Atatürk'ün futbolla ilgili anısı

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Atatürk'ün futbolla ilgili anısı
atatürkün sağlıkla ilgili anıları atatürkün cumhuriyetle ilgili anısı cumhuriyetle anıları atatürk ün futbolla sözleri futbol
Büyük ATATÜRK’ün futbolla ilgili bir anısını en yakın arkadaşlarından Kılıç Ali’nin oğlu olan, devrinin ünlü futbolcusu Gündüz KILIÇ yıllar sonra kaleme aldığı ve bir gazetede yayınlanan yazısında tatlı bir üslup içinde şöyle dile getirmiş. ATATÜRK yakın arkadaşı Kılıç Ali’nin evine bir ziyaret için uğradığında, evde başka kimse bulunmadığı için Gündüz KILIÇ tarafından ağırlanmıştı. Bundan sonrasını rahmetli Gündüz KILIÇ’tan nakledelim.
...ATATÜRK şerbetini yudumlarken 'Gel şöyle oturda seninle konuşalım biraz' dedi ve bana karşısındaki koltuğu gösterdi. Oturdum ama inanın içimin yağları eridi.İşin asıl zor tarafının bundan sonra başlayacağını hissediyordum. Çünkü ATATÜRK’ün özellikle gençlere değişik zeka soruları sorarak onları imtihan etmekten pek hoşlandığını biliyordum. Mahçup olma korkusu bütün benliğimi sarmıştı. Fakat çok şükür sorduğu soru korktuğum türden olmadı.

O sıralarda Milli futbol takımımız Halk Evleri Takımı adı altında Rusya’da 5-6 maç yapmıştı. Maçların çoğunda fena sonuçlar alınmıştı. Yaşımın pek genç olmasına rağmen, ben de kadroya alınmıştım. Ülkesinde olup biten her şeyle ilgilenen ATATÜRK’ün Rusya yenilgileri de gözünden kaçmamıştı.

İlk sorusu 'Neden yenildiniz?' oldu. Kem küm ederek bir şeyler söylemeye çalıştım. ATATÜRK pek üstelemeden ikinci sorusunu sordu. 'Peki bu yenilgiler seni çok üzdü mü?' dedi. Son derece üzüldüğümü anlatmaya çalışırken, bir el hareketiyle beni susturup kendi konuştu: 'Dünyada yenilmeyen kimse, yenilmeyen ordu, yenilmeyen takım, yenilmeyen kumandan yoktur. Yenildikten sonra üzülmekte tabiidir. Ancak, bu üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. Yenilen hemen toparlanmalı, kendini yeneni yenmek için olanca gücüyle, azmiyle çalışmalıdır' dedi.

Sonra futbolun nasıl oynandığını anlatmamı istedi. Hemen kağıt kalem aldım, oyun sahasını çizerek o zamanki deyimiyle, müdafileri, muavinleri ve muhacimleri yerlerine yerleştirip onların görevlerini ve ana kaideler ile hedeflerini anlattım. ATATÜRK, 'Yahu desene bizim harp oyunları gibi, sizin işde strateji bilgisi ve kurmay kafası ister' diye önemser önemser başını salladı."

Rahmetli Gündüz KILIÇ’ın bu anısı ATATÜRK’ün futbol hakkındaki düşündüklerini bize öğretmesi bakımından değer ve önem taşıyor.
 
Geri
Üst