Akut romatizmal ateş (ARA)

Uzman SühaN

Administrator
Akut romatizmal ateş (ARA)
Romatizmal ateş, bakterilerin neden olduğu farenjitten 1-2 hafta sonra ortaya çıkan, vücudun birden fazla bölgesini tutan, ani başlayan bir hastalıktır. Vücut bağışıklık sistemi de bu hastalıktan oldukça olumsuz etkilenir. Akut romatizmal ateş, genç yaşta görülen kalp hastalığının en sık nedeni olduğu için oldukça önemlidir. Çünkü romatizmal kalp hastalığı 40 yaşından önce görülen kalbe bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sıradadır. Bu hastalığı geçiren bir kişi, tekrar bu hastalıkla karşılaşabilir. Eğer ARA, tekrar geçirilirse bu, ilk hastalıktan daha şiddetli ve problemlidir.


Akut romatizmal ateş, 5-15 yaş arası hastalığı olarak kabul edilmektedir. En sık bu yaş aralığında görülmektedir. Beş yaşın altında nadir görülen bir hastalıktır. Çünkü 5 yaşın altındaki çocuklarda bu hastalığa neden olan mikroorganizmayla karşılaşma ihtimali oldukça düşüktür. Yapılan çalışmalar ARA’nın gelişmiş olan ülkelerde sıklığının azaldığını göstermektedir. Fakat gelişmekte olan ülkelerde henüz böyle belirgin bir azalma yoktur. Her yıl ortalama 15 milyon yeni ARA vakası ile karşılaşılmaktadır.



01.jpg






Bu hastalıkta genetik bir yatkınlık olduğu düşünülmektedir. Fakat bu durum tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır. Yapılan çalışmalarla bu hastalığa duyarlı olan genetik yapılar üzerinde durulmaktadır. Ailesinde ARA olan kişilerin bu hastalığa daha yatkın olduğu bilinmektedir.

ARA’NIN BELİRTİLERİ, ANA KRİTERLERİ VE DİĞER KRİTERLER



Akut romatizmal ateşin major ve minör olmak üzere bazı kriterleri vardır. Bu kriterler hastalığın tanısını koymaya yardım eder. ARA’nın major kriterleri şunlardır.

Gezici poliartrit: Hastalığın en sık karşılaşılan bulgusudur. Artrit, eklem iltihabı anlamına gelir. Gezici poliartrit denmesinin sebebi farklı zamanlarda bir çok eklemde ortaya çıkmasından dolayıdır. Ayak, el, diz gibi büyük eklemler sık tutulur. Tutulan eklemi kullanmak zorlaşır ve o yerde ağrı, kızarıklık, şişlik şeklinde ortaya çıkar. Eklemde hasar meydana gelebilir.
Perikardit, Endokardit, Miyokardit: Hastalığın çok önemli bir bulgusudur. Kalbi etkilediğinin bir göstergesidir. Kalp kaslarının ya da kapaklarının tutulması sonucu gelişir. Kalp yetmezliğinden, kalp kapağı rahatsızlıklarına kadar bir çok belirti ile görülebilir. Bulgusu kalbin tutulan yerine göre değişir.
Deri altı nodüller: Dirsekte ve el bileğinde sıklıkla görülen sert, hareket ettirilebilen, ağrısız kitlelerdir.
Döküntüler: Ortası beyaz etrafı pembe-kırmızı renkte, genelde deri altı nodülleriyle birlikte bulunan, kaşıntı yapmayan tarzdadır.
Syndenham koresi: Bu bulgu sinir sistemini etkileyen istemsiz hareketlerdir. Sakarlık, ellerde, yüzde istemsiz hareketler şeklinde genellikle kızlarda görülen bir durumdur.
ARA’nın minör kriterleri

Ateş
Halsizlik
Karın ağrısı
Boğaz kültüründe bakteri pozitifliği
Çekilen EKG’de kalp anomalisi saptanması
Kan tetkikinde lökosit ve sedimentasyon artışı
ARA NASIL TEŞHİS EDİLİR?

ARA’nın teşhisi için bir kaç hafta önce geçirilmiş bir boğaz enfeksiyonu olmalıdır. Bu sıklıkla farenjittir ve yapılan boğaz kültüründe bu hastalığa neden olan bakteri saptanmalıdır. Ayrıca eklemlerde ağrı görülür. Bu ağrı gezici tarzda olabilir. Yani hep aynı eklem ağrımayabilir, değişken olabilir. Hastalarda sürekli bir ateş vardır. Bu hastalığın teşhisini koymak için yukarıda belirttiğimiz bulgulardan yalnız 2 major veya 1 major ve 2 minör bulgunun birarada olması gerekir.

Romatizmal ateş, tıpta eklemleri yakalayan kalbi ısıran olarak adlandırılmaktadır. Böylece kalbe olan hasarına dikkat çekilmiştir.

ARA TEDAVİSİ

Öncelikle alınması gereken bazı genel tedbirler vardır. Hastalığın aktif olduğu dönemde yatak istirahati gereklidir. Yatak istirahatine ateş, sedimentasyon normale dönüp, kalp hızı dakikada 100’ün altına inene kadar devam edilmelidir. Çekilen EKG’de bozukluklar düzelmiş olmalıdır. Ayrıca beslenmeye dikkat edilmeldir.

Tıbbi tedavide ise salisilatlar kullanılır. Hastalığın seyrinde pek etkili değildir. Ateşi düşürmekte, eklemlerdeki ağrıyı ve şişliği azaltmakta oldukça etkili ilaçlardır. İlaç kesildikten sonra şikayetler tekrar başlarsa, ilaca yeniden başlanmalıdır.

Kullanılan ilaçlardan biri sodyum salisilattır. Erişkinlerde kullanılır. Bulantı, kusma, sindirim sisteminde kanamalara neden olabilen yan etkileri vardır. Yan etkilerini azaltmak için yemekten sonra, antiasid veya sütle birlikte verilmelidir. Kalp yetmezliği olanlarda bu ilaç kullanılmaz.

Diğer bir ilaç ise aspirindir. Çocuklarda ve erişkinlerde kullanılabilir. Yüksek dozlarda alınırsa solunum derinliğinin artmasına yol açar. Bazı enfeksiyon durumlarında penisilin verilebilir. Ağır vakalarda ise kortikosteroid türü ilaçlar karditte iyileşmeyi sağlamak için verilir. Fakat kalp kası zedelenmesini pek önleyemezler. Eğer kalp yetmezliği oluşmuşsa, digital, bu vakalarda diğer kalp yetmezlerindeki gibi etkili değildir. Ritm bozukluklarına yol açabilir. Çok dikkatli verilmelidir.

Bütün bu ilaçların ne kadar dozda, ne kadar süreyle alınacağı mutlaka doktor tarafından belirlenmelidir. Yoksa tehlikeli yan etkilere yol açabilir.

ARA NASIL SEYREDER?

Çocuklarda ilk atak meydana geldikten sonra 5 yıl içinde tekrarlama olasılığı sıktır. 5 yıldan sonra tekrarlama ihtimali düşüktür. Hastalığın aktif olduğu dönemde ölüm oranı %1-2 dolayındadır. Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, perikard iltihaplanması durumunda hastalığın seyri kötüdür. Gençlerin 1/3’ünde ilk ataktan sonra kalp kapaklarında hasar tespit edilir. En sık tutulan kalp kapağı mitral kapaktır. 10 yıl sonra yaşayanların 2/3’ünde kapak hasarı tespit edilir. Mitral yetmezlik daha çok erişkinlerde görülür. Aort yetmezliği ise çocuklarda daha sıktır.
 
Geri
Üst