Çatışmalardan Kaçmayın, Yönetin

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Çatışmalardan Kaçmayın, Yönetin
Çatışma; bireylerin birbirleriyle anlaşamaması, ortada bir sorunun olması durumudur. Her insan hayatının değişik zamanlarında; evde, işte, otoparkta, sokakta küçük de olsa bir çatışmayla karşılaşabilir.Bu durum okullarda da görülebilir. Özellikle ilköğretimin birinci kademesinde ve ergenlik dönemi çocuklarında çatışmalar daha fazla görülür. İlköğretim birinci kademe öğrencilerinin gelişim özellikleri gereği hareketli bir yapıya sahiptirler. Ben merkezcilik ve kıskançlık duyguları ön plandadır. Bu sebeple sınıf öğretmenlerinin çoğu okula uyum çatışmaları, sıra, yer, kalem kavgaları itme çekme gibi çatışmalarla karşılaşmaktadırlar. Bu çatışmalar çoğu zaman taraflar arasında kızgınlık, kırgınlık, düş kırıklığı, düşmanlık gibi duyguların yerleşmesine yol açtığı gibi bazan da yeni düşüncelere götüren kıvılcımlara yol açabilir.

Okullardaki çatışmaların yapıcı bir şekilde çözülmesinde öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Öğretmenler öğrencilere çatışmaların yapıcı bir şekilde çözülmesini öğretmedirler.

Sorunların özüne inilmeli sebepleri, niçinleri araştırılmalı, duygular istekler ortaya çıkarılmalıdır. Öğretmenler öğrencilere çatışmaların yapıcı bir şekilde çözülebileceğine inanmalıdırlar. Öğretmen rehber olmalı öğrenciler sorunlarını kendileri çözmelidirler. Öğretmen öğrencilerine şu şekilde bir anlaşma stratejisi öğretebilir:

1. Ne istediğini söyleme,

2. Ne hissettiğini, duygularını söyleme,

3. İstek ve duygularının sebeplerini söyleme,

4. Karşıdakinin neler istediğinden ve neler hissettiklerinden anladıklarını özetleme,

5. Çatışma için üç muhtemel çözüm bulma,

6. Çözüm yollarından birini seçip el sıkışma,

7. Seçilen çözümü uygulama.

Öğrenciler aralarındaki çatışmaları bu şekilde ki bir strateji ile çözemeyebilirler. Tarafların aralarındaki çatışmayı çözemediklerinde bir rehbere arabulucuya ihtiyaçları vardır. Bunun için öğretmen öğrencilerine arabuluculuk becerilerini öğretmelidir.

Arabuluculukta şu şekilde bir yöntem izlenebilir:

* Öncelikle tarafların sorunu çözmeye istekli olmaları gerekir

* Arabulucunun amacının çatışmayı çözmelerine yardım etmek olduğunu, taraf tutmayacağını, neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar vermeyeceğini, yalnızca her iki tarafın da kabul edeceği bir çözüm yolunun bulunmasına yardım edeceğini belirtmeli ve hissettirmelidir.

* Bundan sonra kurallar belirlenebilir ve kurallar şu şekilde olabilir:

1. Sorunu çözmeyi kabul etmek

2. İsimle seslenmek

3. Konuşanın sözünü kesmemek

4. Dürüst olmak

5. Her iki tarafında kabul ettiği çözümü uygulamak

6. Arabuluculuk sırasında konuşulanların gizli kalması

Öğrencilere çatışmaların çözüm becerilerinin öğretilmesi öğretmene ve idareye kolaylıklar sağlayacaktır. Çünkü öğrenciler arasında sorunlar, çatışmalar ortaya çıktığında bu çatışmalar öğretmene ulaşmadan öğrenciler kendi aralarında çözeceklerdir. Dolayısıyla öğretmenin zamanını, enerjisini çalan durumlar ortadan kalkacaktır.

Çatışmaların yapıcı bir şekilde çözülmesi şu şekilde faydalar sağlar:

* Düşünce çatışmaları üst düzey düşünme süreçlerini ve üretkenliği harekete geçirebilir.

* Çatışmalar, öğrenciler arasındaki bağları güçlendirir.

* Çatışmaları çözmek taraflarda birlik, bütünlük duygularını uyandırarak, ilişkileri derinleştirir.

* Çatışmalar sosyal bir gelişimin esasıdır. İnsanlar çatışmaları çözerken, yeni bilgi ve beceriler kazanırlar.

* Çatışmalar hayatı ilginç ve eğlenceli hale getirir.

* Çatışmalar bireyi kendisini tanımasına yardım eder.

Öğretmenler sınıflarında kontrollü bir şekilde düşünce çatışmaları oluşturabilir. Ancak her zaman merkezde öğretmen değil öğrenci olmalıdır.

Kaynak: AÇIKGÖZ Kâmile. Etkili Öğrenme ve Öğretme.
 
Geri
Üst