Ağlamanın ruhi yani ruhsal ve bedensel etkileri vardır. Ağladığımızda bedenimiz ve ruhumuzda değişiklikler olurken hem de insanlarla olan ilişkilerimiz de değişir.
Bedensel bir etkisi tesbit edilememiştir. Tansiyon ve kalp rahatsızlıkları etkisi olmamıştır.
Mesela bir nedenle ağlayan kişinin ağlamayanlara göre üzüntüleri daha derin ve uzun olduğu görülmüştür. Bu nedenle ağlamak doğrudan rahatlatıcı değildir. Sık ağlayan kişiler tam rahat olmadığına göre ağlamak insanı nasıl rahatlatıyor peki?
Ağladığınızda etrafımızda ilgi çektiği de bir gerçek. Çevremizdeki insanlar bizlere destek olma çabasında olurlar. Çevremizde yardımcı olan kişiler sayesinde yalnızlık hissi de giderilmektedir.
Ağlamayı incelediğimizde bebeklerde, çocuklarda ve yetişkinlerde bir kayıptan dolayı olur. Bebek ağlamasında annesi kucağına alıp baktığında kayıptan kurtulduğu için bebek ağlamayı keser. Çocukluğumuzda anne ve babalarımızın isteklerimizi yaptıklarında ağlamamız kesilir. Yetişkinlerde ise bir yakını kaybettiğinde isyan niteliğindedir ağlamak. Kaybettiğinin üzüntüsü ve isyanının etkisidir bu. Ağlamanın bastırılması ise ayrılığı kabullenmenin göstergesidir.
Ağlamak istenilen bir konfor değildir. Ağlamak için nedeni oluşması gerekmektedir.
Uzlaşma veya birleşme olmadığı durumlar da sessiz ağlamalardır. Eski sevgilisini birisi ile gördüğünde, bir yakının kanser olduğunun haberi ile olan ağlamalardır. Umutsuz,çaresiz durumları ağlamasıdır. Kayıp artık olacak kabullenmesidir. Bu sessiz ağlama çevremizdekileri daha çok etkiler. Çevredeki insanların tepkisi destek veren güzel sözler, el tutulması gibi tepkiler olur. İsteğinin yerini tutmaz ama ben senin yanındayım hissi verir ağlayan kişiye.
Sessiz sessiz ağlama sonrası kişi sessizliğe vurur. Umut bittiğinin halidir. Arkasından depresyon ve içe çekilme gözlenir. Ama bunun devamında yeni bağlanmalar oluşur.
Ağlamanın bastırılması ise çok daha tehlikelidir. Ağlamanın olmayışı yardımı ret etmektir. Bu durum alkol, uyuşturucu kullanımını ve intihara kadar sürüklenebilir.
Ekseri insanlar sevinçten de ağlarlar. Bunun nedeni de kayıba kavuşulmasındandır. Beklediğiniz kişinin gelmesiyle ağlamanız ya da ödül kazandığınız yarışmada ağlamakta kayıp olana kavuşmanızdandır. Yine ana tema kayıptır. Öfkeden ağlamakta güçsüz olmanın belirtisidir.
Yapılan araştırılmalarda ağlayan kişi kim olursa olsun karşısındaki kişilerde yardım isteği oluşur ve bazen de kendisinde de onun ağlamasından dolayı ağlama duygusu oluşur.
Bazen de ağlamamıza kızarız. Çünkü ağladığımız kayıp önemini kaybetmiştir. Kendi benliğimizi düşüncesi daha belirginleşmiştir.
Ağlamak başkalarının bizlerin yardımına koşmasını sağlar. Kişiler arasında bağlantıyı güçlendirir. Fakat işyeri haricinde…
Ağlamak sessiz çığlık olsun fark etmez! Hayatımızın sürmesi için gereklidir.
Merak etmeyin gözyaşlarımız hiçbir zaman boşa gitmez…
