir efsaneye göre, Hazreti İsa'nın annesi Meryem ve Aziz John bir süre, Patmos'taki bir mağarada yaşayıp Hıristiyanlığı yaymaya çalışmış. Azizin Meryem ile birlikte Efes'e gelip, Bülbül dağındaki eve yerleşmiş olması, Patmos'u kutsallaştırmış. Manastırın beyaz duvarları ve gökyüzünün mavisi, görenlerde Akdeniz coşkusu yaratıyor. Adanın tam ortasındaki liman küçük iskeleleriyle çok sevimli. Güzel, şık lokantaları, pastaneleri ve turistik eşya dükkânlarıyla cezbedici. Yarım saatlik bir yolculuktan sonra sözü edilen mağaraya ulaştık. 30-40 dekarlık büyük bir bahçe ağaçlandırılmış, çiçekler dikilmiş. Mağaraya inen yolun ve mağaranın doğal hali korunmuş. Sadece iniş ve çıkışı biraz kolaylaştırmak için gereken yapılmış. Mağaranın bahçesinden görünen çok yüksek ve sivri bir tepenin üzerindeki manastır, çocuğu olmayan kadınların ümit ve adak yeri. Ancak dileğin tutması için manastıra kadar, yarım saatlik taşlı ve dik yokuşu dizler üzerinde geçmek gerekiyormuş. Adada irili ufaklı birçok köy var ve köylerin neredeyse hepsi kıyıda. Bir buçuk saatte dolaştığımız adanın geliri balıkçılık ve turizm. Adada lokanta fiyatları sudan ucuz. Yalnız adada değil, Yunanistan'daki en ünlü lokantalardan birisi Benetos. Bir Yunan şefle Amerikalı eşinin işlettiği bu lokanta ve o yemek kalitesi bizde olsa fiyatlardan kimse yanına yaklaşamaz. Samos'a tekneyle altı saat uzaklıktaki Fourni adasını Millet'ten gelenlerin kurduğu söyleniyor. Bu küçük ve özgün ada asırlarca korsan barınağı olmuş. Küçük beyaz evleri, tertemiz plajları ile tanınıyor. Ege denizinin en temiz kalmış, bozulmamış adası sayılıyor. Adalıların ana geçim kaynağı balıkçılık. Deniz mahsulleri ve özellikle ıstakozları dünyaca ünlü.

A1D38B31AE6DF8449697F797r.jpg


Ne alınır?

Yunanistan'dan dönerken halı, çömlek, seramik, dantel, nakış işleme, kürk, altın ve gümüş mücevher gibi ülkeye özgü tipik hediyeliklerden birini seçebilirsiniz.

Ne yenir?

Türkiye ile Yunanistan coğrafi konumlarının getirdiği yakınlığın sonucu olarak sosyal ve kültürel anlamda benzeşiyor. Bu benzerlik iki ülkenin yemek kültürlerinde de kendini gösteriyor. Denizle iç içe olan Yunanlılar doğal olarak en çok balık tüketiyor. Kırmızı kefal, dil balığı, çipura ve kılıç balığı Yunan mutfağının gözdeleri. Ayrıca fırınlanmış sardalya balığı ile kızarmış ringa balığı yavrusu ve midye de diğer favori balık yemekleri arasında. Balık yahnisi seviyorsanız, domates, patates ve şarapla pişirilmiş ahtapot ya da feta peyniri ve şarapla pişirilmiş karidesi tercih edebilirsiniz. Aperatif olarak yenen tipik mezeler Dzadziki (marımsaklı yoğurt ve salatalık), Tarama (havyar, ekmek içi, limon suyu ve domates), Dolmades (kuzu kıyması ve pirinç ile doldurulup zeytinyağında bekletilmiş yaprak sarması), peynirli börek, ahtapot salatası ve zeytin. Yunan mutfağında oldukça doyurucu çorba çeşitleri de var.

Çocuklar için de ideal

Yunan adaları çocuklar için tarihin, tatilin, coğrafyanın ve eğlencenin bir arada yaşanabileceği ender yerlerden. Samos'un birçok alternatifle dolu imkânları, Fourni'nin tertemiz plajları, Patmos'un tarih kokan sokaklarında günlerin nasıl geçtiğini anlamayacaklar bile. Doğanın içindeki köylerde kurulan pansiyonlar ve otellerin sunduğu imkânlarla anne babalar da epey rahat edecek. Üstelik yanı başımızdaki komşumuzu ve oranın insanlarını önyargısız bir şekilde kendilerinin tanımaları ise cabası.
 
Geri
Üst