Anday'ın Günlükleri
Şair ve yazar Melih Cevdet Anday’ın 1976-1979 arasında defterine düştüğü notların Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ikisi hariç tamamı ilk kez okurla buluşacak.
Anday, eşi Suna Hanım’a ölümünden sonra bu defterin tamamının yayımlanmasını vasiyet etmiş.
Vasiyet, bugün Everest Yayınları’nca yerine getiriliyor. Günlükleri yayına hazırlayan Sevengül Sönmez, bu defterdeki notların Anday’ın denemelerinin taslakları olarak okunabileceğini, bu şekilde okurun Anday’ın “okuma ve düşünme izleği”ne tanıklık edeceğini belirtiyor.
Günlüklerin en önemli özelliği, şiiri hakkında konuşmayı sevmeyen Anday’ın yazım sürecine dair ipuçları içermesi. İlginç bir nokta ise Anday’ın notlarını Arap alfabesiyle tutması. Bunları Latin alfabesine Emre Taylan çevirmiş. Okurlar kitapta günlükleri destekleyen ekler de bulacak. Bunların arasında Anday’ın fotoğraflarının yanı sıra günlüklerde adı şair kimliğiyle geçen Bülent Ecevit ile mektuplaşmaları yer alıyor.
Şubatta raflarda
Şubat aynda raflarda yerini alacak bu kitap, Anday’ın edebiyatının sahne arkası olarak okunabilir. Burada Anday’ın “Raziye” romanını ikinci baskıda nasıl değiştirdiği de var; yeşil rengi seçmekte zorlanması, Salah Birsel’in “Kuşları Örtünmek” adlı kitabını oklurken yeşilin bu kadar çok çeşidi olduğunu öğrenip şaşırmakta haklı olduğu görmesi de... 1979 yılı ise çoğunlukla geçirdiği depresyondan düştüğü notlarla dolu. </B>
'Günlükler’den notlar
“... Bizde şiir eleştirisi yok gibi; bütün eleştirmenler romanları, hikâyeleri eleştiriyor. Eleştirmenlerimiz solcu ve bunlar eleştirmeyi yapıtın sosyal içeriğinden çıkarma yolunu biliyorlar yalnızca”
“... Politika gazetesinin yazı işleri müdürünün odasında Arif Damar ozan arkadaşıyla Münevver’i değil Piraye’yi tutmak gerektiğini, çünkü birincisinin Nâzım Hikmet’i şiire, ikincisinin partiye çektiğini konuşuyormuş. Ben, Nâzım için böyle tartışmayı gereksiz bulurken şimdi bir de onun iki kadınını mı ilericilik-gericilik için ölçü olarak alacağız?”
“...Bülent Ecevit, yalnızca şiirle uğraşan birçok ozandan daha iyi ozan. ”
“... Eşcinselliği savunanlar, karşılarındakini gayri medeni bir durumda bırakmak istemektedirler. (...) Anlayış gösteremem, ben böyle bir ilişkinin var olduğuna uzun zaman inanamamışımdır. Hâlâ uydurma sanıyorum.”
Milliyet
Anday, eşi Suna Hanım’a ölümünden sonra bu defterin tamamının yayımlanmasını vasiyet etmiş.
Vasiyet, bugün Everest Yayınları’nca yerine getiriliyor. Günlükleri yayına hazırlayan Sevengül Sönmez, bu defterdeki notların Anday’ın denemelerinin taslakları olarak okunabileceğini, bu şekilde okurun Anday’ın “okuma ve düşünme izleği”ne tanıklık edeceğini belirtiyor.
Günlüklerin en önemli özelliği, şiiri hakkında konuşmayı sevmeyen Anday’ın yazım sürecine dair ipuçları içermesi. İlginç bir nokta ise Anday’ın notlarını Arap alfabesiyle tutması. Bunları Latin alfabesine Emre Taylan çevirmiş. Okurlar kitapta günlükleri destekleyen ekler de bulacak. Bunların arasında Anday’ın fotoğraflarının yanı sıra günlüklerde adı şair kimliğiyle geçen Bülent Ecevit ile mektuplaşmaları yer alıyor.
Şubatta raflarda
Şubat aynda raflarda yerini alacak bu kitap, Anday’ın edebiyatının sahne arkası olarak okunabilir. Burada Anday’ın “Raziye” romanını ikinci baskıda nasıl değiştirdiği de var; yeşil rengi seçmekte zorlanması, Salah Birsel’in “Kuşları Örtünmek” adlı kitabını oklurken yeşilin bu kadar çok çeşidi olduğunu öğrenip şaşırmakta haklı olduğu görmesi de... 1979 yılı ise çoğunlukla geçirdiği depresyondan düştüğü notlarla dolu. </B>
'Günlükler’den notlar
“... Bizde şiir eleştirisi yok gibi; bütün eleştirmenler romanları, hikâyeleri eleştiriyor. Eleştirmenlerimiz solcu ve bunlar eleştirmeyi yapıtın sosyal içeriğinden çıkarma yolunu biliyorlar yalnızca”
“... Politika gazetesinin yazı işleri müdürünün odasında Arif Damar ozan arkadaşıyla Münevver’i değil Piraye’yi tutmak gerektiğini, çünkü birincisinin Nâzım Hikmet’i şiire, ikincisinin partiye çektiğini konuşuyormuş. Ben, Nâzım için böyle tartışmayı gereksiz bulurken şimdi bir de onun iki kadınını mı ilericilik-gericilik için ölçü olarak alacağız?”
“...Bülent Ecevit, yalnızca şiirle uğraşan birçok ozandan daha iyi ozan. ”
“... Eşcinselliği savunanlar, karşılarındakini gayri medeni bir durumda bırakmak istemektedirler. (...) Anlayış gösteremem, ben böyle bir ilişkinin var olduğuna uzun zaman inanamamışımdır. Hâlâ uydurma sanıyorum.”
Milliyet
