2007 kpss türkçe soru ve cevapları

elmalı kurabiye

Yeni Üye
Üye
2007 kpss türkçe soru ve cevapları
A GENEL YETENEK TESTİ KPSS-GYGK-CS/2007
Diğer sayfaya geçiniz. 1


1.
Her yazıyı, her kitabı sözcük sözcük okumak ge- I rekli mi? Yazıdan yazıya, kitaptan kitaba değişir
bu. Onlar arasında öyleleri vardır ki okuyayım diye
kendimizi sıkmak
gereksizdir. Ama öyle yazılar, ki- II
taplar da vardır ki sözcükleri tada tada okuruz. Bu tür III
yazılarda bizi kendine çeken nedir? Yazarın kişiliği, IV
ustalığı ve bizi ne ölçüde gerçeklerle yüzleştirdiğidir. V

Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili aşağı-daki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. söz: Özenle, anlamlarını düşünerek
B) II. söz: Bir işi yapabilmek için onun zorluğuna katlanmak
C) III. söz: Yerinde kullanılmanın verdiği güzelliğin ayrımına vararak
D) IV. söz: Cesaretlendiren, güçlendiren
E) V. söz: Doğruları yansıtıp yansıtmadığı

2.
Elbette her yazar okunmak ister. Ama eğer okur için yazmak gibi bir kaygısı varsa, okurunu çoğaltmak, onun hoşuna gitmek ya da ünlenmek için yazıyorsa, gerçek edebiyat okuru onu dışlayacaktır. İster bin, isterse yüz bin okuru olsun, edebiyat, vize vermek için okurun niceliğine bakmaz, yetkinliğine bakar.

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyatta başarı, okurların sayısıyla değil, dü-zeyiyle ölçülür.
B) Çok sayıda okura ulaşabilmek için toplumsal de-ğerlere ters düşmemek gerekir.
C) Okurları düşünerek yazanlar, kendi gerçek duy-gularını yansıtamazlar.
D) Tanınma amacıyla yazanlar, çıkarlarını düşünen-lerdir.
E) Kimi okur, kendi görüşlerine uymayan yapıtları başarısız sayar.

3.
I. Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu Yaşını sordum, kimi seksen dedi kimi yüz
II. Önüme düştü konukseverce Soluk kadife mantosu sırtında
III. Beni tek odalı köy yapısı kulübesine götürdü En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayına
IV. Zamanı onda yitirdim ben Yitik zamanlara onda eriştim

Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangilerinde birbirine karşıt çağrışımlar içeren sözler kullanıl-mıştır?

A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.
D) II. ve IV. E) III. ve IV.
4.
(I) Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken derin bir soluk aldım. (II) Körfezden bembeyaz bir ge-mi geçiyor. (III) Canım dışarı çıkmak istedi. (IV) Uzun bir yürüyüş yapsam… (V) Bu yürüyüş sırasında İzmir’ in sabırsız baharını selamlasam, imbatı koklasam… (VI) Ardından kıyıya oturup denizi seyrederken çayı-mı yudumlasam, gazetemi okusam… (VII) Sonra, okuduğum heyecanlı romanın son bölümünü bitir-sem…

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-de insana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır?

A) II. B) IV. C) V. D) VI. E) VII.

5.
(I) Kitapların, özellikle de romanların, bir okurun ya-şamındaki yeri nedir? (II) Çocuklukta, ilk gençlikte ya da daha geç dönemlerde okunan kimi romanların ta-dı, nasıl olur da üzerinden yıllar geçmesine karşın unutulmaz? (III) Yazarımız, benzer soruları kendine sormuş olmalı ki çocukluğundan bugüne değin yaşa-mında iz bırakan kitaplardan söz eden bir yapıt orta-ya koymuş. (IV) Yapıtın önsözünde belirttiği gibi o ki-tapları okumaktan aldığı hazzı, yaptığı anımsatmalar-la okurlarına da tattırmak istemiş. (V) Bunda başarılı olduğu konusunda eleştirmenler ortak bir kanıya var-mışlar.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-de tahmin anlamı vardır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.​
6.
(I) Okul dergilerinde çok fazla şiir yayımlanması doğ-ru bir tutum değil. (II) Çünkü yapılması gereken, bü-tün öğrencilerin değil, şiir yazabilecek öğrencilerin öne çıkarılmasıdır. (III) Bir öğrencide yazma tutkusu varsa o, şiirlerini kabul ettirene kadar çabalayacak, hep daha iyisini arayacaktır. (IV) Böyle bir tutkusu yoksa şiire ilgi duymayacaktır. (V) Bunun sonucun- da da ucuz aşk şiirleri yazmaktan öteye geçemeye-cektir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-rinde koşul anlamı vardır?

A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel görüşe yer verilmemiştir?
A) Bu romanında, ölümle sonuçlanan bir olayda adı geçen kişilerin mesleklerine ilişkin bilgiler vermişti.
B) Yapıtında, birkaç çarpıcı olayı ustaca anlatarak okurların bu konuda yorum yapmasına ortam hazırlamış.
C) Bu yapıtında, sarsıcı toplum gerçeklerine dikkat çekip bunlara kalıcı çözümler önermiştir.
D) Bu romanında merak ve heyecan ögelerini yoğun bir biçimde kullanarak okuyucuyu etkilemeye ça-lışıyor.
E) Bu yapıtıyla, beğenilen bir yazar olduğunu, bir kez daha ortaya koyuyor.

8.
(I) Ankara’nın en güzel mevsimi sonbahardır. (II) Bu yüzden Ankara’da sonbahara, “sombahar” derim ben. (III) Yapraklar sarıya dururken gökyüzünde gürültülü bir telaş başlar. (IV) Tıpkı ilkbahar gibi sonbahar da birden gelir Ankara’ya ama hemen gitmez. (V) Anka-ralılar yağmur yüklü bulutların altında ilk karı görene değin, tadına vara vara yaz uğurlaması, kış karşıla-ması yapar. (VI) Çoğu kişi, mevsim değişikliğini se-lamlamak için ilk karın yağışını bekler ama ben yağ-muru beklerim.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşa-ğıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, kentin bir özelliği üzerinde durulmuş-tur.
B) II. cümlede, mevsimin hangi yönden beğenildiği belirtilmiştir.
C) III. cümlede, doğadaki bir değişimden söz edil-miştir.
D) IV. cümlede, bir benzetme yapılmıştır.
E) VI. cümlede, insanlar arasındaki bir ayrımdan söz edilmiştir.

9.
(I) Temmuz olanca sıcaklığıyla hüküm sürerken ben günlük ağaçlarının gölgesinde oturuyorum. (II) İnsa-nın içini maviye boyayan Gökova’yı, eski adıyla Ker-me Körfezi’ni keşfe çıktık. (III) Mavi yolculuğun baba-sı, Halikarnas Balıkçısı’na göre altmış altı bük var bu mavi ovada. (IV) Yavru koyları hesaba katmazsak ta-bii. (V) Mis gibi çam kokusundan, bulduğum her fır-satta, içimi serinleten sulara atlamaktan başım dönü-yor.

Bu parçada konuşan kişinin gördüğü yerleri an-lattığı numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, içinde bulunduğu durumu anlatıyor.
B) II. cümlede, bulunduğu yerin kişiler üzerinde uyandırdığı duyguya değiniyor.
C) III. cümlede, tanık göstererek sayısal değerlere dayalı bir açıklama yapıyor.
D) IV. cümlede, önceki cümleye ilişkin ek bilgi veri-yor.
E) V. cümlede, bulunduğu ortamın benzerlerinden ayrılan yönlerini açıklıyor.

10.
(I) Son zamanlarda yayımlanan birtakım değerlen-dirmelerde, Türk edebiyatında kadın yazarların azlı-ğından söz ediliyor ve onlar, aşk gibi “hafif” konuları ele aldıkları için eleştiriliyor. (II) Sanki Türk kadını toplum yaşamına yüzyıllar önce katılmış! (III) Onca zaman bomboş oturmuş! (IV) Sanki okuma-yazma öğrenmesine bile izin verileli yalnızca seksen yıl ol-mamış gibi… (V) Sanki dünya edebiyat tarihinde en vazgeçilmez konuların başında aşk gelmiyormuş gi-bi… (VI) Atlı arabalarla gezen kadınların yazdığı ro-manlar uzay çağında yaşayanları etkiliyor, duygulan-dırıyorsa onlar, insanlığın en temel, en değişmez, en can alıcı temasını yani aşkı işlemeyi başarmışlardır.

Bu parçanın I. cümlesinde belirtilenlerle ilgili ola-rak daha sonraki cümlelerde söylenenlerin tümü aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A) Karşı çıkan
B) Bir sonuca varmayan
C) Destekleyen
D) Olumlu ve olumsuz yönlerini belirten
E) Nesnel bakış açısıyla yaklaşan

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
“güzel” sözcüğü yüklemin anlamını etkileyen bir görevde kullanıl-mıştır?

A) Yine böyle, güzel bir yaz gecesinde gitmişlerdi oraya.
B) Güzel sesli üç genç Rumeli türküleri söyledi.
C) Hepsi de, yorulmak bilmeyen bu güzel insana im-renerek bakıyordu.
D) Böyle güzel bir fırsat bir daha elimize geçmeyebi-lirdi.
E) Oyunda rol alan öğrencilerin hepsi de güzel oy-nadı.

12.
Şereflikoçhisar’dan ötelere, Hirfanlı Barajı’na da git-
tik. Tatlı kıvrımlı yollardan, alın teri kokan tarlalar I II
arasından, köpek havlamaları, kaz sürüleri eşliğinde
köy sokaklarından geçtik. Birkaç çıplak tepe-vadi III
aştık. Sonra Hirfanlı Barajı’na ulaştık. İleride, bizden IV
uzaklaştıkça küçülen kayıklar vardı. V

Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinden önce betimleyici ögeler kullanılmamıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

13.
İlerlemiş yaşına karşın sağlıklı,I dinç görünen nine şöyle diyor:II “Sağlığımı;IIIişte bu soluduğum hava-ya borçluyum.IV” Ardından şunu da ekliyor: “Yayla-nın suyuyla yoğurduna da...V”
Yukarıdaki parçada, numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.​
14.
Balıkesir’den çıkıp Edremit’e yöneldiniz mi sizinle kaynaşır, bütünleşir doğa (I) Yamaçlarda koyu yeşil çamlar, aşağılarda açık yeşil çınarlar, kavaklar (II) Kekik kokulu, çam kokulu bir esinti yalar geçer bede-ninizi (III) Bir hışırtı, Şap Dağı’nın, Madra Dağı’nın derinliklerine çeker sizi (IV) Bir yunmuş arınmışlık duygusu uyanır içinizde (V)

Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde ötekilerden farklı bir noktalama işareti kullanılma-lıdır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.​
15.
Derneğimizin Çankaya’da 22 Ocak Pazartesi Günü I II III
saat 14.30’da yapılacak olan toplantısında siz değerli IV
üyelerimizi de
aramızda görmek istiyoruz. V

Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi-nin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.​
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-zukluğu vardır?
A) En zorlandığı dönemlerde bile benden hiçbir bek-lentide olmadı.
B) Bu iş, onun yeniden hayata bağlanmasını sağ-ladı.
C) Ailesinden uzakta olduğu yıllarda, sorunlarla baş etmeyi öğrendi.
D) Bu olaylardan sonra, yakınlarının değerini daha iyi anladı.
E) Bu yaşa geldi, yaşamını bir türlü düzene soka-madı.

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-zukluğu vardır?
A) Bu bölgede yetişen zeytinleri, kendi fabrikaları-mızda işleyerek kaliteli yağlar elde ediyoruz.
B) Kış biteli neredeyse iki ay olacak ama havalar hâlâ ısınmadı.
C) Bu tesisler, gençlerin hem spor yapmasına hem aynı zamanda sosyalleşmesine olanak sağlıyor.
D) Kış turizminin gelişmesi için kış sporlarına ağırlık vermek ve bu sporlara uygun tesisler kurmak ge-rekir.
E) Spor yapmak ya da hoşlanılan bir sanat dalıyla uğraşmak bireyi yaşama bağlıyor.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-zukluğu vardır?
A) Her gün biraz yem atarak kuşları buraya alıştırdı.
B) Bin yüz tonluk ağırlıktaki gemi Kilyos sahilinde karaya oturdu.
C) Masaya serdiği güzel örtü evin havasını değiştir-di.
D) Yedi saatlik yolculuğu hep uyuyarak geçirdi.
E) Elinde bir kilo kuru pastayla çıkageldi.


19.
(I) Karikatür hem düşündüren hem güldüren bir sanat dalıdır. (II) Çizgilerin dünyasında söz kaybolur, yerini düşünceye bırakır. (III) Anlatılmak istenen düşünce birkaç çizgi ile bir öykü duyarlığıyla yansıtılır kâğıda. (IV) Burada düşüncenin yoğunlaştırılmasını bütün bo-yutlarıyla görebilirsiniz. (V) Ülkemizde çok değerli çiz-gi ustaları var. (VI) Bunların adları saymakla bitmez.

Bu parça, düşüncenin akışına göre iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.​
20.
(I) Biz üniversitede şehircilik okurken, İstanbul’da ya-şamayı düşlerdik. (II) Çünkü başınızı nereye çevirir-seniz çevirin, proje yapacak bir alan, bir konu vardır İstanbul’da. (III) Tarihî kent dokusu, değişken ve dina-mik nüfusu, dönüşüme her an hazır yerleşim düzeniy-le şehircilik eğitimi için başlı başına bir uygulama ala-nı. (IV) Galiba edebiyatçılar için de öyle. (V) İstan-bul’a kim bilir neler yazarım hayaliyle gidip bir günlük bile tutamadan dönen ben, şehrin hayaliyle avunuyo-rum şimdi. (VI) Bir yanda romantizmle çıplak gerçek-liğin zıtlığını sergileyen, öte yanda eski ile yeninin sa-vaşını veren İstanbul, zengin bir esin kaynağı onlar için de.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.​
21.
Kendine güveni olmayan çocuklar, dünyayı korku-lacak bir yer olarak görürler, kaygılıdırlar. Bunlar, yapacakları işte başarıya ulaşacaklarına inanmazlar. Her türlü girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı- nı düşünürler. Böyle çocuklar için başarısızlıktan ve utançtan uzak durmanın en iyi yolu, hiçbir girişimde bulunmamak, hiçbir etkinliğe katılmamaktır. Bu ço-cuklar: “Çok çalıştım ama başarısız oldum.” demek-tense, “---- .” demeyi tercih ederler.

Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilme-lidir?
A) Geçen sefer başarılı olmuştum
B) Bunu denemeye bile kalkışmadım
C) Artık daha çok çalışacağım
D) Arkadaşlarım da üstesinden gelemedi
E) Yaptığım yanlışları gözden geçirmeliyim

22.
Öncelikle konuyu seçiyorum. Sonra onu nükteli bir dille, öğüt vermeden işlemeye çalışıyorum. Bunu yaparken çeşitli sorular soruyor ve bunların yanıtını okurun vermesini istiyorum.

Yazarın bu tutumu, okurla ilgili olarak aşağıdaki-lerden hangisini gerçekleştirmeye yöneliktir?
A) Eğlendirerek öğretme
B) Farklı bakış açılarıyla yüz yüze getirme
C) Düşünmeye, yorum yapmaya yönlendirme
D) Sanatta, kesin yargıların olamayacağını sez-dirme
E) Anlatılanların doğruluğunu gösterme


23.
Çocukluğumun kış sabahlarında karla kaplı pencere-lerin ak sessizliğine açardım gözlerimi. Dışarıya fır-lardım. Karın temiz serinliği ciğerlerime dolardı. Ahır-larda atlar, doğum bekleyen inekler… Her tahta par-çası bir kızak… Ayağın gömüleceği kadar yağmışsa kar, annem ekmek tahtasını elime tutuştururdu. Tah-taya yapışık hamur kırıntıları ancak kara sürtünerek temizlenirdi. Dönüşte kızağımı ayna gibi gören anne-min gözlerinde kar sevinçleri ışıldardı.

Bu parçada, yazarın çocukluk yıllarıyla ilgili ola-rak ne anlatılmaktadır?
A) Çocukluğunda yalnızlık çektiği
B) Hayvanları sevmeye o yıllarda başladığı

C) Her mevsimin kendine özgü güzelliklerinden ya-rarlandığı

D) Kendi yaptığı oyuncaklarla oynadığı

E) Kış günlerini nasıl geçirdiği

24.
Bir kişi ya da yapıt üzerindeki tartışmada, çoğu kez kendi düşüncelerimizi açıklarken karşımızdaki kişinin düşüncelerini küçümser, onu küçük düşürmeye çalı-şırız. Oysa bu, tartışma anlayışına sığmayan bir tu-tumdur. Şu da bir gerçek: Günümüzde yalnızca kimi-lerinin “gülünç” olarak nitelendirdiği düşünceler değil, her karşıt düşünce alaya alınıyor. Bence kendisi gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine saygı göstermemek, doğrudan doğruya düşünceye, sanata değer verme-mektir.

Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eleştiride nesnel davranmamanın ilişkileri bozdu-ğu
B) Herkesin öz eleştiri yapmasının zorunlu olduğu
C) Tartışmalarda yeni düşünceler ileri sürmek ge-rektiği
D) Düşünceleri saygı sınırları içinde tartışmak ge-rektiği
E) Genel kanıya aykırı düşünceleri savunmanın yanlışlığı

25.
Benim önceki şiirlerimde gerçekleştirdiklerim, çok ko-lay göze çarpan şeyler değildi. Nereye kadar? Son ki-tabıma kadar. Genellikle şairler, yaşlanmaya başla-yınca geçmişte yazdıklarına daha sıkı bağlanıyorlar, daha tutucu oluyorlar. Şiirlerinde değişiklik yapmama-yı yeğliyorlar. İşte bu son kitabımda ben öyle yapma-dım, bugüne dek yaptıklarımdan farklı bir şey dene-dim. Bu kitap, şiiri büyük ölçüde dilin olanaklarıyla, yalnızca dilin içinde kalarak denemek gibi bir yakla-şımla yazıldı. Bence bu önemli bir şeydi, ama ayırdı-na varılamadı.

Bu sözleri söyleyen şair aşağıdakilerin hangisin-den yakınmaktadır?
A) Son şiirlerini yazarken izlediği yolun fark edilme-yişinden
B) İlk dönem şiirlerindeki başarısının kabul edilme-mesinden
C) Son yapıtında kolay anlaşılır şiirler yazmasının eleştirilmesinden
D) Şiire getirdiği yeniliklerin önemsenmemesinden
E) Şiirinde sık sık yaptığı değişiklikler nedeniyle okuyucularını yitirmesinden

26.
Bir şeyi beklemenin güzelliğini öğrendim. Yaşanan en güzel şey bile, bekleme sürecinin değerine ulaşa-maz bence. Çünkü heyecan dolu bir eylem olan bek-lemenin büyülü bir güzelliği vardır. Sonuca ulaşılınca bu büyü uçup gider. Yaşanan her şeyde belli belirsiz bir düş kırıklığı olması bundandır belki.

Bu parçada beklemeyle ilgili olarak anlatılmak is-tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Umulanın her zaman gerçekleşmediği
B) Sabırlı olmayı gerektirdiği
C) Yaşamımızı yönlendirmede payının olduğu
D) İnsanı, geride kalan yıllar üzerinde düşündür-düğü
E) Mutluluk verici şeyleri beklemenin onları yaşa-maktan daha güzel olduğu


27.
Kitap fuarlarında ya da kitabevlerinde çok karşılaşmı-şımdır: Efendiden bir adam, yaklaşıp imza ister. Ya karısı içindir, ya kızı, ya da annesi… “Kitap okumayı çok sever, edebiyata bayılır.” der. Ben de hemen sorarım: “Siz hoşlanmaz mısınız kitap okumaktan?” Yanıt, hemen her zaman aynıdır: “Hoşlanmaz olur muyum, ama başımı kaşıyacak vaktim yok.” Böylesi kişilerin yapacak o kadar çok önemli işi vardır ki, on-lar, zamanlarını kitap okuyarak harcayamazlar. Çün-kü onlara göre, edebiyat olmasa da olur. Ancak boş zamanı olan insanların göze alabileceği bir eğlence, takıp takıştırabileceği bir süstür edebiyat. Yaşam kav-gasında vazgeçilmez olan görev ve ödevlere öncelik tanınması gerektiğinde, hiç duraksamasız gözden çı-karılabilir.

Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden ya-kınmaktadır?
A) Kitap imzalatmaya gelenlerin saygılı davranma-masından
B) İnsanların türlü bahanelerle okumaya zaman ayırmamasından
C) İnsanlara okuma sevgisi kazandırmanın güçlü-ğünden
D) Sanat değeri taşıyan yapıtların yaygınlaşmasının engellendiğinden
E) Kitap okumada erkeklerin kadınlar kadar seçici olmamasından

28.
Bu resim sergisini gezerken gördüğüm her tablodan anlatılmaz bir tat aldım. Bir şiir okuyan, bir ezgi dinle-yen insan neler duyar, neler düşünürse ben de onları duydum, onları düşündüm. Tabloların bazılarında bi-çimle renkler arasında uyum, bazılarında da daha ni-ce yıllar sürecek olan bir çekişme var. Ben bu tür tab-lolarda biçimin her zaman için önde olması gerektiği-ni düşünüyorum. Rengin en baştan çıkarıcı, en güzel kullanılmış olduğu bir tabloda bile…

Bu parçaya göre, sergideki resimleri gören kişinin düşünceleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-si söylenemez?
A) Renklerle, istenenin gereği gibi anlatılamadığına inanmaktadır.
B) Resimlerin kişide estetik hazlar uyandırdığını düşünmektedir.
C) Renklerden çok biçime önem verdiğini belirt-mektedir.
D) Çeşitli sanat dallarının kişide benzer etkiler ya-rattığına inanmaktadır.
E) Tabloların farklı nitelikler taşıdığını düşünmek-tedir.

29.
Gazetecilikte kimi kurallar vardır: dürüst olmak, dost-larınla ya da başkalarıyla olan ilişkilerini yazıya yan-sıtmamak, soracağın soruların nerede başlayıp nere-de biteceğini bilmek… Bunları öğrenmeden yazdığın yazılar, bana göre, gazetecilikle bağdaşmaz. Ben kimse için, yazmasın, demiyorum. Ama gazeteciliğe hevesli misin, öyleyse işin mutfağına gir; biraz araştır, oku, bu mesleğin inceliklerini öğren.

Bu parçada gazetecilik yapacaklara önerilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Özel yaşamın gizliliğini korumak
B) Mesleğine özgü temel bilgileri edinmek
C) Doğruluktan ayrılmamak
D) Haberleri hazırlarken seçici davranmak
E) Neyi, hangi amaçla yazacağını önceden belir-lemek

30.
Okunacak o kadar çok şey, görülecek o kadar çok yer var ki çalışırken, onlara ayırmam gereken zamanı kul-lanarak kendime haksızlık ediyormuşum gibi geliyor. Çünkü genel yayın yönetmenliği, bir sürü ayrıntı de-mek. Çalışanların sorunlarıyla ilgilenmek demek. “Ba-na ne!” diyerek genel yayın yönetmenliği yapılamaz. Çalışanların ailelerinin dertleri bile senin dertlerin olu-yor. Sonra bir sürü iş var, onlara da eğilmek gerek. Haberi kaç sütunda verelim? Promosyon olarak ne verelim? Bunlar, benim bundan sonraki yaşamımda oturup da uğraşmak istemediğim şeyler. Çünkü oku-mak istediğim kitaplar, görmek istediğim filmler, tiyat-rolar, gitmek istediğim yerler, sohbetine doyamadığım dostlar ve yaşayacağım sevgim var.

Bu sözleri söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıdaki-lerden hangisi söylenemez?
A) Kendi işiyle ilgili birtakım kararlar alması gerek-tiğini düşünmektedir.
B) Ömrünün kalan bölümünde dilediği şeyleri yap-mak istemektedir.
C) Ağır yaşam koşulları nedeniyle çok yorulduğun-dan yakınmaktadır.
D) İş yaşamının özel yaşamı engellediğinden söz etmektedir.
E) Birlikte çalıştığı kişilerin sorunlarıyla ilgilenmek zorunda olduğunun farkındadır.


1. D
2. A
3. E
4. C
5. C


6. D
7. A
8. B
9. E
10. A
11. E
12. D
13. C
14. B
15. C
16. A
17. C
18. B
19. D
20. D
21. B
22. C
23. E
24. D
25. A
26. E
27. B
28. A
29. D
30. C
 
Son düzenleme:
Geri
Üst