Hastalık Zihinde Başlıyor Zihinde Bitiyor

aysil

Yeni Üye
Üye
Hastalık Zihinde Başlıyor Zihinde Bitiyor
Hastalıkların tamamı zihnimizde başlıyor.. Ve tabi yine zihnimizde bitiyor. Nefes zihin dönüşümü için de en önemli araçlardan biri tabiî ki yanında kullanabileceğimiz çok güçlü başka araçlar da var. Bence bunların en önemlisi Amerikalı ünlü yazar Byron Katie’nin The Work çalışması. Bu çalışma ışığında çalışma arkadaşlarım ve Mucize Kursu katılımcılarının hayatlarında harikalar yarattığını gördüm..

Egomuza ait bakış açılarına saplanıp kaldıysak ve düşüncelerimizi gerçekle karıştırıyorsak; yani koşullu bir bakış açımız hayatı kendimize has bir algılayış biçimimiz varsa koşulsuz sevebilir miyiz? Veya koşulsuz sevgiyi tanıyabilir miyiz?..

Kafamızda hepimizin hemen hemen her şeyle ilgili düşünceleri yorumları var değil mi? Peki bu düşünceleri bize Allah’ın verdiği inanılmaz araçla zihninizle sorguluyor musunuz yoksa olduğu gibi kabul mü ediyorsunuz? Mutsuzluğun huzursuzluğun sadece düşüncelerimizden kaynaklanıyor olduğunu biliyor musunuz?

Koşulsuz sevgiyi hissetmemizi yaşamamızı birlik ve beraberlik içerisinde olmamızı engelleyen ‘’Koşullu bakış açısı’’ ancak zihnimizde koşullar kesin kalıplar varsa mümkün.. Yıllardır kafaları ‘’tarifler’’le dolu her şeyi bilen ve ustaca tarif eden kişilerin kendilerini derin mutsuzluklara acılara sürüklediklerini izliyorum.. Oysa tek bir soru yeterli.. Bu düşüncem doğru mu?

Son günlerde koşulsuz sevgi kelimesi galiba moda oldu aynen mucize kelimesi gibi.. Spiritüel akımların da kendine has bir modası olduğunu bir eğitmenin belki de üzerinde hiç düşünmeden rastgele sarfettiği bir sözün yüzlerce insanın ağzına düşmesini de heyecanla izliyorum.. Koşulsuz sevgi de bunlardan biri galiba.. Ve kafası tariflerleşekillerle dolu kişiler tabiî ki her şeyi çok iyi bildikleri gibi koşulsuz sevgiyi de biliyorlar.. Ve tarif ediyorlar..

Koşulsuz sevgi budur şudur bu olduysa sevgi yoktur şöyle bir davranış sevecen değildir sevgi öyledir böyledir…

İster sevgi olsun ister korku ne kadar tarif edersek edelim bu tarifler zihnimizde ve zihin her zaman sorgulanabilir.. Sevgi affetmektir.. Doğru mu?.. Sevgi zerafettir.. Doğru mu?.. Sevgi varsa kavga yoktur.. Doğru mu? Sevgi vericidir.. Doğru mu?:.. Ve liste uzar gider tüm düşünceler sorgulanabilir..

Peki sizce benim kafamda ‘’sevginin olduğu yerde kavga olmaz’’ veya ‘’sevginin olduğu yerde tartışma olmaz’’ gibi bir düşüncem varsa… Bir tartışma ortamında kendimi nasıl hissedeceğim? Madem o ortamda sevgi yok benim inandığım bağlandığım içimde hissettiğim sevgi ben bu düşünceye sahipken hala orda mı? Sizce bu koşulsuz bir sevgi mi yoksa koşullu mu? :) Sizce ben hem sevgiyi tarif edip nerde sevgi var nerde yok bunu bilip bir de sevginin sınırlı koşullu ve bazen olup bazen olmayacağına inanıyorsam hem de koşulsuz seviyor olabilir miyim?



Belki de hayatın bir tarifi olmadığı gibi sevginin de bir tarifi yoktur.. Belki hayatın bir sınırı olmadığı gibi sevginin de bir sınır yoktur ve belki sevgi gerçek sevgi koşulsuz sevgi o kadar büyük sınırsız limitsiz bir şeydir ki ne kavga dinler ne tartışma yaşanan ne olursa olsun o akar akar akar akar.. Limitsiz sınırsız koşulsuz.. Koşul tanımaz çünküengel nedir bilmez.. O kadar GERÇEKtir ki insanlar doğarken de ölürken de savaşta da barış ta da akar akar akar ve herkesi ışığı ile kucaklar..
Nevşah fidan
 
Geri
Üst