anaokulu seçerken bunlara dikkat

PeLiNiM

Yeni Üye
Üye
anaokulu seçerken bunlara dikkat
anaokulunun fiziksel özellikleri
Çocuğun ilkokul yaşamını da yakından ilgilendiren anaokulunun hangi kıstaslara göre belirlenmesi gerektiğini ve okul öncesi eğitimle ilgili anne babaların merak ettiklerini inceleyelim istedik.:)

Anaokuluna başlama yaşı ne olmalı?
Çocukların psikolojik ve sosyal gelişimleri açısından anasınıfına başlama yaşı 4-5 olmalıdır, "hayır"cı dönemlerini, benmerkezci yaklaşımlarını yavaş yavaş bırakabilmesi, arkadaş ortamına ve evden farklı bir yaşam alanında annesinden ayrı zaman geçirebilmesi için çocuğun yeterli olgunluğa sahip olması gerekmektedir. Ayrıca bazı basit ihtiyaçlarını giderebilecek fiziksel yetkinliğe de sahip olmaları gerekir.

Anaokulu eğitimi neden önemlidir?
0-6 yaş çocukların beyin gelişimde önemli yer tutar. 6 yaşına gelmiş bir çocuğun beyni büyük ölçüde yetişkin bir bireyin beyin ölçüsüne gelmiştir. Çocuğun bir bütün olarak 0-6 yaş gelişimini iki parçada değerlendiren uzmanlar 3-6 yaş arasındaki çocuğun bir önceki döneminden edindiği bilgiler ve yeterli uya¬ranlarla fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak oldukça hızlı geliştiğini belirtiyorlar.

3-6 yaş çocuğu neler yapabilir?
3 yaşını dolduran çocuklar hem fiziksel hem de zihinsel özellikleri bakımından oldukça gelişmiş durumdadır. El becerileri oldukça gelişmiştir. Kalem kullanmaya, çizgiler çizmeye başlarlar. Dış dünyaya ve olgulara ilişkin sorular sorarlar ve çok meraklıdırlar. Sosyal anlamda çok gelişmiştirler. Başka çocuklarla bir arada olmaktan keyif duyarlar. Benmerkezçilik daha da azalmış olduğu için grup oyunlarında daha az sorun yaşarlar. Kendi isteklerinin yerine getirilmesi konusunda ısrarcı olduğunda grup tarafından kabul görmediğini fark etmeye başlar. Ayrıca zihinsel gelişimi için çocukların sorularına uygun ve doğru yanıtlar bulmaları, öğrenme isteklerinin kırılmaması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca bu dönemde çocukların çok hareketlenirler ve tehlikelere maruz kalma olasılıkları da artar.

5 yaşına gelen çocuklar artık yetişkine çok daha az ihtiyaç duyar hale gelmişlerdir. Bu dönemde anne-baba-nın görevi çocuğun tüm yetenek ve ilgilerinin gelişmesine fırsat vermek ve onun otonomisini tamamıyla destekleyerek yaşına uygun sorumluluklar almasını sağlamaktır. Bu nedenle giyinme, temizlik vb gibi kendi özbakımının neredeyse tamamını kendi karşılamalı ve oda toplamak, eşya yerleştirmek, yemeğin hazırlanmasına toplanmasına yardım vb gibi evde bazı görevleri olmalıdır. Bu çocuğun kendine güvenmesi, değerli ve önemli hissetmesi açısından çok önem taşımaktadır.

Bu dönemde çocukların ilgilerinde de artış olur. Kitaplar, resim, müzik, doğa daha fazla ilgilerini çekmeye başlar ve birçok şeyi keşfetmek için deneyler yapmak isterler. Meraklarını gidermelerine olanak veren deneyimler sunmak ve resim malzemeleri almak, değişik müzik aletleriyle tanışmasına fırsat vermek gerekmektedir.

6 yaş, çocuğun bebeksi özelliklerden neredeyse tamamen kurtulup mantıklı ve realist olmaya başladığı bir dönemdir. Bu dönemde çocuk anne-babasının birçok duygu ve düşüncesini paylayabilecek ve onlarla fikir alışverişinde bulunabilecek olgunluktadır. Hem anne-babasıyla arkadaş olabilir ama bir yandan da disipline ve kontrole ihtiyaç duyar. Sorumluluk alabilir. Evdeki ve okuldaki kurallara uyabilir. Kendini tanıma ve kanıtlama ihtiyacındadır, Bu nedenle başardığı ve çabaladığı konularda onu desteklemek ve ödüllendirmek olumlu yönlerini pekiştirmek açısından önem taşır. Arkadaşlık çok önemlidir. Sık sık yaşıtlarıyla birlikte olmak ister. Değişik sosyal ortamlara ihtiyaç duyar.

Anaokulu çocuğa neler kazandırır?
Çocuk için önemli bir sosyal deneyim olan anaokulu, onun için bir düzen içinde grup halinde hareket etmeyi, sabretmeyi öğrendiği bir yerdir. Her ihtiyacının hemen karşılandığı ve kendi
isteklerine göre davrandığı evinden farklı olarak bir düzen içinde yaşamaya attığı ilk adımdır. Belli saatte yatmayı kalkmayı, yemeyi ve günü planlamayı öğrenmeye başlar. Düzenli ve sürekli arkadaşları olur. arkadaşlığın ve paylaşmanın önemini öğrenmeye başlar. Anne babanın dışında hayatında önemli yeri olacak insanlarla iletişim kurmaya başlar. Bu iletişimi nasıl sürdürmesi gerektiğinin ilk deneyimlerini yaşamaya başlar. Sorunlarla nasıl mücadele etmesi gerektiğini deneyimler. Yaşayarak, deneyerek öğrenme fırsatı elde eder.

Yuvada her türlü bilgi grup halinde ve çocukların tüm duyularına hitap edecek tarzda verildiğinden, evdeki düzensiz ve parça parça öğrenmeden farklıdır. Sistemli ve bir plana göre verilen eğitim daha kalıcı ve çocuğu düşünmeye yönelten bir eğitimdir. Bu çocukta sürekli ve yeni şeyler öğrenme ve öğrendiklerinden mutlu olma duygusu uyandırır.

Yapılan araştırmalar anaokuluna giden çocukların daha sonraki okul yıllarında daha aktif ve başarılı olduklarını, ilkokulda okula adaptasyon konusunda daha az sorun yaşadıklarını göstermektedir.

Anaokulu ne gibi özelliklere sahip olmalıdır?
Anaokulu ve yuvaların çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimlerini ve dil gelişimlerini destekleyici bir program uygulamaları ve bu programı uygun koşullarda sunmaları gerekmektedir.

Çocukların tüm gelişim alanlarını destekleyen bir program hazırlanmalı ve bu program çocukların keyifle ve ilgilerini çekebilecek şekilde takip etmelerini sağlayacak bir içerikte hazırlanmalıdır.
Çocuklar hem eğlenmeli, hem öğrenmeli hem de yeni ilgi alanları bulmalıdırlar. Öğrenirken eğitim hayatlarının temeli olan birlikte hareket edebilme, grupla birlikte karar alabilme, sıra bekleme, kendini grup içinde ifade edebilme, ihtiyaçlarını ifade etme, belirlenen kuralları öğrenme ve bu kurallara sınırlara uyma gibi becerileri kazanmaları da önemlidir.

Programın uygulanması aşamasında yuva personelinin deneyim ve eğitimleri de çok önemli olmaktadır. Anaokulunda daimi bir pedagog veya çocuk gelişimi konusunda deneyimli bir psikologun bulunması yuva seçiminde birinci koşul olmalıdır.

Temizlik ve fiziksel ortam zaten anne-babaların dikkat ettikleri ve fark etmekte zorlanmadıkları özelliklerdir. Burada da dikkat edilmesi gereken şey fizik ortamın nasıl düzenlendiğidir. Örneğin çocuklar hangi aktivite sırasında nerede bulunuyorlar? Bu ortamlar o aktivitenin rahatça gerçekleşmesi için uygun ortamları mı? (örneğin boya yapılan yerde zeminin halı olması hem çocukların rahatı hem de hijyen açısından uygun olmayabilir) Merdivenler ne kadar korunaklı? Bahçe ve bahçedeki oyun malzemeleri tüm çocukların kullanımına açık mı ve çocuk sayısına oranlandığında yeterli mi? Oyuncak çeşitliliği var mı? Hangi malzemeler kullanılıyor? Boyalar vs çocukların ağzına almaları durumunda zararlı olabilecek nitelikte mi? Oyuncaklar ve diğer eğitim malzemeleri gerçekten kullanılıyorlar mı? Serbest oyun zamanlarında ve bahçe saatinde çocuklarla ilgilenen personel sayısı da önemlidir. Çünkü çocuklar açık alanda daha hareketli olmakta ve zarar görme olasılıkları artmaktadır. Bu nedenle bahçe saatlerinde ve hareketli oyunlar sırasında normalde var olan öğretmen ve eğitimci sayısının takviye edilmesi önemli olmaktadır.

Çok önemli bir konu da sınıf mevcududur. Okul öncesi sınıflar 3 yaşta 10-12 civarı olmalıdır. Daha fazla sayıda çocuk için tek öğretmen yeterli olmamaktadır. 4 ve 5 yaş grubunda bu sayının biraz daha üzerine çıkılabilir
 
harika ve gerçekten çok yararlı bilgiler bunlar..bence anneler çok dikkatli bunları okumalılar.emeğine sağlık arkadaşımm..
 
Geri
Üst