Aşk ve Nefret Çorbası

[UzakMavi]

sana ne zaman yazsam,
amacım derli toplu cümleler ,
sanatlı söyleyişler kurmak olmadı hiç bir zaman.
içimden fırladılar ,
yanyana dizildiler ,
aniden oluşuyordular..
ne zaman senden uzakta bir bankta oturuyor olsam ,
gizliden gizliye kendimle konuştuklarımmış aslında bunlar.
yüzüne söyleyemediğim zamanlarda farkettim bunu.
haklıydılar
siyahla beyaz dediler bize..
haklı mıydılar ?

ne bir filmden aynı tat aldık ,
ne de aşka dair fikirlerimiz uyuşurdu..
zıtlıktan geberecektik..

cevabını veremeyiz
ızdırapsa eğer,neden noktalamadığımızın..
veremeyiz bir cevap
aşksak,
neden gül gülistan olamadığımızın..

bende olmayan birşeyler vardı sende..
sende olmayanlarsa bende..
bu yüzden caziptik belki birbirimize..

nasıl birşeydi bu
şu kainatın içerisinde
en çok beni severdin
en çok benden nefret ederdin

bende öyle..

aşk ve nefret çorbası gibi...
.....

benden kaçarken
bilmediğin şehirlere attın kendini..
tenine yabancı yataklarda
uyurken,
beni arzuladın..
benden kaçarken,
yine bana yakalandın..

bilmediğim şehirde yeşermiş adam..
biz seninle buz gibi odaları ısıtırdık bilirsin
ama bir türlü
aramızdaki buzları eritemezdik..

kokusunu bildiğim adam..
elleri pamuktan adam..
gözlerinden yıldız tozları yağdır üzerime...

belkide bugüne kadar yaptığımız en iyi şey
birbirimizi değiştirmek olmadı..
sen hep sen kaldın..
bense olduğum gibi..
sadakatimizden şüphemiz olmadı şükür ki.
hep benim kaldın.
bense kadının.