Kıyamet kapıda mı?

Uzman SühaN

Administrator
Kıyamet kapıda mı?
bu konu;kıyamet ne zaman kopucak,kıyametin alametleri hakkında bilgiler vermektedir




Son dönemlerde kıyamet senaryoları üretilir oldu.Dünyaya çarpan gök taşları,insanların uzayda yaşam alanı arayışı filmlere bile konu ediliyor.Yaşadığımız dönemde hiç bu kadar kıyametten bahsetmemiş,kıyametin bu kadar yakın olduğunu hissetmemiştik.Peki kıyametten bu kadar çok konuşulurken,hangi kıyamet alametlerinin gerçekleştiğini biliyormuyuz?Kıyamet alametleri derken aklıma gelen ilk şey fuhuşun,zinanın artması,yüksek binaların artması,masum insanların öldürülmesi vs ...O kadar çok gerçekleşen alametler varki..Allah hepimizin günahlarını affetsin ve bizleri cennetine alsın.Kıyamet alametleriyle ilgili bilgileri konumuzda bulabilirsiniz


k-17a.jpg


[h=2]Acaba insanlığın hangi günahıdır ki dünyanın altımızdan çekilip almasına yol açacak? Günah ise, o hep vardı. Hem günah tövbesi olan, kefareti ve cezası ödenince sakıt olan bir şeydir. Öyleyse başka bir şey olmalı.[/h]


Mehmet Ali Bulut/ Haber7
Ben kendi payıma, kıyametin ne zaman kopacağının hiç kimse tarafından bilinmemesini, insanlık adına bir umut saymışım hep. Yani eğer insan, yaradılış esaslarına uygun hareket etse, insanlığını korusa kıyametin vakti de ertelenir aha doğrusu, dünya kendisine tayin edilmiş doğal ömrünün sonuna, (miadına) ulaşır diye düşünmüşüm. Aksi takdirde, dünya tayin ediliş fıtri ömrünü tamamlamadan mihverinden çıkıp başını bir gezegene çarpar ve parçalanıp ölür. Tıpkı hor kullanılan bir cihaz gibi…
Peki, acaba insanlığın hangi günahıdır ki dünyanın altımızdan çekilip almasına yol açacak? Günah ise, o hep vardı. Hem günah tövbesi olan, kefareti ve cezası ödenince sakıt olan bir şeydir. Öyleyse başka bir şey olmalı.
Ben işaret ve imalardan anlıyorum ki kıyametin sebebi günahtan çok, insanın insanlık vasfını kaybetmesidir. Mutasyon yani. Ahlakî/sîret mutasyondan söz etmiyorum sadece. İnsanın sîreten maymun, tilki, domuz hulkunda olabileceği kabul edile gelmiştir. Fakat bugün artık insanın bedenen ve sureten de mutasyona uğrayabileceği; domuz ve maymuna dönüşebileceği GDO’lu gıdaların var edilmesi ve genetik yapımızın yeniden modifiye edilebileceği gerçeğiyle aşikâr olmuştur.
Yani kıyamet olasılığı kuvveden fiile çıkmıştır. Bu kürenin altımızdan çekilip alınması mümkün ve hatta gerekli bir hal almıştır. O küre insan için hazırlanmıştır. İnsan, insan olmaktan çıkmışsa ve insanlığa ‘örnek olsunlar’ diye var edilmiş Müslümanlar dahi onlara benzemekte kural ve ölçü tanımaz hale gelmişlerse, kürenin misyonu bitmiştir demektir.
Evet, kıyamet insanın cehaletinden, nefsine mağlup olmasından dolayı değil, eşyayı yaradılış formatından çıkaran bilgisi, şeytani hırsları ve onun eseri olarak Allahın yarattığını değiştirmeye kalkışma sonucu uğrayacağı mutasyonlarından dolayı yok edilecektir. İnsanı, insan olma sıfatı içinde; çizginin bu tarafında tutan, çift sarmallı insanın genetik yapısını koruyan iman, itaat, edep, hayâ, bereket, kanaat ve asayiş kalkanları çöktüğünde insanı insan çerçevesinde uttan metrix parçalanır. İnsan genindeki çift sarmal üçe hatta beşe çıkar ve şeytansı ve cini insanlar meydana gelmeye başlar ki bu artık sonun başlangıcıdır.
2012, bu çalışmaların ilk meyvelerini vermeye başlayacağı dönem olarak önümüze çıkıyor. O tarihten sonra, genetik yapısı üç ve daha fazla sarmallı insanlar/varlıklar görülürse şaşmamak lazım. Üç sarmallı tek örnek bile ‘dabbe’ (tanrısal form) kavramına indirilmiş en büyük darbe olacaktır. Yeryüzünde ‘dabbe’nin (Yani tanrısal form’un) saltanatının sarsılması, ilahî (evrensel kurallar bütününün) öfkenin doruk noktasıdır. Şeytan’ın, ‘Ben insanlara emredeceğim, Allah’ın yaratma usulünü bozacaklar’ dediği dönem… (Bknz. Nisa 119-120)
Bu sürecin önündeki en ciddi engel, her dinin içindeki gerçek inanmış ve kutsalın idrakinde olan insanlardı. Bunların başını da Müslümanlar çekiyor. O yüzden de Şeytana hizmet edenlerin de en çok yozlaştırmak veya yok etmek istedikleri kesim de Müslümanlardır.
Şimdi görüyoruz ki, Müslümanlarımız –galiba biraz da iktidarı kendilerine yakın bilmelerinden dolayı- dahi şeytanın haz ve lezzet tuzaklarına düşüp, inanmayanlarla aynılaşıyorlar. İşte o yüzden, dünyanın başı dertte. Kıyamet de kapıda denilebilir!
BREİVİK’İN VERDİĞİ 2083 TARİHİ NEYİ ANLATIYOR
Size garip gelebilir ama en azından inanlar açısından dünyanın yaşanabilirlik zamanı çok kısaldı. Bediuzzaman’ın da Kastamonu Lahikası’nda işaret ettiği gibi inananların, inançlarını gizleme gereği duymadan yaşayabilecekleri dönem 2083’te (1506) bitiyor ne olur tam bilemiyorum ama Mülk Suresinin son iki ayetinde ifade edildiği gibi inananların topluca yok edilmesi gündeme gelebilir. Pekala insafsız ve daha da ağırlaştırılmış bir 28 Şubat süreci tüm dünyada uygulanabilir. O darbenin araksındaki karanlık güç ile Norveç katliamının arakasındaki güç aynı idi hiç şüpheniz olmasın!
Bin yıl sürecek süreci Türk milletinin imanı ters yüz etti ama o tarihte gelecek yeni bir süreci ters yüz edecek müminler olacak mı bilemiyorum. Hadiseler gösteriyor ki insanlığa şu tuzakları kuran Norveç’teki cinayetleri tezgâhlayan zındıka komitesi ve avaneleri, ezoterik bilgilere de vakıflar. Gidişatı iyi biliyorlar. Çünkü onlar aynı zamanda, Şeytan’ın Allahın yarattığını değiştirme projesinin hizmetkârlarıdırlar. Breivik adına yayınlanan manifesto da esasında Şeytan’ın Rahman’a (yani Avesta’nın anlatımıyla Ehrimen’in Ahuramazda’ya) aleni meydan okumasıdır.
O cinayetlerin işleniş maksadı, "Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi 2083 " diye deklare edilen 1518 sayfalık (1506+ 12) manifestoya dikkat çekmekti.
'2083' tarihi, Osmanlı'nın 2. Viyana Kuşatmasının 400. yıldönümü olduğu için seçilmiş gibi görünüyor ama esasında bu tarih, aynı zamanda inananların top yekûn imha edilmeye başlanacağı zamanı haber veriyor. (kıyametten bir müddet önce inananların yok edileceği hadisini hatırlayın) Mülk suresinin sondan bir önceki ayeti, inananların imhası ile ilgilidir. Hemen ardından da yeryüzünde içilebilir suyun çekileceği tehdidi var. (İsrailliler sürekli temiz su kaynaklarını satın alıyorlar malum).
Maalesef ‘tanrıyı kıyamete zorlayanlar’ yani Şeytanın hizmetkârı Siyonistler, kedilerini dahi helak edecek akıbeti elleriyle hazırlıyorlar. Şeytanın buradaki sürgün hayatı bitsin diye, insanlığın yaşamına kast ediyorlar!
Bediuzaman, ‘Ahir zaman ile alakalı bir hadis’i ((Buhari, 9:125, 162; Müslim,1:137) izah ederken, ‘zahirine ale’l- hakki’ (ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi bin beş yüz altı (1506/7) edip, (inananların) bu tarihe kadar zahir ve aşikârene, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder. وَ الْعِلْمُ عِنْدَ اللّهِ لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللّهُ (Kastamonu lahikası, 21. Mektup) diyerek, inananların başına gelecek hallerden söz eder.
Bediuzzaman’ın ‘müminin kendisini gizlemeye mecbur kalacağı’ tarih ile Breivik’in, ‘Avrupayı Müslümanlardan temizleme zamanı’ diye açıkladığı tarih aynı.
Bu da demektir ki ne o manifesto boş, ne de içerdiği tehditler! İnsanlık acilen karşı tedbir almalı.
Esasında Siyonizm insanlığın ortak düşmanı olmuş ama bu insanlık ne zaman uyanacak bilemiyorum.
Ve uyandığında da üzerinde yaşanabilir bir dünya bulabilecek mi belli değil.




 
Geri
Üst