IMSI yöntemi gerçekte ne kadar başarılı?

Uzman SühaN

Administrator
IMSI yöntemi gerçekte ne kadar başarılı?
mikroenjeksiyon nedir,mikroenjeksiyonla hamile kalanlar,mikroenjeksiyonla gebe kalma şanşı,mikro enjeksiyon tedavisi,mikroenjeksiyon hakkında bilgiler




m.jpg






ICSI (Intra Cytoplasmic Sperm Injection), sayı ve hareketlilik özellikleri bakımından, klasik IVF metodu ile (yumurta ve sperm hücrelerinin ayni ortama konularak döllenmenin sağlanması) döllenme sağlanma oranı çok düşük olan veya olmayan çiftlerde, mikrosktop altında seçilmiş spermlerin mikropipetler kullanılarak yumurta hücresi içerisine enjekte edilmesidir. Kısaca “mikroenjeksiyon” olarak ta adlandırılır. Klasik IVF metoduna kıyasla doğan çocuklarda ciddi bir problem oluşturmaması, buna karşın döllenme problemi nedeni ile oluşan tedavi iptallerinde belirgin bir azalma sağlaması nedeni ile pek çok merkezde 1993 yılından beri rutin olarak uygulanmaktadır.
ICSI uygulamasında, döllenme işleminde kullanılacak spermler, hücrelerin mikroskop altında 400-600 kat büyütülmesi ile seçilir. İşlem için mümkün olduğu kadar normal morfolojide olan ve hızlı hareket eden sperm hücreleri kullanılır.

IMSI nedir?

IMSI, morfolojik olarak seçilmiş en iyi spermlerin oosit sitoplazması içine mikroenjeksiyonu (Intracytoplasmic Morphologically-selected Sperm Injection) işleminin kısaltılmış şeklidir. Diğer bir deyiş ile, klasik mikroenjeksiyon işlemine kıyasla, döllenme sağlaması beklenen sperm hücrelerinin morfolojik olarak çok daha detaylı, yüksek optik büyütme özellikleri kullanılarak (6000-8000 kat) seçilmesi sonrasında mikroenjeksiyon işleminin uygulanmasıdır. Yazılı ve görsel basında bu metodla sperm seçimi MSOME tekniği olarak ta adlandırılmaktadır.

IMSI yöntemi gerçekte ne kadar başarılı? Kimler IMSI’den fayda görebilir?

Her iki teknikte de (ICSI ve IMSI), doğru ve amacına uygun şekilde kullanıldığında, sperm değerleri ve sperm kalitesi iyi olan çiftlerde tedavide ciddi bir farklılık oluşması beklenmez. Yine de, kliniğin iş yüküne veya mevcut olanaklara göre mümkün olan en iyi sonuçların alınması için bazı çiftlerde sperm seçiminde IMSI’nin kullanımı tercih edilebilmektedir.

IMSI uygulaması özellikle uygulanan laboratuvarda ciddi bir zaman ve iş yükü getirmektedir. Dolayısı ile iş yükünün fazla olduğu fakat yeterli sayıda personelin mevcut olmadığı laboratuarlarda IMSI yönteminden alınabilecek fayda, diğer aşamalardaki verimsizlikler nedeni ile beklenildiği kadar olmayabilir. Dolayısı ile IMSI uygulamasının teknolojik olarak yapılabilirliği her zaman etkin olarak kullanımını sağlayamayabilir.

Bunun yanında, sayı, hareketlilik ve morfolojik (şekil bozukluğu) olarak sperm hücrelerinde ciddi azalma gözlenen çiftlerin tedavilerinde IMSI yönteminin tercih edilmesi sonrasında, iyi kalitede sperm kullanımı sayesinde embriyo kalitesi ve gebelik oranlarında varsa daha önceki tedavilere kıyasla belirgin artışlar gözlenebilmektedir.

Gerek ICSI, gerekse IMSI uygulamalarında sperm seçimi, sadece spermlerin mikroskop altındaki dış görünüşünlerine göre yapılır. Bu nedenle, sperm hücrelerinin genetik yapılarında var olan veya tedavi sırasında artan/azalan genetik bozukluklar ve DNA hasarları bu yöntemler ile tespit edilemez. Bununla birlikte, yapılan bazı yeni çalışmalarda, IMSI ile seçilen sperm hücrelerinin bahsi geçen genetik bozukluklar yönünden daha sağlıklı oldukları, daha düşük genetik hasar taşısıkları bildirilmektedir.

Doktorunuzun tedavinizde IMSI tekniğini kullanıp kullanmayacağı, adı geçen teknikten tedavi anlamında fayda görüp göremeyeceğiniz mevcut tıbbi bilgiler ve sonuçlara göre verilmesi gereken bir karardır. Pek çok yeni teknoloji gibi IMSI yöntemi de, teknik açıdan eğer fayda görülemeyecek veya kısırlık probleminin sperm dışında başka veya ek bir nedene bağlı olduğu vakalarda beklenen pozitif sonucu verememektedir. Bu durum, çoğunlukla tekniğin faydalı olmamasından dolayı değil, çocuk sahibi olamama nedeninin sperm seçimi dışında başka nedenlere bağlı olabilmesinden kaynaklanır.
 
Geri
Üst